• Sonuç bulunamadı

İklim Değişikliği ve Çevresel Sorunlar

B. Açlığın Ortadan Kaldırılması Önündeki Engeller

1. İklim Değişikliği ve Çevresel Sorunlar

Günümüzde iklim değişikliği, sürdürülebilir kaynak yönetimi ve gıda güvencesi meseleleri küresel ölçekte mücadeleyi gerektiren en acil, kompleks ve birbirine bağımlı sorunlar olarak kabul edilmektedir.34 Küresel anlamda gıda güvencesinin sağlanmasına

33 Elver Report- Right to food and nutrition, s. 4. par. 9.

34 UNGA Right to Food, A/70/287, 05 August 2015, s.3, par.1. (Bundan sonra Elver Report- Impact of

ilişkin tartışmalarda da iklim değişikliği sorununun en temel sorunlarından biri olarak ele alındığı görülmektedir.

İklim değişikliği; aşırı sıcak artışı, yağmur oranında değişiklik, sert hava koşulları şeklinde tezahür etmekte ve mahsulde istenen verimin alınamamasına neden olmaktadır. Ayrıca iklim değişikliğine bağlı olarak, zararlı böceklerin sayısında artış, hastalık salgınlarında yaygınlaşmanın yanı sıra, toprak ve su kaynaklarında azalma görülmektedir. İklim değişikliği, doğal afetleri de tetikleyen bir etki gücüne sahiptir.35

İklim değişikliğinin bu olumsuz sonuçları hâlihazırda görülmekle birlikte, gereken önlemler alınmadığı takdirde yaşadığımız yüzyılın sonuna doğru dünya genelinde sıcaklıkların 2 ila 4 °C arası artacağı tahmin edilmektedir. Dünya Bankası’nın (World

Bank-WB) tahminlerine göre, 2 °C bir ısınma, 100 ila 400 milyon insanı açlık riski ile karşı

karşıya bırakabilecek, 1 ila 2 milyar insanın ise yeterli suya erişiminin ortadan kalkmasına neden olabilecek bir etkiye sahiptir.36 İklim değişikliğine karşı ciddi önlemler alınmaması durumunda, 2030 yılı itibariyle 120 milyon kişinin yoksulluğa düşeceği,37 2050 yılı itibariyle ise aç insan nüfusu oranının %10 ila %20 arasında yükseleceği tahmin edilmektedir.38 Benzer şekilde, yetersiz beslenen çocuk sayısının, iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılı itibariyle 24 milyon kadar artması beklenmektedir.39 Ayrıca uyarlama tedbirleri alınmasına rağmen, iklim değişikliği nedeniyle 2030 yılı itibariyle mahsul

35 UNGA, Report of the Special Rapporteur on the right to food, A/HRC/37/61, 25 January 2018, s. 4,

par. 11. (Bundan sonra Elver Report- Right to food in the context of national disasters).

36 World Development Report 2010: Development and Climate Change, World Bank, Washington, D.C.

2010, s. 5, https://openknowledge.worldbank.org/handle/10986/4387, s.e.t. 29.06.2019.

37 Human Rights Council, Climate change and poverty, Report of the Special Rapporteur on extreme

poverty and human rights, A/HRC/41/39, 25 June 2019, s. 5, par.13. (Bundan sonra Report on climate change and poverty).

38 World Food Programme and Met Office Hadley Centre, Climate impacts on food security and nutrition,

A review of existing knowledge,

https://documents.wfp.org/stellent/groups/public/documents/communications/wfp258981.pdf?_ga=2. 191498476.798339677.1531309681-116116578.1531309681, s. 5. s.e.t.11.07.2018.

veriminde %5 ve 2080 yılı itibariyle ise %30 oranında azalma olabileceği tahmin edilmektedir. 40 Bu rakamlar, iklim değişikliğinin, kalkınma, küresel sağlık ve yoksulluğun azaltılması alanlarında elli yıldır sağlanmış olan gelişmeyi tehdit ettiğini göstermektedir.41

