• Sonuç bulunamadı

TÜRKĐYE’DE MODERNLEŞME VE DEMOKRASĐ

2.1. Osmanlının Toplumsal Yapısı

2.1.1. Osmanlı Toplum Yapısında Meydana Gelen Değişmeler

Osmanlıda toplumsal yapı çok uluslu bir hüviyete sahipti. Halk, kozmopolit bir yapıda imparatorluğun sınırları içerisinde yaşamaktaydı. Bu karmaşık yapı hukuki olarak da söz konusuydu. Osmanlı hukuk sistemi dinsel bir yapıya sahip olup, azınlıkların da kendi dinlerine göre yargılanmalarını sağlayan bir yapı mevcuttu.

Osmanlı hukuk sistemi konumuzla alakalı olmamakla beraber dönemin siyasal yapısını ve sonraki değişmelere ışık tutacak olması nedeniyle değinilmesi gerektiği kanısındayız. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi hukuki yapıda dinsel ağırlık kendini hissettirmektedir. Bunun yanında örfi hukuk kuralları da hukuki sahada kullanılmaktaydı. Đlerleyen yılarda padişah fermanları yazıya geçirilerek kanunname adı altında toplanmış ve kanunlaşma dönemi başlamıştır.100

Adalet mekanizması Osmanlıda üzerinde durulan en önemli mevzulardan biri olarak göze çarpmaktadır. Devletin güçlü olabilmesi, ayakta kalarak mevcudiyetini devam ettirebilmesi için Adalet Dairesi denilen mekanizmanın varlığı ile açıklama yoluna gidilmiş ve adaletin tesisi adına büyük sorumluluklarının olduğu bilincine göre hareket edilmiştir101. Bu çerçeve toplumsal yapının değişmesine neden olan Fransız ihtilaline kadar geçen süre içerisinde adaletten kaynaklanan sorunlar – ki burada devletin merkezi teşkilatını hariç tutacak olursak – ayanlardan kaynaklananların dışında büyük çapta bir memnuniyetsizlik söz konusu olmamıştır. Adaletin bu şekilde tecelli ettirilme gayreti toplumsal yapının bir arada sorunsuz bir

şeklide yaşamasını sağlamıştır.

Yönetilen sınıf içerisindeki halk tüccarlar, köylüler ve esnaflardan oluşan mesleki bir dağılım içerisinde hayatlarını idame ettirmekteydiler. Toplumsal yapı

99 Mardin, Şerif, Türk Modernleşmesi, Derleyen: Mümtaz’er Türköne, Đletişim Yayınları, Đstanbul,

1994, s.25-26.

100

Koç, Yunus, “ Erken Dönem Osmanlı Hukuku: Yaklaşımlar ve Sorunlar”, Hacettepe Üniversitesi

Edebiyat Fakültesi Dergisi, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 700. Yılı Özel Sayısı, Ekim 1999,

s.120-121.

101 Okumuş, Ejder, “Osmanlılarda Siyasal Bir Kurum Olarak Adalet Dairesi”, Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, Mart 2005, Sayı:5, s.46.

içerisinde yatay ve dikey hareketlilik söz konusuydu. Toplum, ülke coğrafyası içerisinde istediği yere, köyden kente ya da tam tersi doğrultuda yatay olarak hareket edebilmekteydi. Ayrıca Osmanlı toplumsal yapısında kast sistemi ya da benzeri bir yapı bulunmamaktaydı. Bu bağlamda dikey denilen meslek grupları arasındaki geçişlerde mümkün olmaktaydı.

