• Sonuç bulunamadı

ALMAN İLERLEYİŞİ KARŞISINDA İNGİLTERE’NİN TAVRI

1. İNGİLTERE’DE HÜKÛMET DEĞİŞİKLİĞİ

İngiltere Başkanı Chamberlain, savaşın ayak sesinin duyulmaya başlamasından itibaren barış taraftarı olup problemlerin ikili görüşmelerle halledileceğine inanmıştır. Bunda en büyük etken ise İngiltere ve Fransa’nın savaş için gerekli tedbirleri zamanında almamış olmalarıdır. Chamberlain, Hitler’le görüşmelerinde onun sözlerine kanıyor, Hitler’e verilecek bazı tavizlerle bölgede bir savaşın önüne geçmeyi amaçlıyordu. Öyle ki Chamberlain, Hitler’e; “Yayılmalarının İngiltere’nin engel olmayacağını söylemiş, Almanya’nın Avusturya’yı, Çekoslovakya’yı ve Danzig’i ilhak etmesine hükûmetinin ses çıkarmayacağı” imasında bulunmuştur291. Ama gelişmeler Hitlerin bunlarla yetinmeyeceğini gösteriyordu. Bu durum Chamberlain’in politikasındaki başarısızlığını gösterirken, İngiltere’de muhalefet harekete geçerek hükûmeti eleştiriyor, hükûmetin daha sert önlemler almasını istiyordu. Norveç yenilgisi İngiltere’de yönetime karşı eleştirileri daha da artırmıştır. Sunday Pictoral gazetesinde Lloyd George; “Reiskârda bulunanlar yalnız memleketin mukadderatından idareden aciz değil, aynı zamanda zayıf ve mecnundurlar. Reiskarda bulunanların harbi daha enerjik şekilde sevk ve idare etme gayretleri akim kalmıştır. Parlamentonun müdahale etmesi

ve zimamdarların başaramadıkları bu vazifeyi onun deruhte eylemesi lazımdır”292 sözleriyle

İngiliz hükûmetini eleştiriyordu. Tasviri Efkâr bu gelişmeyi; “Muhalefet Chamberlain’in mevkiinde zayıf bir ekseriyete rağmen durmasına şiddetle itiraz ediyor. Chamberlain

aleyhindeki tenkitler başka memleketlerde derin akisler ve tesirler husule getirdi”293

ifadesiyle duyurmuştur. Eleştiriler sonuncunda Chamberlain hükûmeti istifa etmiş yerine Churchill önderliğinde yeni hükûmet oluşturulmuştur. Bu gelişme karşısında Ebüzziya Zade Velid; “Mösyö Churchill Almanların çok kızdığı bir adamdır. Almanlarca husumet celbetmesi kendisinin Alman siyaseti için tehlike arz ettiğine bir delildir. Hitler Almanya’sının karşısına Churchill İngiltere’sinin çıkması muvazeneyi temin edecek çok isabetli bir iştir. Saldırıların nereye kadar gideceği bilinmeyen, masum milletlerin canına kıymayı alışkanlık haline getiren

291 Manfred, age, s. 183.

292 “Lloyd George İngiliz Başvekiline Sövüyor”, Tasviri Efkâr, 6 Mayıs 1940, S. 4361-5, s. 3.

56

Alman devlet reisiyle ancak Churchill uğraşabilir”294 ifadesiyle İngiltere’deki hükûmet

değişikliğini olumlu bulduğunu belirtmiştir.

