• Sonuç bulunamadı

Muhafazakâr Sermayenin Örgütlenmesi: MÜSĐAD ve TUSKON

3. TÜRKĐYE’DE SEÇKĐN SINIFLAR VE SĐYASAL YAPI

3.3. YENĐ MUHAFAZAKÂR SEÇKĐN SINIFLAR

3.3.3. Yeni Muhafazakâr Seçkinler

3.3.3.4. Muhafazakâr Sermayenin Örgütlenmesi: MÜSĐAD ve TUSKON

Bugün Türkiye’de muhafazakâr sermaye olarak nitelendirilen toplumsal kesim içinde ekonomik olarak en güçlü ve kapsayıcı örgütlenmeyi MÜSĐAD ve TOSKUN oluşturmaktadır. Bunların dışında bölgesel ve küçük çaplı örgütlemeler olsa da bu ikisi hem Türkiye’de hem de uluslararası alandaki ağlarıyla ve kapsayıcılığıyla muhafazakâr kesimin büyük sermayedarlarını içinde barındırmaktadır. Bu sermayenin tekabül ettiği en önemli sosyolojik ve politik nokta geleneksel merkezin dışında yeni bir merkezi alan ve alternatif bir oluşumu temsil etmesidir. Bu durum Türkiye’de merkeze yakınlaştırılmayan, devlet desteğinden fazla yararlanamayan, daha çok Anadolu kökenli yatırımcıların kendine alan açarak örgütlenmesidir.

Muhafazakâr sermaye olarak nitelendirilen sermayenin büyümesi Türkiye’deki iktisadi dönüşümle paralel gerçekleşen bir olgu. Türkiye’deki iktisadi alanın liberalleşmesi ve küresel ekonomiye katılımının hızlanması Anadolu menşeli

muhafazakâr sermayeye alan açtığı gibi büyümesine de imkân oluşturdu. Bu örgütler gücünü 1980’lerdeki serbest piyasa koşullarından almaktadırlar. MÜSĐAD43 üyelerinin çoğunluğu 1980 ve 1990’lı yıllarda kurulmuş orta ölçekli

şirketler oluşturmaktadır. Bunun yanında muhafazakar sermayenin örgütlenmesinde yukarıda da (Anadolu kaplanları kısmında) vurgulandığı gibi güven ve dışlanmanın verdiği motivasyon önemli yer teşkil etmektedir. Sosyal sermaye olarak bu güven duygusunu oluşturan da Đslami duyarlılıktır. Zaten bu sermayenin Türkiye’deki diğer sermaye gruplarından ayrıldıkları temel nokta Đslami duyarlılığın bu sermaye grubunda daha yüksek düzeyde olması. Ayrıca çeşitli Đslami cemaatlerle organik ilişkiler içerisinde olan bu sermaye diğer taraftan da Đslami hareketleri finanse etmektedir. Đslami hareketler de hem motivasyon hem de güven gibi iki önemli sosyal sermayeyle bunu desteklemektedir. Bu konuda en bariz örnek TUSKON’dur.

Đslami hareketlerin Türkiye’deki canlılığına ve etkisine ilişkin Hakan Yavuz “fırsat alanları” kavramının önemine değinir. Buna göre fırsat alanları “ortak anlam ve birlikteliği destekleyecek yeni imkânlar sağlayan bir sosyal etkileşim formudur.” Kilit fırsat alanı ise piyasadır. Piyasadaki değişim ile gelen ekonomik refah sosyal ve siyasal ölçekte daha geniş imkânlar oluşturur (2005: 41). Yavuz’un bu tespiti Türkiye’deki muhafazakâr kesimin siyasal, sosyal ve iktisadi güçlenmesinin birbiriyle bağlantılı ve birbirini destekleyici nitelikte olduğunu gösteriyor. Muhafazakâr kesimin piyasa ekonomisine vurgu yapması ve genelde bu kesimin desteklediği partilerin serbest piyasa politikalarına önem verdikleri düşünülürse serbest piyasa ile muhafazakâr kesim için ortaya çıkan fırsat alanları arasında nasıl doğrusal bir ilişki olduğu anlaşılır.

