• Sonuç bulunamadı

BABA-OĞUL ANKARALI İKİ NAKÎBÜLEŞRAF VE MEŞİHAT ARŞİVİ’NDEKİ NAKÎBÜLEŞRAF DEFTERLERİ

A. 12 Numaralı Defter

Meşîhat Arşivi’nde bulunan 12 numaralı defter174, isim listesi şeklinde hazırlanan nakîbüleşraf defterlerinin sonuncusu olup175 Nakîbüleşraf Şerîf Mehmed Efendi (ö.

168 Şeyhî bu tarihte Sultan Mehmed (IV.)’in padişah olduğunu belirtmektedir. Bkz. Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 158, 611.

169 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 347.

170 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 348. Ayrıca bkz. A.g.e., III, 270, 410, 512.

171 Uşşakîzâde, Zeyl-i Şekâik, 357.

172 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 348. Biyografisi için ayrıca bkz. Uşşakîzâde, Zeyl-i Şekâik, 356-357; Ahmet Rıfat, Devhatü’n-nükabâ, 78; Ahmed Nazif, Riyâzü’n-Nükabâ, vr. 17b-18a; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî, IV, 178.

173 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 524.

174 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 79, özel nr. 12.

175 Defterle ilgili genel bir tanıtım için bkz. Işık, “Osmanlı Devleti’nde Nakîbü’l-Eşrâflık Müessesesi ve Meşîhat Arşivindeki Nakîbü’l-Eşrâf Defterleri”, 240.

Baba-Oğul Ankaralı İki Nakîbüleşrâf ve Meşihat Arşivi’ndeki Nakîbüleşrâf Defterleri

67

1040/1631)176, Allâme Şeyhî Efendi (ö. 1044/1635)177, Ankaravî Emir Efendi (Ankaravî Mehmed Efendi), Ankaravî Nakîbzâde Seyyid Mehmed (Ankaravî Koca Nakîbzâde) ve Seyrekzâde (Zeyrekzâde) Yunus Efendi’nin (ö. 1062/1652)178 müşterek icmâl defteridir.

59 varaktan oluşan defterin dış kapağında “Şerîf Efendi defteridir”; iç kapağında ise “Defter-i icmâl eş-Şerîf Efendi ve Allâme Efendi ve Ankaravî Efendi ve İbnuhû” kaydı bulunmaktadır. Ancak içerideki kayıtlara bakıldığında, mevcut isimlere ilave olarak, Seyrekzâde Yunus Efendi dönemindeki kayıtların da bulunduğu görülmektedir.

1034-1058 (1624-1648) tarihleri arasındaki bilgileri kapsayan bu defterde her nakîbüleşrafın tuttuğu kayıtlar için ayrı bölümler bulunmaktadır. Defterde Şerîf Mehmed Efendi’ye ait kısım 2b-10a arasında; Allâme Şeyhî Efendi’ye ait kısım 12a-38b arasında;

Ankaravî Emir (Mehmed) Efendi’ye ait kısım 39b-52b arasında; Ankaravî Nakîbzâde Seyyid Mehmed’e ait kısım 53a-57a arasında; Seyrekzâde Yunus Efendi’ye ait kısım ise 57b’de bulunmaktadır (tek sayfadan oluşan bu kısımda seyyid ve şeriflerden beş kişinin adı verilmiştir).

Her bir nakîbüleşrafa ait bölüm başlıklarının kırmızı kalemle kaydedildiği defterde seyyidlerin isimleri, alfabetik olarak karelerin içinde yazılmış ve her bir sayfa 16 kareden oluşacak şekilde, her bir harf başlığı da kırmızı ve koyu puntoyla kaydedilmiştir. 10b-11b, 39a ve 58a-59b sayfaları ise boştur.

Ankaravî Mehmed Efendi’ye ait kısmın başında (39b) kırmızı kalemle “Ankaravî Merhûm Mehmed Efendi’nin nikâbet defterinin icmâlidir” başlığı bulunmakta ve bu bölümdeki her bir ismin üzerinde, önceki diğer bölümlerden farklı olarak, silsilelerin hangi hüccete geçtiğini bulabilmek için hüccet numaraları verilmiştir. Bu dönemdeki hüccetler, 1045-1057 (1635-1647) tarihleri arasındadır.

