• Sonuç bulunamadı

BABA-OĞUL ANKARALI İKİ NAKÎBÜLEŞRAF VE MEŞİHAT ARŞİVİ’NDEKİ NAKÎBÜLEŞRAF DEFTERLERİ

I. BABA-OĞUL ANKARALI İKİ NAKÎBÜLEŞRAF

Baba-Oğul Ankaralı İki Nakîbüleşrâf ve Meşihat Arşivi’ndeki Nakîbüleşrâf Defterleri

63 GİRİŞ

İslam tarihinde Hz. Peygamber soyundan gelen seyyid ve şeriflerle ilgili işlere bakmak üzere kurulan teşkilâta nakibüleşraflık (nikâbet); bu teşkilatın sorumlusu veya bu işlere bakan yetkiliye de nakîbüleşraf denmiştir.141 Temeli Abbâsîler’e kadar inen nikâbet müessesesinin kurumsal teşekkülü Osmanlılar döneminde olmuştur. Osmanlı Devleti’nde nakîbüleşraflar, seyyid ve şeriflerle ilgili kayıtları Nakîbüleşraf Defterleri’ne kaydederlerdi.142 Günümüzde İstanbul Müftülüğü bünyesindeki Meşîhat Arşivi’nde bulunan bu defterlerin bazıları Ankaralı nakîbüleşraflar döneminde kaydedilmiştir.143

Bu tebliğde, baba-oğul Ankaralı iki nakîbüleşrafın önce biyografileri verilecek, ardından bunların görev süreleri içerisinde kullandıkları üç defter ve içeriklerinin tanıtımı yapılacaktır. İlgili kısımda da görüleceği üzere, bu defterlerin biri, nakîbüleşraf hüccetlerindeki isimlerin alfabetik sırayla kaydedildiği icmal defteri, diğer ikisi ise siyâdet hüccetleri sûretlerinin kaydedildiği siyâdet hücceti defterleri’dir.

I. BABA-OĞUL ANKARALI İKİ NAKÎBÜLEŞRAF

A. Ankaravî Emir Efendi (Ankaravî Koca Nakîb Efendi/Ankaravî Seyyid Mehmed Saîd, ö. 10 Muharrem 1057/15 Şubat 1647)

Sultan İbrahim Han dönemi âlimlerinden olup Ankara’da doğdu ve Ankaravî Emir Efendi unvanıyla meşhur oldu.144 Kaynaklarda ismi Ankaravî Koca Nakîb Efendi145, Ankaravî Seyyid Mehmed Saîd146, Ankaravî Seyyid Esad147 ve Ankaravî Seyyid Mehmed Esad148 şeklinde geçen Ankaravî Emir’in tam künyesi, kendi dönemindeki bir nakîbüleşraf

141 Ş. Tufan Buzpınar, "Nakîbüleşraf", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/nakibulesraf (09.03.2020). Nakîbüleşraflıkla ilgili detaylı bilgi için bkz. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1965, s. 161-172.

142 Osmanlı döneminde nakîbüleşraflık kurumuyla ilgili detaylı bilgi için bkz. Murat Sarıcık, Osmanlı İmparatorluğu’nda Nakîbü’l-eşrâflık Müessesesi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2003, tür. yer.

143 Nakîbüleşraf defterleriyle ilgili tanıtıcı bilgiler için bkz. Ayhan Işık, “Osmanlı Devleti’nde Nakîbü’l-Eşrâflık Müessesesi ve Meşîhat Arşivindeki Nakîbü’l-Eşrâf Defterleri”, Alevilik Araştırmaları Dergisi, 2014, Yıl: 4, Sayı: 8, s. 213-285.

144 Şeyhî Mehmed Efendi, eş-Şekâiku’n-Nu‘mâniyye ve Zeyilleri: Vekâyiü'l-fudalâ (nşr. Abdülkadir Özcan), III, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1989, s. 135.

145 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 82, özel nr. 15, dış kapak; Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 270, 347.

146 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135; Uşşakîzâde İbrahim Efendi, Zeyl-i Şekâik (haz. Hans Joachim Kissling), Wiesbaden: Otto Harrassowitz, 1965, s. 115.

147 Ahmed Nazif Efendi, Riyâzü’n-Nükabâ, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Esad Efendi Böl, nr. 2275, vr. 16a.

148 Ahmet Rıfat, Devhatü’n-nükabâ (haz. Hasan Yüksel-M. Fatih Köksal), Sivas: Dilek Matbaası, 1998, s. 76.

1. Uluslararası Ankara Sempozyumu

defterinde Seyyid Mehmed b. Seyyid Mehmed149 el-Hasenî olarak kayıtlıdır.150 İlk tahsilinin akabinde Nakîbüleşraf Mirza Mahdûm Efendi’den mülâzemetle tedris hizmetine başlayan Ankaravî Emir, kırk akçe medreseden mâzul olduktan sonra kadılık mesleğine geçti.151 Bu vesileyle kutsal topraklarda bir müddet bu mesleği icra etti ve ardından Ankara kadısı oldu.

