• Sonuç bulunamadı

Liberalizmin ve Neoliberalizmin Sendika Karfl›tl›¤›

Liberal hukuk anlay›fl› bireylerin yasa önünde eflitli¤i esas›na dayal›d›r. Liberal hu-kuk anlay›fl›nda bireylerin sosyal-iktisadi farkl›l›klar› dikkate al›nmaz. Hatta yasa önünde eflitlik ilkesi ile insanlar aras›nda maddi anlamda eflitlik yaratmaya yönelik siyasal müdahaleler aras›nda tam bir z›tl›k oldu¤u vurgulan›r. Hayek, yasa önünde eflitlik ilkesinin, iktisadi eflitsizlik yaratt›¤›n› kabul etmekte ancak bunun insanlar›

belirli bir biçimde ma¤dur eden bir eflitsizlik olmad›¤›n› savunmaktad›r (Hayek, 2001, s.82). Liberal yaklafl›m; eflitlikle özgürlük aras›nda keskin bir çeliflki oldu¤u-nu ve ikisi aras›nda bir seçim yap›lmas› gerekti¤ini savuoldu¤u-nur (Friedman, 1988, s.315).

Liberalizmin soyut eflitlik anlay›fl› bireyler, piyasa mekanizmas›na dâhil olduk-lar› andan itibaren anlams›z hale gelir ve eflit olma flansolduk-lar›n› yitirirler (Altvater, 1984, s.50). Çünkü bu andan itibaren bireyler art›k soyut kimseler de¤il somut ik-tisadi-toplumsal iliflkilerin öznesi ya da nesnesi durumundad›rlar. Münci Kapani, Frans›z devrimi ile sembolleflen klasik bireyselci (liberal) doktrinin insan› yaflayan bir varl›k olarak de¤il soyut bir varl›k olarak ele ald›¤›n› belirterek flu özlü elefltiri-yi yazmaktad›r (Kapani, 1970, ss.48-49):

“Bu doktrin, ‘insan’› içinde yaflad›¤› toplumdan ve çevreden s›y›rarak soyut bir var-l›k olarak ele almakta ve bu soyut varl›¤›n kiflili¤ini felsefi bir spekülasyon konusu olarak de¤erlendirmeye çal›flmaktad›r. Günlük hayat flartlar› ile mücadele eden, bu hayat flartlar›n›n karfl›s›na ç›kard›¤› güçlükleri yenme¤e, geçimini ve varl›¤›n› sa¤la-maya çabalayan kifli, sosyal varl›k olarak ‘yaflayan insan’ olarak hiç dikkate al›n-mam›flt›r. (...) Her fleyden önce kendisine hayat hakk›, yaflama hakk›

tan›nm›flt›r-fa-109

4. Ünite - Modern ‹deolojiler Aç›s›ndan Sendikac›l›k

Hayek’e göre sendikalar serbest piyasa taraf›ndan oluflturulan ortalama gerçek ücretleri art›ramazlar.

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

6

Neoliberalizm 1970’li y›llarda yayg›nl›k kazand› ve 1980’lerin bafllar›nda

‹ngiltere’de Margaret Thatcher ve ABD’de Ronald Reagan yönetimlerinin ekonomik ve sosyal politikalar›n› derinden etkiledi.

kat en basit sa¤l›k flartlar›ndan yoksundur; hayat›n› tehdit eden çeflitli hastal›klara karfl› çaresizdir. Kendine mesken dokunulmazl›¤› tan›nm›flt›r-ancak bafl›n› sokacak meskeni yoktur. Evet, kendisine ö¤renme hakk›, fikir hürriyeti tan›nm›flt›r-fakat da-ha küçük yafltan da-hayat›n› kazanma derdiyle karfl›laflt›¤›ndan ne ö¤renmek için oku-la gidecek zaman› vard›r, ne de gerçek bir fikir hürriyetinden faydaoku-lanabilmek için gerekli olan fikri geliflmeyi sa¤layacak imkana sahiptir.”