176 Şerif Mehmed Efendi (Seyyid Mehmed b. Seyyid Mehmed), 1034-1039 (1625-1630) tarihleri arasında nakîbüleşrâflık yapmıştır. Hayatı hakkında detaylı bilgi için bkz. Nev‘îzâde Atâî, eş-Şekâiku’n-Nu‘mâniye ve Zeyilleri: Hadâiku’l-hakâik fî tekmileti’ş-Şekâik (nşr. Abdülkadir Özcan), II, İstanbul: Çağrı Yayınları, 1989, s. 742-744. Ayrıca bkz. Ahmet Rıfat, Devhatü’n-nükabâ, s. 72-73; Sadık Yazar, "Şerif Mehmed Efendi", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/serif-mehmed-efendi (19.10.2020).

177 Allâme Şeyhî Efendi, Şerif Mehmed Efendi’nin amcasının oğlu olup onun yerine nakîbüleşraf olmuş ve 1039-1043 (1630-1634) tarihleri arasında bu görevde kalmıştır. Aynı zamanda önemli bir şair olan Allâme’nin hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 18-20. Ayrıca bkz. Ahmet Rıfat, Devhatü’n-nükabâ, s. 74-76; Sadık Yazar, “XVII. Asır Şairlerinden Allâme Şeyhî, Divanı ve Bir Kasidesi”, Turkish Studies, II. cilt, 3. sayı [Tunca Kortantamer Özel Sayısı I], İstanbul, 2007, s. 586-605.

178 Seyrekzâde Yunus Efendi, Ankaravî Emir Efendi (Ankaravî Seyyid Mehmed Efendi) yerine Anadolu Kadıaskerliği payesiyle nakîbüleşraf olmuştur. 1057 (1647-1648)’de yaklaşık bir yıl bu görevde kalmış ve yerine Koca Nakîbzâde nâkibüleşraf olmuştur. Hayatı hakkında detaylı bilgi için bkz. Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 201-202. Ayrıca bkz. A.mlf., a.g.e., III, 347; Ahmet Rıfat, Devhatü’n-nükabâ, s. 77-78.

1. Uluslararası Ankara Sempozyumu

53a’da yine kırmızı kalemle “Merhûm-ı mezbûrun oğlu zamanında müsâdif olan hücecdir ki zikr olunur” başlığı altında Ankaravî Mehmed Efendi’nin oğlu Koca Nakîbzâde dönemindeki seyyidlerin isimleri verilmiştir. Her bir harf başlığı ise kırmızı ve koyu puntoyla yazılmıştır. Bu kısımda 53a-55a arasındaki her bir ismin üzerinde de silsilelerin hangi hüccete geçtiğini bulabilmek için hüccet numaraları verilmiştir. Bu bölümdeki hüccetler, 1058 (1648) tarihli olup Koca Nakîbzâde’nin ilk görevi esnasında kaydedildiği anlaşılmaktadır. Yine bu bölüm içerisinde 55a-56b arasında ise Koca Nakîbzâde’nin ikinci bir defterde verdiği hüccet sahiplerinin isimleri şu başlık altında alfabetik olarak verilmiştir:

“Merhûm-ı mezbûrun oğlunun defter-i sânîde verdiği hüccetlerin ashabının isimleridir ki bu mahalle mahsusça kayd olundu.” 1058 tarihli olan bu kayıtların da onun ilk görev döneminde kaydedildiği anlaşılmaktadır.

57a’da ise “Merhûm-ı mezbûrun oğluna verdiği tezkirelerdir” başlığı altında Ankaravî Mehmed Efendi’nin oğlu Koca Nakîbzâde’ye verdiği Rebîülevvel 1055-Receb 1058 (Nisan 1645-Ağustos 1648) tarihleri arasındaki beş adet tezkire bulunmaktadır.179

B. 15 Numaralı Defter

Meşîhat Arşivi’nde bulunan 15 numaralı defter180, Nakîbüleşraf Seyyid Mehmed b.

