• Sonuç bulunamadı

2.1. Mîrî Arazi

2.1.2. Köylü ve Sorunları

Bir yandan ġam hükümeti ile vilayet köylerinde yaĢayan köylüler ile diğer yandan nüfuzlu ve zorbalar arasında sürekli yaĢanan acılar nedeniyle hünkâr fermanlarıyla ġam, askeri seferlere çıkmadan veya isyancıları cezalandırmadan önce birçok Ģeyi görmezden gelir ve kamu çıkarını dikkate alarak o veya Ģu guruplarla anlaĢmaya çalıĢırdı.

Bu konu ile ilgili üç farklı örnek vermek istiyoruz:

Birinci örnek Bekaa‟dan: Baalebekte yaĢayam ġiî HarfuĢ ailesi ġam hükümeti ile neredeyse sürekli uyuĢmazlık halindeydi. Bulundukları yerlere hep askerî sefer düzenlenirdi. Devlete boyun eğmiĢ ve Bekaa‟da bir barıĢ döneminin hüküm sürmesini isteyen ġiîlerin ileri gelenleri ġam‟a bir teklif (uzlaĢma tutanağı) götürürler.

11 ġubat 1845 (3 Safer 1261) tarihinde, Emir Salman ile HarfuĢ ailesinden Mucamad ve Hüseyin, birbirleriyle barıĢtıklarını ve anlaĢtıklarını, bir daha devlete ve birbirlerine ihanet etmeyeceklerini taahhüt ederler ve bu taahhüdün altını büyükleri ve

148

MVTĢ ġam ġer. Sic. No. 255, Bel. 222 (Bu sicilde belgeler iki sefer numaralandırılmıĢtır. Burada kastedilen eski numara olup, yeni numara ile 145 numaraya denk gelmektedir.)

ġeyhleri de imzalarlar. Eğer aksine bir durum olursa ve mîrî mallara zarar gelirse kanlarının Devlet-i Aliye için helal olduğunu beyan ederler149

.

Belgenin imzalandığı tarihe kadar Ba„albek ve HarfuĢ ailesinin hazineye 531.429 guruĢ karĢılığı 5.314 Mecidiye altın borcu vardı. Bundan bir hafta sonra HarfuĢ ailesinin borcu, Ba„albek borcundan düĢülerek aĢağıda gösterilen borç listesi tespit edildi:

Emir Hamad ve oğlu 89.163 guruĢ Emir Hançer 103.616 guruĢ Emir Fadgam 72.596 guruĢ Emir Selman 13.754 guruĢ

Emir Sadun 40.494 guruĢ almıĢlardır.

Ba„albek Tahrirat Kâtibi Yusuf Mutran‟a göre yukarıdaki meblağlar istihkaktan 2.500 guruĢ fazlaydı150. Burada görüldüğü gibi, devlet, askeri sefer düzenlemeden

özellikle Lübnan‟da bütün guruplarla önce anlaĢmayı ve uzlaĢmayı tercih ederdi.

Ġkinci örnek Ekeydat Arapları ve devletle olan iliĢkileri hakkındadır. Özelikle vergi cibayet konusunda diğer bedevî aĢiretlerinin tutumu neyse Kunaytra çevresinde Ekeydat Araplarının da tutumu aynıydı. Golan ve Yarmuk vadisinde yaĢayan aĢiretler vergiyle ilgili tutumlarını bu belgede açıkça belirtmiĢlerdir. ġam ġûra Meclisi ve Defterdar‟a giden temsilcileri aĢağıdaki Ģikâyet mektubunu göndermiĢlerdi:

Kuneytara‟nın Ekeydat Arapları AĢireti AĢiret ileri gelenleri 18 Nisan 1845 (10 Rebiü‟l-Âhil 1261) tarihinde ġam ġûra Meclisi ile Defterdarı‟na verdikleri arzuhalde, kendilerinin konar-göçer aĢiret olduklarını, halen ġam‟da Merc‟de konaklamıĢ olsalar bile, hiç bir bölgeye ve mültezime bağlı olmamanın eski gelenkleri olduğunu, tarım ve çiftçilikle alakalarını olmadığını, kendilerinin Kuneytara‟ya bağlayıp bütün iliĢkilerinin mültezimlere bağlamanın yanlıĢ olduğunu ve eğer devlet borçları varsa Ahmet Ağa el- Kamer‟in yetkili kılındığını ifade ederler. Defterdar, Ekeydat Araplarının yıllık 24.660 guruĢ vergileri olduğunu bildirmiĢtir. Meclis azaları Ahmet Ağa ile bir araya geldiklerinde Ağa, cemaatı adına vergileri, öĢürleri ve tımarı ödemeye hazır olduğunu, Evkaf Nazırı ġeyh Hüseyin de ona kefil olduğunu aĢiretin ileri gelenleri huzurunda

