• Sonuç bulunamadı

Gıda Hakkının Tarihsel Gelişim Süreci

Belgede Uluslararası hukukta gıda hakkı (sayfa 104-109)

Gıda hakkının, uluslararası hukukunun bir meselesi olarak uluslararası toplumun gündemine taşınması sürecini üç aşamalı bir sınıflandırma ile ele almak mümkündür. Bu üç aşamanın ilki hakkın uluslararası antlaşmalarda tanındığı süreç, ikincisi 1990’larla birlikte hakkın içeriğinin ne olduğunun ortaya konulduğu süreç ve 2000’li yıllarla başlayan ve süregelen hakkın yerine getirilmesine yönelik somut adımların atıldığı süreçtir.

Gıda hakkının geçirdiği bu tarihsel sürecin ilk aşaması; gıda hakkının yeterli yaşam standardı hakkı kapsamında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB) ile kabul edildiği 1948 tarihi ile İkiz Sözleşmeler’den ESKHUS’nin yürürlüğe girmiş olduğu 1976 yılı arasında geçen dönemdir. Gıda hakkı, her ne kadar yeterli yaşam standardı hakkı kapsamında İHEB’de ve onu takiben ESKHUS’de kabul edilen bir hak olsa da bu düzenlemeler uzun süre sembolik bir değer taşımanın ötesine geçememiştir. Bunun nedeni gıda hakkının, devletletlerin sahip olduğu kaynaklara bağlı olması nedeniyle ancak zaman içinde yerine getirilebilecek bir hak olarak görülmesi, ayrıca açlıktan mağdur olan bireylerin, bu mağduriyetlerini taşıyabilecekleri başvuru mekanizmalarının tanınmamış olmasıdır.

1980’li yıllarda ise gıda hakkına ilişkin birtakım akademik kıpırdanmalar olduğu görülmektedir. Bunlardan en önemlileri Asbjørn Eide’nin 1983 yılında BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu (UN Sub-Comittee on the

Hakkı Olarak Gıda Hakkı Özel Raportörü251 (UN Special Rapporteur on the Right to Food

as a Human Right) olarak atanmasının akabinde 1984 yılında hazırlamış olduğu rapordur.

Eide’nin çalışması BM sistemi içinde, gıda hakkı üzerine hazırlanmış ilk döküman olması bakımından önem taşımaktadır.252

Gıda hakkına ilişkin diğer önemli bir çalışma ise 1984 yılında Philip Alston ve Katarina Tomaševski tarafından yayına hazırlanan “The Right to Food” isimli konuya ilişkin derleme çalışmadır.253

Akademik alanda yaşanan bu gelişmelere karşın, gıda hakkının uluslararası toplumun bir meselesi haline gelmesi ancak 1990’lı yıllarda mümkün olabilmiştir. Böylece, gıda hakkı bakımından ikinci aşamanın 1990’lı yıllarda yaşanan gelişmelerle başladığını söylemek mümkündür. Söz konusu ikinci aşamada, açlık sorununun, 1990’lı yıllarda uluslararası toplumun gündemine taşınması ile birlikte gıda hakkının gerçek değerinin tartışılmaya ve anlaşılmaya başlandığı bir süreç başlaşmıştır. Bu süreçte atılan en önemli adım, 1996 yılında toplanan Dünya Gıda Zirvesi’dir. Zirve’ye katılanan devletler, 2015 yılı itibariyle aç insan sayısını yarıya indirmeyi ortak bir hedef olarak belirlemekle birlikte, açlık sorunu ile mücadelede gıda güvencesi kavramının bir adım daha ötesine geçerek gıda hakkı kavramını kullanmayı tercih etmişlerdir.254

251 Burada bahsedilen, özel raportörlük, BM Genel Kurul’u kararı ile kurulan özel raportörlük kurumundan

farklıdır. Eide’nin gıda hakkına ilişkin özel raportörlüğü BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu’nun (UN Sub-Comittee on the Prevention of Discrimination and Protection

of Minorities) çalışmaları kapsamındadır.

252 Initial Report by Eide, E/CN.4.Sub.2/1984/22; An interim report submitted to the Sub-Commission at

its 50th session, E/CN.4/Sub.2/1998/9; Updated study on the right to food, submitted by A. Eide (28 June 1999), E/CN.4/Sub.2/1999/12. Ayrıca bkz. Eide, A.: Right to Adequate Food as a Human Right, Human Rights Study Series No. 1, United Nations Publication, New York 1989.

