• Sonuç bulunamadı

Karl Marx (1818-1883), 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan bafllayarak, 20. yüzy›l boyun-ca tüm ça¤dafl toplumlar›n yaflant›lar›nda en fazla etki yapm›fl bir filozof, tarihçi, iktisatç› ve sosyolog olarak kabul edilmektedir. Denilebilir ki, baflka hiç bir düflü-nür kendisinden sonra gelen bir ça¤›n düflünsel yaflant›s›na Marx kadar egemen ol-mam›fl ve damgas›n› vurol-mam›flt›r (Talas, 1997, s.121). Marx ve yak›n çal›flma/dava arkadafl› Friedrich Engels (1820-1895) taraf›ndan oluflturulan kuram Marksizm ola-rak adland›r›lmaktad›r. Marx ve Engels sadece kuramsal olaola-rak de¤il, fiili olaola-rak da iflçi s›n›f› örgütlenmesinde yer alm›fllard›r. ‹flçi hareketinin siyasi ve sendikal örgüt-lerini çat›s› alt›nda toplayan 1. Enternasyonal’in (1864-1876) önderi Marx olmufltur.

Marx, kendinden önceki sosyalist düflünürlerden farkl› olarak s›n›f kavram›na ve iflçi s›n›f›na merkezi bir yer ve rol vermifltir. Ancak Marx’›n s›n›f kavram› konu-sundaki ay›rt edici yan›, bu kavrama verdi¤i önem de¤ildir. Marx, s›n›f kavram›n›

keflfetmedi fakat bu kavrama önemli ve ay›rt edici katk›lar yapt›: Tarihin s›n›f mü-cadeleleri tarihi oldu¤unu aç›klad› ve kapitalist üretim tarz›ndaki esas çat›flman›n üretim araçlar›na sahip olanlarla (kapitalistler) bunlara sahip olmayanlar (proleter-ler) aras›nda oldu¤unu vurgulad› (Marx ve Engels, 1976).

100 Sendikac›l›k

Blanc Toplumsal Atölyeler yoluyla mülkiyetin giderek toplumsallaflmas›n›, iflçilerin yönetim ve denetimini öngörmüfltür.

Karl Marx tüm ça¤dafl toplumlar›n yaflant›lar›nda en fazla etki yapm›fl bir filozof, tarihçi, iktisatç› ve sosyolog olarak kabul edilmektedir.

Marx’›n s›n›f çat›flmas›na iliflkin en net görüflleri Komünist Partisi Manifesto-su’nda (1848) yer almaktad›r. Bir siyasal bildirge olan Manifesto’da iflçi s›n›f›n›n (proletarya) öyküsü fliirsel bir dille anlat›l›r. Proletarya “zincirlerinden baflka kay-bedecek bir fleyi olmayan” ve “kapitalizmin mezar kaz›c›s›” olan s›n›ft›r (Munck, 2003, ss.84-85). Marx’a göre s›n›f bölünmelerine bütün toplum tiplerinde rastlan-maz, s›n›flar tarihin bir ürünüdür ve gelecekte yine yok olacaklard›r. Marx, sanayi kapitalizminin giderek sadeleflen ve kutuplaflan bir s›n›f yap›s›na sahip oldu¤unu yazar: “fiimdiye kadarki bütün toplumlar›n tarihi s›n›f savafl›mlar› tarihidir (...) Ta-rihin daha önceki ça¤lar›nda, hemen hemen her yerde, çeflitli zümreler halinde karmafl›k bir toplum düzeni, çok çeflitli mevki derecelenmesi buluyoruz. Eski Ro-ma’da patrisyenleri, flövalyeleri, plebleri, köleleri; ortaça¤da feodal beyleri, vasal-lar›, lonca ustalar›n›, kalfalar›n›, ç›rakvasal-lar›, serfleri; bu s›n›flar›n hepsinde, gene, alt derecelenmeleri görüyoruz (...) Ne var ki, bizim ça¤›m›z›n, burjuvazinin ça¤›n›n ay›r›c› özelli¤i, s›n›f karfl›tl›klar›n› basitlefltirmifl olmas›d›r. Tüm toplum, giderek da-ha çok iki büyük düflman kampa, do¤rudan birbirlerinin karfl›s›na dikilen iki bü-yük s›n›fa bölünüyor: Burjuvazi ve Proletarya” (Marx ve Engels 1976, ss.132-133).

Marx’›n en önemli eseri 1867-1883 y›llar› aras›nda yazd›¤› üç ciltlik Kapital’dir. Türkçesi:

Alaattin Bilgi, Ankara: Sol Yay›nlar›, 2011.