2. ALMANYA’NIN İNGİLTERE’Yİ İSTİLA TEŞEBBÜSÜ

Almanya’nın Fransa ile ateşkes yapıp Manş sahillerine yerleştikten sonra dikkatler İngiltere’ye yönelmiştir. Zira Hitler, hedefinin İngiltere olduğunu birçok konuşmasında ifade etmiştir. Basında Almanya’nın, İngiltere’ye bir taarruzu gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği tartışma konusu olur. Ali İhsan Sâbis, İngiltere’nin sömürgeleriyle çok geniş bir coğrafyayı oluşturduğunu ancak gücünü tek bir noktada toplayamaması; düşünce, din, dil gibi farklılıkların İngiltere’yi zayıflattığını, Almanya’yı zafere Fransa’nın olanaklarından faydalanması ve kara ordusuyla İngiltere’ye baskı kurmasının ulaştıracağını, İngiltere’nin de tek başına, Almanya ve İtalya’ya karşı zafere ulaşmasının mümkün olmadığını belirtmiştir295. Hüseyin Şükrü Baban da, Almanya’nın Fransa’yı yenerek büyük davasının ilk adımını attığını, ikinci adımında İngiltere olduğunu, bunu gerçekleştirmek için de Almanya’nın işgallerle önemli üsler elde ettiğini, şimdide esas mücadelenin başlayacağını belirtmiştir296. Ömer Selim bu durumun iki devlet adına hayati önem taşıdığını bu nedenle zafere ulaşmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtmiştir297. Selim, İngiltere’nin yenilmesinin çok zayıf ihtimal olmakla birlikte olasılıklar arasında olduğunu, böyle bir durumda ise, “bu dünyadan artık ümidi kesmek gerek… Haksızca kurulacak çok kötü ve soysuz bir nizam karşısında pes!

demeye mecbur kalabilir”298.

Ebüzziya ise, Almanya’nın Manş sahillerine yerleşmesinin, İngilizler için nefes almanın bile imkânsızlaşması anlamına geldiğini belirtmiştir. Zira Londra’ya 120 km uzaklıktaki Manş sahillerine Almanların yerleşmesi, İngiltere’nin Alman tehlikesini her an hissetmesine neden olacaktır. Almanya’nın, İngilizleri barışa zorlamak için İngiliz Adalarını tamamıyla istila etmesi gerektiğini belirten299 Ebüzziya, Almanya’nın İngiliz Adalarını kolay kolay işgal ve

294 Ebüzziya Zade Velid, “Mösyö Çemberlayn’ın ani Sukutu, Harp Üzerine Bir Tesir Yapabilir mi?”, Tasviri

Efkâr, 12 Mayıs 1940, S. 4367-11, s. 1-5.

295 Ali İhsan Sâbis, “İngiltere Tek Başına İtalya ve Almanya’yı Yenebilir Mi?” Tasviri Efkâr, 25 Haziran 1940,

S. 4411-55, s. 3.

296 Hüseyin Şükrü Baban, “İngiliz Muharebesi”, Tasviri Efkâr, 26 Haziran 1940, S. 4412-56, s. 3-5.

297 Ömer Selim, “İngiliz-Alman Boğuşması”, Tasviri Efkâr, 28 Haziran 1940, S. 4414-58, s. 4.

298 Ömer Selim, “İcraat Lâzım”, Tasviri Efkâr, 18 Temmuz 1940, S. 4434-78, s. 2.

57 istila edilemeyeceğini300, Maginot hattının Manş Denizi’ne benzetilemeyeceğini belirtmiştir301.

Almanya’nın İngiltere’yi istila hareketinde bulunup bulunamaması konusunda Tasviri Efkâr, bir istila hareketi yapılıp başarılı olmadıkça Almanya’nın Avrupa kıtasında kazandığı zaferlerin bir hükmü kalmayacağı kanısındadır302. Selim Sabit ise, bir istila hareketinin gerçekleşemeyeceği, ancak “Almanlar İngiliz adalarına çıkamazlar, bunu biliyoruz fakat ya

bir de çıkarlarsa”303 ifadesiyle de bu durumun zayıf bir ihtimal olmakla birlikte var olduğunu

belirtmiştir. Sorunun önemine değinen Ali İhsan Sâbis ise; “Bu iş Norveç’i istilaya benzemez... Çok arzu ederiz ki Almanların istila hazırlıkları henüz kâfi bir dereceye gelmemiş olsun ve istila hazırlıkları gelecek ilkbahara kalsın. O zamana kadar İngilizler bol vakte malik olmuş, gerek müstemleke ve dominyonlarından gelecek kuvvetlere ve gerek Amerika’dan

beklemekte oldukları yardımlara ulaşmak imkânını bol bol bulmuş olsunlar”304 sözleriyle,

İngiltere’nin gerekli tedbirleri alması için olası bir istila hareketinin ilkbahara kalmasının temenni etmiştir. Sâbis, bu ifadesi dikkat çekicidir. Zira bu döneme ait kaynaklarda Alman taraftarlığı daima vurgulanan Sâbis, Türkiye’nin müttefiklerine destek olarak aslında hükûmetin dış politikası paralelinde yazılar kaleme almıştır.