253 Alston, P./ Tomaševski, K.: The Right to Food, Martinus Nijhoff Publishers, The Netherlands 1984. 254 Rome Declaration on World Food Security and the World Food Summit Plan of Action, 13-17

November 1996, Rome, Italy. (Bundan sonra Rome Declaration on World Food Security and the World Food Summit Plan of Action).

1996 yılında toplanan Dünya Gıda Zirvesi’nin gıda hakkı bakımından bir dönüm noktası olduğunu söylemek mümkündür. 1948 yılında tanınıp 1966 yılında bağlayıcı bir uluslararası antlaşma ile koruma altına alınmış olmasına rağmen, sembolik bir değer taşımanın ötesine geçemeyen bu hak, bu tarihten itibaren büyük bir dikkatle ele alınmaya başlamıştır. Bu minvalde atılan adımların ilki, ESKHK255 tarafından 1999 yılında gıda hakkının normatif içeriğini ortaya koyan Genel Yorum 12’nin hazırlanmasıdır. Genel Yorum 12 ile gıda hakkının içeriği, kapsamı ve devletlerin hakka ilişkin yükümlülükleri açık bir şekilde ortaya konmuştur.

Gıda hakkının gelişim sürecinin son safhasını ise 2000’li yıllardan günümüze kadar gelen süreç olarak değerlendirmek mümkündür. 2000’li yılların hemen başında, gıda hakkının taşıdığı öneme ve uluslararası toplumun açlık sorununu çözmek için attığı adımlara binaen BM bünyesinde Gıda Hakkı Özel Raportörlüğü kurulmuştur. Özel raportörlerin yapmış oldukları ülke ziyaretleri, gıda hakkının ulusal hukuk düzenlemeleri ile korunması açısından tetikleyici bir güç olmuştur. Bu ziyaretler, ilgili ülkelerin raportörlerin tavsiyeleri doğrultusunda gıda hakkına ilişkin ulusal mevzuatlarında gerekli değişiklikleri yapmalarını hızlandırdığı gibi, farklı ülkelerde yaşanan benzer sorunların uluslararası toplumun dikkatine sunulmasını sağlamıştır.256 Ayrıca Özel Raportörlerin

255 ESKHK, ESKHUS’deki hakların yorumlanması ve uygulanmasını takip ile görevlendirilmiş olan insan

hakları izleme (human rights monitoring body) organıdır.

256 BM Gıda Hakkı Özel Raportörlüğünün kurulduğu 2001 yılından günümüze kadar görev yapan Gıda

Hakkı Raportörleri Jean Ziegler, Olivier De Schutter ve Hilal Elver’in ziyaret ettikleri ülkeler; Nijer, Bangladeş, Brezilya, İşgal altındaki Filistin Toprakları, Etiyopya, Moğolistan, Guatemala, Hindistan, Lübnan, Bolivya, Küba, Nikaragua, Benin, Suriye, Çin, Meksika, Güney Afrika, Madagaskar, Kanada, Kamerun, Malavi, Malezya, Filipinler, Fas, Paraguay, Polanya, Zimbabve ve Arjantin’dir. Bu ziyaretlere ilişkin hazırlanan raporlara ulaşmak için bkz. United Nations Human Rights Office of the High Commissioner, Country Visits. https://www.ohchr.org/EN/Issues/Food/Pages/Visits.aspx, s.e.t. 14.12.2018.

tematik konularda hazırlamış olduğu raporlar da gıda hakkının sağlanması önündeki engellerin uluslararası toplumun dikkatine sunulması işlevi görmüştür.

2000’li yıllarda atılan diğer bir önemli adım ise, 2002 yılında toplanan 3. Dünya Gıda Zirvesi257 olup, Zirve’de 1996 yılında belirlenen hedeflere ulaşmakta ne kadar yol kat edildiği değerlendirilmiştir. Zirve’de, devletlerin, gıda hakkından kaynakalanan yükümlülüklerini yerine getirmeleri bakımından kendilerine yol gösterici nitelikte bir rehber hazırlanması için anlaşmış olmaları gıda hakkı alanında atılmış çok önemli bir adımdır. Bu kararı takiben Dünya Gıda Güvencei Komitesi (World Food Security

Committee) ve FAO bünyesinde kurulan hükümetlerarası komitenin yapmış olduğu

çalışmalar neticesinde Gıda Hakkının Ulusal Gıda Güvencesi Bağlamında Aşamalı Olarak Sağlanmasının Desteklemesi Hakkında Rehber İlkeler (The Voluntary Guidelines

to Support the Progressive Realization of the Right to Adequate Food in the Context of National Food Secuirty) hazılanmış ve 2004 yılında FAO Konseyi’nde FAO’ya üye olan

devletler tarafından oybirliği ile kabul edilmiştir.258 Atılan bu adım, ilk kez bir sosyo- ekonomik hakkın uygulanabilmesi için devletlerin ortak bir karar alması bakımından büyük bir önem taşımaktadır.

