• Sonuç bulunamadı

3.2. BİLİRKİŞİ RAPORU

3.2.2. RAPORUN HAZIRLANMA SÜRESİ

Bilirkişiye sorulacak soruları belirleyen hakim, aynı zamanda bilirkişinin incelemesini yapıp raporunu hazırlaması ve mahkemeye vermesi için bilirkişiye uygun bir süre verir. 404 HMK m.273/1-c uyarınca, mahkemenin bilirkişi görevlendirme kararında, “raporun verilme süresi” de yazılmalıdır.

HUMK m.281\III`te bilirkişiye tanınacak sürenin işin niteliğine göre belirleneceği ve üç ayı geçemeyeceği kabul edilmekteydi. Yeni HMK m.274 de bu konuda bir değişikliğe gitmemiş, “bilirkişinin görev süresi”ni azami üç ay olarak belirlemiştir.

Sadece bir yenilik olarak süre uzatımı imkanı getirilmiştir. Buna göre, bilirkişinin talebi ve bilirkişi görevlendiren mahkemenin gerekçeli kararı ile süre azamı üç ay daha uzatılabilecektir (HMK.m.274/1). Böylece, üç aylık nihai süre istisnai durumlarda bilirkişinin talebi ve mahkemenin uygun bulması ile 6 aya kadar uzatılmış olabilecektir. Nitekim HUMK döneminde de geçerli üç aylık nihai süre sınırlamasına rağmen, inceleme sırasında sürenin yetmeyeceğini gören bilirkişinin hakimden ek süre isteyebileceği benimsenmişti.

kurulamaz. Bu nedenle, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar usul ve yasaya aykırılık teşkil edecektir” (YKD, C. 24 Sy 5 Mayıs 1998 s. 759.).

402

KURU bu durumda raporun yok sayılacağına işaret etmektedir: KURU, C.III, 2742. 403

Yargıtay 11. HD., 12.11.2004 tarih ve K. 2004/11188 sayılı kararı: “Bilirkişilerin konuyu bir

arada görüşerek rapor hazırlamaları ve ancak muhalif kalan varsa bunu ayrı bir rapor vermesi HUMK m.182 ve HMK m.279/2 hükümleri gereğidir. Sözü edilen ek rapor ise raporu hazırlayan bilirkişice imzalanması gerekir. İmzalanmayan ek raporun mahkemeye sunulmasıyla usul ve yasa ihlal edilmiştir” :Legal Web Sitesi.

404

98 Hakim bilirkişiye incelemesini yapması ve raporunu hazırlaması için verdiği ilk süreyi neden uzattığının gerekçesini kararında açıkça belirtmek zorundadır.405 Görüldüğü gibi bilirkişiye incelemesi için verilen ilk sürenin uzatılabilmesi için bilirkişinin inceleme süresinin yetersiz olduğunu ve raporunu mahkemeye tevdii etme süresinin uzatılmasını, mahkemeden talep etmesi gerekmektedir. Talep üzerine hakim, somut olayın koşullarını ve özelliklerini gözeterek üç aylık sürenin yetersiz olduğu kanısına varırsa, gerekçesini açıkça ortaya koymak ve üç ayı geçmemek koşuluyla bilirkişiye ek süre verebilir. Hakim, bilirkişinin talebi olmaksızın (re`sen) görev süresinin uzatılmasına ilişkin karar veremez.

Deryal`a göre, aslında çoğu kez bilirkişi incelemesinin ne kadar emek ve mesai gerektireceği hakimin de takdir edemeyeceği teknik bir konudur.406 Bilirkişiden inceleme yapılması istenilen konu bazı ozel teknik ve durumları bünyesinde barındırabilir. Bu denli teknik konularda üç aylık azami inceleme süresi yetersiz kalabilir ve bilirkişi incelemesinden beklenen verim alınamayabilir. İlgili konu hakimin de takdir edemeyeceği teknik bir boyut içerdiğinden, ya ara kararda mümkün olan en geniş süre tanınmalı ya da inceleme süresi bilirkişiye de danışarak belirlenmelidir. Kanunun, somut davanın sürüncemede kalmadan çözülmesi için bu tür azami süreleri koyduğu şüphesizdir. Ancak, yargılamayı hukuka ve adalete göre çözümlemek, kısa sürede çözmekten daha önemli ve modern hukuk sistemince daha kabul edilebilir bir durumdur. Bu nedenle, bilirkişilik incelemesinde öngörülen üç aylık azami süre yetersiz olup bu süre biraz daha yukarı çekilmeli ve hakime bilirkişiye verilecek süre konusunda daha geniş takdir yetkisi tanınmalıdır.