Tüm bu hususlarla birlikte, iklim değişikliği ile gıda sistemleri arasındaki ilişkinin birbirini olumsuz yönde etkileyen karmaşık bir ilişki olduğunu söylemek mümkündür.42 Daha açık ifadesiyle, iklim değişikliği tarımsal üretimde olumsuz etkiler doğururken, mevcut gıda sistemleri de çevreye zarar vermek suretiyle iklim değişikliğini şiddetlendiren bir etkiye sahiptir.43

İklim değişikliğinin yaratmış olduğu bu olumsuz sonuçlar, gıda hakkının etkin bir şekilde sağlanması önündeki en büyük engellerden bir olup açlıkla mücade ile iklim değişikliğiyle mücadele politikalarının birbirini destekler ve tamamlar bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söylemek mümkündür.

FAO, iklim değişikliğinin, gıda güvencesinin sağlanabilirlik (availability), erişilebilirlik (accessibility), yararlanma (utilization) ve gıda sistemi istikrarı (food system

stability) olmak üzere dört farklı boyutu üzerinde etki doğurduğunu ifade etmektedir.44

40 Hallagatte, S./ Banglore, M./ Bonzanigo, L./ Fay, M./ Kane, T./ Narloch, U./ Rozenberg, J./ Treguer,

D. / Vogt-Schilb, A.: Shock Waves, Managing the impacts of climate change on poverty, Climate Change and Development Series, World Bank, Washington, D.C. 2016, s. 4, https://openknowledge.worldbank.org/bitstream/handle/10986/22787/9781464806735.pdf, s.e.t. 29.06.2019. İklim değişikliğinin gıda güvencesi üzerine etkileri hakkında detaylı değerlendirmeler için bkz. ilgili çalışmanın “Bad Seed: Climate Change, Agriculture, and Food Security” başlıklı bölümü, s. 49-72.

41 Report on climate change and poverty, s. 5, par. 13.

42 Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s. 3, par. 3.

43 Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s.11-12, par. 41-

46

44 FAO, Climate Change and Food Security, a Framework Document, Rome, 2008.

Gıda Hakkı Raportörü Elver de iklim değişikliğinin gıda hakkı üzerindeki etkilerini benzer bir şekilde analiz etmiş olup konuya ilişkin raporunda, iklim değişikliğinin gıda hakkının sağlanması için aranan unsurlardan sağlanabilirlik, yeterlilik, erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik unsurları45 üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele almıştır.

Gıdanın sağlanabilirliği, gıdanın doğal kaynaklardan veya satın alma yoluyla marketten edinilebilmesi anlamına gelmektedir. İklim değişikliğinin temiz su kaynakları üzerinde doğurduğu olumsuz sonuçların yanı sıra, su kaynaklarının bilinçsiz bir şekilde kullanımı, verimli tarım arazilerinin tarım üretimi yerine kentleşme ve sanayileşmeye tahsis edilmesi tarımsal üretimi azaltmakta, bu da gıdanın sağlanabilirliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, iklim değişikliğinin neden olduğu hava sıcaklığındaki artış ve şiddetli hava olayları da tarımsal üretimin yanı sıra, hayvancılık, balıkçılık ve diğer su ürünleri üzerinde de olumsuz etkiler doğurmaktadır. 46

Gıdanın erişilebilirliği ise, gıdanın hem fiziksel hem de ekonomik olarak erişilebilir olmasını gerektirmektedir. Fiziksel erişilebilirlik gıdanın toplumdaki fiziksel olarak dezavantajlı olan çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi zayıf bireyler de dahi olmak üzere herkes tarafından erişilebilir olmasını gerektirirken; ekonomik olarak erişilebilirlik, gıdanın diğer temel ihtiyaçlardan feragat edilmesine neden olmayacak biçimde ekonomik olarak makul fiyatlı olmasını gerektirmektedir. İklim değişikliğinin üretimde azalmaya neden olması, buna karşın artan nüfus nedeniyle talebin artması, gıda fiyatlarında artışa neden olacak bir faktör olup iklim değişikliğinden etkilenen bölgelerde gıdanın