Osmanlı devletinde uygulanan toprak sistemi Osmanlı toplumsal yapısında çok önemli bir yere sahipti. Toprak yapısı has, zeamet, tımar, evkaf ve ocaklık olmak üzere sınıflara ayrılırdı102. Bu ayrım içerisinde önem teşkil edenler dirlik sistemi içerisinde bulunan tımar adı verilen topraklardı. Bu toprakların gelirleri 20 000 akçaya kadar olup kontrolleri, sipahi adı verilen askerlere verilmekteydi. Tımarlı sipahiler buradaki topraklardan elde ettikleri gelirleri devlete göndermez, kendi ihtiyaçlarından arta kalanlarla asker yetiştirmek üzere kullanırlardı. Bu topraklar üzerinde yetiştirilen askerler yöredeki asayişi de sağlamakla görevliydiler. Sefer dönemlerinde ise orduya intikal eden tımarlı sipahiler ordunun önemli bir kanadını oluşturmakla beraber ordu, sefer yolunda katılımların artmasıyla çoğalarak ilerlerdi.103

Tımar topraklarının nüfuzlu kişilere verilmesiyle tımar sisteminde bozulmalar başlamıştır. Fetihlerin durması ve gelirlerin azalması sebebiyle ortaya çıkan ekonomik sıkıntıları tımar topraklarını yüksek bedeller karşılığında iltizam usulü ile zengin insanlara verilmesiyle sistemde çözülmeler baş göstermiştir104. Mültezim adı verilen iltizam sahiplerinin devlete ödedikleri bedelleri halktan fazlasıyla çıkarma gayretleri ve buna ek olarak bozulan sistem nedeniyle iç güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasıyla artan huzursuzluğun iç göçlere neden olması Osmanlı toplumsal yapısına değişmelerin başlamasına neden olmuştur.

Meydana gelen nüfus artışları ve ifade ettiğimiz üzere toprak sistemindeki bozukluklar da toplumsal sıkıntıların meydana gelmesine neden olmuştur. Tımar sisteminin bozulmasıyla güvenlik zaaflarının oluşması, mültezimler gibi zengin

102Aktan ,C. Can, “Osmanlı Tımar Sisteminin Mali Yönü”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi,

Şubat 1988, Sayı 52,. s. 72.

103Aktan,

“Osmanlı Tımar …”, s. 72. 104

sınıfların otorite boşluğundan istifade etmeleri ile doğan yerel isyanlar toplumsal yapıda değişimlerim meydana gelmesini kaçınılmaz kılmıştır.

Toprak sistemindeki bozulmadan kaynaklanan sıkıntıları bertaraf etme adına 1857 yılında Toprak Yasası yürürlüğe konulmuştur. Yasaya göre topraklar beş sınıfa ayrılmıştır. Birincisi memluke adı verilen topraklar olup, özel mülkiyet kapsamına giren topraklardır. Đkincisi miriyye ismindeki topraklardır. Bu toprakların mülkiyeti devlete ait olup kullanım hakkı özel kişilere aittir. Üçüncü çeşit topraklara ise mevkufe adı verilmiştir. Bu topraklar ise çeşitli amaçlarla kurulan vakıfların topraklarıdır. Dördüncü tür topraklar ise metruke isminde olup kamu yararına ayrılan topraklardır. Beşinci ve son tür topraklar ise mevat adında olup kullanılamayan topraklardan oluşmaktadır105.

1857 Toprak Yasası ile özel mülkiyet hakkı kabul edilmiş olup böylece tımar sahiplerinin derebeyleşme yönündeki eğilimlerinin önüne geçilmek istenmiştir. Ayrıca Yasayla tımar sahiplerini daha iyi kontrol etmeye yönelik düzenlemeler yapılmış olup tımar sahiplerinin güçlenmesinin önüne geçilerek merkezi otoriteyi güçlendirmek amaçlanmıştır106.

Bu olumsuzluklara 18. yüzyılda Fransız Đhtilali’nin neden olduğu aşırı milliyetçi azınlık isyanlarının eklenmesi, toplumsal mozaiğin değişmesi ve etnik yapıların farklılaşmaya başlamasına neden olmuştur. Ayrıca Osmanlı Devletinin sanayi inkılâbına ayak uyduramayışı ekonomik olarak zor duruma düşmesine neden olmuştur. Avrupa’nın artan üretime pazar arayışı çerçevesinde Osmanlıyı hedef alması ile iç işlerine artan müdahaleler ve toprak kayıpları toplumsal yapının değişmesine etki eden diğer gelişmeler olmuştur.