• Sonuç bulunamadı

Milletvekilliğinin Kazanılma Anı

B. OY VERME, SEÇĠM SONUÇLARININ TESPĠT VE ĠLANI

4. Milletvekilliğinin Kazanılma Anı

Siyasi parti adaylarından seçilenlerin tespiti 2839 sayılı Kanun‟un 35. maddesine göre yapılır. Maddeye göre, “Ġl seçim kurulu baĢkanı alınan sonuçlara göre, o seçim çevresinde; siyasi parti aday listelerinde ve varsa bağımsız adaylardan seçilenleri tespit eder ve tutanağın bir suretini o seçim çevresinde ilan ettirir. Diğer bir suretini, bir hafta süre ile il seçim kurulu kapısına astırır” denilmektedir. Yine 2839 sayılı Kanun‟un 36. maddesinde de, milletvekili seçilenlere il seçim kurulu tarafından, milletvekili seçildiklerine dair derhal bir tutanak verileceği düzenlenmiĢtir.

Peki tüm bu aĢamaları geçen aday ne zaman milletvekili sıfatını kazanacaktır? Bu kapsamda doktrinde milletvekili sıfatının kazanılma anını tartıĢmıĢtır. Konuyu değerlendiren GÖZLER‟e göre, Anayasa‟nın 75. maddesi nedeniyle milletvekilliğinin seçimle kazanıldığını, 2839 sayılı Kanun‟un ise il seçim kurulu baĢkanına, seçilenleri tespit ettiği tutanağın bir suretini ilan ettirdiğini, milletvekili seçilenlere de milletvekili seçildiklerine dair derhal bir tutanak verileceğinin düzenlendiğini, bu kapsamda tutanağın düzenlendiği anda milletvekilliği sıfatının kazanılmıĢ olacağını ifade etmiĢtir286

.

ATAR ise, milletvekilliği sıfatının kazanıldığı zamanın “tutanağın verildiği” an olduğunu kabul etmekte ve bu anı “seçmen iradesinin tecelli ettiği” an olarak

kullanılan oyların bir mecliste sandalyelere (temsilciliklere) dönüĢtürülmesi veya belli makamlara gelecek yöneticilerin belirlenmesine iliĢkin yöntemi ifade eder”, ATAR, Türk Anayasa Hukuku, s. 194; ayrıca 2839 sayılı Kanun‟da 1995 yılında, 4125 ve 4138 sayılı Kanunlarla değiĢiklik yapılmadan önceki Türk seçim sistemi için bkz. ATAR, Yavuz, “Karma Türk Seçim Sistemi ve Bazı Öneriler”, Prof. Dr. Halil Cin‟e Armağan, Selçuk Üniversitesinde 10. Hizmet Yılı Armağanı (17.11.1984- 17.11.1994), Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Konya 1995, s. 129- 160.

284 Nispi temsil, her partinin aldığı oy oranında milletvekili çıkarabilmesidir, GÖZLER, s. 176; d‟hondt sisteminde ise, “her parti listesinin aldığı geçerli oylar sırası ile, 1, 2, 3, 4, 5, 6, … o çevrenin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaĢıncaya değin bölünür. Bölme sonucu elde edilen sayılar büyükten küçüğe doğru, milletvekili sayısı kadar sıralanır”, TEZĠÇ, s. 283.

285 ATAR, Türk Anayasa Hukuku, s. 194. 286 GÖZLER, s. 182- 183.

nitelemektedir287. BĠLĠR de seçilmeye iliĢkin “tutanağın düzenlenmesi” anında, milletvekili sıfatının kazanılacağını belirtmektedir288

.

GÖNENÇ ise, 2839 sayılı Kanun‟un 35 ve 36. maddeleri kapsamında il seçim kurulunun iki ayrı tutanak düzenlediğinin dikkate alınması gerektiğini, burada araĢtırılması gereken durumun seçmenin belli bir adayı seçme iradesinin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığının belirlenmesi gerektiğini, sonuç olarak da 35. madde bağlamında “o seçim çevresinde kimlerin seçildiğinin tespit edilip tutanağa bağlanması ile” milletvekilliği sıfatının kazanılacağını belirtmektedir289

.

