• Sonuç bulunamadı

G. MİHVER DEVLETLERİNİN BALKANLARA YÖNELMESİ

2. İTALYA’NIN YUNANİSTAN’A SALDIRISI

Almanya’nın Fransa’yı kısa sürede mağlup etmesi bütün dünyada şaşkınlık yaratmıştır. Tabii ki bu etki en fazla küçük devletler üzerinde olmuştur. Ebüzziya bu konuya dikkat çekerek savaşın, Avrupa’nın temel taşı kabul edilen ve dünyanın sayılı ordularından birine sahip Fransa’yı söküp attığını belirterek büyük devletleri dahi şaşkına çeviren bu savaşın küçük devletler üzerindeki tesirini tahmin etmenin güç olmadığını belirtmiştir. Savaşın başında İngiltere tarafından garanti verilen küçük devletlerden biri de Yunanistan’dır. Fransa’nın yenilgisinden sonra Yunanistan Başbakanı, “Yunanistan Avrupa’nın temellerini sarsan bu müthiş harpte bitaraf kalmıştır ve bitaraf kalacaktır” diyerek tarafsızlığını ilan etmiştir374. Bu gelişme, İtalya’nın savaşa girmesinin Balkanlarda oluşturduğu tedirginliğin bir sonucuydu. Mussolini bu tedirginliği gidermek için savaşa girerken komşu ülkelere teminat vermiş, onları savaşa sürüklemek istemediğini bildirmişti375. Ancak gelişmeler tam aksi yönde olacaktır. Çünkü Mussolini hem kolay zaferler kazanarak prestijini artırmak hem de Almanlardan önce Balkanlara inmek istiyordu376. İşte bu dönemde Yunanistan-Arnavutluk sınırında Davut Hoca adında bir kişi öldürülür. Bu olayı İtalyan basını abartır. Bu durum İtalya’nın Balkanlarda yeni bir politika izlediğinin bir göstergesidir377. İngilizlere göre İtalya,

373 M. Altay, “Bulgaristan ve Almanya”, Tasviri Efkâr, 13 Ekim 1940, S. 4514-158, s. 3.

374 Ebüzziya Zade Velid, “Küçük Devletlerin Büyük Dertleri”, Tasviri Efkâr, 6 Ağustos 1940, S. 4453-97, s. 1.

375 Mussolini 10 Haziranda yaptığı konuşmasında “Arkamızda kalan bütün köprüleri yıktıktan sonra resmen

beyan ederim ki İtalya, kendisine denizle ve kara ile hemhudut diğer milletleri anlaşmazlığa sürüklemek niyetinde değildir. İsviçre, Yugoslavya, Türkiye, Mısır ve Yunanistan, bu kelimelerden kaydi malûmat etsinler”

demiştir. Konuşmanın tamamı için Bak. “İtalya Harbe Girdi”, Tasviri Efkâr, 11 Haziran 1940, S. 4397-41, s. 1-3.

376 Ahmet Şükrü Esmer, Oral Sander, age, s. 148.

70 Balkanların taksiminde etkili olmak için bu olayı büyütmektedir378. Ebüzziya da İtalya’nın dünyadaki karışıklıktan faydalanarak Yunanistan’dan bazı tavizler koparmak amacıyla bu olayı abarttığını belirtmiştir379. Romanya’da Almanya birtakım imtiyazlar elde ederken İtalya’nın payına herhangi bir şey düşmemiştir. Şimdi sıra İtalya’dadır380.