45 İlgili unsurlar tezin “Gıda Hakkının Normatif İçeriği” başlıklı bölümünde detaylı bir şekilde ele

alınacaktır. Burada konuya açıklık getirmek amacıyla bu unsurların kısaca tanımlanması ile yetinilmiştir.

erişilebilirliğini de olumsuz bir biçimde etkilemektedir.47 Ayrıca, gıda fiyatlarındaki artış, toplum içindeki zayıf ve dezavantajlı gruplar bakımından gıdanın ekonomik olarak erişilebilirliğini güçleştirmek suretiyle bu grupların besin değeri düşük daha ucuz gıdalara yönelmesine neden olmaktadır.48

Bu hususlarla birlikte, gıdanın yeterliliği kişinin yaşına, cinsiyetine, sağlığı ve benzeri özelliklerine göre beslenme ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte, zararlı maddelerden arınmış ve kültürel olarak da kabul edilebilir olmasını gerektirmektedir. İklim değişikliği, gıda üretiminde azalmaya neden olduğu gibi, karbon salımının artması nedeniyle gıdanın kalitesi üzerinde de olumsuz etkiler doğurmaktadır. Buna bağlı olarak, gıdalaların besin değerinin daha düşük olması ve hatta zararlı bileşenler içermesi de iklim değişikliğinin gıdanın yeterliliği üzerindeki olumsuz sonuçlarındandır.49

Son olarak, gıdanın hem var olan hem de gelecekteki nesiller için erişilebilir olmasını gerektiren sürdürülebilirliğin de iklim değişikliğinden olumsuz etkilendiğini ifade etmek gerekmektedir. Yağış miktarındaki azalma, hava sıcaklarındaki artış ve buharlaşmanın içinde bulunduğumuz yüzyılda kuraklıklara neden olacağı tahmin edilmekte olup iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı gereken önlemlerin hayata geçirilmemesi durumunda gıdanın sürdürülebilirliği mümkün gözükmemektedir.50

Tüm bu hususlarla birlikte, iklim değişikliğinin, sorunun temel kaynağı olan gelişmiş ülkelerden ziyade, gelişmekte olan ülkeleri daha çok etkilediği görülmektedir.51

47 Genel olarak bkz. Intergovernmental Panel on Climate Change. Assessment Report, Impacts,

Adaptation and Vulnerability, Fifht Assessment Report, Working Group II, 2014, https://www.ipcc.ch/report/ar5/wg2/, s.e.t. 06.05.2019.

48 Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s. 5, par. 13. 49 Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s. 5-6, par. 16-17. 50 Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s. 4, par. 8; s. 6, par. 21. 51 Report on climate change and poverty, s. 5, par. 11-12.

Bu durum sadece gelişmiş ülkelerin coğrafi konumlarına bağlı olmayıp, aynı zamanda tarımın bu ülkeler için temel geçim kaynağı olmasından da kaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise özellikle kırsal alanlarda yaşayan nüfus için tarım gerek tüketmek için üretim gerekse gelir elde etmek için yürütülen faaliyet olarak gıdanın temini açısından hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, iklim değişikliği adil olmayan bir şekilde, en çok gelişmekte olan ülkelerdeki zayıf ve dezavantajlı grupların gıda güvencelerini olumsuz biçimde etkilemektedir.

Bu grupların iklim değişikliğinin oluşmasında en az etkili olan gruplar olmalarına karşın, iklim değişikliğinin doğurduğu olumsuz sonuçlardan en çok etkileniyor olmaları bir tezat oluşturmaktadır. Bu gruplar içerisinde özellikle küçük ölçekli çiftçiler, yerli haklar ve kadınlar yer almakta olup, iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerinin, bu gruplar arasında zaten var olan açlık problemini yaygınlaştıracağını söylemek mümkündür.

