• Sonuç bulunamadı

Melikü’l Umera Hüsameddin Çoban ve Kastamonu çevresindeki faaliyetleri

XIII. YÜZYILDA ANADOLUDA MEYDANA GELEN GÖÇLERİN SONUÇLARI

3.1. Beyliklerin teşekkülü

3.1.11. Melikü’l Umera Hüsameddin Çoban ve Kastamonu çevresindeki faaliyetleri

I. Alaeddin Keykubad öncesinde Kastamonu ve çevresinde bulunan, başta Kayı olmak üzere diğer Türkmenler’in başına geçen Melikü’l – Umerâ Hüsameddin Çoban Bey, Uç bölgelerinin sağ cenahında akınlarını devam ettirmektedir. İzzeddin Keykavus ile Alaeddin Keykubad arasında geçen iktidar mücadelelerinde I. İzzeddin Keykavus’un yanında yer almıştır. Bu mücadelelerde I. İzzeddin Keykavus galip gelince Türkiye Selçuklu Devleti’ndeki itibarını artırarak devam ettirmiş, Bizans sınırlarında fetih faaliyetlerinde bulunmuştur.

Hüsameddin Çoban Bey’in Türkmenler üzerindeki nüfuzu I. İzzeddin Keykavus’tan sonra tahta geçen Alâeddin Keykubad’ı da endişelendirmiştir. Selçuklu Sultanı, her ne kadar kendisinden önceki dönemde saltanat mücadelesinden dolayı kavgalı da olsa onunla mücadeleyi göze alamamış veya istikrarı sağlamaya çalışmıştır. Diğer uç Beyler’inin yanında onu da huzuruna çağırarak beylik menşurunu yenilemiş tekrar Kastamonu ve çevresinde görevlendirmiştir538.

Hüsameddin Çoban Bey kararlı ve risk alabilen bir yapıya sahip olduğundan o havalideki Türkmen kitlelerini etrafında toplamış ve bölgede hatırı sayılır bir güç haline gelmiştir. Bu ise Karadeniz ticaret yolunun açılmasında işini kolaylaştırmış ve

537 Salim Koca,“Anadolu’da Türk Beylikleri”, s.731.

başarılı sonuçların elde edilmesini sağlamıştır. Bu şekilde devletin itibarı yanında kendi itibarı da artmıştır539.

Hüsameddin Çoban Bey’in bölgede hatırı sayılır bir güç haline gelmesi bölgeyi güvenlikli bir yapıya kavuşturmuştur. Aynı zamanda Karadeniz ticaret yolunun açılması yolundaki mücadeleler başarılı sonuçlar vermeye başlayınca Kırım ve Anadolu arasındaki ticaret hızlanmış ve eski canlılığını tekrar kazanmıştır. Bu yol vasıtasıyla bir çok Kıpçak Türkü Anadolu’ya gelerek Sinop ve Kastamonu havalisine yerleşmişlerdir540. Karadeniz bölgesinde bazı dil yapıları incelendiğinde Kıpçak Türkler’inin dil özelliklerini taşıdıkları görülmektedir. Bu ise Karadeniz ticaret yolu

vasıtasıyla buraya yapılan yerleşmelerin uzantıları olarak değerlendirilebilir541. Kastamonu ve çevresinde yoğun bir Türkmen nüfusunu himaye eden

Çobanoğulları, Moğol istilası karşısında Türkmenler’i muhafazaya çalışmıştır. Çobanoğulları, etraflarında büyük Türkmen birlikteliğini sağladıktan sonra Moğol – Selçuklu merkezi idaresine karşı Anadolu’da Türkmen istiklal savaşını başlatmışlardır. Bu mücadelelerini meşrulaştırmak için Karaman Türkmenler’inin Siyavuş’un saltanatı için yaptıklarını kuzey uçlarında bulunan Türkmenler, Keykavus’un oğullarından Kılıçarslanın saltanatı davasıyla tekrarlamışlardır.