Yunanistan adına sıkıntılı bir süreç başlamıştır. İtalyan ve Alman gazeteleri kara Avrupa’sında ve Balkanlarda Mihverin yegâne düşmanı olarak Yunanistan’ı göstermektedir. Gazeteler bu yayınlarla, Yunanistan’ın İngiltere ile ilişkisini keserek Mihver devletleri arasına girmesini amaçlamaktadır381. Ali İhsan Sâbis, bu gerginliğe rağmen Almanların, Türkiye ve Yunanistan dışındaki Balkan devletlerinin üretim ve ziraat kaynaklarından faydalanarak İngiliz ablukasını hafifletmeye çalıştığını, bu nedenle Balkanlarda savaş istemediklerini belirtmiştir382. Oysa İtalya, Yunanistan’a saldırı zamanının geldiğine inanıyordu. İtalya Dışişleri Bakanı Ciano 17 Ekim’de günlüğüne şu notu düşecektir: “Yunanlılara soluk alacak ve düşünecek zaman bırakırsak İngilizler yetişecektir ve belki Türkiye’de işe karışacaktır. O zaman işimiz uzayıp güçleşecektir”. Ciano, Mussolini’ye bu görüşünü bildirerek Yunanistan’a karşı harekete geçilmesini istemiştir. İtalya’nın müttefiki Bulgaristan ise Türkiye’den çekindiği için bu işe yanaşmamaktadır383. 28 Ekim sabah saat 03.00’te İtalyan Büyükelçisi, General Metaksas’a Yunanistan topraklarının bazı yerlerini İtalya’nın işgalini içeren bir ültimatom384 verdi. Bu ültimatomu Yunanistan savaş ilanı sayarken, İtalya dost bir ordunun Yunanistan’ı korumak için giriştiği bir eylem saymış ve Yunanistan’a resmen savaş ilan etmemiştir385. Yunanistan’ın olumsuz cevabı üzerine Mussolini’nin orduları, Arnavutluk ile Yunanistan arasındaki sınırdan taarruza geçtiler386.

Bu gelişme üzerine Yunanistan Başbakanı; “Kanımızın son damlasına kadar

çarpışacağız” demiş, Dışişleri Bakanlığı ise İngiltere’den vaat ettiği yardımları istemiştir387.

Ali İhsan Sâbis, bu saldırının Mısır’da bulunan İngiliz kuvvetlerinin bir kısmını yeni bir

378 Reuter Ajansı, “İtalyan-Yunan İhtilafı”, Tasviri Efkâr, 15 Ağustos 1940, S. 4462-106, s. 1.

379 Ebüzziya Zade Velid, “Yunanistanın Güç Vaziyeti”, Tasviri Efkâr, 26 Ağustos 1940, S. 4473-117, s. 1.

380 Ebüzziya Zade Velid, “Yunanistan’ın Hali Ne Olacak?”, Tasviri Efkâr, 2 Eylül 1940, S. 4480-124, s. 1

381 Muharrem Feyzi Togay, “Mihver Devletleri ve Balkanlar”, Tasviri Efkâr, 20 Ekim 1940, S. 4521-165, s. 3.

382 Ali İhsan Sâbis, “Niçin Almanya ve Romanya Fransa tarafına başını çevirdi?”, Tasviri Efkâr, 5 Kasım 40, S.

4535-179, s. 1-5.

383 Deringil, age, s. 127.

384 Ültimatomda, “Yunan sularının ve arazisinin İngilizler tarafından kullanıldığı ve Yunanistan’ın bitaraflığının

ihlal edildiği ileri sürülüyor, Yunanistan’ın mihver devletlerine karşı bir üs olarak kullanılmasına mümanaat ettiği sevkülceyş cihetinden mühim olan noktaların İtalyanlar tarafından işgal edilmesi icap eylediğini ve binaenaleyh İtalyan kuvvetlerinin derhal harekete geçeceklerini” bildiriyordu. Bak. Muharrem Feyzi Togay,

“İtalyan-Yunan Harbi”, Tasviri Efkâr, 29 Ekim 1940, S. 4530-174, s. 1-5.

