• Sonuç bulunamadı

7. DENETÇİLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

7.2. Sır Saklama Yükümlülüğü

Denetçiler, görevlerini yaptıkları sırada öğrendikleri hususları münferit pay sahiplerine ve üçüncü şahıslara ifşa edemezler( TTK. m. 358). Bir görüşe göre yasaklama, münferit ortaklara karşı olduğu için denetçilerin, GK.’ya sır niteliğindeki bazı bilgileri açıklayabileceği yorumu yapılabilir198. Ancak tek pay sahibine dahi açıklanamayan şirket sırlarının, GK.’da tüm ortaklara açıklanabilmesi çelişkili bir durum yaratabilir.

Denetçilerin şirket sırlarını tamamen değil ancak bazılarını, pay sahiplerini bilgilendirme ve aydınlatma, denetçi raporundaki bazı unsurları açıklamak amacıyla gerektirdiği takdirde ve istisnaen GK.’da söylemesi kabul edilebilir.

195 TTK. m. 359: “Murakıplar, kanun veya esas mukavele ile kendilerine yükletilen vazifelerini hiç veya gereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen mesuldürler. Bu mesuliyet hakkında 309 ve 341 inci maddeler hükümleri tatbik olunur.”

196 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 181, 182.

197 POROY; (TEKİNALP/ÇAMOĞLU); Ortaklıklar, s. 374.

198 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 193.

Kural olarak denetçi, kendisinin öğrendiği şirketin sırlarını pay sahiplerine veya üçüncü şahıslara açıklaması halinde, basiretli bir şekilde davranmadığı için aynı zamanda özen yükümlülüğüne de aykırı hareket etmiş sayılacağından TTK. m. 359’a göre doğan zararlardan sorumlu olacaktır. Ayrıca pay sahibi olan denetçiler, TTK. m. 359’a göre ve ikincil olarak TTK. m. 363, f. 2.’ye göre hukuki ve cezai yönden sorumlu tutulabilirler199.

Doktrinde “mutlak” ve “nısbi sır” ayırımı yapılmıştır; buna göre mutlak sırlar, açıklanmalarında şirketin ve kamunun zarar göreceği sırlardır ve bunların üçüncü kişilere veya GK.’ya açıklanması mümkün değildir200. Nısbi sırlar ise saklanması şirketin yararına olan ve açıklanıp açıklanmamaları şirket organlarınca kararlaştırılacak olan sırlardır ki özellikle GK., bunların açıklanmasına karar verebilir201.

Gizli tutma mecburiyeti, denetçilere bildirilmiş olsun ya da olmasın, açıkça gizli niteliği belirtilsin ya da belirtilmesin, görev sırasında öğrenilen ve şirketin en azından dolaylı bir yararının bulunduğu tüm hususları kapsar. Ancak görevle bağlantısı olmadan, özel ilişkiler sonucu bazı bilgilerin öğrenilmesi ve bunların açıklanması yasak değildir ve sorumluluk da doğurmaz. Bu nedenle her olayda denetçinin öğrenip açıkladığı hususların, yukarıda açıklanan unsurlara göre, sır olup olmadığı ayrı ayrı saptanmalıdır202.

Pay sahibinin bilgi alma hakkı, GK. dışında; sunulan bilanço, bütçe hesabı ve faaliyet raporlarının incelenmesine dayanıp, bu belgelerden anlaşılabilecek bilgilerle sınırlıdır ve pay sahibi, TTK. m. 363, f. 1’e göre şüpheli bulduğu noktaları denetçilere sorarak açıklama isteyebilir. Ancak bu sınırın aşılması halinde, TTK. m. 358 anlamında sır saklama yükümlülüğünün ihlali sözkonusu olur203. Yine TTK. m. 458’in verdiği yetkiye dayanarak denetçiler, gizli yedek akçeler hakkında edindikleri bilgileri, pay sahipleri ile

199 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 193. TTK. m. 363, f. 2: “..İncelenmesine müsaade edilen defter ve vesikalardan öğrenilecek sırlar hariç olmak üzere, hiçbir ortak şirketin iş sırlarını öğrenmeye salahiyetli değildir Her ortak, her ne suretle olursa olsun öğrenmiş olduğu, şirkete ait iş sırlarını, sonradan ortaklık hakkını zayi etmiş olsa dahi, daima gizli tutmaya mecburdur. Bu mecburiyeti yerine getirmiyen ortak, meydana gelecek zararlardan şirkete karşı mesul olduğu gibi şirketin şikayeti üzerine, her hangi bir zarar umulmasa dahi, bir yıla kadar hapis veya beş yüz liradan on bin liraya kadar adli para cezasiyle veya her ikisiyle birlikte cezalandırılır.”