43 MÜSĐAD üzerine yapılmış kapsamlı bir çalışma için bakınız Özdemir (2006). Bu çalışma Anadolu Sermayesinin Dönüşümü ve Türk Modernleşmesinin Derinleşmesi alt başlığı altında MÜSĐAD’ı ve MÜSĐAD’ın temsil ettiği toplumsal tabanı ve bu tabanın değerlerinin modernleşmeye doğru nasıl dönüştüğünü irdelemektedir. Çalışma MÜSĐAD’lı 55 üyeyle derinlemesine mülakat yapılarak tamamlanmış ayrıca modernleşme-din, kapitalizm-din/Đslam, Türkiye’de burjuva sınıfı, muhafazakâr/Đslami kesim gibi anahtar kavramlar hakkında da teorik değerlendirmeler içermektedir. Bununla birlikte MÜSĐAD’ın temsil ettiği toplumsal tabanın ifade biçimi olarak AK Parti’ye ilişkinde yer yer değerlendirmeler bulunmaktadır.

Muhafazakâr sermayenin ilk büyük örgütlenmesi olan Müstakil Sanayici ve

Đşadamları Derneği (MÜSĐAD), 1990 yılında Đstanbul da 12 genç işadamı tarafından kuruldu. Bunlar küçük işletme düzeyindeki firmaların temsilcileriydi. Bunlar bir bakıma 1980’li yıllardan sonra liberal ekonomik politikalar sonucu ortaya çıkan yeni aktörlerdir. Daha önceden ekonomide devletçilik/müdahalecilik politikası hâkimken 1980 sonrası ve Özal döneminde ki ANAP hükümetinin küçük ve orta ölçekli işletmelere önem vermesi ve bir kısım hukuki ve yasal kolaylıklar sağlaması sayesinde küçük ve orta ölçekli işletmeler ekonomi alanında daha önceki yıllara göre daha aktif bir katılım gerçekleştirdiler.

MÜSĐAD’ın varlığı TÜSĐAD tarafından temsil edilen devlet destekli az sayıdaki büyük sermaye sahibi kişilere karşı mücadele eden bir örgüt olarak kabul edilmektedir. Örgüt Türkiye ekonomisinin devlet destekli ve rekabeti olmayan ortamdan kurtulması için ekonominin liberalleşmesi ve özerkleşmesini savunmakta,

Đstanbul merkezli burjuvaziyi üreten siyasal bağların karşısında yer alan bir örgütlenme (Yavuz, 2005: 131). MÜSĐAD’ın kuruluş döneminde Türkiye’deki en büyük sermaye örgütü TÜSĐAD’dı. Bu dönemde MÜSĐAD hem farklı bir sermaye grubunu hem de kültürel anlamda farklı bir kesimi temsil ediyordu.

Devletin ekonomideki rolünün uzun yıllar hayli önemli olduğu Türkiye’de işadamlarının özellikle konumuz bağlamında muhafazakar işadamlarının algısında devlete ilişkin değerlendirmenin ne olduğuna ilişkin bu konuda yapılmış bir araştırmanın sonuçlarında şu veriler çıkıyor: MÜSĐAD üyeleri için devleti topluma kimliğini kazandıran tarihsel gelenek olarak görenlerin oranı %31, %30’u bütün karar alma süreçlerini kontrol eden merkezi yapı olduğunu belirtmekte (Alkan, 1998: 49-50). Dolayısıyla MÜSĐAD üyeleri arasında rakip işadamları örgütünü oluşturan TÜSĐAD’ın devlet desteği içinde iktisadi hayata katılımını eleştirildiği halde kendi içlerinde de nispeten katı bir devletçilik algısı yer almaktadır. Yine aynı araştırma (Alkan, 1998:56-57) da devletin ekonomideki rolünün öncelikle nasıl olması gerektiğine yönelik bir soruya da %26 devletin etkili bir teşvik sistemi uygulaması gerektiğini belirtmekte, %23 devletin yalnızca altyapı hizmetlerini

yerine getirmesi gerektiği ve %23 ise devletin sadece asli görevleriyle ilgilenmesi gerektiğini öncelikler içinde belirtmiştir.

