• Sonuç bulunamadı

ROMANYA’NIN ALMAN EGEMENLİĞİNE GİRMESİ

G. MİHVER DEVLETLERİNİN BALKANLARA YÖNELMESİ

1. ROMANYA’NIN ALMAN EGEMENLİĞİNE GİRMESİ

İkinci Dünya Savaşı’nda büyük sıkıntı çeken devletlerden biri de Romanya olmuştur. Henüz savaş Balkanlara sıçramamışken Romanya, Besarabya sorunundan dolayı Rusya’nın, petrol konusunda Almanya’nın, Dobruca sorunundan dolayı Bulgaristan’ın hırsını üzerine çekmiştir349. Bu küçük Balkan ülkesi, bu devletlerin baskısına karşı güç dengesi oluşturmak amacıyla Almanya’ya yaklaşmış ancak umduğunu bulamamıştır. Şöyle ki, 25 Haziran’da Molotov, Alman hükûmetine gizli antlaşmaya uygun olarak Besarabya’yı işgal etmek istediğini bildirdi. Ertesi gün de Bükreş hükûmetine bir ültimatom verdi. Almanya ve İtalya’dan yardım isteyen Romanya’ya, bu istekleri kabul etmesi bildirildi. 28 Haziran

345 “Japon-Rus Bitaraflık Muahedesi İmza Edildi”, Tasviri Efkâr, 14 Nisan 1941, S. 4680-324, s. 1-5.

346 Muharrem Feyzi Togay, “Japonya ve Sovyetler Birliği”, Tasviri Efkâr, 15 Nisan 1941, S. 4681-325, s. 2.

347 Muharrem Feyzi Togay, “Moskova Anlaşması”, Tasviri Efkâr, 16 Nisan 1941, S. 4682-326, s. 2.

348 “Japonya, Bu İşten Acaba Karlı mı, Yoksa Zararlı mı Çıkacak?”, Tasviri Efkâr, 17 Nisan 1941, S. 4683-327,

s. 1-5.

349 Ebüzziya Zade Velid, “Romanya, Alman Nüfuzu Altına mı Giriyor?”, Tasviri Efkâr, 21 Haziran 1940, S.

66 1940’ta Kızıl Ordu, Besarabya ve Bukoniva’yı işgal etti350. Buraları ilhak etmekle Sovyetler Birliği, Almanya ile yaptığı protokole uygun hareket ediyordu. Ancak Sovyetler Birliği’nin, Almanlar için çok önemli bir bölgeye el atması Almanya’yı kuşkulandırdı. Ayrıca Almanlar sürekli savaşırken Sovyetler Birliği silah kullanmadan sınırlarını geliştirmekte, savaşmadığı için de güçlenmekteydi. Hitlere göre Sovyetler Birliği’nin niyeti anlaşılmalı ve bir an evvel onunla hesaplaşılmalıydı351. Görüldüğü gibi bu gelişme Almanya-Sovyetler Birliği savaşının fitilini ateşleyen gelişmelerden biridir.

Ebüzziya Sovyetler Birliği’nin bu girişimini haklı bulmuştur. Zira Sovyetler, kendilerine ait olan ve Birinci Dünya Savaşı sonrası imzalanan Versay Anlaşması’yla elinden alınan yerleri geri almıştır. Sovyetler Birliği’nin Besarabya’yı istemesinin Almanya ile aralarında gizli bir anlaşma olduğunu gösterdiğini ifade eden352 Ebüzziya, Sovyetler Birliği’nin, Romanya’nın içlerine doğru ilerlemeye devam etmesiyle, bu ihtimalini ortadan kalktığını, “Hitler 24 Ağustosta Rusya ile uyuşarak, onun bitaraflılığını satın alırken buna bedel olarak Rusya’ya, Finlandiya’dan, Baltık devletlerinden ve Besarabya’dan başka bir de Balkanları vermiş olacağını akıl kabul etmez” sözleriyle ifade etmiştir. Ebüzziya Sovyetler Birliği’nin bu genişleme faaliyetiyle millî politikasını uyguladığını, Almanya’nın İngilizlerle mücadelelerine kendilerini kaptırıp başka istikametlerdeki esaslı menfaatlerini sekteye uğratmak üzere olduğunu belirtmiştir353.

