• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: AVRUPA BİRLİĞİ (AB) VE TÜRKİYE’DE YÜKSEK EĞİTİMLİ

2.1. AB’de Yüksek Eğitimli Gençlerin İşsizlik Sorunu ve Çözüm Stratejileri

2.1.8. Yeni Açılımlar Çerçevesinde Ortak Reform Çabaları

2.1.8.3. Ortak Dual Eğitim Sisteminin Oluşturulması

Dual eğitim sistemi, başta Almanya olmak üzere Hollanda ve Avusturya gibi AB ülkelerinde yıllardan beri başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Almanya, dual eğitim sisteminin başka ülkelere ihracına yönelik bazı çabalarda bulunmaktadır. Örneğin Alman Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK), 2013’den beri Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenen VETnet projesini, “German Chambers worldwide network (AHK/Dış Ticaret Odası) for cooperative, workbased Vocational Education & Training” ismi altında genişleterek, dual meslekî eğitimin temel taşlarının en azından bir kısmını bilgi işlem ortamında ve uluslararası boyutuyla oluşturmaktadır. Bu genişletilmiş proje kapsamında İspanya, İtalya ve Portekiz gibi on bir ülkenin Dış Ticaret Odası (AHK) aracılığıyla ilgili ülkeler pilot-proje kapsamına alınmıştır (DIHK, 2016).

İlgili ülkelerde uygulanmakta olan dual eğitim programlarına göre, yöredeki Alman işletmeleri ile partner konumunda olan yerel okullar arasında kurulan koordinasyon sayesinde Alman diplomalarının elde edilmesi mümkün olmaktadır. 1983’den beri bu alanda aktif olan Portekiz-AHK, üç farklı bölgede tesis ettiği meslekî tekâmül merkezi sayesinde her yıl ortalama olarak 2.500 gence eğitim vermektedir (www.dual.pt/ article/uber-uns.html, 19.12.2017).

Pilot proje şeklinde yürütülen dual meslekî eğitim programları, her ne kadar diğer ülkelerde de yürütülmekte ise de Alman sistemimin bütün unsurlarıyla kapsamlı bir şekilde ve bir bütünlük içinde hayata geçirildiği iddia edilemez. Bu ülkelerde henüz müstakil bir dual eğitim sisteminin kurulduğu söz konusu değildir. Eğitim programlarının etkili ve kalıcı bir nitelik taşıyabilmesi için, dual konseptinin ilgili ülkelerin eğitim sistemine toplumsal özelliklere de uygun olarak bütünüyle entegre edilmesi gerekmektedir.

Dual eğitim sisteminin başarısı sadece işletme ve okul sistemlerinin iç içe girerek, kenetlenmesinden ibaret değildir. Özellikle odaların sorumluluk taşıması, mesleki okulların işbirliğini önemsemesi, işletmeci partnerlerle birlikte oluşturulan ortak müfredat, gönüllü ve tecrübeli denetçilerin varlığı, toplumsal talep ve kabul gibi çevresel şartlar tam olarak yerine getirilmediği sürece dual eğitim sisteminin sürdürebilirliği mümkün görünmemektedir. Örneğin toplumsal talep ve kabul

teamüllerine göre Almanya’da dual sistemde meslekî eğitim alan gençlere düzenli olarak ücret vermek, gelenekten sayılmaktadır.

2.1.8.3.1. Ülkelerarası Öğrenci Değişim Programı

Almanya, Avrupa’daki gençlerin dual eğitim sisteminden yararlanabilmeleri için, değişik isimler altında ve ikili anlaşmalar çerçevesinde meslekî programlar düzenlemektedir. Bu bağlamda DIHK, “Berufsbildung ohne Grenzen” (Sınır Tanımayan Meslekî Eğitim) inisiyatifi ile her yıl 500 civarında yabancı genci Almanya’da kısa bir süre için ağırlamaktadır. Bu süre zarfında yabancı gençler, meslekî eğitimin bir parçasını anlaşmalı bir Alman şirketinde tamamlamaktadır. Buna mukabil olarak 1.500 civarında Alman genci, yurt dışında tecrübe edinme imkânını elde etmektedir. Öğrenci değişim programının en önemli sacayağı, Alman dual sisteme entegre olabilecek en uygun yabancı öğrencileri bulmak ve eğitmektir. Alman hükümeti, dual sistemde eğitim alabilecek yabancı öğrencilerin isabetli temini konusunda gerekli tedbirleri almaktadır. Bu doğrultuda ülkelerarası iş bulmada yetkili ulusal/kamusal kurumlarla işbirliği ve koordinasyondan sorumlu olan AB’ye bağlı Avrupa İstihdam Servisi’nde (EURES - European Employment Services) temsilciler bulundurmaktadır. Böylece yabancı gençlerin Avrupa işgücü piyasasında meslekî eğitim ve iş bulmaları kolaylaştırılmaktadır (https://www.dihk.de/themenfelder/aus-und, Erişim: 20.12.2017).

2.1.8.3.2. MobiPro-EU

AB’ye üye ülkeler, 2012’de Alman hükümetinden ülkelerarası işgücü piyasalarında hâkim olan asimetrik yapının iyileştirilmesine yönelik katkıda bulunmasını resmen talep etmiştir. Değişik AB ülkelerinde bugün de halen devam eden genç işsizliği alanındaki bariz farklılıkların mevcudiyeti, Avrupalı gençlerin özel meslekî eğitim programlarıyla dual eğitim sistemine entegre edilmesi gereğini ortaya koymuştu. Bu zarurete binaen “MobiPro-EU” hayata geçirilmiştir. Böylece AB’nin iç piyasasında bir hak olarak işçilere tanınan serbest dolaşımının pratik olarak işgücünün mobilitesine de yansıtılabilmesinin çerçeve şartlarının oluşturulmasının önemi de bu vesile ile ortaya çıkmış olmaktadır (BMF, 2017).