Sivil bir oluşum olarak MÜSĐAD, kalkınmanın ekonomik ve teknolojik boyutuyla birlikte kültürel boyutunun da önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Nitekim bu konuda üyelerle yapılmış derinlemesine mülakatta işadamlarına göre köklü bir atılımın gerçekleşebilmesi için “halkın öz değerlerine, geleneklerine ve Müslüman kimliğine” dayanarak gerçekleşebilir. Derneğin kullandığı “Yüksek Moral/Etik Değerler, Đleri Teknoloji” sloganı bu durumu açıklamaktadır (Özdemir, 2006: 73). Dernek iş etiğini Đslami tonlardan almakta ve Đslami ahlakın modern ekonomiyle eklemlenmesi veya bir arada yürüyebileceği izlenimini verdiği gibi bunun nasıl mümkün olacağını da göstermektedir.

Muhafazakâr sermayenin bir diğer örgütlenmesi olan Türkiye Đşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) yeni bir örgüt olmasına karşılık üye sayısıyla ve üyelerin uluslararası iş bağlantılarıyla Türkiye’nin iktisadi alanında önemli bir ağırlık oluşturmaktadır. Toplumsal tabanıyla da dikkat çeken TUSKON ülke genelindeki yedi ayrı bölgesel iş federasyonunun bir araya gelmesiyle 2005 yılında Đstanbul’da kuruldu. 1990 sonrası dönemde eğitim faaliyetleriyle gerek Türkiye’de gerekse de Türkiye dışında hızla büyüyen Gülen cemaatinin iktisadi alandaki örgütlenmesi olan TUSKON, bu yönüyle dinsel motivasyonun iktisadi alana tahvil edilmesinin tipik örneğini oluşturmaktadır.

Adı geçen cemaatin uluslararası dayanışma ve örgütlenme ağının oluşturduğu iletişim imkânını ve sunduğu muhtelif fırsatları oldukça rasyonel bir

şekilde kullanan TUSKON, Asya ve Afrika’daki ülkelerle Türkiye’deki diğer örgütlenmelere nazaran daha kolay bir interaktif piyasa akışı/ilişkisi kurmaktadır. Türkiye’deki işadamları ile Asya ve Afrika ülkelerindeki işadamlarını değişik platformlarda, iş toplantılarında bir araya getiren ve böylece üyelerini uluslararası ekonomiye entegre eden TUSKON, Anadolu sermayesinin küresel kapitalist sistemle entegrasyonunu hızlandırmaktadır.

MÜSĐAD VE TUSKON bugün ulaştıkları üye sayısıyla ve bu üyelerin iktisadi alandaki rolleriyle Türkiye ekonomisinde geleneksel ekonomik merkezin dışında yeni bir merkezin oluşmasına öncülük ederek iktisadi alanda rekabeti daha da arttırmaktadırlar. Türkiye’deki yeni iktisadi seçkinlerin/muhafazakâr seçkinlerin temerküzleştiği bu örgütler siyasi alanda AKP’nin politikalarını olumlayacak

şekilde de rol oynamakta ki zaten parti ile bu örgütlerdeki işadamları arasında organik bir ilişkide sözkonusudur.

SONUÇ

Demokrasinin kurumsallaştığı modern toplumlarda iktidar çözümlemelerinin seçkin ve seçkincilik kavramları etrafında analiz ediliyor olması ilk başta bir paradoks gibi görünmektedir. Demokrasi tamda seçkinciliğe, seçkinlerin yönetimine karşı bir yönetim tarzı öngörüyorken demokrasinin bu derece kurumsallaştığı ve popülerleştiği modern toplumlarda iktidarın seçkinlerin inhisarında bulunuyor olmasındaki paradoks demokrasiden değil de bizatihi “Đktidar”ın doğasından kaynaklanıyor. Đktidar zaten paylaşılmaktan ziyade sahip olmakla ilgili bir durum. Böyle olunca iktidarın kendi seçkinlerini yaratması veya seçkinlerin kendi iktidarını yaratması kaçınılmaz bir duruma yol açmaktadır. Dolayısıyla iktidarın olduğu her alan muhtemel bir seçkinler sınıfını sosyolojik olarak mümkün kılmaktadır.