Seyyid Mehmed el-Hasenî (Ankaravî Koca Nakîbzâde Efendi)’nin 1 Safer-1 Receb 1058 (26 Şubat-22 Temmuz 1648) tarihleri arası ve 1067 Rebîülâhir’i ortalarında (Ocak-Şubat 1657) düzenlediği siyâdet hüccetlerini ihtiva etmektedir. Dış kapağında “Ankaravî merhûm-ı mağfurun leh Koca Nakîbzâde Efendi’nindir.” kaydmerhûm-ı bulunan defterin 1a sayfasmerhûm-ında, defterin yazılı kısmının 16 sayfadan oluştuğu belirtilmektedir (toplam varak sayısı ise 9’dur).

Yine bu sayfada Arapça olarak “Defter-i mübârek, yetedammenu esâmi’s-sâdât ve’ş-şürafâ ellezîne sebete nesebuhum ledâ mevlânâ ve seyyidüna merciü’s-sâdât ve menbau’s-saâde es-Seyyid Mehmed ibnü’l-merhûm es-Seyyid Mehmed el-Hasenî en-Nakîb ale’l-eşrâfi’l-memâliki’l-osmâniyye el-Hâkâniyye lâ zâle mahfûfen bi’l-inâyâti’s-sübhâniyye. Ketebehâ yevme umirtu bi-hâzihi’l-hidmeti’l-‘aliyye fî râbi‘ ve’l-işrîn şehr-i Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene seb‘in ve hamsîn ba‘de’l-elf” kaydı bulunmaktadır. Burada özetle defterin Nakîbüleşraf

179 Aynı şehir ve kasabadaki resmi dairelerin birbirlerine yazdıkları yazıya tezkire, farklı şehirler arasındaki yazışmaya ise tahrîrât denir. Bkz. Mehmet Ali Ünal, Paradigma Osmanlı Tarih Sözlüğü, İstanbul: Paradigma Yayıncılık, 2011, s. 686.

180 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 82, özel nr. 15. Defterle ilgili genel bir tanıtım için bkz. Işık,

“Osmanlı Devleti’nde Nakîbü’l-Eşrâflık Müessesesi ve Meşîhat Arşivindeki Nakîbü’l-Eşrâf Defterleri”, 241.

Baba-Oğul Ankaralı İki Nakîbüleşrâf ve Meşihat Arşivi’ndeki Nakîbüleşrâf Defterleri

69

Seyyid Mehmed b. Seyyid Mehmed el-Hasenî’ye ait olduğu ve bu kaydın 24 Zilhicce 1057 (20 Ocak 1648) tarihinde yazıldığı belirtilmektedir.

Defterde toplam 55 Arapça siyâdet hücceti kayıtlı olup bu hüccetlerin her birine müteselsil bir numara verilmiş ve seyyid isimleri kırmızıyla yazılmıştır (son hüccet hariç).

Defterdeki tarihler (son hüccet tarihi hariç) Safer’den başlayarak Receb’e kadar (Receb de dâhil olmak üzere) her bir aydaki hüccetler ayrı bir kırmızı tarih başlığı altında verilmiştir.

İlk varağında (1b) nakîbüleşrafın hangi tarz ve özelliklerde siyâdet hücceti düzenlediğini gösteren orijinal bir siyâdet hüccetinin tamamı da bulunan defterde, nakîbüleşraf tarafından yapılan teftişler neticesinde seyyid isimlerinin çoğunun yanına

“görülmüştür” ifadesi yazılmıştır. Defterin sonunda ise 1067 Rebîülâhir’i ortaları (Ocak-Şubat 1657) tarihli bir hüccet daha bulunmaktadır. Biyografi kısmında da geçtiği üzere, Koca Nakîbzâde iki defa nakîbüleşraflık yapmış, birincisini Zilhicce 1057-Şaban 1058 (Aralık 1647-Eylül 1648); ikincisini ise Cumâdelâhire 1066-Cumâdelâhire 1067 (Mart 1656-Nisan 1657) tarihleri arasında yapmıştır.181 Buradaki hüccetler dikkate alındığında 1058’e ait kayıtların birinci, 1067 tarihli son hüccetin ise ikinci görevi döneminde kaydedildiği anlaşılmaktadır.