Bir başka deyişle; AB üye ülkeleri arasında işgücü ve meslekî eğitim piyasaları birbirleriyle entegre olmadığı, meslekî okul sistemleri birbirleriyle sıkı ilişkiler kurmadığı ve karşılıklı olarak yabancı dilleri öğrenme imkânı sunan yapılanmalar olmadığı sürece serbest dolaşım hakkının gerçek anlamıyla hayatiyet bulması da mümkün görünmemektedir. İşte “MobiPro-EU” işgücü mobilitesi önündeki her türlü engeli ortadan kaldırmak için, Alman hükümeti tarafından oluşturulmuş bir tedbirler paketidir. Buna göre dual sistemin ruhuna uygun olarak meslekî eğitim almak isteyen Avrupalı gençlere özel destek verilmektedir. Destek kapsamında dil öğrenmeye yönelik ön hazırlık kurslarına katılma imkânı, geçim için aylık nakdî yardım, seyahat giderlerinin ve eğitim bağlamında diğer olası masraflarının karşılanmasına yönelik sübvansiyonlar yer almaktadır. Almanca dil eğitimine katıldıktan sonra yabancı gençler, kendi ülkelerinde Alman dual eğitim sistemi çerçevesinde teorik ve pratik meslekî eğitim programlarına devam etmektedir (BMF, 2017).

Böylece Alman hükümeti, her yıl yaklaşık olarak 10.000 Avrupalı gence uluslararası boyutuyla meslekî eğitim imkânı tanıyan bir sistem oluşturmuştur. Ancak programa katılan Avrupalı gençlerin 1/3’i eğitim sürecini tamamlamadan sistemden ayrılmaktadır. Böylece kişi başına düşen eğitim masrafları daha da yükselmektedir. Meslekî eğitim boyunca bir müracaatçı için düşünülen 10.000 AVRO’luk teşvik gideri, erken ayrılmalar sebebiyle üç katına kadar çıkmıştır. Diğer taraftan ilgili ülkelerdeki yerel birimler, programların yürütümünde bazı teknik/bürokratik zorluklar çıkartmaları sebebiyle projelerin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmesinde belirli aksaklar da meydana gelmektedir. Gerek kişi başına hesaplanan giderlerin normalin üzerine çıkması, gerek liyakatli öğrencilerin yeterli sayıda bulunulamaması, gerekse bazı üye ülkelerde hantal bürokratik yapının varlığı, “MobiPro-EU” projesinin etkinliğini ve finansmanını zora sokmuştur (BMF, 2017).

Aşağıdaki tabloda ülkelere göre bu programdan yararlanan gençlerin sayısı görülmektedir. Programı en iyi şekilde değerlendiren ülkeler arasında İspanya gelmektedir.

Tablo 13:

Bazı AB Ülkelerinde MobiPro-EU Kapsamında Meslekî Eğitim Almış Gençlerin Sayısı (Yıl: 2015)

Ülke GİO Genç İşsizlerin

Sayısı (Bin) Teşvikten Yararlananların Sayısı Yunanistan 50,1 142 275 İspanya 48,9 777 5.409 İtalya 40,5 626 404 Hırvatistan 44,6 72 251 Fransa 25,0 690 30 Portekiz 32,2 119 333 Güney Kıbrıs 33,3 13 101 Finlandiya 22,4 73 1 Romanya 22,3 154 159 Slovakya 26,5 56 78 Kaynak: BMF, 2017.

2.1.8.3.3. Ortak Dual Eğitim Sisteminin Geleceği

Genç işsizlik sorunun çözümüne yönelik olarak dillendirilen tekliflerin başında genç işsizler sorunuyla en etkili bir şekilde mücadele konseptine ve uygulama yöntemine (best-practice) sahip olan ülkelerin aktif istihdam politikaları kapsamındaki modellerin diğer AB’ye üye ülkelere de aktarılması/transferi gelmektedir. Örneğin Almanya, Avusturya ve Hollanda’da uygulanmakta olan dual meslekî eğitim sistemi, gençler arasındaki işsizlik oranını azaltmakta ise, bu sistem diğer AB ülkelerinin de dikkatini çekmelidir. Bu anlamda ulusal meslekî eğitim programlarına Almanca gibi ikinci bir dil eğitimi de eklenmesi, gençlerin AB işgücü piyasalarındaki mobilitesini artırabilecektir (The Youth Activation Agency, 2019).

Avrupa İstihdam Servisi (EURES), özellikle eğitimli genç işsizlere yönelik AB çapında istihdam ile ilgili her türlü enformasyon ve iş bulma hizmet sistemlerini, dijital teknolojiden de yararlanmak suretiyle, daha da etkin hâle getirebilir. Aynı zamanda AB ülkeleri için geçerli aktif istihdam politikalarını da içeren ortak bir işsizlik sigortasının tesisi, işsiz gençlerin ülkelerarası mobilitesini artıracağı ve dolayısıyla orta

ve uzun vadede GİO’ları azaltacağı düşünceleri üzerinde de son yıllarda durulmaktadır (EURES, 2019).