Yazıcıoğlu Hüsameddin Çoban’ın Oğuzlar’ın Kayı boyundan olduğunu zikretmektedir. Kastamonu ve çevresinde bazı köylerin isimleri Kayı adıyla anılmaktadır542. Kastamonu ve çevresi II. Kılıçarslan zamanından itibaren kalabalık sayılarda bulunan Türkmenler’e yurt olmaya başlamış, Moğol istilasıyla da Türkmenler’in buradaki iskanları daha da artmıştır. Kaynaklar özellikle XIII.yüzyılın ikinci yarısından itibaren yerleşik olanlardan başka 100.000 çadır göçebe Türkmen’in bu havalide yaşadığından bahsetmektedir543.

Moğol istilası sonrasında Kastamonu ve çevresine yönelen Türkmen iskanları özellikle Geyhatu zamanında daha da yoğunlaşmıştır. Moğol istilasını sona erdirmeye yönelik olarak meydana gelen Türkmen isyanları Geyhatuyu

539 İbn Bibi, El-Evamirü’l- Ala‛iye I, s.325-345.

540 İbn Bibi, s. 304, 310-333; Yazıcıoğlu, s. 320-321; Naklen; Osman Turan, Selçuklular Zamanında

Türkiye, s.359.

541 Salim Koca,“Anadolu’da Türk Beylikleri”, s.714.

542 Selçuk-nâme, neşr. Th.Houtsma, Naklen; Naklen; Osman Turan, Selçuklular Zamanında

Türkiye, s.611.

endişelendirmiş, isyanları bastırmak üzere 20.000 kişilik bir ordu ile hemen Anadolu’ya gelmiştir. 1286 yılında Aksaray ve Ereğli çevresinde Geyhatu’nun ordusunun görülmeye başlaması ile halkın pek çoğu büyük bir korkuya kapılmış yer ve yurtlarını terk etmeye başlamışlardır. Aksarayî, bu süreçte Türkmenlerden bazılarının evlerini terk edip mağaralarda ve başka yerlerde gizlendiğini, bazılarının ise vahşi hayvanların ve yırtıcı kuşların yiyeceği olduğunu bahsetmektedir544.

Geyhatu, Karaman Türkmenler’inin himayesinde artarak devam eden isyanları tamamen ortadan kaldırmanın çevredeki Türkmenler üzerinde de baskılar kurularak sağlanabileceğini düşünmektedir. Bu yüzden Türkmen isyanlarının çıkmasında en etkili durumda olan Karaman Türkmenler’iyle bizzat kendisi meşgul olmuş, çevredeki diğer Türkmenler üzerine de komutanlarını görevlendirmiştir. Ereğli ve Larende bölgelerindeki Türkmenler öldürülüp malları yağmalandıktan başka, İçel ve çevresinde çok sayıda Türkmen’in öldürüldüğünü, kadın çocuk ve delikanlı olmak üzere yaklaşık 7.000 Türkmen’in ise esir edildiğini kaynaklar bildirmektedir. Aynı şekilde Denizli, Muğla ve Beyşehir çevrelerinde de Türkmenler üzerinde baskılar kurulmuştur. Denizlide üç gün boyunca Türkmenler öldürülmüş, malları ise yağma edilmiştir. Muğla ve çevresinde de aynı zulümler dereceleri artırılarak devam ettirilmiştir.

Geyhatu’nun Anadolu’daki Türkmen isyanlarını bastırdığı esnada bölgenin fotoğrafını özetleyen Ebu’l-Ferec, Konya kapısından Denizliye kadar olan bölgede büyük bir dehşetin yaşandığını, bölgenin altı ay terk edilmiş mekan görüntüsünden kurtarılamadığını belirtmektedir545. Reşidü’d-din ise, Geyhatu’nun Karaman ve Eşrefoğlu bölgelerinde sadece on sekiz gün kaldığını, fakat bu süre içerisinde bile bölge insanına on sekiz yıla değecek zulüm yaşattığını belirtmektedir546.