Bu görevden ayrıldıktan sonra Zilkade 1018’de (Ocak-Şubat 1610) ber-vech-i mevleviyet Nehcî Sinan Efendi yerine ikinci defa Ankara kadısı oldu. Zilkade 1020’de (Ocak-Şubat 1612) azledilip yerine Babakuşîzâde Ahmed Efendi tayin olduysa da birkaç gün sonra serdâr-ı azam (sadrazam) Nasuh Paşa (ö. 1023/1614)152 tarafından tekrar Ankara kadılığına getirildi. Zilkade 1023’te (Aralık-Ocak 1614-1615) bu görevden azledildi yerine Kızılca Hayreddinzâde Abdullah Efendi geçti. Rebîülâhir 1037’de (Aralık-Ocak 1627-1628) Kederzâde Seyyid Mehmed Efendi yerine üçüncü defa Ankara kadısı oldu. Zilhicce 1039’da (Temmuz-Ağustos 1630), bir sonraki yıl 1 Muharrem’i (10 Ağustos 1630) tevkîtiyle Sâdıkzâde Abdullah Efendi yerine Medine-i Münevvere kadısı oldu. Bu esnada hac vazifesini de yerine getiren Seyyid Mehmed, Muharrem 1042’de (Temmuz-Ağustos 1632) kadılık görevinden ayrıldı, yerine Kara Şükrüllah Efendi geçti. Zilkade 1043’te (Nisan-Mayıs 1634) Allâme Şeyhî Efendi yerine Nakîbüleşraf oldu.153 Vefatına kadar 14 sene bu vazifede kalan Seyyid Mehmed Efendi, 10 Muharrem 1057 (15 Şubat 1647) tarihinde vefat etti ve Dâvud Paşa Camii haziresine defnedildi. Yerine ise Seyrekzâde (Zeyrekzâde) Seyyid Yunus Efendi nakîbüleşraf oldu.154 Seyyid Mehmed Efendi’nin nur yüzlü, sâlih, dindar, edepli ve kibar biri olduğu belirtilmektedir.155

Kaynaklarda Ankaravî Emir’in bazı akrabalarının isimleri ve onun ilmiye bağlantılı görevleri hakkında bazı bilgiler de bulunmaktadır. Örneğin Ayşe Sultan Medresesi156

149 Bu isim, Ankaravî Emir dönemindeki diğer bir nakîbüleşraf defterinde Mahmud olarak geçse de (Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 83, Özel nr. 16, vr. 1a) başka bir defter (Genel no: 82, özel no: 15, vr. 1a) ve diğer kaynaklardaki bilgilerden doğrusunun Mehmed olduğunu anlıyoruz.

150 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 82, özel nr. 15, vr. 1a.

151 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135. Uşşakîzâde Zeyli’nde mülâzemetten sonra kadılık mesleğine geçtiği belirtilmektedir (s. 115).

152 I. Ahmed dönemi Osmanlı sadrazamı olan Nasuh Paşa’nın hayatı için bakınız. Ömer İşbilir, "Nasuh Paşa", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/nasuh-pasa (20.10.2020).

153 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135. Ayrıca bkz. A.g.e., III, 75 ve 78.

154 Bu şahıs, Uşşakîzâde Zeyli müellifi Uşşakîzâde Seyyid İbrahim Efendi’nin babasının amcasıdır. Bkz.

Uşşakîzâde Zeyli, s. 115.

155 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135. Biyografisi için ayrıca bkz. Uşşakîzâde , Zeyl-i Şekâik, 115-116; Ahmet Rıfat, Devhatü’n-nükabâ, 76-77; Ahmed Nazif, Riyâzü’n-Nükabâ, vr. 16ab; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî, IV, İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1311, s. 162. Ankaravî Seyyid Mehmed’in vefat tarihi ve yerine geçen nakîbüleşraf ile ilgili ayrıca bkz. Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 157.

156 Ayşe Sultan Medresesi’nin, Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu (Mihrimah Sultan’ın kızı) Hâcce Ayşe Sultan tarafından İstanbul Edirnekapı’da inşa edildiği, medresenin 1652’de ayakta olduğu ancak daha sonra

Baba-Oğul Ankaralı İki Nakîbüleşrâf ve Meşihat Arşivi’ndeki Nakîbüleşrâf Defterleri

65

müderrisliği ve Filibe kadılığı görevlerinde bulunan Nakîbzâde Seyyid Abdullah Efendi’nin (ö. 1075/1665) Ankaravî Emir Efendi’nin torunu (kızının oğlu) olduğu belirtilmekte157; Bağdat kadılarından Tavil Hasan Efendi’nin (ö. 1090/1679) ise Ankaravî Emir’den mülâzemet aldığı kaydedilmektedir.158