Liberalizmin bu soyut eflitlik anlay›fl›, çal›flma iliflkileri ve sendikac›l›k alan›nda da kendini gösterir. Liberalizm, emek-sermaye iliflkilerini borçlar hukuku içinde ele al›r. ‹flçi ve iflvereni eflit ve özgür bireyler olarak ele al›r, aralar›ndaki ifl iliflkisi-ni genel sözleflme özgürlü¤ü etraf›nda herhangi bir borç-alacak iliflkisi olarak ka-bul eder ve taraflar›n özgür iradeleriyle sözleflme ba¤›tlamalar› ve sona erdirmele-ri ilkesini savunur. Oysa emek-sermaye iliflkileerdirmele-rinin temel özelli¤i iflçinin iflverene olan ekonomik ba¤›ml›l›¤›d›r. Sermayeyi elinde tutan iflveren karfl›s›nda, iflgücü-nün karfl›l›¤› olarak alaca¤› ücret d›fl›nda hiçbir olana¤› bulunmayan iflçinin korun-mas›, taraflar aras›ndaki dengesizli¤i gidermek için zorunludur (Süzek, 2002, s.16).

Sendikalar›n do¤uflu ve geliflmesinin temel nedeni, çal›flma iliflkilerinde daha güç-süz durumda olan iflçinin korunmas› ihtiyac› ve liberal anlay›fl›n, borçlar hukukun-da ifadesini bulan sözleflme özgürlü¤ü yaklafl›m› ve piyasa mekanizmas› ile bunun mümkün olmamas›d›r. Bu nedenle sendikac›l›k ile liberalizm ve neoliberalizm ara-s›nda temel bir karfl›tl›k söz konusudur.

110 Sendikac›l›k

111

4. Ünite - Modern ‹deolojiler Aç›s›ndan Sendikac›l›k

‹deoloji kavram›n› aç›klamak ve modern ideolo-jilerin temel özelliklerini yorumlamak

‹deoloji genel olarak dünya görüflü olarak tan›m-lanabilir. Düflünce sistemlerini ifade etmek üzere ideoloji, doktrin ve kuram kavramlar› kullan›l-maktad›r. ‹deolojiler yaflad›¤›m›z dünyan›n nas›l bir dünya oldu¤unu ve toplumsal gerçekli¤i anla-mam›za yarar. ‹deolojileri yol haritalar›na benze-tebiliriz. Bu haritalar, toplumsal gerçekli¤in ne tür kurumlar ve iliflkiler üzerine kurulu oldu¤u-nu, bunlar›n do¤ru mu yanl›fl m› oldu¤unu ve iz-lenmesi gereken “en iyi yol”un ne oldu¤unu an-lat›r. Farkl› düflünsel sistemler ve ideolojiler de¤i-flik s›n›fsal ve sosyal bak›fl aç›lar›n› temsil ederler.

Modern ideolojiler ile sanayileflme ve modern-leflme sürecinde ortaya ç›kan temel doktrinler ifade edilmektedir. 19. ve 20. yüzy›llar, önceki yüzy›llardan farkl› olarak adeta “ideolojiler ça¤›”

oldular. Modern zamanlar›n önemli ideolojileri liberalizm, sosyalizm, Marksizm, anarflizm, fa-flizm ve neoliberalizm olarak tasnif edilebilir.

Modern ideolojilerle sendikac›l›¤›n iliflkilerini aç›klamak

Modern ideolojiler Sanayi Devrimi s›ras›nda ve sonras›nda ortaya ç›kan düflünce ak›mlar›d›r. Bu nedenle bu ideolojilerin Sanayi Devriminin orta-ya ç›kard›¤› temel sorunlara, olgulara ve kurum-lara kay›ts›z kalmas› beklenemez. Tersine bu ide-olojiler modern zamanlar›n sorunlar›na yan›t ara-y›fl› olarak da ele al›nabilir. ‹flçi s›n›f›n›n yaflama ve çal›flma koflullar›, kapitalizmin yaratt›¤› sosyal sorunlar ve bunlara yönelik tepki ve örgütlen-meler modern ideolojilerin de en önemli konu-sunu oluflturmaktad›r.