Yeni HMK düzenlemesi ile süresi içinde mazeretsiz olarak raporunu sunmayan bilirkişi için HUMK`da yer almayan yaptırımlar getirilmiştir. Buna göre, “belirlenen süre içinde raporunu vermeyen bilirkişi görevden alınıp, yerine bir başka kimse, bilirkişi olarak görevlendirilebilir” (HMK.m.274/2). O halde belirlenen süre içinde raporunu hazırlayıp mahkemeye sunamayan bilirkişi görevden alınabileceği gibi, ek süre talep eden bilirkişinin bu talebi kabul edilmeyerek yerine bir başkası görevlendirilebilir.

405

HMK m. 274/1, c.2; HUMK'da karşılığı olmayan bu hüküm, HMK'nın yeniliklerinden biri olarak sayılabilir.

406

99 Bu durumda mahkeme, görevden alınmış olan bilirkişiden, görevden alındığı ana kadar yapmış olduğu işlemler hakkında açıklama yapmasını talep eder. Bu açıklamada, o aşamaya kadar yapılmış ve mahkeme için bir değer ifade edebilecek işlem safahati ve tespitler yer almalıdır. Raporun süresinde neden tamamlanamadığı da bu açıklamada belirtilebilir. Bu taleple birlikte, hakim, bilirkişinin dizi pusulasına bağlı olarak görevi gereği inceleme yapması üzere kendisine teslim edilmiş bulunan dosya ve eklerini mahkemeye hemen tevdii etmesini ister.

Eğer bilirkişi mahkemece kendisine verilen süre içerisinde mahkemeye sunmaz ve bu yüzden yargılamanın uzamasına neden olursa, onun hakkında HUMK m.278/III; HMK m.269/(2) hükümlerindeki atıflar gereğince tanıklar hakkındaki hükümler uygulanır.

HUMK m.278`in yollamasıyla, raporunu süresinde mahkemeye sunmayan bilirkişiye HUMK m.253 gereğince disiplin para cezası verilebilir. HMK da para cezasını benimsemiştir. HMK m.253`e göre, hakim münferit veya alacağı diğer yaptırımlara ek olarak görevini süresinde yerine getirmeyen bilirkişiye beş yüz Türk Lirasından, beş bin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına çarptırabilir.

HUMK m.271`e göre bilirkişiye, on beş güne kadar hapis cezası verilebilir; ancak bu hapis, cezai sonuç doğurmayan407, tekerrüre konu olmayan ve adli sicile sabıka olarak geçmeyen disiplin cezası niteliğindedir. HMK, haklı olarak bu disiplin cezasını öngörmemiştir.

Görev süresi içerisinde inceleme yapan fakat raporunu süresinde mahkemeye tevdii etmeyen bilirkişi yine de bilirkişilik ücretini ve masraflarını almaya hak kazanır. Ancak, görevlendirmeyi yapan mahkeme, görev süresinde raporu teslim etmeyerek yargılamanın sürüncemede kalmasına neden olan bilirkişiye, gerekiyorsa ücret ve masraf adı altında hiçbir ödeme yapılmamasına karar verebilir. Mahkemenin bu kararı üzerine, bilirkişiye, raporunu mahkemeye sunmadığı işe ilişkin olarak ücret ve masraf ödemesi yapılmayacaktır.

Nitekim, süreye riayet etmeyen bilirkişilere bir daha görev verilmemesi yararlı bir yaptırım olarak önerilmekte idi.408 Adalet Bakanlığınca hazırlanacak resmi bilirkişi listelerinden bilirkişi seçilmesi önerisini savunanlar, belirtilen süre içinde

407

YILMAZ, E., Uygulama, s.21 vd. 408

100 rapor vermeyen bilirkişilere listeden çıkarma gibi müeyyidelerin uygulanabileceğini öneriyorlardi.409

Bunların dışında süre içerisinde mazeretsiz olarak raporunu mahkemeye sunmayan bilirkişinin, görev yapmaktan kaçınmış sayılması ve bilirkişiye gerekli cezai ve hukuki yaptırımların uygulanması yoluna da gidilebilir.410

3.2.3. RAPORDAN BEKLENEN NİTELİKLER