B. Nakîbzâde Seyyid Mehmed (Ankaravî Koca Nakîbzâde Seyyid Mehmed Efendi, ö. Zilkade 1078/Nisan-Mayıs 1668)

Nakîbzâde159 veya Koca Nakîbzâde160 diye bilinen Seyyid Mehmed b. Seyyid Mehmed161, Sultan İbrahim Han dönemi âlimlerinden Nakîbüleşraf Ankaravî Emir Efendi (Ankaravî Seyyid Mehmed Saîd Efendi)’nin oğludur. Doğum yeri olan Ankara’da ilk tahsilini aldıktan sonra ulemânın birinden mülâzemetle ilmiye mesleğine geçen Nakîbzâde, daha sonra kadılık mesleğine geçti ve Muharrem 1049’da (Mayıs-Haziran 1639) Ankara kadısı oldu. Yaklaşık beş yıl bu görevde kalan Nakîbzâde, Cumâdelûlâ 1054’te (Temmuz-Ağustos 1644) mâzul oldu ve yerine Emînî Mehmed Efendi geçti.162 Receb 1055’te (Ağustos-Eylül 1645) ise Emrullahzâde Mehmed Efendi yerine Kudüs kadısı oldu.163 Rebîülevvel 1056’da (Nisan-Mayıs 1646) Kadrizâde Seyyid Mehmed Efendi yerine Medine-i Münevvere kadısı oldu, yerine Muzafferzâde Seyyid Mehmed Salih Efendi Kudüs kadılığına tayin edildi ancak istifa etmesi nedeniyle Takıyyüddin Efendi bu göreve (Kudüs kadılığına) geçti.164 1 Muharrem 1057’de (6 Şubat 1647) Medine kadılığından mâzul oldu165 ve yerine Seyrekzâde Abdurrahman Efendi geçti.166 Aynı sene Zilhicce’sinde (Aralık-Ocak 1647-1648) Seyrekzâde (Zeyrekzâde) Seyyid Yunus Efendi167 yerine Nakîbüleşraf

yıkıldığı ve payesinin 1586-1587’de ellili, 1652-1653’te ise altmışlı olduğu belirtilmektedir. Bkz. Cahit Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, İstanbul: İFAV Yayınları, 2005, s. 378.

157 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 314.

158 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 459.

159 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 83, özel nr. 16, vr. 1a; Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 251.

160 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 82, özel nr. 15, dış kapak; Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 270, 347.

161 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 82, özel nr. 15, 1a; Genel nr. 83, özel nr. 16, vr. 1a.

162 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135. Bu dönemde Osmanlı’da Sultan I. İbrahim padişah idi. Bkz. A.mlf., a.g.e, III, 167.

163 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 191, 347.

164 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 347. Ayrıca bkz. A.g.e., III, 251.

165 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 160.

166 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 347, 413. Uşşakizade Zeyli müellifi Uşşakizâde Seyyid İbrahim Efendi’nin dedesi olan bu şahsın (Uşşakizade Zeyli, s. 357) asıl ismi Seyrekzâde olup halk arasında Zeyrekzâde şeklinde meşhur olmuştur (Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 413).

167 Seyrekzâde daha önce bu göreve babası Ankaravî Emir’in yerine geçmişti. Bkz. Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135.

1. Uluslararası Ankara Sempozyumu

oldu.168 Şaban 1058’de (Ağustos-Eylül 1648) bu görevinden ayrıldı ve yerine halefi Seyrekzâde (Zeyrekzâde) Abdurrahman Efendi geçti. Zilkade 1064’te (Eylül-Ekim 1654) ise kendisine Menteşzâde Mehmed Efendi yerine Atranos kazası arpalık olarak verildi.169 Cumâdelâhire 1066’da (Mart-Nisan 1656) halefleri Seyrekzâde Abdurrahman Efendi yerine ikinci defa nakîbüleşraf oldu ve arpalığı Şâmî Numan Efendi’ye verildi. Cumâdelâhire 1067’de (Mart-Nisan 1657) bu görevinden ayrıldı yerine Kudsîzâde Şeyh Mehmed Efendi tayin oldu. Aynı yıl Ramazan’da (Haziran-Temmuz) Bosnevî Bâlî Efendi üzerinden Gemlik kazası arpalık olarak verildi.170 Bir müddet sonra Harmancık kazası arpalığı da kendisine verildi.171 Bu hal üzere iken Zilkâde 1078’de (Nisan-Mayıs 1668) vefat etti ve Dâvud Paşa Camii haziresinde babasının yanına defnedildi.

Nakîbzâde’nin de güzel ahlaklı ve babası gibi sâlih bir kimse olduğu belirtilmektedir.172 Şeyhî Mehmed Efendi, Manisa kadılarından Ahî Babazâde Seyyid Mustafa (Ahî Babazâde Sekban Emir Efendi)’nin Nakîbzâde Seyyid Mehmed Efendi’den mülâzım olduğunu kaydetmektedir.173