İklim değişikliğinin, gıda hakkı başta olmak üzere, yaşam hakkı, su hakkı, sağlık hakkı, self-determinasyon hakkı ve kalkınma hakkı üzerinde olumsuz etkileri İnsan Hakları Konseyi (İHKon.) tarafından defalarca ifade edilmiş olmasına rağmen,52 problemin ele alınış biçiminde insan hakları temelli yaklaşımın uzun süre göz ardı edildiği görülmektedir. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik politikaların bizzat kendilerinin gıda hakkı üzerinde olumsuz etkiler doğurmasına neden olmuştur. Örneğin; sera gazı salımını azaltmaya yönelik olarak biyoyakıt üretiminin arttırılması,

52 İklim değişikliği ile insan hakları arasındaki ilişkiye ilişkin olarak İnsan Hakları Konseyi’nin (İHK)

almış olduğu kararlar için bkz. Human Rights Council, Tenth Session, Resolution 10/4. Human rights and climate change, 25 March 2009; Human Rights Council, Eighteenth Session, Resolution 18/22. Human rights and climate change, 17 October 2011; Human Rights Council, Twenty-sixth session, Resolution 26/27, Human rights and climate change, 25 June 2014; Human Rights Council, Twenty- ninth session, Resolution 29/15, Human rights and climate change, 30 June 2015.

yoksul toplulukların tüketmek üzere ürettikleri gıda miktarında azalmaya neden olmuştur.53 Ayrıca, biyoyakıt üretiminin son on yıl içinde çok ciddi oranda artması, gıda fiyatlarında aşırı dalgalanmaya neden olduğu gibi,54 biyoyakıt üretiminin etkin bir şekilde yapılması sermaye yoğun çiftçiliği gerektirdiği için büyük tarım üreticileri karşısında rekabet gücü olmayan küçük ölçekli çiftçilerin ve yerli hakların sistemden dışlanması sonucunu doğurmuştur.55

İklim değişikliğiyle mücadelede, uygulanan politikalardan bir diğeri ise, su kaynaklarının temiz enerji üretimi için kullanılmasıdır. Hidroenerji çevre dostu bir seçenek olarak görülmekte olup su kaynaklarının bu enerjinin üretimine yönlendirilmesi, suyun tarım için mi enerji için mi kullanılması gerektiği konusunda bir çatışmanın doğmasına neden olmaktadır. Bu husus, özellikle su kaynaklarının yetersiz olduğu bölgelerde ciddi bir sorun oluşturmakta olup bu bölgelerde hidroelektrik santral kurulmasına yerli hakların şiddetli tepki gösterdiği görülmektedir.56

Benzer şekilde, temel hedefi arazinin kullanım biçimini değiştirerek sera gazı salımını azaltmak olan projelerin, etki değerlendirilmesi yapılmaması nedeniyle küçük toprak sahibi çiftçilerin veya yerli hakların uğradıkları zarar tazmin edilmeksizin yerlerinden edilmelerine neden olmaktadır.57

Bütün bu örnekler, iklim değişikliği ile mücadelede çözüm adına atılan bazı adımların, açlıkla mücadelede ayrı bir sorunun doğmasına veya var olan sorunun

53 Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s. 16, par. 61.

54 FAO, Biofuels and Food Security, Committee on World Food Security, http://www.fao.org/3/a-

av033e.pdf, s.e.t. 06.05.2019.

55 Biyoyakıtların gıda hakkı üzerindeki olumsuz etkisine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme için bkz.

UNGA, The right to food, A/62/289, 22 August 2007, s. 8-15, par. 19-44.

56 Örneğin; Guateamala ve Panama’da kurulacak olan hidroelektrik santrallere yerli haklar, yürütülen

projelerin insan haklarını ihlal edeceğini iddia ederek şiddetle karşı çıkmışlardır. Örnekler için bkz. Elver Report-Impact of climate change on the right to food, s. 17, par. 65.

şiddetlenmesine neden olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, iklim değişikliği kadar, iklim değişikliğiyle mücadelede uygulanan politikaların açlık sorununu derinleştiren etkileri dikkate alınmak suretiyle, küresel ölçekte mücadeleyi gerektiren açlık ve iklim değişikliği sorunlarının çözümünde birbiriyle uyumlu politikaların geliştirilmesi ve tüm bu politikalarda insan hakları temelli bir yaklaşımın esas alınması gerektiğini söylemek mümkündür.