200 Zühtü AYTAÇ; Anonim Ortaklıklarda İbra, Ankara 1982, s. 80.

201 AYTAÇ; AO.’larda İbra, s. 80.

202 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 195.

203 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 199.

üçüncü şahıslara ifşa edemezler. GK., kendisine bu konuda bilgi verilmesini isterse, o zaman denetçiler GK.’yı bilgilendirmekle yükümlü olurlar204. Denetçilerin sır saklama yükümlülüğüne, sınırlara uyulması şartıyla, diğer bazı hallerde de istisna getirilmiştir205:

- Denetçiler, pay sahibinin bilgi alma hakkından dolayı GK. toplantılarında hazır bulunmak zorundadırlar ve bu toplantılarda denetçiler ancak şirket sırrı ve şirket yararı sınırlarına riayet ederek açıklamalarda bulunabilirler (TTK. m. 353, f. 9). Ayrıca denetçiler, GK’a sunacakları ve içeriği YK.

üyeleri ile müdürler hakkında, pay sahipleri tarafından yapılan şikayetleri inceleme sonucu gerçekliği anlaşılan konular olan denetçi raporu ile de GK.’ya açıklama yapabilirler.

- TTK. m. 354, f. sona göre denetçiler; “vazifelerini ifa esnasında idare işlerine ait olmak üzere öğrenecekleri noksanlık ve yolsuzlukları veya kanun yahut esas mukavele hükümlerine aykırı hareketleri, bunlardan mesul olanın üstü olan makama ve idare meclisi reisine ve mühim hallerde umumi heyete ihbar ile mükelleftirler.”

- Diğer bir istisna da TTK. m. 363, f.1’de emredici olarak belirtilmektedir:

“Pay sahipleri, şüpheli gördükleri noktalara murakıpların dikkat nazarlarını çekmeye ve lüzumlu izahatı istemeye salahiyetlidirler.”

Denetçilerin sır saklama yükümlülüğüne aykırı davranmaları halinde sorumlu tutulabilmeleri için206:

1- Öncelikle sırların kasıt veya ihmal ile açıklanmış olması aranacaktır. Çünkü kusur şart koşulmuştur. Denetçi kendi kusursuzluğunu ispatlamak zorundadır.

2- Denetçinin kusurlu hareketlerinin sonucu şirket doğrudan ya da dolaylı bir zarara uğramış olmalıdır.

3- Doğan zarar ile denetçinin açıklaması arasında bir illiyet bağı bulunmalıdır; ki bu koşulu davacı kanıtlamak durumundadır.

TTK.’da denetçilerin görevden ayrıldıktan sonra da sır saklama yükümlülüklerinin devam edeceğine dair net bir hüküm yoktur. Ancak aynı zamanda denetçi olan pay

204 DOĞANAY; s. 924.

205 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 208, 209.

206 AYTAÇ; Sır Saklama Yükümlülüğü, s. 213.

sahipleri, şirketten ayrıldıktan sonra da pay sahibi sıfatlarından dolayı şirket sırlarını gizli tutmak zorundadır (TTK. m. 363, f. 2). Pay sahibi olmayan denetçiler ise şirketten ayrıldıktan sonra bile şirketle aralarındaki sözleşme ilişkisine göre, meslek sırrı kuralı nedeniyle sırları açıklamama yükümlülüğü altındadırlar207.

Son olarak denetçilerin sorumluluğu şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşıdır ve TTK. m. 359 hükmü uygulanır. Bu hükme göre alacaklılar da doğrudan doğruya veya dolayısıyla uğradıkları zararlar için denetçiler aleyhine tazminat davası açabileceklerdir ki bu dava hakkı, şirketin dava açıp açmamasına bağlı değildir208.