• Sonuç bulunamadı

1.2. ġam‟ın Ġdaresi

1.2.3. ġam‟ın BaĢlıca Valileri (1800 – 1850)

1.2.3.3. Mehmet Selim PaĢa ve ġam‟da KarıĢıklıklar

YaklaĢık iki ay süren isyan ve ayaklanma sırasında yandaĢlarıyla birlikte ġam halkı tarafından öldürülen ilk ve son Osmanlı valisidir. 1831 Ağustos ayında özellikle

34

Bugün Vatani Hastanesi ve DiĢ hekimiği Fakültesinin bulunduğu yer.

35

Ed-DimaĢkî, Tarihu Havadisu’Ģ-ġam ve Lübnan, s. 146

36

Abdulrazzak el-Bitar, Hulyetu’l-BeĢer fi’l- Karni’s-Sâlis AĢar III, Sader Yayın Evi, Beyrut 1993, s. 36- 47, Hasan Ağa al-Abid, Tarihu’l-Abid, Yusuf Naise, ġam Günlüğü h. 1186-1241, Kültür Bakanlığı, ġam 1979, s. 133

ve ne pahasına olursa olsun selefi Abdurrauf PaĢa‟nın uygulamaya koyamadığı salyane vergisini uygulatmak için gelmiĢti. ġam halkı genelde atanacak valiler hakkında bilgi toplarlardı. Ne yazık ki Selim PaĢa hakkında toplanan bilgiler ise ġam halkı için pek hoĢ değildi. Yeniçerileri kırma noktasında Sultan Ġkinci Mahmud‟un sağ koluydu. Dinle de pek alakası olmayan biriydi. Hatta dinsiz de denilebilirdi. Öyle olduğu için de ġam‟ın kapılarını yabancılara ve Müslüman olmayan konsoloslara37

ardına kadar açmak istemiĢti. Onun içindir ki insanların nefretini kazanmıĢtı. ÇalıĢmamızın ana konusu olması itibariyle adı geçen valinin özellikle salyane vergisi konusunda ġam halkının tepkisini çeken tavır ve davranıĢları hakkında daha ayrıntılı bilgi verilecektir.

ġam‟a yanında beĢ bin askerle, daha önceleri kimseye nasip olmayan, görkemli bir giriĢ yapmıĢtı. Sadrazamlık döneminde Yeniçeri Ocağı‟nın temizlemiĢ olmasıyla kendine farklı bir karakter kazandırmıĢtı. Kendini beğenmesi, haddini bilmez son derece aptalca hareketlerle ġam halkını aĢağılamaya çalıĢmıĢtır. ġam‟da, ġam‟ı tepeden seyretmek için Kaleye çıktı. ġam‟ın ileri gelenleriyle daha görüĢmeden kaleye yerleĢtirdiği top mermilerinin ġam‟ın ateĢ menzilinde olup olmadığından emin olmak istemiĢti. Nihayet ġam‟ın38

âlimleri ve ileri gelenleriyle buluĢtu, salyane vergisinin ödenmesi tartıĢılmaz bir devlet iradesi olduğunu anlattı. “Size sadece dinlemek ve itaat etmek düĢer, sokakların ve dükkânların isimlerini yazdıktan sonra da hemen verginin tahsisine geçmelisiniz” dedi. Katılımcılar kabul eder gibi göründükten sonra, vergi tahsilâtını görüĢecek Meclis-i Umumî‟yi Müftülükte toplamak üzere evlerine dönmüĢlerdi. ġam yakınlarındaki mesire yeri olan Rabve‟de toplanan Ayan Meclis azaları vergiye ölümüne kadar karĢı olduklarına ve bunu asla uygulatmayacaklarına dair yemin ettiler.