149

MVTĢ ġam ġer. Sic. No. 5, Bel.185

150

açıklaması üzerine kendisinden peĢin olarak 1.500 kuruĢ, bakiyenin de yirmi gün içinde ödemesi halinde aĢiret efradının tamamen ibra edilmiĢ olacakları bildirilmiĢtir151

.

Bedevîlerin bilmedikleri nezaket kuralları dıĢında mültezime bağlı kılınmalarının hatalı bir iĢlem olduğunu açıkça beyan etmiĢ olmaları dikkat çeken bir tavırdır. Buna rağmen üstün bir anlayıĢ gösteren yetkililer hatalarını kabul etmiĢ ve geri adım atmıĢlardır. ġikâyetin kısmen okuryazar olmayan, siyaset anlayıĢları ve hükmetme yöntemlerinden habersiz olan bir cemaatten gelmiĢ olması ve karĢı tarafın da anlayıĢlı bir tavır takınmıĢ olması son derece dikkat çekicidir.

BaĢka önemli bir örnek de topraklarını terkederek göç eden, güvensizlik ortamı, çekirge, don, kuraklık nedeniyle tarımsal arazileri tahrip edilen, gerçekte hiç bir Ģey üretmeyen tarımsal araziden üretim alınıyorcasına hesap soran mültezimlerin kötü yönetimiyle karĢılaĢan Havran halkı ile alakalıdır. Havran yöresiden bir heyet durumu anlatmak ve Ģikâyette bulunmak üzere ġam‟a gelir, müĢir ve vezirin talebi üzerine ġam ġûra Meclisi halkın neden göç ettiğini ve köylerini neden terkettiklerini öğrenmek üzere toplanır. Toplantıya, Havran ve Ceydur152

ahalisinin ileri gelenleri katılır, kendilerine yöneltilen sorulara cevaben, bu yılda ekinlerine çekirgenin musallat olduğunu, ineklerin öldüğünü, yiyeceklerin donduğunu, önceki yılda olduğu gibi, bu yılda da yağmur yağmadığını bildirmiĢlerdir. Vilayetin gıda ambarı sayılan Havran ve Ceydur‟da meydana gelen sorunun giderilmesi için meclis kendilerine hangi çareleri teklif ettiklerini sorar ve onlar da bu çareleri on baĢlık altında takdim ederler.

Birinci ġart: Havran ve Ceydur‟da tarıma elveriĢli arazinin yeniden ölçülmesi,

her köyde fiilen ekili alanların tescil edilmesi, ekilmeyen çayır ve arazinin, köyler itibariyle devlet kayıtlarından silinmesi, Havran ve Ceydur‟a bağlı bütün köyler için yeni ölçüm kayıtlarının oluĢturulması ve asırlar öncesine ait kayıtların silinmesi. Meclis, bu Ģarta karĢılık Ferman gereği fiilen ekilen arazinin yeniden ölçülmesine karar vermiĢtir.

Ġkinci ġart: Askerlerin köy ve çiftliklerde konaklamasının yasaklanması,

kendilerine iaĢe sağlanması veya hayvanlara yem verilmesi ve önceden alıĢılagelen her türlü hizmet ve hediyelerin verilmesine son verilmesi, ancak bundan Daraa, Busra ve ġakhab istisna edilmiĢtir. Bu bölgelerde az sayıda olmak üzere ikamet etmeye, Muzeyrib yöresinden de hayvan yeminin sağlanmasına izin verilmiĢtir. Eğer bu askerler

151

MVTĢ Evâmir-i Sultaniye No 15, Bel. 250

152

köylerin birinde geçmesi gerekmiĢse de köylüler ancak buğday ve arpa verebileceklerdi. Meclis, sosyal adaleti sağlama gerekçesiyle bu Ģartı da kabul etmiĢtir.

Üçüncü ġart: MaaĢı ve hayvan yemi devlet hazinesinden karĢılanması kaydıyla,

köylüleri bedevî saldırılarından koruyacak askerî bir gücün münasip görülecek yerlerde konuĢlandırılması. Meclis bunu da kabul etmiĢtir153

.