Türkiye’nin uzun tarihine göz atıldığında iktidarın seçkinlerin etrafında döndüğüne ilişkin net tarihsel veriler bulmak mümkündür. Çalışma boyunca bu verilerle seçkin sınıfların konumlarını, iktidarlarını ve sosyo-ekonomik rollerini yorumlamaya çalıştık. Özellikle Osmanlı Đmparatorluğu daha çok seçkinlerin mücadelesine sahne olmuştur. Geniş bir coğrafyaya yayılan imparatorlukta farklı sosyolojik kökenlerden gelen çok farklı seçkin zümreler ortaya çıkmıştır. Bu seçkin zümreler içinde en önemlisi bizzat devletin kendi varlığını devam ettirmek için oluşturduğu saray çevresi seçkinleridir. Bu seçkinler, devletin kucağında büyümüş, varlıkları ile devletin varlığı arasında doğrudan bir ilişki kurulabilecek şekilde devletle özdeşleşmişlerdir. Bunun dışında saray çevresinden uzak, merkezi otoritenin çok güçlü olmadığı yerlerde taşra aristokrasisi denilebilecek seçkinlerde Osmanlı siyasal ve ekonomik yapısında önemli roller oynamışlardır. Taşra aristokrasisi artı ürünün paylaşımı konusunda merkezi otoriteyle zaman zaman gerilimli ilişkiler içinde olmuş, bu gerilim Osmanlı son dönemlerinde merkezi otoritenin yeniden oluşturulmaya çalışıldığı dönemde daha da artmıştır.

Osmanlı son dönemlerinde ortaya çıkan aydın-bürokrat seçkinler ile yine büyük bir kısmı bu seçkinler içinde de yer alan ve ekonomik iktidarı elinde bulunduran “milli” burjuvazi cumhuriyet dönemine devreden en önemli seçkin zümreleri teşkil etmektedir. Aynı zamanda cumhuriyetin kurucu kadrosunu da oluşturan bu seçkinler cumhuriyet rejimini bir seçkinler iktidarına dönüştürdüler. Osmanlı döneminden farklı olarak bu seçkin sınıflar ile halk arasında gerek ideolojik düzeyde gerekse de hayat tarzı olarak büyük farklılıklar vardı. Çalışmada bu seçkin sınıfları “laik seçkinler” olarak nitelendirilmesinin nedeni de geniş halk kesimlerinden farklı olarak yerel ve dinsel değerlerle aralarında belli bir mesafe koymuş olmalarından kaynaklanıyor. Bu mesafe bir taraftan kendilerini halktan ayrıştırmak için kullanılırken diğer taraftan sınıfsal konumlarını ve çıkarlarını örten bir işlevde görmektedir.

Türkiye’de 1950’li ve 1980’li yıllardan itibaren siyasal, iktisadi ve sosyal alanlarda meydana gelen köklü değişimler seçkin sınıfları da doğrudan etkilemiştir. Bu değişimlerin Türkiye’deki seçkin sınıflar bağlamında en önemli etkisi yeni seçkinleri ortaya çıkaran, seçkinlerin dolaşımını mümkün kılacak ve kolaylaştıracak dinamikler içermesidir. Bu değişimlerle birlikte bugün Türkiye’de laik seçkinlerin karşısında özellikle siyasal ve iktisadi alanda yeni bir merkeze öncülük eden muhafazakâr seçkinlerin ortaya çıkmasıdır. Bu muhafazakâr seçkinler değişen Türkiye’nin yeni yüzünü oluşturmaktadır. Ancak diğer taraftan bu yeni seçkinlerin ortaya çıkması ve siyasal iktidara ortak olmaları (AKP örneği) yeni bir çatışmayı da ortaya çıkarmıştır. Daha önce laik seçkinler ile geniş halk kesimleri arasındaki siyasal ve toplumsal çatışmalar, ayrışmalar bugün daha bariz bir şekilde laik seçkinler ile muhafazakâr seçkinler arasında yaşanmaktadır. Rant bölüşümü ve iktidar paylaşımı konusunda kısmen bir sınıf mücadelesine sahne olan günümüz Türkiye siyasal hayatı çoğunlukla bu iki seçkin sınıfın mücadelesi etrafında

KAYNAKÇA:

Ahmad, Feroz (1995) Modern Türkiye’nin Oluşumu, Çeviren: Yavuz Alagon,

Đstanbul: Sarmal Yayınları.