Söz konusu vergiye neden mutlak Ģekilde karĢı gelindiği, aslında merak konusudur. Devlet daha önce avarız ve sursat gibi vergi uygulamasına gitmiĢti. Kimse de ses çıkarmamıĢtı. Her dükkân için uygulanan salyâne vergi tutarı iki akçeyi (Mısriye) bile geçmiyordu. Ġbrahim PaĢa tarafından getirilen ve insanlar tarafından da sessiz sedasız ödenen ferda vergisiyle de karĢılaĢtırılmayacak kadar düĢüktü. ġam halkının bu vergiyi ödemek istememesinin sebebi ise; ġam‟ın Müslüman çoğunluğunu Hıristiyan ve Yahudilerle eĢit seviyede tutmaya çalıĢıldığı için de bu vergiyi gayrimüslimlerden alınan cizye vergisi gibi düĢündüler. Dolayısıyla, ahali ile vali arasında bir güvensizlik

37

Yazarı Meçhul, Müzakkerâtu Tarihiye, (Yayınlayan: Kostantin el-Muhlisî), Harisa Basım Evi, Lübnan 1926, s. 2

38

ortamı yaĢandı. Meydana gelen ayaklanmalar, Osmanlı döneminin sonuna kadar Müslümanlarca kutsallığını yitirmeyen padiĢahın Ģahsına değil, kendilerince Ġslam dinine aykırı yeni kanun ve kuralların getirilmesine karĢıydı. Ayan meclis azaları Müftülükte toplandılar, vergiyi kabul eder gibi göründükten sonra vali, sokaklara isim takılmasını emretti.

4 Eylül 1831 PerĢembe günü baĢlayan isimlendirme iĢlemi Cuma akĢamına kadar sürdü ve El-Meydan, Bab Sarıca ve Kanavat‟ı yazmıĢlardı39. Sıra Bazuriye

ÇarĢısı‟na gelince kâtip sorar adın ne: Biri Hanna der diğeri öteki Butros, öteki de Mikael diyerek kâtipleri ve yanındakileri alaya aldılar40. Kâtipler Amara mahallesine

geldiklerinde ahali tarafından saldırıya uğradılar. Ukayba ve Salihiye gibi Amara ahalisi de silahlanarak gece kimden emir aldıysalar talimat üzerine sokaklara döküldüler. Ġsyancılar kapıları kapattılar, askerler çekildi, bir kaçı da öldürüldü. Böylece isyan giderek yayıldı ve büyüdü. Ġsyancılar hükümet konağının üzerine yürüyünce vali kaçtığı kaleden ġam‟ı topa tutmayı emretti. Askerler ve ağalar ise zarar görmemeleri için Yahudi ve Hıristiyan mahallelerinde sıkı güvenlik tedbirleri aldı41

.

Hükümet Konağı, Kale ve Manahliye mahallesindeki El-Mu„allak Cami yakınlarında Ģiddetli çatıĢmalar oldu. PaĢazâdenin askerleri isyancılara ateĢ etmek üzere adı geçen caminin minaresine çıktılar. Cami‟deki askerlerin bir kısmı öldürüldükten sonra kalanlar teslim oldu. Bunun üzerine 1500 askeriyle Vali, kırk gün gece gündüz, ġam‟ı aralıksız bomba yağmuruna tuttu. Ama sonunda ve Ģiddetli çatıĢmalar neticesinde vali teslim oldu. Sıkı güvenlik tedbirleri altına alınan vali önce Muhammed Azm PaĢa Sarayına sonra da Asruniye‟de bulunan Keylaniye Konağına götürüldü.

ġam halkının her ferdi bir savaĢçı olmuĢtu. Kamu düzeni kontrolden çıktı, vali kurĢuna dizildi. Kendisinin ve yakınlarının koparılan baĢları kazıklar üzerine dikildi. Cesetlerini delik deĢik edildikten sonra da kale içinde toplu bir mezarda gömüldüler42

. Daha sonra Ağalar (Bunlar Sümün Ağalarıdır) iktidarı ele geçirdiler. Ġdareyi icra etmek için Mütevellinin konağına geçtiler. Yüksek bürokratları tayin ettiler, Ģehir dünyaya açıldı. Kalenin yıkılan yerleri yeniden restore edildi. Halk, dehĢet içinde

39

Yazarı Meçhul, Müzakkerâtu Tarihiye s. 2

40

Mikhail MaĢaka, El-Cevab Alâ Iktiraha’l-Ahbâb, Beyrut 1985, s. 109

41

Yazarı Meçhul, Müzakkerâtu Tarihiye, s. 11

42

yaptıklarına inanamamıĢtı. Hemen Ġstanbul‟a gönderdikleri bir yazıda af dilediler, sultanın emirlerine amâde ve padiĢahın kulu olacaklarını ifade ettiler43

.