Sovyetler Birliği’nin Besarabya’yı işgal etmesi, Bulgaristan’ın Dobruca, Macaristan’ın da Transilvanya üzerindeki iştahlarını kabartmıştır. Romanya bu tehlikeleri bertaraf etmek için çareyi Almanya’ya yakınlaşmakta bulmuştur. Bu amaçla Alman azınlığın lideri Hans Roth, hükûmete alınmış, Almanya aleyhtarı gazeteler kapatılmış, İngiliz garantisi feshedilmiş ve petrol şirketlerindeki İngilizler sınır dışı edilmiştir354. Bu değişikliklere rağmen işler Romanya’nın istediği şekilde gelişmemiştir. Şöyle ki, Macaristan Transilvanya, Bulgaristan da Dobruca üzerinde hak iddialarını Berlin yönetimine bildirmiş, Romanya ve Macaristan arasındaki anlaşmazlıkta Almanya hakemliği üstlenmiştir. 30 Ağustos 1940’ta Kuzey Transilvanya Bölgesi’ni Macaristan’a veren antlaşma yapılmıştır355. Bu gelişmeler üzerine Ebüzziya, savaşın başlangıcından itibaren Avrupa haritasının sürekli olarak değiştiğini belirterek; “Zavallı Romanya, Almanya’nın hakemliğinde verilen karara, hiç sesini

350 Georges Castellan, Balkanların Tarihi, Çev. Ayşegül Varaman Başbuğu, Milliyet Yayınları, İstanbul 1993, s.

459.

351 Sander, age, s. 126.

352 Ebüzziya Zade Velid, “Basarabya Meselesi”, Tasviri Efkâr, 28 Haziran 1940, S. 4414-58, s. 1, 5.

353 Ebüzziye Zade Velid, “Çıkar Yolu Bulabilmek için…”, Tasviri Efkâr, 1 Temmuz 1940, S. 4417-61, s. 1-5.

354 Ebüzziye Zade Velid, “Romanya’da Değişiklik”, Tasviri Efkâr, 8 Temmuz 1940, S. 4424-68, s. 1-5.

67

çıkaramadan boyun eğerek koca Transilvanya’yı Macaristan’a teslim etti” demiştir356.

Gerçekten de Romanya Besarabya’yı kaybettikten sonra, ülkenin parçalanmasına mani olmak için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Almanya taraftarı Demir Muhafızlarını iktidara getirmiş iç ve dış politikasını Almanya’ya göre şekillendirmiştir. Ancak bunlarında bir faydası olmamıştır. Zira Almanya savaş hazırlıkları yaparken aynı zamanda Avrupa’da nüfuz alanları oluşturmayı amaçlamıştır. Bunun için yaptığı ilk girişimlerinden biri de Transilvanya’nın da içinde bulunduğu birtakım vaatlerle Macaristan’ı yanına çekmek olmuştur. Romanya hükûmeti, ülkenin tamamen istila edilmesine mani olmak için Dobruca ve Transilvanya’nın terkine razı olmuştur357. Ebüzziya, Sovyet isteklerine baş eğen Romanya’nın, Sovyetler Birliği’nden daha kuvvetli Almanya karşısında bir direnç göstermesinin söz konusu olamayacağını358, ancak Almanya’nın silah zoruyla yaptığı bu işlerden bir hayır beklememesi gerektiğini belirtmiştir359. Tasviri Efkâr ise Romanya’nın varlığını cephede savaşarak koruyabileceğini unuttuğunu belirterek; “Zavallı Romanya, sağdan soldan maruz kaldığı korkunç sıkıştırmalar arasında bu hakikatleri hatırlayıp uygulamamanın şimdi acılarını çekiyor. Onun bu acıklı halinin ise yanı başındaki komşuları için çok rehakâr ve çok kurtarıcı

bir ders teşkil edeceğini ümit ediyoruz”360 ifadesiyle Romanya’nın içinde bulunduğu

durumdan komşularının ders çıkarması gerektiğini belirtmiştir.

