• Sonuç bulunamadı

3.2.1.1 12 Eylül Askeri Đktidarı

KAYNAK: TÜĐK

Göç hareketlerine baktığımızda göçün tek yönlü olmadığını görmekteyiz. Göç, sadece kırsal kesimlerden şehirlere doğru olmamış, şehirlerden şehirlere doğru bir hareketlilik de göstermiştir. Tablo 2’de de görüldüğü gibi göç hareketlerinin büyük çoğunluğunu şehirden şehre olan göçler oluşturmaktadır. 1975 – 1980 yılları arasında toplam bu oran toplam göç eden nüfusun yüzde 48,90’ına denk gelirken ilerleyen yıllarda da artış göstermiştir. Aynı zamanda ters göçler de olmuş, şehirden

Sayım Yılı Köy Nüfusu Şehir Nüfusu Toplam Şehir Köy

%

Toplam Toplam Toplam Toplam Toplam

1927 10 342 391 3 305 879 13 648 270 24.22 75.78 1935 12 355 376 3 802 642 16 158 018 23.53 76.47 1940 13 474 701 4 346 249 17 820 950 24.39 75.61 1945 14 103 072 4 687 102 18 790 174 24.94 75.06 1950 15 702 851 5 244 337 20 947 188 25.04 74.96 1955 17 137 420 6 927 343 24 064 763 28.79 71.21 1960 18 895 089 8 859 731 27 754 820 31.92 68.08 1965 20 585 604 10 805 817 31 391 421 34.42 65.58 1970 21 914 075 13 691 101 35 605 176 38.45 61.55 1975 23 478 651 16 869 068 40 347 719 41.81 58.19 1980 25 091 950 19 645 007 44 736 957 43.91 56.09 1985 23 798 701 26 865 757 50 664 458 53.03 46.97 1990 23 146 684 33 326 351 56 473 035 59.01 40.99 2000 23 797 653 44 006 274 67 803 927 64.90 35.10

köye göç eden nüfusun toplam göç eden nüfusa oranı 2000 – 2005 yılları arasında en üst düzeye çıkmıştır

Tablo 2. Yerleşim Yerlerine Göre Göç Eden Nüfus

KAYNAK: TÜĐK

Türkiye’de 1980 sonrasında dolaylı ya da dolaysız olarak göçe maruz kalan insanların sayısının bir hayli fazla olması kültürel bağlamda yeni bir kitlenin ortaya çıkması sonucunu beraberinde getirmiştir. Bu yeni toplumsal yapı, kent yaşamına entegre olurken değişik sorunlarla karşılaşmıştır. Maddi kültür ile manevi kültürün aynı hızla değişmemesi ortaya kültür boşluklarının çıkmasına neden olmuştur. Bu süreçte toplum, yeni ile eski arasında bir bocalama yaşarken aynı zamanda da değişimlere maruz kalmıştır. Kültürel bağlamda geçiş yaşayan yeni toplumsal yapı, modern yapıya ait değerleri benimseyememiş bu noksanlık da siyasal ve toplumsal yozlaşmalara neden olmuştur. Bu durum Türkiye’deki toplumsal yapının

1975–1980 1980–1985 1985–1990 1995–2000 Şehirden şehire 1 752 817 2 146 110 3 359 357 3 867 979 % 48.90 56.18 62.18 57.80 Köyden şehire 610 067 860 438 969 871 1 168 285 % 17.02 22.53 17.95 17.46 Şehirden köye 692 828 490 653 680 527 1 342 518 % 19.33 12.84 12.60 20.06 Köyden köye 528 709 322 709 392 935 313 481 % 14.75 8.45 7.27 4.68 Toplam 3 584 421 3 819 910 5 402 690 6 692 263 % 100 100 100 100

dönüşümünü hızlandırmış, toplumun kültürel değerlere yüklediği anlamların değişmesine neden olmuştur.

Kentleşme olgusunu sadece ekonomik kökenli gelişmeler ve sanayileşme süreci ile açıklamak eksik değerlendirmelere varmamıza neden olmaktadır. Türkiye'nin toplumsal dönüşümünde günümüz ve gelecek adına çok önemli bir yere sahip olan kentleşme olgusu halkın artan beklentilerinin bir sonucu olarak artan bir eğilim göstermeye devam edecektir. Kentleşmenin artışı sanayileşme ile beraber, kırsal kesimlerde imkânların yetersizliği ve artan eğitim ihtiyacına toplumların aynı oranda cevap vermesi ile gerçekleşmektedir.

3.2.3.4. Ekonomik Gelişmeler

Ekonomik gelişmelerin 1980 sonrası toplumsal değişmelere etkisi iki şekilde olmuştur. Birinci etki yukarıda değindiğimiz gibi ekonomik olumsuzlukların toplumda göç yaşanmasına neden olmasıdır.

Ekonomik gelişmelerin toplumsal değişime ikinci etkisi ise 1980 sonrası uygulanan ekonomik politikaları neticesinde toplumun belli kesiminde meydana gelen refah artışının getirdiği hayat standartlarında meydan gelen değişmelere bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Ekonomik iyileşme ile toplumda tüketim anlayışı değişmiş, insanlar yeni sosyal çevreler edinmiş, teknolojik gelişmelerinde etkisiyle kültürel alışverişler artmaya başlamıştır.