Muharrem Feyzi Togay Almanya’nın istila girişiminde sonucu kara ordularının belirleyeceğini ifade etmiştir. Almanya’nın kara ordularını adalara çıkarıp İngiliz adlarını istila ederse İngiltere’yi mağlup edeceğini; İngiltere’nin de Avrupa karasına, büyük bir ordu çıkararak Almanya’yı yenebileceğini belirtmiştir305. Hakkı Atıl da İngiltere’nin denizlerde düşmanlarından üstün olduğunu, adalarda aldığı önemli tedbirlerle Alman istilasından ana vatanını bugün için kurtarmış olduğunu belirtmiştir. Almanya’nın amacı İtalya ile İngiliz adalarına taarruz ederek asıl hedefi olan İngiliz ordusunu imha etmektir. Almanya ve müttefiki İtalya bu amaca az kuvvet, çok propaganda ve politikayla ulaşmayı hedeflemektedir. Bu hareketlerinde başarılı oldukları takdirde İngiltere’nin ileri sürdüğü iktisadi üstünlük Almanya ve İtalya’nın eline geçecektir. Bunun için Almanya ve İtalya’nın, deniz kuvvetlerini İngiltere’nin seviyesine çıkarmaları gerekmektedir. Bunu gerçekleştiremedikleri takdirde İngiliz adalarını istila teşebbüsünde bulunamazlar. Böyle bir durumda Almanya ve İtalya, hareket sahasını İngiltere’nin ana damarı olan başka yerlere götürmek mecburiyetinde

300 Ebüzziya Zade Velid, “Nihayet Bizi de Endişeye Düşürecekler?”, Tasviri Efkâr, , 17 Temmuz 1940, S. 4433-

77, s. 1-5.

301 Ebüzziya Zade Velid, “Anlaşma Ümidi Kalmadı”, 24 Temmuz 1940, S. 4440-84, s. 1-3.

302 “Vaziyette Umumi Bir Bakış”, Tasviri Efkâr, 11 Eylül 1940, S. 4489-133, s. 1.

303 Selim Sabit, “Ya Maya Tutarsa… Ya Almanlar Çıkarsa…”, Tasviri Efkâr, 22 Temmuz 1940, S. 4438-82, s. 3.

304 Ali İhsan Sâbis, “Almanlar İngiltere’yi İstiladan Vazgeçmeğe Mecbur mu Kadılar?”, Tasviri Efkâr, 2 Ekim

1940, S. 4503-147, s. 3.

58 kalacaklardır306. Ebüzziya da; “Almanlar sonbahardan evvel İngiltere’ye bir taarruz yapmazlar ya da yapamazlarsa, o halde Avrupa’nın başka taraflarına büyük bir Alman

hareketine intizar etmek zaruridir” sözleriyle bu fikri desteklemektedir307.

Almanya’nın, İngiltere’ye hava taarruzuna başlaması üzerine Ali İhsan Sâbis, taarruzun başarılı olması için kara ordusuyla desteklenmesi gerektiğini aksi bir durumda bu taarruzun başarısız olacağını belirtmiştir308. Muharrem Feyzi Togay ise, Almanya’nın Fransa’dan kalkan uçaklarla İngilizlerin başlıca savaş sanayi merkezlerini vurduğunu, İngiltere’nin de karşı taarruzlarda bulunduğunu belirtmiştir309.

Galip Kemali, Almanya’nın İngiltere’yi istila etmesiyle ya da İngiltere’nin Alman taarruzunu püskürtmesiyle bu savaşın bitmeyeceğini, Dünya barışı için iki tarafında açıklaması gerektiğini belirtmiştir310. Ebüzziya ise, çıkarları zıt iki ülkenin anlaşmasına imkân olmadığını belirtmiştir. İngiltere yalnız kendi hürriyeti için değil bütün milletlerin hürriyetini korumak amacıyla savaştığını ifade etmektedir. Almanya ise silah gücüyle Avrupa’da birçok davayı hallettiğini ve bunlar üzerinde artık münakaşa etmeyeceğini söylemektedir. Hatta Almanya, Avrupa’nın bundan sonraki parasının Rayşmark olacağını iddia ediyordu311. Ebüzziya, Hitler’in şimdiye kadar hesaplı davranmasının Almanya’yı başarılı kıldığını, barış içinde savaştaki gibi hesaplı hareket edeceğini, İngiltere’de barış taraftarının bulunduğunu ifade ederek olası bir barış ümidini dillendirmişti312. Almanya’ya göre, İngiltere’nin herhangi bir anlaşmaya yanaşmamasında, Amerika’nın İngiltere’nin yanında savaşa girmesi, Sovyetler Birliği’nin de Alman tehlikesi karşısında er geç İngiltere ve Amerika’nın yanında yer alarak Almanya karşısında savaşa girme beklentisi vardır313. Ebüzziya Amerika’n yardımının sözde kalarak fiiliyata geçmediğini belirterek Amerika’nın tavrını eleştirmiştir314. Togay Avrupa’da Amerika’nın İngiltere’ye parayla silah verdiğini ancak Asya’da doğrudan doğruya askerî ve