22 Temmuz 2007 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ġstanbul Milletvekili Mehmet Cihat Özönder‟in mazbatasını almadan vefat etmesi nedeniyle MHP, 2839 sayılı Kanun‟un 25. maddesi290

dikkate alınarak 4. sıra adayının bir üst sıraya kaydırılması talebiyle YSK‟ya baĢvurmuĢ, Kurul yaptığı değerlendirmede, tutanak vermenin kurucu bir unsur olmadığını, açıklayıcı olduğunu bu nedenle bu hususun neticeye etkisinin olmadığını, söz konusu adayın milletvekili seçildiğinin Ġstanbul Ġl Seçim Kurulu‟nca tespit edildiğini ve ölüm olayının bu tarihten sonra gerçekleĢtiğini, bu nedenle olayda 25. madde gereğince iĢlem yapılmasının mümkün olmadığını, bu milletvekilliğinin bir baĢka parti tarafından da kazanılmasının mümkün olmadığını ifade ettikten sonra, kararında Ģu ifadeleri kullanmıĢtır: “… Mehmet Cihat Özönder‟in, 26.07.2007 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu vefat etmiĢ olması nedeniyle, aday listesinin kesinleĢtiği 20 Haziran 2007 tarihi göz önünde bulundurularak, oy verme günü olan 22.07.2007 Pazar günü saat 17.00 itibariyle 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu‟nun yukarıda açıklanan 25, 35, 36 ve 39. maddeleri delaletiyle milletvekili seçilmiĢ sayılmasına ve ölüm tarihi olan 27.07.2007 tarihi esas alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi‟nde bir üyeliğin boĢalmıĢ olduğunun tespitine karar verilmesi gerekmiĢtir” Ģeklinde hüküm vererek,

287 ATAR, Türk Anayasa Hukuku, s. 205. 288 BĠLĠR, Türkiye‟de Milletvekilliği, s. 87. 289 GÖNENÇ, s. 319.

290

2839 sayılı Kanun‟un 25. maddesine göre, “Aday listelerinin kesinleĢtiği tarihten, oy verme günü saat 17.00'ye kadar ölüm veya istifa nedeniyle aday listelerinde meydana gelecek eksilmeler, listelerin tamamlanmasını gerektirmez. Ancak, aday listelerinde yukarıdaki nedenlerle boĢalma olması halinde listedeki adaylar liste sırasına göre kaydırılmak suretiyle boĢalan yerler doldurulur”.

milletvekilliği sıfatının kazanılma anını “oy verme iĢleminin sona erme anı olan saat 17.00” olarak belirlemiĢtir291

.

Kanaatimizce, kanunda açıkça milletvekili sıfatının kazanılma anı belirtilmediğine göre, olayın öncelikli olarak seçmenler yönünden değerlendirilmesi gerekir. Aday listesinin kesinleĢmesi ile birlikte seçmenler propaganda döneminde adaylar ve parti programları hakkında bilgi edinmekte ve tercihini seçim günü oyunu kullanarak yapmaktadır. Seçmenin oyunu aday veya partiyi gözeterek verdiği bir gerçektir. Netice itibariyle kendisine temsilci seçecek olan seçmen, iradesini seçim günü oy vermenin bittiği ana kadar göstermektedir. Oy vermenin bittiği anda ise, o seçim çevresinde seçmenin iradesi henüz bilinmemekte hatta tespit edilmiĢ olmamakla birlikte, seçmenin iradesi oy sandığına yansımıĢ ve tecelli etmiĢ demektir.

Hukuken bir Ģeyin tespit edilmesi ancak kanunun açıkça belirttiği hallerde hakların kazanılmasında kurucu unsur oluĢturabilir. Kural olarak hukukta hakların kazanımında tespit esas değil, o hakkın kazanılması için gereken Ģartların yerine getirilmesi veya ortaya çıkması esastır. Bu açıklamadan sonra, milletvekili seçilme anında ilgili kurulca tutanakla yapılacak tespitin ne anlama geldiğini irdelemek gerekir. 2839 sayılı Kanun‟un 35. maddesinde, il seçim kurulu baĢkanının alınan sonuçlara göre, o seçim çevresinde, “adaylardan seçilenleri tespit etmek için tutanak düzenleyeceği” yer almıĢtır. Kanun‟da, tutanak düzenleyerek yapılacak tespite milletvekilliği sıfatının kazanılması anlamında bir değer atfedilmediği görülmektedir. Kanun koyucu yapılan bu tespitin ne anlama geldiğini 36. madde açıkça ortaya koyarak Ģöyle demektedir: “Milletvekili seçilenler belli olur olmaz, ... Yüksek Seçim Kuruluna bildirilir”. Görüldüğü gibi kanun koyucu bir üst maddede (35. madde) yapılan tespitin milletvekili seçilenlerin belli olmasını sağladığını açıkça ortaya koymuĢtur. Bu nedenle Kanun‟a göre milletvekilliğinin il seçim kurulu baĢkanınca tutanak düzenlenerek tespiti, milletvekilliği sıfatının kazanılma anı bakımından kurucu bir unsur değil, açıklayıcı bir unsundur. Bu kapsamda YSK‟nın söz konusu kararında, tutanak verilmesinin kurucu olmadığını, açıklayıcı olduğunu belirterek, tutanak verilmesi hususunun neticeye etkisinin olmadığını kabul etmek suretiyle,

milletvekilliği sıfatının kazanılma anını oy verme iĢleminin sona erme anı olan saat 17.00 olarak tespit etmesi yerinde bir içtihat olmuĢtur.