Peki, ekonomik kaynaklı değişmeler olumlu mu olmuştur yoksa olumsuz mu? Ekonomik gelişmelerden kaynaklanan bu iki gelişmenin sonucu hakkında olumlu ya da olumsuz şeklinde genellemelere gitmek yanlış değerlendirmelerin yapılmasına neden olabilmektedir. Meydana gelen her iki değişim kendi içersinde olumlu ya da olumsuz sonuçlar getirmiş olabilir. Göçe maruz kalan insanlarda kimlik ve aidiyet sorunu, ekonomik refahı artan insanlarda ise kültürel yozlaşmalar meydana gelmiş olabilir. Deminde ifade ettiğimiz gibi bu sonuçlar objektif verilere ulaşmamızı engelleyebilecek mahiyette olabilir. Burada esas olan 1980 sonrası meydan gelen ekonomik gelişmeler toplumumuzda büyük dönüşümlerin kapısını aralamıştır. Değişimle beraber kavramlara ve değerlere yüklenen anlamlar değişmeye başlamıştır.

3.2.3.5. Eğitim

Eğitimin toplumsal değişmedeki rolü diğer etkenlere nazaran ayrı bir öneme haizdir. Eğitim sayesinde bireyler toplumsal normlara, değerlere ve kurumlara uyum sağlayabilmekte ve bu sayede toplumsallaşmaktadır. Okullar vasıtasıyla devlet, ülkenin hâkim norm ve değerlerini topluma aşılar389. Cumhuriyetin kurulduğu yıllara gidecek olursak, yeni Türk Devletinin oluşturulmasından sonra, yapılan inkılâplar topluma eğitim yoluyla benimsetilmeye çalışılmıştır.

Tablo 3. Okur Yazarlık ve Eğitim Durumuna Göre Nüfus

Kaynak: TÜĐK

Eğitimin bir diğer rolü ise insan zihnini özgür kılarak geçmiş ile günümüz arasında değerlendirmeler yaparken, kalıplar ve normlar arasında sıkışmadan daha sorgulayıcı bir yaklaşım içerisinde, bireyin toplumsal değerleri analiz etmesine yardımcı olmasıdır390. Eğitim düzeyi yüksek bireyler yeniliklere açık oldukları gibi geçmişleri ile de barışık bir şekilde toplumsal yapıdaki yerleri alırlar

389 Eskicumalı, a.g.m., s.27 390 Eskicumalı, a.g.m., s.27. Sayım Yılı Okuma- yazma bilmeyen Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen Đlkokul Ortaokul veya ortaokul dengi meslek okulları Lise veya lise dengi meslek okulları Yükseköğ retim Toplam 1975 7 621 984 1 432 620 5 593 820 535 836 623 026 298 504 16 142 845 1980 7 926 132 1 474 985 6 455 448 686 765 911 001 652 428 18 118 619 1985 6 653 123 1 880 232 9 514 794 988 478 1 476 557 837 172 21 366 259 1990 6 772 650 1 434 501 12 239 054 1 465 268 2 146 916 1 286 542 25 371 228 2000 5 802 542 2 151 801 16 073 529 2 770 767 4 222 915 2 625 311 33 660 830

1980 sonrası süreçte ülkemizin geçmiş dönemlere nazaran ekonomik büyüme bağlamında daha iyi bir trend yakalaması ve açık toplum olma yolunda ilerleyerek dünyadaki gelişmelere paralel uygulamalara gitmesi eğitime verilen önemi daha da arttırmıştır. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi özellikle 1980 sonrası dönemde eğitim alanında büyük gelişmeler yaşanmıştır. Đlkokul eğitim düzeyinden yüksekokul seviyesine kadar eğitim görenlerin sayısındaki artış toplam nüfus artış oranından daha fazla olmuştur. Bu gelişmeler doğrultusunda toplumumuzda eğitim düzeyinde meydana gelen artış, toplumsal değişmeleri hızlandıran bir etki yaratmıştır.

1980- 2000 yılları arası nüfus artış oranı yaklaşık yüzde 68 olurken, sadece yüksekokullarda eğitim gören öğrenci sayısındaki artış ise yüzde 402 civarında olmuştur. Artan eğitim oranı, insanların olaylara daha analitik yaklaşmasını sağlayarak bireyi toplumsallaştırdığı gibi demokratik görevlerini daha iyi anlamasına yardımcı olmuştur. Toplumdaki eğitim düzeyinde meydana gelen pozitif değişme, toplumsal değişmelere de olumlu yönde yansımış ve toplumda çatışma kültürü yerine uzlaşma kültürünü hâkim kılmıştır.

Eğitim düzeyindeki gelişmeler toplumsal yapı, ekonomik gelişmeler ve bunlar arasındaki etkileşimlere paralel olarak toplumsal değişime katkı sağlamaktadır. Yani eğitim düzeyinde artış meydana gelirken toplumsal yapı, ekonomik yaşam ve siyasal yapıda aynı oranda gelişme olması eğitimin toplumsal değişmedeki rolünü daha etkili kılmaktadır391. Özellikle 2000 yılından sonra meydana gelen gelişmelerin bu bağlamda birlikte gerçekleşmesi eğitimin toplumsal değişmeye olan katkısı daha da arttırmaktadır.

3.3. 12 Eylül Sonrası Türkiye’de Demokrasi ve Demokrasi