257 2002 yılında toplanan Zirve, 1996 yılında toplanan Dünya Gıda Zirvesi’ne atıfla “Dünya Gıda Zirvesi

5 Yıl Sonra” (World Food Summit After 5 Years) olarak adlandırılmaktadır. Gıda konusunda BM çatısı altındaki ilk büyük toplantı ise 1974’te yılında gerçekleştirilen Dünya Gıda Konferansı'dır. Bkz. UNGA, World Food Conference, 17 December 1974, A/RES/3348.

258 Voluntary Guidelines to support the progressive realization of the right to adequate food in the context

of national food security, Adopted by the 127th Session of the FAO Council, November 2004. (Bundan sonra Voluntary Guidelines to support the progressive realization of the right to adequate food in the context of national food security) Konuya ilişkin daha fazla bilgi için bkz. tez çalışmasının “Gıda Hakkının Ulusal Gıda Güvencesi Bağlamında Aşamalı Olarak Sağlanmasının Desteklemesi Hakkında Rehber İlkeler” Başlıklı bölümü.

Gıda hakkının korunmasına ilişkin bir diğer önemli gelişme ise, 2009 yılında tekrar toplanan Dünya Gıda Güvencesi Zirvesi’dir. Devletler, bu Zirve’de herkesin güvenli, yeterli ve besleyici gıdaya erişim hakkını teyit ederek 2004 yılında belirlenen Rehber İlkeler doğrultusunda gıda hakkının sağlanması için çaba içinde olacaklarını bir kez daha ifade etmişlerdir.259

2000’li yıllarda atılan adımlardan bir diğeri ise, açlık ve yetersiz beslenmenin sağlık üzerinde büyük bir tehdit olduğunun fark edilmesiyle, açlıkla mücadele konusunda WHO’nun birtakım hedefler belirlemiş olmasıdır. Bu hedeflere göre, WHO, 2025 yılı itibariyle anne, yeni doğan ve küçük çocuk beslenme durumunu geliştirmeyi hedeflemektedir.260

Son olarak, gıda hakkı alanında yaşanan önemli gelişmelerden bir diğerinin, 2016 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen BM 2016-2025 Beslenme Hakkında On Yıllık Eylem Planı (UN Decade of Action on Nutrition 2016-2025) olduğunu söylemek mümkündür. Söz konusu Plan ile, devletler, beslenme hususundaki küresel yönetişimin

(global governance) eksikliklerini giderme konusunda anlaşmışlardır.261 Hazırlanan Eylem Planı ile uluslararası toplum, açlık ve her türlü kötü beslenme ile mücadelede kararlı adımlar atma iradelerini bir kez daha ortaya koymuşlardır.

Eylem Planı ile her bir devletin kendi ülkesinin ihtiyaç ve önceliklerine göre, tavsiye edilen seçenekleri hayata geçirmek suretiyle ülkelerine özgü ve 2030

259 World Summit on Food Security, Declaration of the World Summit on Food Security, Rome, 16-18

November 2009, par. 16, http://www.fao.org/tempref/docrep/fao/Meeting/018/k6050e.pdf, s.e.t. 21. 06. 2018.

260 Detaylı bilgi için bkz. Global Nutrition Monitoring Framework Operational Guidance for Tracking

Progress in Meeting Targets for 2025, World Health Organization- UNICEF, December 2017. http://apps.who.int/iris/bitstream/handle/10665/259904/9789241513609-eng.pdf?sequence=1, s.e.t. 11.12.2018.

261 Konuya ilişkin olarak bkz. UNGA Resolution adopted by the General Assembly on 1 April 2016,

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu taahhütlerde bulunması beklenmektedir. Taahhütlerin belirli, ölçülebilir, başarılabilir, uygun ve zamanla kısıtlı olması262 sorunun çözümü için somut adımlar atılabileceğini göstermekte olup FAO ve WHO tarafından da desteklenen eylem planının gıda hakkının etkin bir şekilde sağlanması için ümit verici bir gelişme olduğunu söylemek mümkündür.

Belgede Uluslararası hukukta gıda hakkı (sayfa 104-109)