Sonuç olarak; milletvekili sıfatının kazanıldığı zaman, seçmenin iradesi henüz belirlenip tespit edilmese de, “iradesinin tecelli ettiği an olan, oy vermenin bittiği andır”.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

SEÇĠMLERĠN DENETLENMESĠ

I. GENEL OLARAK SEÇĠMLERĠN DENETLENMESĠ

Seçimlerin özgür bir ortamda, dürüst bir Ģekilde yapılması ve herhangi bir seçim hilesinin292

olmaması bakımından seçim iĢ ve iĢlemlerinin denetlenmesi büyük önem taĢır293. Bu kapsamda, “seçimlerin özgürce ve Ģeffaflık içinde yapılabilmesi demokratik bir düzenin olmazsa olmaz bir koĢuludur”294

.

Seçim iĢlerinin yürütülmesiyle ilgili olup da seçim sonuçlarına etkisi olmayacak, seçim sonuçlarını değiĢtirmeyecek itirazlar, genellikle o iĢleri yürüten kurul ya da bir üst kurul tarafından incelenmekte veya genel görevli mahkemeler tarafından incelenmektedir. Seçimlerin denetlenmesinde asıl önemli olan ve üzerinde tartıĢılan konu ise seçim sonuçlarına etkili yolsuzluk iddialarının ve milletvekili tutanaklarına iliĢkin itirazların kim tarafından inceleneceği ve kesin karara bağlanacağı hususudur. Bu husus seçim hukukunun temel sorunlarından biridir295

. Dünyadaki ülkelerde, tarihsel geliĢime bakıldığında, seçim iĢleri yasama ve yürütme organına bağlı kuruluĢlarca, yürütülmekte iken, gerek bu durumun seçim güvenliği ve dürüstlüğü açısından oluĢturduğu sakıncalar, gerekse kuvvetler ayrılığı ilkesinin geliĢimi nazara alınarak bu ülkelerin çoğunluğunda seçimlerin genel yönetimi ve denetimi yargı organlarına verildiği görülmektedir. Bazı ülkelerde seçim iĢlerinin tümü yargı organlarına bırakılmıĢken, Ġngiltere gibi bazı ülkelerde seçmen kütüklerinin düzenlenmesi ve seçim malzemelerinin hazırlanması ĠçiĢleri Bakanlığı kontrolünde bulunan seçim bürolarına verilmiĢ, salt seçim uyuĢmazlıklarını çözme görevi ise yargı organlarına bırakılmıĢtır296

.

Seçimlerin yürütülmesinde, çeĢitli ülkelerde zaman zaman yürütme organına görevler verilse de, seçimlerin denetiminde iki yol bulunmaktadır. Birincisi, seçim

292 “Seçim hilesi, manipülasyonlara baĢvurmak suretiyle oy özgürlüğünü ve dürüstlüğünü ihlal etmektir”, KABOĞLU, s. 191.

293 YILMAZ, “Seçimlerin Denetimi”, s. 83. 294

ERGÜN, s. 594. 295 TEZĠÇ, s. 268.

296 ÜNLÜ, Ahmet Hamdi, “Yüksek Seçim Kurulunun Niteliği Üzerine”, DanıĢtay Dergisi, Y. 33, Sy. 105, Ankara 2003, s. 1.

uyuĢmazlıklarının çözümünü siyasi bir organ olan ve seçimden çıkan meclislere bırakmak, ikincisi bu uyuĢmazlığın çözümünü özel bir yargılama makamı tarafından yapılmasını sağlamaktır297. Söz konusu yargılama makamı, hali hazırda var olan adli veya idari yargı organları ya da baĢka bir anayasasal kurum olabileceği gibi, bu uyuĢmazlıklar için Yüksek Seçim Kurulu gibi özel bir organ da kurulabilmektedir298

. Kurulan bu organların bir kısmı mahkeme niteliğinde olmasalar da yaptıkları iĢ bakımından bir yargı organı oldukları kuĢkusuzdur.