Moğol zulmünün dayanılmaz hale geldiği, memleketin büyük bir düzensizlik içerisinde bulunduğu istila ortamında, Çobanoğlu Beyler’inin Türkmenler’i himayeye çalışması ve Türkmen İstiklal Mücadelesine girişilmesi, çaresiz kalan Türkmenler’i Kastamonu ve çevresine doğru yöneltmiştir. Geyhatunun Ereğli, Larende, İçel, Denizli, Muğla, Beyşehir ve çevresinde yağma ve yakmaya yönelik

544 Aksarayî, Musameretü’l- Ahbar, , s. 142.

545 Ebu’l- Ferec, s. 492; Naklen; OsmanTuran , Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 605.

546 Reşidü’d-din, Baku, s. 302-307,; Aksarayi, s. 189-196; Naklen; Faruk Sümer, “Anadolu’da

girişimleri sonrasında Türkmenler’in kaçabilenlerinden bir kısmı sarp yerlere sığınarak kurtulmuşlar, diğer bir kısmı ise kendilerini himaye edebilecek bir bey ve bir mekan olarak Çobanoğullarını ve bölgesini seçmişlerdir. Nitekim Çobanoğulları idaresindeki Kastamonu ve çevresi, bu tarihlerden daha öncelerinden itibaren Türkmenler’in yerleşimine en uygun mekânlardandır.

Moğol istilası sonrasında meydana gelen Türkmen isyanlarında, Türkmenler’in hamisi durumunda olan Denizli ve Eşrefoğlu Beyler’i üzerine Geyhatu’nun asker göndermesi ve olmadık zulümlerin yapılması Türkmenler’i çaresiz bırakırken muhtemelen bu bölgelerdende yeni kaçışları ortaya çıkarmıştır. Muhtemelen Türkmenler ulaşılamayacakları sarp yerlerde saklanmışlardır. (sığındıkları ormanların yakılmaması kaydıyla). Türkmenlerden önemli bir kısmı ise Kastamonu ve çevresine yerleşerek siyasi mücadeleyi Kılıçarslanın ve Yavlak Aslan’ın himayesinde devam ettirmişlerdir.

Memleketin büyük bir düzensizlik içerisinde bulunduğu istila ortamnda Çobanoğullarının Türkmenler’i himayeye çalışmaları ve Türkmenler’in istiklal mücadelelerine girişmeleri bir taraftan Çobanoğlu Yavlak Aslan’nın hem kendi Beyliği’nin güçlenmesini sağlamış, hemde Anadolu’yu Moğol istilasından kurtarma mücadelesini yeniden başlatmıştır. Türkmenler’in Kastamonu çevresinde yeniden toparlandığını gören Geyhatu, buraya başlarında Sultan Mesud, Mücirü’d-din Emir Şah ve Vezir Necmü’d-din’in bulunduğu Moğol askerlerini göndererek buradaki Türkmen varlığını kırmaya çalıştı. Türkmenler ve Moğol askerleri arasında çok zorlu mücadeleler meydana gelmiş fakat her iki taraf içinde galibiyet ve mağlubiyet arasında fazla bir fark bulunmamıştır. Bu mücadelelerin neticesinde Kastamonu’nun işgal edilememesi, zannedildiği gibi Çobanoğulları Beyliği’nin tamamen ortadan kaldırılamadığını da göstermektedir. Bundan sonraki süreçte ise beylik Mahmud Bey’ le mücadelelere devam etmiştir547. Bizans vekayinamecisi Pachymeres, Türkmenler’in bundan sonraki süreçte Batı Anadolu’daki mücadeleleri hakkında bilgiler vermektedir. Bu mücadelelerde Çobanoğulları Beyliği bozguna uğramıştır. Türkmenler’in bu havalideki mücadeleleri neticesinde bölgede Bizans hakimiyeti

tamamen sona ermiş, Sakarya nehrinin batısında kalan yerlerde ise Türkmenler ve Osman Gazinin hakimiyeti kurulmaya başlamıştır.

3.2. Batı Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması

Benzer Belgeler