385 Muharrem Feyzi Togay, “İtalyan-Yunan Harbi”, Tasviri Efkâr, 29 Ekim 1940, S. 4530-174, s. 1-5.

386 Castellan, age, s. 461.

71 cephede meşgul etmek amacı taşıdığını belirtmiştir388. Tasviri Efkâr da Mısır’da başarılı olamayacağını gören İtalya’nın, İngilizleri Yunanistan’da oyalamak istediklerini, ayrıca Mihver devletlerinin Balkanlara yerleşerek Karadeniz’e hâkim olmak ve Akdeniz’de bir üs daha elde etmek istediğini belirtmiştir389.

Von Papen saldırıdan hemen sonra Almanya’nın, İtalya’nın saldırısından habersiz olduğunu Saraçoğlu’na bildirir390. Gerçekten de İtalya, Almanya’dan habersiz olarak Yunanistan’a saldırmıştır. 18 Şubat 1945’te Hitler; “İtalyanlar Habeşistan’da ve Libya’da hiçbir duruma hâkim değilken, fikrimizi sormadan hatta bize haber vermeden tepeden inme

bir şekilde Yunanlılara karşı tamamıyla lüzumsuz savaşa girdi”391 sözleriyle durumdan

habersiz olduğunu belirtmiştir. İtalya’nın bu saldırısı Türk-İngiliz Antlaşması’nın üçüncü maddesine işlerlik kazandırdı392. Türkiye, Bulgaristan’a bir ültimatom vererek Yunanistan’a saldırması hâlinde savaş ilan edeceğini bildirdi393. Saraçoğlu, 28 Ekim’de Yunanistan elçisine, Bulgaristan’ın olası bir saldırısında Türkiye’nin Yunanistan’a tüm desteğini sağlayacağını açıkladı. Elçi de Türkiye’nin Trakya’yı Bulgaristan’a karşı tutmasının yeterli olduğu ve bundan başka bir şeyin Türkiye’den beklenilemeyeceğini belirtmiştir. Türk kurmaylarına göre bu kesin tavır Bulgar ordusunu Trakya’ya mahkûm edecek, Yunan ordusu da Arnavutluktan gelen İtalyan taarruzuna karşı tüm gücüyle mücadele edebilecekti394. Gerçekten de Bulgaristan’ın, Makedonya ve Trakya’daki emellerini gerçekleştirme düşüncesi, Türkiye’nin bu tutumu karşısında hayal olacaktır395.

İtalya’nın, Yunanistan sınırında ilerleyememesi, bu taarruzdan beklediği neticeyi alamadığını göstermektedir. Yunanistan’ın düşmanından zayıf olmasına rağmen İtalya’yı durdurması Yunanistan adına büyük başarıdır. Tasviri Efkâr; “Aylardan beri bütün dünyayı bizar eden feci tahakküm akınının artık bir yerde durması ve kırılması lazımdır ve bu er geç

olacaktır”396 sözleriyle Mihver devletlerinin ilerleyişinin bir yerde duracağını belirtilmiştir.

Muharrem Feyzi Togay ise, Yunanistan’ın tarafsızlığa çok dikkat ettiği için, bütün dünyanın Yunanistan’a teveccüh gösterdiğini belirtmiştir397. Savaş boyunca Yunanistan’ın başarıları övülmüştür. Peyami Safa, General Meteksas’ın dört yıl içinde, İtalya’yı yenecek bir ordu

388 Ali İhsan Sâbis, “Balkanlarda Kaynıyan Kazan Nihayet Kenarından Patladı”, Tasviri Efkâr, 29 Ekim 1940, S.

4530-174, s. 5.

389 “İtalyan Yunan Harbi”, Tasviri Efkâr, 29 Ekim 1940, S. 4530-174, s. 1-3.

390 Koçak, Türkiye’de Millî Şef Dönemi C. I, s. 513.

391 Hitler, age, s. 58.

392 Deringil, age, s. 122-123.

393 Castellan, age, s. 461; Deringil, age, s. 127.

394 Deringil, age, s. 127-128.

395 Castellan, age, s. 461.

396 “Yunan Mukavemeti”, Tasviri Efkâr, 31 Ekim 1940, S. 4532-176, s. 1.