306 Hakkı Atıl, “Almanya’nın Yeni Askerî Hedefleri”, Tasviri Efkâr Gazetesi, 18 Eylül 40, S. 4489-133, s. 3.

307 Ebüzziya Zade Velid, “İngiltere’ye Taarruz Edilmezse Başka Taraflar Tehlikededir Demektir”, Tasviri Efkâr,

23 Ağustos 1940, S. 4470-114, s. 1-3.

308 Ali İhsan Sabis, “Hava Âfetlerile Düşman Sulhe Mecbur Olabilir mi?”, Tasviri Efkâr, 20 Eylül 1940, S.

4491-135, s. 1-3.

309 Muharrem Feyzi Togay, “Avrupa’da ve Asya’da Faaliyetler”, Tasviri Efkâr, 25 Kasım 1940, S. 4555-199, s.

2.

310 Galip Kemali Söylemezoğlu, “Başladı mı, Başlıyor mu, Başlayacak mı?”, Tasviri Efkâr, 23 Ağustos 1940, S.

4470-114, s. 2.

311 Ebüzziya Zade Velid, “Yeni Bir ‘Şaşırtma’ Arifesindeyiz!”, Tasviri Efkâr, 30 Temmuz 1940, S. 4446-90, s.

1-5.

312 Ebüzziya Zade Velid, “Loyd Corze De Sulh Taraftarı imiş!”, Tasviri Efkâr, 2 Ağustos 1940, S. 4449-93, s.

1-5.

313 Muharrem Feyzi Togay, “İkinci Kış Harbi”, Tasviri Efkâr, 19 Ekim 1940, S. 4520-164, s. 3.

59 siyasi yardım da bulunduğunu belirtmiştir315. Ali İhsan Sâbis, İngiltere’nin, Amerika’nın kendisine yardım ederek savaşa müdahale etmesi için zemin oluşturmaya çalıştığını belirtmiştir316. İngiltere bunu sağlayabilirse Amerika öncelikle deniz ve hava kuvvetleriyle yardım edecektir. Ancak bu yardım, İngiltere’nin Mihver Devletlerini karada mağlup etmesi için yeterli değildir ve başka müttefikler bulması gerekir317. Bu müttefiklerin başında ise Sovyetler Birliği vardır. Birinci Dünya Savaşı’nda Anlaşma Devletlerinin zaferinde önceliği Rusya’nın aldığını belirten Ali İhsan Sâbis; “Rusya’yı temin edememek öyle bir hatadır ki Fransa bunu 1940 Mayıs, Haziranında 45 günlük muharebeler neticesinde, perişan olarak ödedi. Eğer Sovyet Rusya kendi saflarında bulunsaydı, ya Almanya harbi göze alamazdı ya da

vaziyet geçen Cihan harbine benzeyebilirdi”318 ifadesiyle Sovyetler Birliği’nin kara

savaşındaki önemini vurgulamıştır.

Ali İhsan Sâbis İngiltere’nin öncelikle 1941 yılında İtalya’yı savaş dışı bırakıp olası bir Alman istila hareketine karşı müdafaa tedbirleri alması gerektiğini, bu süreçte Amerika ile sıkı işbirliği yapmasının büyük fayda sağlayacağını belirtmiştir319. Almanya’nın İngiliz sömürgelerine yönelmesini Peyami Safa; “İngiltere bir ağaçtır ve sömürgeleri dallarıdır. Bu

ağaçların dallarına inen balta onu deviremez”320 ifadesiyle, Almanya’nın bu hareketinin

İngiltere’yi etkilemeyeceğini, maksadın İngiliz İmparatorluğunu yok etmek ise, izlenen yolun İngiliz adaları olacağını belirtmiştir.