‹deolojilerin keyfi olarak ortaya ç›kmad›¤›n›, be-lirli toplumsal ve tarihsel koflullar›n ürünü olduk-lar›n› söyleyebiliriz. Ancak ideolojiler de toplum-sal yaflam ve de¤iflim üzerinde ciddi bir etki gü-cüne sahiptir. Örne¤in liberalizm ve sosyalizm modern ideolojiler olarak toplumsal-iktisadi ge-liflmenin belirli bir aflamas›nda, burjuvazinin (ser-mayedar s›n›f›n) ve iflçi s›n›f›n›n ortaya ç›kt›¤›

koflullarda, feodal dönemin sonunda ve kapita-lizmim flafa¤›nda (18. ve 19. yüzy›lda) ortaya m›fl olmakla birlikte bu iki ideoloji de ortaya ç›k-t›ktan sonra sosyal ve siyasal yaflam üzerinde de büyük etkiler yaratm›flt›r.

Modern ideolojilerin özelliklerini ve

sendikac›l›-¤a iliflkin yaklafl›mlar›n› s›ralamak

Modern ideolojilerin en eskisi kabul edilen kla-sik liberalizm piyasan›n d›flardan bir kar›flma ol-maks›z›n, kendi ç›kar› peflinde koflan bireylerin verecekleri ak›lc› kararlar sonucunda dengeye kavuflaca¤› görüflünü savunur. Liberalizme göre

piyasaya d›flar›dan müdahale edilmemelidir. Dev-letin veya emek tekeli oluflturan sendikalar›n mü-dahalesi piyasan›n dengesini bozar. Bu nedenle liberalizm sendikac›l›¤a uzakt›r ve sendikac›l›¤›

yarars›z ve etkisiz olarak görür.

Sosyalizm ise liberalizmin tersine piyasan›n gö-rünmez eline inanmaz ve kapitalizmin yaratt›¤›

sorunlar›n çözümü için devlet müdahalesini ve iflçilerin örgütlenmesini savunur. Liberalizmin bi-reycili¤ine karfl› sosyalizm dayan›flma ve toplum-sall›¤› öne ç›kar›r. Modern sosyalist düflünce sa-nayileflmenin ve piyasa sisteminin yaratm›fl

oldu-¤u sosyal sorunlara bir tepkinin ürünü olarak fle-killenmifltir.

Devrimci-sosyalist sendikac›l›k, reformcu-›l›ml›

sendikac›l›k, anarko-sendikalizm ve faflist sendi-kac›l›k kavramlar›n› tan›mlamak

Marksistler bir yandan sendikalar›n iflçilerin da-yan›flma merkezleri ve ekonomik mücadele ör-gütleri, öte yandan sosyalizm okulu olduklar›na ve sistemin de¤ifltirilmesi mücadelesinde de yer almalar› gere¤ine inan›rlar. Ekonomik mücadele-yi küçümsemezler ancak sendikalar›n kapitaliz-mi aflma mücadelesinde, devrim mücadelesinde yer almalar›n› savunurlar. Bu yaklafl›m› sosyalist ve/veya devrimci sendikac›l›k veya s›n›f sendi-kac›l›¤› olarak bilinir.

Sendikac›l›k hareketi içinde günümüzde de ana ak›m olan sendikac›l›k yaklafl›m› ise

reformcu-›l›ml› sendikac›l›kt›r. Marx’›n kapitalizmin bir yal devrimle de¤ifltirilmesi fikrinden ayr›lan sos-yal demokrat-sossos-yal reformcular taraf›ndan gelifl-tirilmifltir. Bu yaklafl›ma göre genel oy hakk›n›n ve iflçilerin mücadelesinin etkisiyle iflçiler önem-li haklar elde etmifllerdir. Toplu pazarl›k ve siya-sal kat›l›m yoluyla sosyal sorunlar› çözmek müm-kündür. ‹flçiler pazarl›k güçlerini kullanarak ka-pitalizm içinde, reformlar yoluyla haklar›n› ad›m ad›m gelifltirebilirler.

Anarko-sendikalistler ise sendikalar yoluyla veri-lecek ekonomik mücadeleye karfl› ç›kmaktad›r.

Anarko-sendikalistler için sendikalar gelece¤in toplumunu kuracak biricik örgütlerdir. Parlamen-ter siyaseti de reddeden anarko-sendikalistlere göre topyekûn bir genel grev yoluyla toplumsal sistemi de¤ifltirmek mümkündür.