Ahmad, Feroz (2007) Đttihat ve Terakki 1908–1914, Đstanbul: Kaynak Yayınları.

Akça, Đsmet (2004) “Kolektif Bir Sermayedar Olarak Türk Silahlı Kuvvetleri”, Bir

Zümre Bir Parti Türkiye’de Ordu, Derleyenler: Ahmet Đnsel-Ali Bayramoğlu, Đstanbul: Birikim Yayınları.

Akdağ, Mustafa (1974) Türkiye’nin Đktisadi ve Đçtimai Tarihi II, Đstanbul: Cem Yayınları.

Akdoğan, Yalçın (2003) Muhafazakâr Demokrasi, Ankara: Ak Parti Yayınları

Aktaş, Ahmet Salih (2001) “Sınıf Analizleri ve Sınıf Şemaları: Türkiye Örneğine Ampirik Yaklaşım”, Toplum ve Bilim Dergisi, Sayı: 90.

Aktay, Yasin (1999) Türk Dininin Sosyolojik Đmkânı, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Alkan, Haluk (1998) “Türkiye’de Đşadamları Örgütleri ve Devlet” Birikim Dergisi, Sayı:114.

Altan, Mehmet (2001) Darbelerin Ekonomisi, Đstanbul: Đyiadam Yayınları.

Aron, Raymond (2000) Sosyolojik Düşüncenin Evreleri Çeviren: Korkmaz Alemdar, Đstanbul: Bilgi Yayınları.

Aydın, Mustafa (2004) Bilgi Sosyolojisi, Đstanbul: Açılımkitap Yayınları.

Başkaya, Fikret (1991) Paradigmanın Đflası: Resmi Đdeolojinin Eleştirisine Giriş,

Đstanbul: Doz Yayınları.

Barkan, Ömer Lütfi (1980) Türkiye’de Toprak Meselesi, Đstanbul: Gözlem Yayınları

Bayramoğlu, Ali (2004) “Asker ve Siyaset” Bir Zümre Bir Parti Türkiye’de Ordu, Derleyenler: Ahmet Đsnsel-Ali Bayramoğlu, Đstanbul: Birikim Yayınları.

Bayramoğlu, Ali (2007) 28 Şubat: Bir Müdahalenin Güncesi, Đstanbul: iletişim Yayınları.

Beldiceanu, Nicoara (1985) XIV. Yüzyıldan XVI. Yüzyıla Osmanlı Devletinde Tımar, Çeviren: M. Ali Kılıçbay, Ankara: Teori Yayınları.

Berktay, Halil (1989) Kabileden Feodalizme, Đstanbul: Kaynak Yayınları.

Bora, Tanıl (2004) “Ordu ve Milliyetçilik” Bir Zümre Bir Parti: Türkiye’de Ordu, Derleyenler: Ahmet Đnsel-Ali Bayramoğlu, Đstanbul: Birikim Yayınları.

Bora, Tanıl (2002) “2002 Seçimi ve Siyasi Güzergah Problemleri” Birikim Dergisi, Sayı: 163-164.

Boratav, Korkut (1991) Türkiye’de Sosyal Sınıflar ve Bölüşüm, Đstanbul: Gerçek Yayınları.

Boratav, Korkut (1995) Đstanbul ve Anadolu’da Sınıf Profiller, Đstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.

Bottomore, Tom B. (1990) Seçkinler ve Toplum, Çeviren: Erol Mutlu, Ankara: Gündoğan Yayınları.

Buğra, Ayşe (2007) Devlet ve Đşadamları, Çeviren: Fikret Adaman, Đstanbul:

Đletişim Yayınları.

Cem, Đsmail (1998) Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi, Đstanbul: Cem Yayınevi.