72 oluşturup millî birliği sağladığını belirtmiştir398. Tasviri Efkâr, Mihver devletlerinin ilk defa Yunanistan sınırında başarısız olduğunu, Yunanistan’ın, “Avrupa’yı on beş aydır kasıp kavuran zorbalık zihniyetini mağlup” ederek Mihver devletlerinin durdurulabileceğini dünyaya gösterdiğini399, böylece Mihver devletlerinin Balkanlarda oynamak istedikleri oyunu bozduğunu belirtmiştir400. Muharrem Feyzi Togay da İtalya’nın taarruzunda başarısız olmasının, Balkanlardaki savaş tehlikesini önlediğini, bu durumun Mihver devletleri adına olumsuz gelişmelere neden olacağını belirtmiştir401. Ali İhsan Sâbis ise Yunanistan’ın vatan savunmasında gösterdiği gayretin, bu yolun çıkmaz olduğunu İtalya’ya gösterdiğini ifade etmiştir402.

Tasviri Efkâr İtalya’nın, Yunanistan karşısında hezimet yaşadığını belirterek bu başarıyı savaş tarihinin büyük zaferlerinden biri olarak nitelemiştir. “Yunan mukavemeti ve muvaffakiyeti ortaya büyük bir fırsat çıkarmıştır. Arnavutluk cephesinde ani ve seri kararlarla

ve fedakârca yardımlarla istifadeye koşulacak olursa büyük neticeler beklenilebilir”403

ifadesiyle Tasviri Efkâr, Yunanistan’a yapılacak büyük yardımlarla İtalya’nın mağlup edilebileceğini belirtmiştir. Bu büyük yardım şüphesiz İngiltere ve Amerika’dan beklenmektedir. Bu yardımlar gerçekleşirse, Mihver devletleri durdurulabilecek belki de savaşın seyri değişerek Mihver devletleri yenilecektir. İtalya’nın Yunanistan karşısında acze düşmesi Mihver devletlerinin itibarını zedelediği için Almanya, İtalya’nın yardımına koşacaktır. Zira Birinci Dünya Savaşı’nda da Almanya, müttefiki Avusturya’nın yardımına koşmuştur. Bu yardım ancak Almanya’nın, Yugoslavya’dan ya da Bulgaristan’dan geçmesine bağlıdır. Bu durum savaşın yeni alanlara sıçraması demektir. Tasviri Efkâr, “Görülüyor ki şu Manş sahilinden bir türlü karşıya sıçramak imkânını elde edemeyen harp, şimdi şarka dönmüş, kendine kolay bir (selamet!) çaresi bulmak ümidile mütemadiyen çabalanıyor ve

çırpınıyor”404 sözleriyle de İngiltere karşısında zafer kazanamayan Almanya’nın başka

cephelere yöneldiğini belirtmiştir. Gerçekten de İtalya’nın başarısızlığı karşısında Almanya, İngiliz Adalarını istila mecburiyetine bakmayarak Akdeniz’e yönelmiştir405. Almanya’nın bu tutumu, “Hitler’in her vesileyle ilan ettiği küçük devlet ve milletlerin hürriyet ve istiklallerine

398 Peyami Safa, “General Meteksas”, Tasviri Efkâr, 27 Kasım 1940, S. 4557-201, s. 1.

399 “Yunanlılar Düşmanı Değil, Avrupa’nın Yeni Zorbalık Ruhunu Mağlup Ediyorlar”, Tasviri Efkâr, 25 Kasım

1940 S. 4555-199, s. 1-3.

400 “Yunan Mukavemet ve Muvaffakiyetlerinden Çıkan Büyük Neticeler”, Tasviri Efkâr, 28 Aralık 1940, S.

4578-222, s. 1-5.