Dördüncü ġart: Vergi tahsildarlarının sık sık değiĢtirilmesi, Havran yöresinin

yaĢadığı en önemli sorunlardan biridir. Çünkü her birinin görevden alınması ve yerine yenisinin getirilmesinin köylülere maliyeti 50.000 guruĢu bulmaktaydı. Bu konuda meclis, vazifesini ihlal edecek suç iĢlemedikçe tahsidarların azledilmemesi, yenisinin tayininin de Havran halkının marifetiyle gerçekleĢtirilmesi yönünde karar vermiĢtir.

BeĢinci ġart: Meclis tarafından azli gerektirecek bir durum hâsıl olmadıkça köy

ağalarının azledilmemesi ve diğerleri gibi köy ağalarının da vergi ödemeleri. Bölgede istikrarı olumsuz yönde etklediği için Havran halkı, Ağaların süratle azledilmesinden rahatsız oluyorlardı.

Altıncı Ģart: Bilindiği gibi, Hac kafilesinden sorumlu olanlar Hac için tahsis

edilen develerin ücretini zamanında ödemiyorlardı. Bunun üzerine Havran Ağaları develerin gidiĢ ve dönüĢ ücretini peĢin istemeye baĢlamıĢlardı. Meclis, develerin ücretinin kiralayan tarafından peĢin olarak ödenmesi, eğer değeler develer devletin ise ücretinin, Havranlılardan alınacak vergiden düĢürülmesi görüĢündeydi.

Yedinci ġart: El-Hara köyünde 60 Feddan (1 Faddan = 4200 m2) arazi, baĢıboĢ

insanların saldırıları ve doğal afetler yüzünden yok olduktan sonra ahali köyden ayrıldı. Köye ait arazinin hemen ölçülmesi ve eski kayıtların silinmesi istenmiĢtir. Meclis, hasat mevsiminde yeniden ölçüm yapılmasını kararlaĢtırdı.

Sekizinci ġart: Göç edenlerin köylülerine dönmesi, ölenlerin, gidenlerin veya

kendisinden haber alınamayanların isimlerinin silinmesi. Meclis bu Ģartı hasat döneminde yerine getirmeyi kabul etmiĢtir.

Dokuzuncu ġart: Mehmet Ali PaĢa döneminde feddan baĢına mîrî malı

Havran‟da 346 guruĢ, Ceydur‟da 321 guruĢ iken Ģimdi subvansiyon hariç Havran‟da 406 guruĢ Ceydur‟da 365 guruĢ oldu. Kendilerine Mısırlıların döneminde olduğu gibi muamele yapılmasını istediler. Meclis, bu talebi de hasat döneminde ele alacağını bildirmiĢtir.

153

Onuncu ġart: Köylüler, Havran tahsidarından hesap sorulmasını istediler.

Meclis ne halkın ne de devletin hakkının kaybolmaması için bunu da kabul etti. Sonunda meclis, Havran ve Ceydur‟u ġam‟ın kileri, Haccı ġerifin güzergâhı üzerinde önemli bir mevkiide olduğu, bu yıl kendileri için zor bir yıl olduğunu, baĢıboĢ bedevîlerin saldırıları yetmiyormuĢ gibi çekirgelerin hücumuna uğramıĢ, bütün bu nedenlerden dolayı insanlar köylerini terk etmiĢler hatta ġam Vilayeti‟nden tamamen göç etmelerine sebep olmuĢtur. ġam valisi göç edenlerden memleketlerine dönmelerini isteyince önceki Ģartları ileri sürdüler, bunun için de Havran ve Ceydur ahalisi için bir zabıt-tutanak düzenlenmesini istemiĢlerdir. Halkın memleketlerine dönüp, topraklarını iĢlemek için düzenlenen zabıtların ġam Valisi ve Defterdarı tarafından da imzalanmasını talep etmiĢlerdir. Böylece zabıtlar, meclis azası olan Müftü Efendi, Gazzi Efendi, Nakibü‟l-EĢraf ve Halil Azme Bey tarafından 6 Ekim 1845 (4 ġevval 1261) tarihinde imzalanmıĢtır154. Aslında Havran ahalisinin çektikleri tüm vilayet

içindeki köylerin ortak acısı olduğu kadar, köylüler ile yetkililer arasındaki anlayıĢ tarzını da yansıtmaktadır.

2.2. Özel Mülk Arazi