C. 16 Numaralı Defter

Meşîhat Arşivi’nde bulunan 16 numaralı nakîbüleşraf defteri, Ankaravî Emir Efendi ve oğlu Nakîbzâde Seyyid Mehmed Efendi’nin müşterek hüccet defteridir.182 Ankaravî Emir’e ait kısım 1-72b; oğluna ait kısım ise 72b-79b arasındaki sayfalarda bulunmaktadır. Sayfa sayılarından da anlaşılacağı üzere defterin büyük bir kısmı Ankaravî Emir’e aittir. Bunun da onun uzun süreli göreviyle alakalı olduğu anlaşılmaktadır.

Nakîbzâde’ye ait kısım, onun ilk 8 aylık dönemini kapsamaktadır. Defterde Ankaravî Emir’e ait 409, oğlu Nakîbzâde’ye ait 56 siyâdet hücceti kayıtlı olup defterdeki siyâdet hüccetleri içerisindeki isimlerin her birine müteselsil bir numara verilmiş ve nakîbüleşraf tarafından yapılan teftişler neticesinde seyyid isimlerinin çoğunun yanına “görülmüştür” ifadesi yazılmıştır.183 Defterde toplam 82 varak bulunduğu kayıtlıdır.184

181 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 347-348.

182 Nakîbüleşraf Defteri, Meşîhat Arşivi, Genel nr. 83, Özel nr. 16.

183 Işık, “Osmanlı Devleti’nde Nakîbü’l-Eşrâflık Müessesesi ve Meşîhat Arşivindeki Nakîbü’l-Eşrâf Defterleri”, 241.

184 Bkz. 1a ve 81b.

1. Uluslararası Ankara Sempozyumu

Biyografilerde de görüldüğü üzere Ankaravî Emir Efendi ile oğlu Nakîbzâde nakîbüleşraflık görevlerinde birbirlerinin yerine geçmemelerine (arka arkaya nakîbüleşraflık görevi yapmamalarına) rağmen aynı defteri kullanmışlardır (ikisi arasında Seyrekzâde Seyyid Yunus Efendi var). Ankaravî Emir Efendi, Zilkade 1043-10 Muharrem 1057 (Nisan-Mayıs 1634/15 Şubat 1647) tarihleri arasında 14 sene bu vazifede kalmış, yerine ise Seyrekzâde (Zeyrekzâde) Seyyid Yunus Efendinakîbüleşraf olmuştur.185 Oğlu Nakîbzâde ise ilkini Zilhicce 1057-Şaban 1058 (Aralık-Ocak 1647-1648/Ağustos-Eylül 1648)’i arasında186 yaklaşık sekiz ay, ikincisini ise Cumâdelâhire 1066-Cumâdelâhire 1067 (Mart-Nisan 1656/Mart-(Mart-Nisan 1657) arasında187 yaklaşık bir yıl olmak üzere 2 defa, toplamda 1 yıl 8 ay nakîbüleşraflık yapmıştır.

Arapça siyâdet hüccetlerini ihtiva eden bu defterin yazı çeşidi nesih olup başlıklar (siyâdet hüccetleri içerisindeki isimler) ve hüccet tarihleri kırmızı kalemle yazılmıştır. Dış kapağında defterin Ankaravî Koca Nakîb ve oğlu Seyyid Mehmed Efendi’ye ait olduğu yazmaktadır. Bu notun sol alt tarafında yatay halde ayrıca Koca Nakîbzâde’ye ait kısmın da bu defter içerisinde olduğu şu uyarı notuyla belirtilmiştir: “Merhûm Mehmed Efendi’nin bin elli sekiz saferi gurresi başından elli sekiz recebi evâhirine dek bir defteri dahî vardır, gaflet olunmaya.”