Marx’›n kapitalizmde sadece iki s›n›f oldu¤unu iddia etmesinin sebebi, art›k ekonomik iliflkilerin temelinin özel mülkiyet olmas›ndan dolay› mant›ksal olarak sadece iki olas›l›¤›n bulunmas›yd›: Üretim araçlar›na sahip olan s›n›f ve bunlara sa-hip olmad›¤› için çal›flma kapasitelerini Marx’›n deyimiyle emek güçlerini satan s›-n›f. Bu iki s›n›f aras›ndaki iliflkinin “uzlaflmaz” olmas›n›n nedeni iflverenlerin reka-betçi bir ekonomide kâr etmek ve ayakta kalmak için iflçileri sömürmek zorunda olmas›d›r (Edgell 1997, s.3). Marx’a göre s›n›f, üretim araçlar›yla iliflkileri aç›s›ndan ortak özellikleri olan insan grubudur, s›n›flar aras›ndaki iliflkiler sömürüye dayal›-d›r ve kapitalist toplumda art›k-de¤er kâr›n kayna¤›n› oluflturur. ‹flçi, kapitalistin ona ücret olarak ödedi¤i bedelden daha fazla de¤er üretir ve bu fazlaya kapitalist taraf›ndan el konur. Bu yaklafl›m art›k-de¤er teorisi (art›-de¤er olarak da kullan›lmaktad›r) olarak bilinir. Bu nedenle kârlar ve ücretler ters orant›l›d›r ve ser-mayenin ç›karlar› ile eme¤in ç›karlar› taban tabana z›tt›r (Marx 1979, ss.49-51).

Marx, iflçi s›n›f›n›n giderek büyüyece¤ini, homojenleflece¤ini ve bu durumun s›n›f çat›flmas›n› fliddetlendirece¤ini yazm›flt›r.

Marx, klasik iktisatç›lar›n piyasa mekanizmas›na devlet veya sendikalar

arac›l›-¤›yla getirilecek bir s›n›rlamay› sadece piyasa için de¤il, iflçiler için de zararl› bulan yaklafl›mlar›n› elefltirerek yedek sanayi ordusu kavram›n› kullanmaktad›r. Kapita-list üretim, do¤al nüfus art›fl oran›n›n sa¤lad›¤› kullan›ma haz›r ifl gücü oran›yla ye-tinmez; ücretlerin ve çal›flma koflullar›n›n belirlenmesinde rahatça at oynatabilmek için bu do¤al s›n›rlar d›fl›nda yedek bir sanayi ordusuna ihtiyaç duyar (Marx, 1976, ss.677-685). Yedek sanayi ordusu iflçilerin birbirleriyle rekabet etmeleri anlam›na da gelmekteydi. Çünkü her zaman daha düflük ücrete ve daha uzun süre çal›flma-ya haz›r bir iflçi kitlesi söz konusu olmal›yd›. Sendikalar›n rolü ve önemi burada or-taya ç›kmaktayd›.

Marx’›n sendikalara iliflkin görüflleri nelerdir?

101

4. Ünite - Modern ‹deolojiler Aç›s›ndan Sendikac›l›k

Marx, tarihin motorunun s›n›f mücadeleleri oldu¤u ve kapitalizmde esas

Marx’a göre iflçi kapitalistin ona ücret olarak ödedi¤i bedelden daha fazla de¤er üretir ve bu fazlaya kapitalist taraf›ndan el konur. Bu yaklafl›m art›k-de¤er teorisi olarak bilinir.

S O R U

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

Marx, sendikalar› örgütlenme merkezleri, iflçilerin güçlerini bir araya getiren ve onlara ilk s›n›f e¤itimini veren merkezler olarak gördü. Sendikalar aç›s›ndan Marx için en önemli nokta parçalanm›fl ve birbirleriyle rekabet eden iflçilerin güçlerini bir araya getirmeleri ve ortaklafla hareket etmeleriydi (Resim 4.2). Marx, burada ifl-çi s›n›f›n›n ba¤›ms›z bir güce dönüflmesinin güvencesini görmekteydi. Marx’a gö-re sendikalar dayan›flma ve sosyalizm okullar›yd› (Lozovsky, 1935).

Engels, kapitalizmin 19. yüzy›l›n ilk yar›s›nda ‹ngiltere’nin büyük kentlerinin varofllar›nda yaratt›¤› sosyal sefaleti inceledi¤i ‹ngiltere’de Emekçi S›n›flar›n Duru-mu adl› ünlü eserinde sendikalar›n yaln›zca iflçilerin kendi aralar›ndaki rekabeti ortadan kald›rd›klar› için bile, mevcut sosyal düzene karfl› büyük bir tehlike olduk-lar›n› yazar. Engels’e göre sendikalar›n ve grevlerin gerçek önemi, kendi aralar›n-daki rekabete son vermek için iflçilerin giriflmifl olduklar› çabalar olmalar›nda yatar (Engels, 1974, ss.333-334).