Almanlar, Ekim 1940’tan itibaren Romen ordusunun, Alman ordusu usulünde örgütlenmesi için kıtalar hâlinde Romanya’ya gelmeye başlamıştır. Amerikan gazetelerinin bu durumu bir işgal olarak değerlendirmesi büyük bir heyecana neden olmuştur. M. Altay, Alman ordularının işgalden ziyade işbirliği için Romanya’ya geldiğini belirtmiştir361. Oysa Altay dört gün sonra Romanya’nın artık Almanya himayesine girdiğini, Alman askerlerinin buraya Romanya’nın askerî öneminden dolayı geldiklerini belirtecektir362. Ali İhsan Sâbis, Almanların Romanya’nın kaynaklarından faydalanmak ve Romen ordusunu yeniden yapılandırmak amacıyla Romanya’ya girdiğini belirtmiştir363.

Almanya’nın Romanya’ya asker sevkiyatı 16 Ocak 1941’de günlük 10.000 Alman askerî iken364, 18 Şubatta bu sayı 20-25 bin askerî bulacaktır365. Romanya’daki Alman asker

356 Ebüzziya Zade Velid, “Zavallı Romanya!”, Tasviri Efkâr, 1 Eylül 1940, S. 4479-123, s.1-3.

357 Ebüzziya Zade Velid, “Romanya’nın Başına Gelenler”, Tasviri Efkâr, 5 Eylül 1940, S. 4483-127, s.1-3.

358 Ebüzziya Zade Velid, “Yorgan gitti, Dava bitti mi?”, Tasviri Efkâr, 9 Eylül 1940, S. 4487-131, s. 1-3.

359 Ebüzziya Zade Velid, “Zavallı Romanya!”, Tasviri Efkâr, 1 Eylül 1940, S. 4479-123, s.1-3.

360 “Zavallı Romanya’nın Acıklı Misali”, Tasviri Efkâr, 27 Ocak 1941, S. 4605-249, s. 1.

361 M. Altay, “Romanya’da Alman Askerî”, Tasviri Efkâr, 9 Ekim 1940, S. 4510-1454, s. 5.

362 M. Altay, “Romanya ve Alman Nüfuzu”, Tasviri Efkâr, 13 Ekim 1940, S. 4514-158, s. 3.

363 Ali İhsan Sâbis, “Mihverin Yeni Harp Hamleleri”, Tasviri Efkâr, 18 Ekim 1940, S. 4519-163, s. 1-3.

364 Radyo Gazetesi, “Romanya’da Seferberlik İlan Edilecek”, Tasviri Efkâr, 16 Ocak 1941, S. 4594-238, s. 1.

68 sayısı 250.000’i, bazılarına göre de 500.000’i bulmuştur366. Gündem Alman ordusunun Romanya’da niçin bulunduğu sorusudur. Safa, ilkbaharda İtalya’nın Yunanistan’a karşı bir taarruz hareketine girişeceğini, bunun başarısız olması durumunda Romanya’daki Alman ordusunun yardım hareketinde bulunacağını belirtmiştir367. Ali İhsan Sâbis de Almanya’nın; Yunanistan’ı baskı altında tutmayı, İtalya’ya yardım amacıyla Selanik istikametinde bir harekette bulunmayı ve İngilizlerin dikkatini Balkanlara çekerek İngiliz adalarını işgal etmeyi amaçladığını ifade etmiştir368. Galip Kemali Söylemezoğlu, Akdeniz’de beklenen savaş sırasında İngiltere’nin Romanya’nın petrol kuyularına saldırma ihtimaline karşı, Almanların tedbir amaçlı geldiğini belirtmiş, Almanların Balkanlarda nüfuz alanını oluşturduğu için yeni bir gelişme beklemediğini, Hitlerin Mısır’a yöneleceğini, “Mısır’a hücum için Almanya bir yardımcıya muhtaçtı. Yirmi sene evvel o belayı bizim başımıza sarmıştı! Şimdi de ‘İslam’ın

Kılıcı’ olduğunu ilan etmiş olan Mussolini’yi buldu” sözleriyle ifade etmiştir369.Tasviri Efkâr

ise petrol kuyularının muhafazası, Romanya’nın korunması gibi iddiaların gerçekçi olmadığını belirterek Almanya’nın bu girişiminin asıl nedenini, İngilizlere karşı yaptığı taarruzlardan ümidini kesmesine bağlarken370, 18 Ocak 1941’de Almanya’nın İngiltere’ye yapacağı taarruzu gizlemek amacıyla böyle bir girişimde bulunduğunu belirtmiştir371.