Cihan, Ahmet- Doğan, Đlyas (2007) Osmanlı Toplum Yapısı ve Sivil Toplum,

Đstanbul: 3F Yayınları.

Çavdar, Tevfik (1992) Türkiye’de Liberalizm (1860–1990), Đstanbul: Đmge Yayınları.

Çavdar, Tevfik (2003) Türkiye Ekonomisinin Tarihi, Đstanbul: Đmge Yayınları.

Demirel, Tanel (2004) “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Toplumsal Meşruiyeti Üzerine”, Bir Zümre Bir Parti: Türkiye’de Ordu, Derleyenler: Ahmet Đnsel-Ali Bayramoğlu, Đstanbul: Birikim Yayınları.

Dijilas, Milovan (1959) Yeni Sınıf, Çeviren: H. Tayfur Sonkur, Đstanbul: Doğuş Matbaası

Divitçioğlu, Sencer (1981) Asya Üretim Tarzı ve Osmanlı Toplumu, Kırklareli: Sermet Matbaası.

Duverger, Mourice (1995) Siyaset Sosyolojisi, Çeviren: Şirin Tekeli, Đstanbul: Varlık Yayınları.

Eryılmaz, Bilal (1996) “Osmanlı devletinde Đktidar ve Muhalefet” Osmanlı Toplum

Faroqhi, Suraiya (2004) “Krizler ve değişim”, Çeviren: Ayşe Berktay, Osmanlı

Đmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt:2, Editörler: Halil Đnalcık-

Donald Quataert, Đstanbul: Eren Yayınları.

Fuller, Graham E. (2008) Yeni Türkiye Cumhuriyeti, Çeviren: Mustafa Acar,

Đstanbul: Timaş Yayınları.

Genç, Mehmet (2000) “Đltizam” Maddesi, Đslam Ansiklopedisi, Cilt: 22, Đstanbul: TDV Yayınları.

Genç, Mehmet (2003) Osmanlı Đmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi, Đstanbul: Ötüken Yayınları.

Göle, Nilüfer (2004) Mühendisler ve Đdeoloji: Öncü Devrimcilerden Yenilikçi

Seçkinlere, Đstanbul: Metis Yayınları.

Gürbey, Gülistan (2001) “Özal’ın Dış Politika Anlayışı” Kim Bu? Özal: Siyaset,

Đktisat, Zihniyet, Editörler: Đhsan Sezal-Đhsan Dağı, Đstanbul: Boyut Yayıncılık.

Đnalcık, Halil (1998) “Tarihsel Bağlamda Sivil Toplum ve Tarikatlar”,

Küreselleşme, Sivil Toplum ve Đslam, Editörler: Ali Yaşar Sarıbay, Fuat Keyman,

Ankara: Vadi Yayınları.

Đnalcık, Halil (2003) Osmanlı Đmparatorluğu Klasik Çağı (1300–1600), Çeviren: Ruşen Sezer, Đstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Đnalcık, Halil (2004) Şair ve Patron, Ankara: Doğu Batı Yayınları.

Đnsel, Ahmet (1996) Düzen ve Kalkınma Kıskacında Türkiye, Çeviren: Ayşegül Sönmezsoy, Đstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Đnsel, Ahmet (2004) “Bir Toplumsal Sınıf Olarak Türk Silahlı Kuvvetleri” Bir

Zümre Bir Parti: Türkiye’de Ordu, Derleyenler: Ahmet Đnsel-Ali Bayramoğlu, Đstanbul: Birikim Yayınları.

Kahraman, Hasan Bülent (2007) Postmodernite Đle Modernite Arasında Türkiye,

Đstanbul: Agora Kitaplığı.

Kansu, Aykut (2006) 1908 Devrimi, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Kapani, Münci (2003) Politika Bilimine Giriş, Đstanbul: Bilgi Yayınevi.

Kayalı, Kurtuluş (1994) Ordu ve Siyaset, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Keyder, Çağlar (2003) Türkiye’de Devlet ve Sınıflar, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Koçi Bey, (1993) Koçi Bey Risalesi, Sadeleştiren: Zuhuri Danışman, Đstanbul, MEB Yayınları.