Marx, anarflistlerin tersine, sendikalar arac›l›¤› ile iflçilerin elde edecekleri kaza-n›mlar› önemsemifl ve savunmufltur. Anarflizmin kurucusu Proudhon taraf›ndan sa-vunulan, grevler ve sendikalar yoluyla elde edilecek ücret art›fllar›n›n fiyat art›flla-r›na yol açaca¤› ve dolay›s›yla bir anlam ifade etmedi¤i fleklindeki görüfle fliddetle karfl› ç›km›flt›r. Marx’a göre kâr ve ücretlerdeki art›fllar, üretimde sermayedar›n ve iflçinin pay oranlar›n› yans›t›r (Marx, 1979, ss.177-178).

Marx iflçi s›n›f›n›n kolektif örgütlenmesinin bafllang›çta ücretleri savunman›n bir arac› oldu¤unu ancak bu süreçte yaflanan çat›flman›n iflçiler aras›nda bir s›n›f

birli-¤i ve bilinci yaratt›¤›n› ve böylece iflçileri kendinde bir s›n›f olmaktan ç›k›p kendi-si için s›n›f olmaya dönüfltürdü¤ünü vurgulamaktad›r (Hyman, 1973, ss.6-7). Ken-dinde s›n›f, s›n›fsal bilince, dayan›flma bilincine sahip olmayan sadece bir sosyo-ekonomik pozisyonda bulunmay› ifade ederken, kendisi için s›n›f örgütlenen, hak arayan, dayan›flma içinde olan s›n›f› anlatan bir kavramd›r.

Marx, iflçi s›n›f›n›n sendikalar arac›l›¤›yla elde edece¤i kazan›mlar› anarflistler gibi reddetmemekte ancak bunlar›n s›n›rl›l›¤›na dikkat çekmekte ve temel mesele-nin ücretli düzeni, kapitalizmi de¤ifltirmek oldu¤unu vurgulamaktad›r. Ücret ve ça-l›flma koflullar›n›n iyilefltirilmesi için verilen mücadelenin sonuçlara iliflkin oldu¤u-nu, hastal›¤a geçici çareler buldu¤unu ama onu tamamen iyilefltirmedi¤ini yazan Marx, “adil bir iflgünü karfl›l›¤›nda adil bir ücret” slogan›n› yetersiz ve tutucu bula-rak bunun yerine “ücret sisteminin kald›r›lmas›n›” önermektedir. Marx’a göre, sen-dikalar sermayenin sald›r›lar›na göre direnifl merkezleri olarak yararl› ifller görür.

Ancak Marx sendikalar›n örgütlü güçlerini iflçi s›n›f›n›n kesin kurtuluflu için bir araç olarak kullanmak yerine, düzenin sonuçlar›na karfl› teke tek mücadele ile ye-tindiklerinde baflar›s›z olacaklar›na inanmaktad›r (Marx, 1979, ss.152-153).

Marx, sendikalar›n sadece ekonomik mücadele örgütleri olduklar› fikrine de karfl› ç›kar. ‹flçilerin ekonomik hareketinden (sendikal mücadelesinden) politik so-nuçlar ç›kabilece¤ini savunur. Marx’a göre, belirli bir fabrikada hatta belirli bir sa-nayi dal›nda kapitalisti iflgününü s›n›rland›rmaya yönelik giriflimler kat›ks›z ekono-mik giriflim iken, sekiz saatlik iflgünü kanunu ç›kart›lmas› için giriflilen bir sendikal hareket politik bir harekettir. Marx, iflçi s›n›f›n›n siyasal iktidara gelecek kadar iyi örgütlenemedi¤i durumlarda bile iflçilerin egemen s›n›flar›n uygulamalar›na karfl›

ç›kmalar› gere¤ini yazmaktad›r (Marx, 1975, s.91).

Marx ve Engels’in ard›ndan, Marksist teori içinde iflçi s›n›f›n›n ve sendikalar›n rolüne iliflkin tart›flmalar devam etmifltir. Marx’›n öngördü¤ü devrimci dönüflümü yaratacak s›n›f bilincinin nas›l yarat›laca¤› tart›flmas›, Marx sonras› tart›flmalarda önemli bir yer tutmufltur. Bunlardan en önemlisi Rus devrimcisi Lenin’in ünlü Ne Yapmal›? (1902) kitab›nda yer alan tart›flmad›r. Lenin’e göre iflçi s›n›f› sendikalar yoluyla sadece ekonomik bilinç edinebilir. Lenin, iflçi s›n›f›n›n siyasal bilinci ancak

102 Sendikac›l›k

Marx’a göre sendikalar dayan›flma ve sosyalizm okullar›d›r.

Marx, sendikalar›n sadece ekonomik mücadele örgütleri olduklar› fikrine karfl› ç›kar.

‹flçilerin sendikal mücadelesinden politik sonuçlar ç›kabilece¤ini savunur.

d›flar›dan ve devrimci bir siyasal parti yoluyla kazanabilece¤ini savunmufltur (Le-nin, 2004; Hyman, 1971; Ifl›kl›, 1979).

Reformcu Sosyalizm, Sosyal Demokrasi ve Reformcu