Almanya’nın Romanya’ya girmesiyle dikkatler Sovyetler Birliği’nin üzerine çekilmiştir. Zira Sovyetler Birliği tarih boyunca sıcak denizlere inmek için Boğazlar ve Balkanlarla yakından ilgilenmiştir. Almanya’nın Romanya’yı işgal etmesi, Sovyetler Birliği’nin Balkan politikasına tamamen zıttır. İşte bu duruma dikkat çeken Tasviri Efkâr, Sovyet gazetelerinin Almanya’nın Romanya’ya örnek kıtalar gönderdiğini yazarak işgali küçümsediğini belirtmiştir. Zira Almanya’nın Romanya’ya girmesi, Slav Yugoslavya ve Bulgaristan ile Sovyetler Birliği’nin bağlarının kopmasına neden olacaktır. Bu durum ise Sovyetler Birliği’nin politikasına terstir. Hatta Sovyetler Birliği’nin bundan dolayı Birinci Dünya Savaşı’na girdiğini hatırlatan Tasviri Efkâr, Balkanların Sovyetler Birliği için taşıdığı öneme dikkat çekmiştir372. M. Altay da Romanya’nın tamamen Alman hayat sahasına girmesiyle en fazla ilgilenmesi gereken Sovyetler Birliği’nin, bu durumu doğal görerek kendisi aleyhine

366 “Almanların Romanya’daki Tahşidatı Ehemmiyetli ve Hatta Tehlikeli Bir Şekil Aldı”, Tasviri Efkâr, 18 Ocak

1941, S. 4596-240, s. 1-5.

367 Peyami Safa, “Romanya’da Almanya”, Tasviri Efkâr, 26 Ocak 1941, S. 4604-248, s. 1-2.

368 Ali İhsan Sâbis, “Romanya’ya Gelen Almanlar -3”, Tasviri Efkâr, 23 Ocak 1941, S. 4601-245, s. 1-3.

369 Galip Kemali Söylemezoğlu, “Romanya, Almanya ve Biz”, Tasviri Efkâr, 13 Ekim 1940, S. 4514-158, s. 3.

370 “Romanya’nın işgalinde Maksat Nedir?”, Tasviri Efkâr, 10 Ekim 1940, S. 4511-155, s. 1-3.

371 “Almanların Romanya’daki Tahşidatı Ehemmiyetli ve Hatta Tehlikeli Bir Şekil Aldı”, Tasviri Efkâr, 18 Ocak

1941, S. 4596-240, s. 1-5.

372 “Romanya’nın İstilası Karşısında Rusya’nın Müşkül Vaziyeti”, Tasviri Efkâr, 12 Ekim 1940, S. 4513-157, s.

69 yöneltilmiş bir hareket saymadığını, İngiliz basınının ise bu olayı Almanların Balkanlara doğru sarkmak istemelerine işaret kabul ettiğini belirtmiştir. Altay, Almanya’nın, Bulgaristan ve Yugoslavya ile ticari ilişkilerinin arttığını, bu nedenle Mihver devletleri mecbur kalmadıkça Balkanlarda, huzurun bozulmayacağını belirtmiştir373.

Almanya’nın Balkanlara girmesi Türkiye için savaşın ayak sesinin duyulması anlamına geliyordu. Türkiye’nin içinde bulunduğu askerî yetersizlik, Fransa’nın ateşkes yapmasından dolayı İngiltere’nin yalnız kalması ve gerekli askerî yardımı yapamaması Türkiye’deki tedirginliği artırıyordu. İşte bu durumda hükûmet etkisindeki basın da Balkanların Sovyetler Birliği için önemine vurgu yaparak Almanya’nın karşısına güçlü bir devletin (Sovyetler Birliği’nin) çıkmasını istiyordu. Bu şekilde savaş Türkiye’den uzak kalacak, belki de Almanya’nın Balkan politikasını gözden geçirmesi gerekecekti.