Faflizmde devlet her fleyin üstündedir. Faflizm bi-reyi organizman›n bir parças›, hücresi olarak gö-rür. Bireylerin ve meslek gruplar›n›n tümünün devlet otoritesine tabi olmas›n› savunur. Bu ne-denle faflizm s›n›f ve sosyal ç›kar temelinde ör-gütlenmeye karfl› ç›kar. Bunun yerine meslek esasl› tek ve zorunlu bir örgütlenmeyi savunur.

Bu örgütlenmeler faflist korporasyonlard›r.

Özet

N

A M A Ç1

N

A M A Ç2

N

A M A Ç3

N

A M A Ç4

112 Sendikac›l›k

1. ‹deoloji kavram› afla¤›dakilerden hangisiyle tan›mla-nabilir?

a. Düflünce sevgisi b. Dünya görüflü c. Tarafl›l›k d. Mant›kl› düflünce e. Tarafs›zl›k

2. Afla¤›daki klasik liberal düflünürlerden hangisi sen-dikalara iliflkin olumlu görüfllere sahiptir?

a. Adam Smith b. David Ricardo c. John Stuart Mill d. Thomas Malthus e. Herbert Spencer

3. Klasik iktisadi yaklafl›ma göre kendi ç›kar› için en ak›ll› seçimi yapan bireye ne ad verilir?

a. Homo sapiens b. Homo politicus c. Homo economicus d. Kariyerist e. Özgür birey

4. Afla¤›dakilerden hangi düflünür iflçilerin Büyük Ulu-sal Manevi Birlik çat›s› alt›nda toplanmas›n› ve genel greve baflvurmas›n› savunmufltur?

a. Robert Owen b. Saint-Simon c. George Sorel d. François Babeuf e. Charles Fourier

5. Afla¤›daki görüfllerden hangisi Marx’a ait de¤ildir?

a. S›n›f mücadelesi tarihin motorudur

b. Kapitalizmde esas çat›flma burjuvazi ve iflçi s›n›-f› aras›ndad›r.

c. Sendikalar sosyalizm ve dayan›flma okullar›d›r.

d. ‹flçi s›n›f›n›n zincirlerinden baflka kaybedecek bir fleyi yoktur

e. Sendikalar›n elde etti¤i ücret art›fllar› sadece fi-yatlar›n artmas›na yol açar

6. Reformcu sendikac›l›¤›n kurucu kabul edilen ve Fa-bian Derne¤inin önde gelen üyeleri olan düflünürler afla¤›dakilerden hangileridir?

a. Marx ve Engels b. Blanqui ve Babeuf c. Proudhon ve Sorel d. Bernstein ve Lenin e. Sidney ve Beatrice Webb

7. Anarko-sendikalizmin sendika-siyaset-siyasi parti iliflkileri konusundaki ilkeleri afla¤›dakilerden hangisin-de yer almaktad›r.

a. Amiens fiart›

b. Eflitler Bildirgesi c. Komünist Manifesto d. Ne Yapmal›

e. Endüstriyel Demokrasi

8. Marx iflçilerin örgütlenmeleri ve mücadelelerinin on-lar›n bilincinde yaratt›¤› de¤iflimi hangi kavramla ifade etmektedir?

a. Art›-de¤er b. Kendinde s›n›f c. Kendisi için s›n›f d. Yedek sanayi ordusu e. S›n›f çat›flmas›

9. Faflist sendikac›l›¤›n özellikle ‹talya’da ön plana ç›-kan toplumsal-mesleksel örgütlenme biçimi nedir?

a. Korporasyon b. Federasyon c. Falanj d. Komün

e. ‹flyeri Konseyleri

10. Sendikalar›n serbest piyasa taraf›ndan oluflturulan ortalama genel ücret düzeyinin üzerine ç›kamayaca¤›n›

savunan Avusturya Okulu mensubu neoliberal iktisatç›

kimdir?

a. Keynes b. Friedman c. Hayek d. Drucker e. Lasalle

Kendimizi S›nayal›m

113

4. Ünite - Modern ‹deolojiler Aç›s›ndan Sendikac›l›k

Roubini Marx’a hak verdi Joseph Lazzaro / Daily Finance Hürriyet, 15 A¤ustos 2011

Bundan dört y›l önce küresel finansal krizi en do¤-ru flekilde tahmin etti¤i için ‘Kriz Kahini’ unvan›-n› alan Nouriel Roubini, Marksizm’in kurucusu Karl Marx’›n kapitalizm elefltirilerinin, yaflanan son krizde hakl› ç›kt›¤›n› söyledi.