1a’da defterin içeriği ve kime ait olduğuyla ilgili kırmızı kalemle yazılmış şöyle bir not da yer almaktadır: “Defter-i Mübârek yetedammenu esâmii’s-Sâdât ve ve’ş-Şürefâ ellezîne sebete nesebuhum ledey Mevlânâ ve seyyidüna merci‘u’s-sâdât ve menba‘u’s-saâdet es-Seyyid Mehmed b. es-Seyyid Mehmed Hasenî en-Nakîb ‘ale’l-eşrâf el-Memâliki’l-Osmâniyye el-Hâkâniyye lâ zâle mahfûfen bi’l-‘inâyâti’s-sübhâniyye. Ketebehâ yevme umirtu bi-hâzihi’l-hidmeti’l-‘aliyye. Fî Râbi‘i şehr-i Zilka‘deti’ş-şerîfe li sene selâse ve erbaîn ba‘de’l-elf.” Bu notta özetle defterin Osmanlı dönemi nakîbüleşraflarından Seyyid Mehmed b. Seyyid Mehmed el-Hasenî’nin nakîbüleşraflık görevi esnasında nesepleri tespit edilip kayıt altına alınan seyyid ve şerîflerin isimlerini ihtiva ettiği belirtilmektedir.

Aynı sayfada (1a), yukarıdaki notun hemen altında, sonradan eklendiği anlaşılan ve siyah kalemle, Ankaravî Emir’in oğlu Nakîbzâde’nin nakîbüleşraflık görevi sırasında tutulan kayıtların da bu defterde yer aldığı, aşağıdaki notla belirtilmiştir: “Ma‘a’l-Mevle’l-merhûm es-Seyyid Mehmed İbn es-Seyyid Mehmed eş-şehîr bi Nakîbzâde.”

185 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 135.

186 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 347.

187 Şeyhî, Vekâyiü’l-Füdalâ, III, 270, 348, 410.

Baba-Oğul Ankaralı İki Nakîbüleşrâf ve Meşihat Arşivi’ndeki Nakîbüleşrâf Defterleri

71

Yukarıdaki notta (1a’da) ilgili kayıtların 4 Zilkade 1043 (2 Mayıs 1634) tarihinde yazıldığı belirtilse de defterdeki ilk hüccet tarihi 1045 (1635) tarihlidir. Buradaki siyâdet hüccetlerinin kayıt tarihleri ay ve yıllara göre genellikle müteselsil kaydedilmiş ancak yıl bazında takdim veya tehirler de bulunmaktadır. Örneğin defterdeki ilk hüccet tarihi h. 1045 olup arada 1047 yılına ait bazı hüccet kayıtları da zikredilmiş, daha sonra tekrar 1045’e dönülüp akabinde 1045-1050 arası siyâdet hüccetleri sırayla verilmiştir. Bundan sonra ise tekrar 1049’a dönülmüş ve ardından 1050-1057 yılları arasındaki kayıtlar verilmiştir. 1057 yılına ait son siyâdet hücceti 1 Muharrem tarihlidir.188 Aynı varakta bu kayıtların hemen altında iki mühür de bulunmaktadır. Bundan sonra aynı sayfada bir miktar boşluktan sonra 1 Muharrem 1058 (27 Ocak 1648) tarihinden itibaren yeni siyâdet hüccetleri kaydedilmiştir.

Bu varaktaki kayıttan itibaren 79b’ye kadar olan kısmın, Zilhicce 1057-Şaban 1058 (Aralık-Ocak 1647-1648/Ağustos-Eylül 1648) arasında nakîbüleşraflık yapan Nakîbzâde dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu kısmın en sonunda189 1058 Cemâziyelâhir sonları (Temmuz 1648)’e ait bir siyâdet hücceti bulunmaktadır.