ġam halkını padiĢahın tepkisinden ancak ġam‟a doğru hareket eden Ġbrahim PaĢa kurtardı. Bu yüzden Sultan kendilerini affetti ve ġam Kaymakamlığına gönderdiği fermanda : “Vali Muhammed Selim PaĢa ahali ile uzlaĢamadı, savaĢmak üzere kaleye çıktı. Vali, bizi temsilen yetki sahibidir, emirleri yerine getirilmelidir. Ancak yaptıkları valilik makamına hiç de yakıĢmamıĢtı, bu itibarla onu azletmeye karar verdik ve yerine ġam Valiliği‟ne Hacı Ali PaĢa‟yı tayin ettik” diyerek Ģöyle devam etti: “Sizden, ġam‟ın iĢlerini yürütmenizi ve Hac kafilesine katılmanızı istiyoruz. Hacı Muhammed Ağa, Hac iĢlerinden sorumlu veznedardır. 1831 tarihinde Hac kafilesinin yola çıkması için ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır”44

.

1831‟de durumu sükûnete kavuĢturmak için PaĢa‟nın Hacdan dönmesine kadar ġam Valiliği‟ne geçici olarak Himmet Ağa tayin edilir45. Sultan 2. Mahmud ġam‟ın ileri

gelenlerine gönderdiği 1831 tarihli Kahire‟de Abidin Kütüphanesinde saklı fermanda; “Eski Sadrazam ve ġam‟ın eski valisi Selim PaĢanın kötü yönetimi ve dengesizliği ġam halkının kaygılanması, ondan nefret etmesi ve nihayet halkın ayaklanmasına sebep olmuĢtur46. ÇatıĢmalara son vermek için adı geçeni azlettik, ġam Valiliği‟ni Hacı Ali

PaĢa‟ya tevdi ettik, Ahmet Himmet‟i ise Mütesellim olarak tayin ettik. Ancak irade-i seniyyemiz yerine getirilmeden ahalinin ayak takımı adı geçen Mehmed Selim PaĢa‟yı katlettiler. Bunun hesabını sormak için Devlet-i Aliyemizin ricalinden bir memuru görevlendirerek ġam‟a gönderdik. Aslında böyle çirkin bir cinayet iĢleyen eĢkıyalara iyi bir ders vermek için orduyu göndermek isterdik, ama fakirlerin ve zavallı insanları da düĢündüğümüzden bundan vazgeçtik. Ama bu katiller yakalandıktan sonra elbette cezalarını göreceklerdir.” denilmektedir47

.

10 Muharrem 1832 tarihli baĢka bir belgede Mehmed Selim PaĢa‟ya düzenlenen suikast ile ilgili yeni bilgiler yer almaktadır. Mehmed Ali PaĢa‟nın oğlu Ġbrahim PaĢa, Hazinedar Abdullah PaĢa ile bir araya geldiğinde, Mehmed Selim PaĢa‟nın ġam Ağaları

43

Mikhail MaĢaka, El-Cevab Alâ Iktiraha’l-Ahbâb, s.109

44

MVTĢ Evamir-i Sultaniye No. 4, Belge 158 ( Kaynaklar kısmında da belirtildiği gibi, Merkezi‟l- Vesâiku‟t-Tarihiye‟de ġer„iyye Sicillerinden ayrı olarak Merkezden gelen ferman ve beratlar ayrı ciltlenmiĢ. Ve bu fermanların olduğu ciltler Evamir-i Sultaniye olarak adlandırılmıĢtır.

45

MVTĢ Evâmir-i Sultaniye No. 4, Belge 159, ve Bkz. Mikhail MaĢaka, El Cevab Alâ Iktiraha’l-Ahbâb, Beyrut 1985, s. 109

46

Halit Bani Hani, Tarih DimaĢk ve Ulema’uhâ, s. 373

47

Esed Ruston, El-Mahfuzâta’l-Melekiye’l-Mısriye, Tarih 1248h/1832m, Mahfazet Abidin. 231 / vesika. 37

tarafından öldürülmesini sen mi istedin sorusuna, bunu yazılı değil ağalara Ģifahen ima ettiğini, Hazinedar Abdullah PaĢa‟dan da yeni tayin edilen Vali Ali PaĢa‟nın ev hapsinde tutulmasını, bununla ilgili olarak ġam ağalarından ReĢit Ağa ile ve Ali Ağa‟ya talimat verdiğini itiraf etmiĢti48.