Kapitalizm karfl›t› birçok teorinin yan› s›ra Marx kendi teorisinde, bu sistemin periyodik olarak krize neden olacak kendi iç çeliflkileri bulundu¤unu bunun da eko-nomik sistem üzerinde bask› yarataca¤›n› savunur.

Roubini, Wall Street Journal ile yapt›¤› bir röportajda, flirketlerin maliyetleri düflürmek için tasarruf yapma ve nakit biriktirme yönünde hareket etti¤ini bunun da ça-l›flanlar›n eline daha az para geçmesi anlam›na geldi¤i-ni söyledi. Roubigeldi¤i-ni, bu sürecin çal›flanlar›n harcamalar›-n› azaltt›¤›na ve sonuçta flirketlerin eline daha az para geçmesi anlam›na geldi¤ine dikkat çekti.

fiu anda yaflan küresel finansal krizde, ellerine az para geçti¤i için az harcayan tüketiciler, bunun yan›nda bir de maliyetleri azaltma, tasarruflar›n› art›rma ve nakit bi-riktirme yönünde de hareket ettikleri için flirketlerin ka-zançlar›n›n daha da azalmas› yönünde bir etki yarat›yor.

MARX HAKLIYDI

Roubini röportajda bu konuda Marx’›n önceden yapm›fl oldu¤u tespitlere flöyle hak verdi:

“Marx hakl›yd›. Kapitalizm, bir noktada kendi kendini imha edebilir. Çünkü, çal›flan kesimden elde edilen ge-lirin, art› de¤er olmadan ve toplam talepteki eksiklik nedeniyle sermayeye dönüfltürülme süreci devam ede-miyor. Piyasalar›n iflledi¤ini düflündük. Onlar da ifllemi-yor. Bu da bireysel olarak rasyonel olan›n kendi kendi-ni imha süreci oldu¤unu gösteriyor.”

Roubini ayr›ca, ABD’de al›nan teflvik önlemlerinin or-ganik ve güçlü bir gayri safi yurtiçi büyüme için yeterli büyüklükte olmad›¤›n› da söyledi.

Jules Verne ve Karl Marx

Jules Verne’in vaktiyle bir hayal dünyas›nda sezer gibi oldu¤u fleyler do¤ru ç›kmaya bafllad›. Yirmi haftaya ka-dar Ay’a gidilecek. Jules Verne’deki bu sezgi kuvvetini de¤erlendirmek istersek, Frans›z yazar›n› gericiler ve tutucular saf›na m›, yoksa ilericiler ve iticiler saf›na m›

yerlefltiririz?

Jules Verne o devirde mant›k d›fl› bir hayal alemini da-hi zorlama cesaretini göstermifl ilerici, hem de çok ileri-ci bir yazard›. Dediklerinin yüz y›l sonra gerçekleflme-ye bafllamas›; onun ne ölçüde ilerici bir yazar oldu¤u-nu tart›flmas›z ispat etmektedir.

Ayn› tarihlerde yaflayan bir ilerici düflünür daha vard›.

onun da ad› Karl Marx’t›. Acaba ayr› ayr› dallarda kafa yormufl bu iki ilerici insan aras›nda hiçbir yak›nl›k yok mudur? Böyle bir yak›nl›¤› aramaya çal›flmak fazla bir gayretkefllik mi olur?

Biz ilk bak›flta bir hayli ters görünen böyle bir araflt›r-man›n büsbütün de anlams›z olmayaca¤› kan›s›nday›z.

Jules Verne, endüstri uygarl›¤›n›n bafllamas›yla, üretim araçlar›ndaki de¤iflikli¤in hangi mucizelere

eriflebilece-¤ini sezmiflti. Denizlerin alt›nda gezilebilecek, Ay’a gi-dilebilecekti.

Marx ise, yine tabiat›n bir parças› olan toplum ile tabi-at aras›ndak› z›tlaflmada; üretim araçlar›n›n oynad›¤› ro-lü görmüfl ve bunun sistemati¤ini yapm›flt›.