401 Muharrem Feyzi Togay “Balkanlar ve Harp”, Tasviri Efkâr, 7 Aralık 1940, S. 4567-211, s. 2.

402 Ali İhsan Sâbis, “Balkanlarda Harp”, Tasviri Efkâr, 1 Aralık 1940, S. 4561-205, s. 1-3.

403 “İngilizler Yardımı Artırmalıyız Diyorlar”, Tasviri Efkâr, 27 Kasım 1940, S. 4557-201, s. 1-3.

404 “İtalyan Muvaffakiyetsizliğinden Çıkacak İtilaflar”, Tasviri Efkâr, 7 Kasım 1940, S. 4537-181, s. 1-3.

73 riayet etmek prensiplerine ve taahhütlerine mugayirdir”. Almanya’nın İtalya’ya yardım için iki savaş dışı ülkenin topraklarını çiğnemesini gerekir ki işte Balkanlarda kıyamet o zaman kopacaktır406.

Tasviri Efkâr Almanya’nın, Birinci Dünya Savaşı’nda cephelerin genişlemesi ve ordunun geniş bir coğrafyaya dağılması nedeniyle mağlup olduğunu bildiği için aynı hataya düşmeyeceğini belirtmiştir407. Oysa İtalya’nın Yunanistan taarruzuna hesapsızca girmesi408, Arnavutluk ve Mısır’da uğradığı acı hezimetler409 ve 10 Haziran 1940 tarihinde girdiği savaşta önemli bir başarı gösterememesi410 Balkan Devletleri üzerinde etkisini göstermiştir. Nitekim Romanya’nın başına gelenler, Yunanistan’ın İtalya karşısındaki başarısı, Yugoslavya’nın gözünü açarak bir tecavüze karşı topraklarını korumaya yöneltmiştir. Sâbis, Selanik’in Yunanistan’ın, dolayısıyla İngiltere’nin elinde kaldığı müddetçe Yugoslavya’nın İtalya’ya karşı savaşa gireceğini, Bulgaristan’ın ise İtalya’nın başarısızlığı karşısında ihtiyatlı davranacağını, Balkanlarda bahara kadar İtalya-Yunanistan savaşının devam edeceğini, ilkbaharla birlikte yeni gelişmelerin olacağını belirtmiştir411. Ziyad Talha Ebüzziya da, İtalya’nın tarih boyunca başka bir devletin yardımı olmaksızın başarı kazanamadığını belirtmiştir412. Nitekim Hitler de; “Ben her zaman ‘İtalya daima nerede bulunursa zafer

oradadır,’ derdim. Hâlbuki ‘Zafer nerede ise İtalya oradadır’, demek lazımmış” diyecektir413.

İtalya’nın Yunanistan’daki başarısızlığının Balkan devletlerinde hoşnutsuzluğa neden olduğunu belirten Hitler, bu durumun Almanya’yı Balkanlara müdahaleye zorladığını, bu nedenle Sovyetler Birliği’ne açılacak cephenin geciktiğini belirtmiştir. Hitler, “Ah keşke

İtalyanlar harbin dışında kalsaydı. Keşke savaşan milletler arasına girmeselerdi”414

sözleriyle de İkinci Dünya Savaşı sonunda başarısızlığın ana nedenlerinden biri olarak İtalya’yı gösterecektir.

Almanya’nın Balkanlara sokulmasını Ali İhsan Sâbis; “Biz Türkler, Yunanistan’ı düşünürken herkesten fazla bir heyecan ve endişe duymaya mecburuz. Bugün Yunanistan’ı

406 Galip Kemali Söylemezoğlu, “İtalya-Yunan Savaşı ve Balkanlar”, Tasviri Efkâr, 29 Kasım 1940, S. 4559-

203, s. 3.