Defterdeki siyâdet hüccetlerinin kayıt tarihleri genellikle ay başı itibariyle kaydedilse de ay ortası, ay sonları veya nadiren de olsa aradaki diğer günlerin tarihlerini ihtiva eden hüccetler de yer almaktadır. Defterin 1b sayfasında, nakîbüleşrafın hangi tarz ve özelliklerde siyâdet hücceti düzenlediğini gösteren orijinal bir siyâdet hücceti de yer almaktadır. Defterin 80b sayfasında ise nakîbüleşraf kaymakamlarının merkeze arz ettiği 5 adet Türkçe tezkire bulunmaktadır.190 “Defterimize kaydolunan tezâkiri beyân eder”

başlığıyla verilen bu kısımdaki tezkirelerin üçü 1055 (1645), diğer ikisi ise 1056 (1646) ve 1058 (1648) tarihlidir.

Ankara’yla ilgili olması babından birinci tezkireyi burada örnek olarak vermek istiyoruz. İlk tezkirenin latinizesi şu şekildedir:

“Bâ‘is-i tahrik-i kalem ve mûcib-i tastîr-i rakam oldur ki Livâ-i Ankara’da vâki‘

Yapracık nâm karye sükkânından Seyyid Hasan İbn Seyyid Osman İbn Seyyid Ahmed İbn Seyyid Zeynelâbidîn İbn Seyyid Mustafa İbn Seyyid ...? nâm kimesnelerin siyâdetlerinin kemâl-i şöhreti olduğunu ‘udûl-i müslimînden mu‘temed ‘aleyh nice kimesneler haber virüp sâdât-ı sahîhü’l-ensâbdan oldukları meclis-i nekâbetde zâhir olmağın merkûm Seyyid Hasan başına yeşil ‘imâme-i hadrâ sarınmağa izn ü ruhsat virilüp nâmı defterimize kayd olunmağla

188 72b.

189 79b.

190 Işık, “Osmanlı Devleti’nde Nakîbü’l-Eşrâflık Müessesesi ve Meşîhat Arşivindeki Nakîbü’l-Eşrâf Defterleri”, 241.

1. Uluslararası Ankara Sempozyumu

iş bu vesika li-ecli’t-temessük ketb olunup merkûm yedine vaz‘ olundu. Beyne’n-nâs sâyir sâdât-ı kirâm zümresine her ne vecihle i‘zâz ü ikrâm olunagelmiş ise merkûm Seyyid Hasan’a dahî ol minval üzere tevkîr ü ihtiram oluna. Hurrira fi’s-sâlisi ‘aşer min şehr-i rebîilevvel li-sene hams ve hamsîn ve elf.”

13 Rebîülevvel 1055 (9 Mayıs 1645) tarihli bu tezkirede, Ankara Liva’sına bağlı Yapracık köyünde Seyyid Hasan İbn Seyyid Osman’ın seyyid olduğunun güvenilir müslümanlarca haber verildiği ve seyyidliğinin nakîbüleşraflık kurumunca da tasdik edildiği belirtilmiştir. Ayrıca siyâdeti onaylandığı için Seyyid Hasan’ın başına yeşil sarık takmasına izin verilip isminin nakîbüleşraf defterine kaydedildiği ve kendisine seyyid olduğuna dair belge (kimlik gibi) verildiği kaydedilmiş; sâdât-ı kirâma gösterilegelen saygı ve ikramın Seyyid Hasan’a da gösterilmesi istenmiştir.

Defterdeki siyâdet hüccetlerinde hem seyyid hem de şeriflerin isimleri ve bunların şecerelerinde yer alan kişilerin meslekleri de verilmiştir. Her bir siyâdet hüccetinin altında seyyid ve şeriflerden oluşan şühûdü’l-hâl isimleri de bulunmaktadır. Aynı isimler birden çok yerde şahitlik etmişlerse “kemâ sebaka” (daha önce geçtiği üzere) kaydıyla verilmiştir.

Baba-Oğul Ankaralı İki Nakîbüleşrâf ve Meşihat Arşivi’ndeki Nakîbüleşrâf Defterleri

73

EKLER (DEFTERLERDEN ÖRNEKLER)