Kongar, Emre (1994) Türkiye’nin Toplumsal Yapısı I-II, Đstanbul: Remzi Yayınları.

Kuran, Timur (2000) “Osmanlı Lonca Teşkilatı Üzerine Đslami Etkiler”, Yeni

Türkiye Dergisi, Osmanlı Özel Sayısı II, Mart-Nisan Dönemi, Sayı:62.

Küçükömer, Đdris (1994) Sivil Toplum Yazıları, Đstanbul: Bağlam Yayınları.

Laçiner, Ömer (2002) “DP, ANAP ve Sonunda AKP” Birikim Dergisi, Sayı: 163- 164.

Laçiner, Ömer (1996) “Đslami Hareket: Umudu “Din”Lendirmek Ya Da Dilendirmek” Birikim Dergisi, Sayı: 91.

Lewis, Bernard (1988) Modern Türkiye’nin Doğuşu, Çeviren: Metin Kıratlı, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.

Mardin, Şerif (1994) Türkiye’de Toplum ve Siyaset, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Mahçupyan, Etyen (1996) Osmanlıdan Postmoderniteye, Đstanbul: Yol Yayınları.

Mert, Nuray (1999) “Seçimlerden Önce Merkez Sağ”, Birikim Dergisi, Sayı: 120.

Mert, Özcan (1991) “Ayan” Maddesi, Đslam Ansiklopedisi, Cilt:4, Đstanbul: TDV Yayınları.

Mcgoven, Bruce (2004) “Ayanlar Çağı” Çeviren: Ayşe Berktay, Osmanlı

Đmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt:2, Editörler: Halil inalcık-

Donald Quataert, Đstanbul: Eren Yayınları.

Mills, C. Wright (1974) Đktidar Seçkinleri, Çeviren: Ünsal Oskay, Ankara: Bilgi Yayınları.

Ortaylı, Đlber (1999) Đmparatorluğun En Uzun Yüzyılı, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Özbudun, Ergun (2001) 2001 Anayasa Değişiklikleri, Đstanbul: TESEV Yayınları.

Özdemir, Şennur (2006) MÜSĐAD: Anadolu Sermayesinin Dönüşümü ve Türk

Özman, Aylin- Coşar, Simten (2000) “1990’larda Türkiye’de Sağ ve Sol Siyasetin Öncüleri”, Birikim Dergisi, Sayı: 139.

Pamuk, Şevket (2007) Osmanlı-Türkiye Đktisadi Tarihi 1500–1914, Đstanbul:

Đletişim Yayınları.

Parlar, Suat (1997) Silahlı Bürokrasinin Ekonomi Politiği, Đstanbul: Bibliotek Yayınları.

Safi, Đsmail (2005) Türkiye’de Muhafazakârlığın Düşünsel - Siyasal Temelleri ve

‘Muhafazakâr Demokrat’ Kimlik Arayışları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara:

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı

Sancar, Mithat - Ümit, Eylem (2007) “Yargıda Algı ve Zihniyet Kalıpları”, Algılar

Zihniyet Kalıpları ve Kurumlar: Yargı Kurumu, Đstanbul: TESEV Yayınları.

Saktanber, Ayşe (2005) “Bir Orta Sınıf Ethos’unun ve Onun Günlük Pratiğinin Oluşumu: Kentsel Türkiye’de Đslam’ın Yeniden Canlandırılması”, Mekân, Kültür,

Đktidar: Küreselleşen Kentlerde Yeni Kimlikler, Der: Ayşe Öncü-Petra Weyland,

Çeviren: Leyla Şimşek-Nilgün Uygun, Đstanbul: Đletişim Yayınları.

Şenesen, Gülay Günlük (2002) 1980–2001 Türkiye’de Savunma Harcamaları ve

Ekonomik Etkileri, Đstanbul: TESEV Yayınları.

Şener, Sami (1986) Osmanlıda Siyasi Çözülme, Đstanbul: Đnkılab Yayınları.

Şencan, Hüner (1994) Đş Hayatında Đslâm Đnsanı ( Homo Đslamicus), Đstanbul: MÜSĐAD Yayınları.