407 “Almanların Romanya’daki Tahşidatı Ehemmiyetli ve Hatta Tehlikeli Bir Şekil Aldı”, Tasviri Efkâr, 18 Ocak

1941, S. 4596-240, s. 1-5.

408 “İtalya Acaba Hesaplarında Tamamen Yanıldı mı?”, Tasviri Efkâr, 1 Aralık 1940, S. 4561-205, s. 1-3.

409 “İtalyan Mağlubiyetinin Sebepleri”, Tasviri Efkâr, 19 Aralık 1940, S. 4569-213, s. 1-5.

410 Ali İhsan Sâbis, “Bu Kış da Gebedir” Tasviri Efkâr, 31 Aralık 1940, S. 4581-225, s. 1-3.

411 Ali İhsan Sâbis, “Balkanlarda Harp”, Tasviri Efkâr, 1 Aralık 1940, S. 4561-205, s. 1-3.

412 Ziyad Talha Ebüzziya, “İtalya’nın Tarihine Kısa Bir Bakış”, Tasviri Efkâr, 10 Kasım 1940, S. 4540–184, s.

4.

413 Hitler, age, s. 60-61.

74

tutuşturan yangın, yarın bizim saçağımızı tutuşturabilir”415 sözleriyle, Alman tehlikesine

dikkat çekerek Türkiye’nin gerekli tedbirleri şimdiden alması gerektiğini vurgulamıştır. Tasviri Efkâr ise, İngiliz adalarına bir türlü sıçrayamayan Alman kuvvetlerinin Balkanlara sokularak emniyet sahamızı tehdide başladığını belirterek; “Başkalarının şümulü mahiyeti tamamen meçhul olan hayat sahalarına mukabil bizim de bilakis çerçevesi gayet muayyen bir emniyet sahamız vardır. Harp istemiyoruz. Harp her şeye rağmen bize kadar sıçrayacak olursa ona layık olduğu veçhile karşılamaya ahdeyledik. Sulhseveriz, harbin bu temiz, güzel, riya ve hırs tanımaz yurda musallat olmasını istemiyoruz. Fakat o zarla gelecek olursa bütün

milletçe onu kabule tamamıyla ve kat’i surette hazırlanmış bulunuyoruz” demiştir416.

Türkiye’nin barış taraftarı olduğunu, fakat herhangi bir tecavüze izin vermeyeceğini belirtmiştir. Peyami Safa Almanya’nın Balkanlara yönelmesi karşısında Türkiye’nin tutumunu hem Almanya hem de İngiltere açısında şu şekilde değerlendirmiştir: “Almanya için Türkiye yolu bir zafer yolu mudur? Değildir. Sidi Barraniye gelen Alman ordusu için Süveyş’e giden en kısa yol Türkiye’den geçmez. Coğrafya, tarih ve Türk milletinden göreceği mukavemet, Almanya’yı böyle bir macerayı düşünmekten bile men eder. Türkiye’nin İngiltere’ye faydalı olabilmesi için harbe girmesi şart mıdır? Değildir. Türkiye bu harp içindeki durumuyla İngiltere’nin Yakın Şarktaki menfaatlerini tecavüzden korumuş, ateşin Asya topraklarına sıçrayıp Musul petrollerini tutuşturmasına, Yakın Şarkta İngiliz aleyhtarı temayüllerin alev almasına engel olmuştur. İngiltere için, onun Asya’daki menfaatlerine karşı tecavüzü Türkiye'nin bilkuvve önlemiş olması harp yoluyla bilfiil önlemesinden elbette daha kıymetlidir”417.

Almanların Balkanlara müdahalesi ve Türkiye sınırına yaklaşması karşısında Tasviri Efkâr gazetesi, Türkiye’nin tarafsızlık politikasının muharip devletlerin çıkarına olduğunu belirterek Türk hükûmetinin her türlü tedbiri alması gerektiğini, bir tecavüz oluşmadıkça Türkiye’nin savaş dışı kalması gerektiğini belirtmiştir.