Toplum, tabiatla z›tlaflmas›nda, üretim araçlar›n› geliflti-rirken; gelifltirdi¤i araçlar›n etkisi alt›nda kalarak biçim-leniyordu.

Örne¤in daha fazla üretim yapmak için traktörü icat edince; traktörün getirdi¤i yenilikler, ona eski biçimin-den ayr› bir biçim veriyordu. Ve bu de¤iflim bir nokta-da, s›n›fl› toplumdan s›n›fs›z topluma dönüflüyordu.

Jules Verne’in bir sezgi olarak insanda ve dolay›s›yla araçlarda gördü¤ü güç, Marx taraf›ndan bilimsel flekilde incelenmifl ve sistemlefltirilmiflti.

Araçlar de¤ifle de¤ifle bir yerde burjuva s›n›f›n›n takati-ni aflan bir çizgiye gelecekti. Bu çizgide burjuva s›n›f›-n›n kendi kâr hudutlar›yla çerçevelenmifl tutuculu¤u bafllayacakt›. Bu tutuculu¤u, emekçi s›n›f› k›rmak zo-rundayd› ve k›racakt›...

Jules Verne; Ay’a gidecek arac› düflündü. Ama bu arac›

yapmakla bir kapitalistin hangi kâr› sa¤layabilece¤i hiç akl›na gelmedi. Böyle bir araç yapmakta hiçbir kapita-listin kâr› yoktu ve böylece bir araç özel yat›r›mlar›n rantabilitesini afl›yordu.

Toplumdaki de¤iflimin kritik noktalar›na yaklaflma dö-nemiydi (Amerika dahi bu araçlar›n yap›m›n› devlet ola-rak planlamak zorunlulu¤una düflmüfltür).

Yaflam›n ‹çinden

Okuma Parças›

114 Sendikac›l›k

Araçlardaki de¤iflimin yarataca¤› mucizeyi Jules Verne sezmifl, Marx ise bu de¤iflimin toplumda yarataca¤› ye-ni oluflumlar› bilimsel olarak aç›klam›flt›. Ayn› devirde yaflayan iki kifli aras›ndaki yak›nl›k buradayd›.

Çünkü her ikisi de yeni bir fley icat etmiyorlar, sadece biri sezgi; öteki bilim yoluyla olaca¤› yakal›yorlard›.

Jules Verne’in sezgisi gerçeklefliyordu. Marx’›n bilimsel olarak ortaya koydu¤u sosyal de¤iflim de gerçeklefliyor-du. Ve ayr› ayr› görünen bu gerçekleflmeler asl›nda ay-n› köke, toplumla tabiat›n z›tlaflmas›ndaki diyalekti¤e ba¤l›yd›. Ve bu zaten maddedeki de¤iflim kanunuydu.

Jules Verne bunun d›fl›na düflmedi¤i için bugün ad› en an›lan yazarlardan biridir.

Bizce Jules Verne ile Marx aras›ndaki bu yak›nlaflt›rma, her ikisini de taze tutan unsurun ne oldu¤unu çözüm-leme aç›s›ndan, üzerinde çok daha uzun durmaya

de-¤er bir konudur.

Not: 36 y›l önce yaz›lm›fl bir yaz›... “Akflam”dan...

Kaynak:Altan,Ç. “Jules Verne ve Karl Marx”, Milliyet.

23.02.2004.

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›

1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹deoloji Kavram› ve Mo-dern ‹deolojiler” konusunu yeniden gözden ge-çiriniz.

2. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Liberalizm ve Sendikac›l›k”

konusunu yeniden gözden geçiriniz.

3. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Liberalizm ve Sendikac›l›k”

konusunu yeniden gözden geçiriniz.

4. a. Yan›t›n›z yanl›fl ise “Marx Öncesi Sosyalizm ve Sendikac›l›k” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

5. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Marksizm ve Sendikac›l›k”

konusunu yeniden gözden geçiriniz.

6. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Reformcu Sosyalizm, Sos-yal Demokrasi ve Reformcu Sendikac›l›k” ko-nusunu yeniden gözden geçiriniz.

7. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Anarflizm ve Anarko-Sendi-kalizm” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

8. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Marksizm ve Sendikac›l›k”

konusunu yeniden gözden geçiriniz.

9. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Faflizm ve Sendikac›l›k” ko-nusunu yeniden gözden geçiriniz.

10. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Neoliberalizm ve Sendika-c›l›k” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

S›ra Sizde 1

Klasik iktisatç›lar analizlerinde sendikac›l›¤a pek yer vermemifller ve sendikac›l›¤› ekonomik ve sosyal so-runlar aç›s›ndan bir aktör olarak görmemifllerdir. Klasik iktisatç›lar piyasan›n d›flar›dan bir müdahale olmaks›-z›n, bireylerin ak›lc› kararlar›yla dengeye gelece¤ini sa-vunmufllard›r. Ücret seviyesinin bir ücret fonu çerçeve-sinde ve nüfus art›fl› ile ba¤lant›l› olarak piyasa taraf›n-dan belirlenece¤ini savunan liberaller için sendikalar gereksiz, faydas›z ve hatta zararl› kurulufllard›r. Baz›

klasik iktisatç›lar analizlerinde sendikalar› ve iflçilerin örgütlenmesini hiç hesaba katmazken, baz›lar› sendika-lar›n önemli bir rolü olmayaca¤› görüflündedir. Sendi-kalar, emek tekeli oluflturdu¤u gerekçesiyle piyasan›n iflleyiflini bozucu kurulufllar olarak da de¤erlendirilmifl ve bu gerekçeyle uzun süre yasaklanm›fllard›r.

S›ra Sizde 2

Marx’›n düflüncesinde iflçi s›n›f›n›n örgütlülü¤ü ve sen-dikalar önemli bir yer tutmaktad›r. Marx sensen-dikalar› ifl-çiler aras›ndaki rekabeti sonland›r›p dayan›flma yarat-malar› ve bu nedenle sermaye karfl›s›nda iflçilerin pa-zarl›k gücünü art›rd›klar› için önemsemifltir. Marx sen-dikalar› iflçilerin s›n›f bilincinin yükselmesinde de önem-li bir araç olarak görmüfltür. Ancak Marx sendikalar›n sadece ekonomik örgütler olmas›n› yetersiz bulmufltur.

Sendikalar›n ayn› zamanda ücretlilik sistemi olarak ni-telendirdi¤i kapitalizmin sonland›r›lmas›nda, sosyal devrimde de önemli bir rolü olmas› gerekti¤ine inan-m›flt›r. Marx’a göre sendikalar›n eylemi sadece ekono-mik de¤ildir. Örne¤in çal›flma saatlerinin bir iflyeri dü-zeyinde k›salt›lmas› için sendikalar taraf›ndan yürütü-len mücadeleyi ekonomik olarak niteleyen Marx, ancak tüm bir sektör ve ülke çap›nda sendikalar›n çal›flma sü-relerinin azalt›lmas›na yönelik bir yasa için yürütece¤i mücadeleyi politik olarak tan›mlamaktad›r. Marx’›n sen-dikac›l›k anlay›fl› devrimci-sosyalist bir sensen-dikac›l›k an-lay›fl›d›r.

S›ra Sizde 3

Webb’lerin gelifltirmifl oldu¤u sendikac›l›k yaklafl›m›, reformcu sosyalizm veya sosyal demokrasi ile ba¤lant›-l›d›r. Marx’›n aksine reformcu sosyalistler/sosyal de-mokratlar iflçi s›n›f›n›n devrim olmaks›z›n reformlar yo-luyla koflullar›n› iyilefltirebilece¤ini savunmufltur. 20.

yüzy›l›n bafllar›nda Marx’›n ön gördü¤ü sosyalist devri-min olmayaca¤›n› ileri süren kimi düflünürler, Marx’›n

S›ra Sizde Yan›t Anahtar›

115

4. Ünite - Modern ‹deolojiler Aç›s›ndan Sendikac›l›k

yaklafl›mlar›n› revize etme ihtiyac› duymufllard›r.

Webb’ler de sendikal alanda bunu yapm›flt›r. Webb’le-re göWebb’le-re iflçi s›n›f› artan pazarl›k gücünü kullanarak, t›p-k› siyasette genel oy yoluyla oldu¤u gibi, sanayide de iflverenlere isteklerini kabul ettirebilir. Toplu pazarl›k gücünü kullanarak önemli kazan›mlar elde edebilir ve iflletmelerinin yönetimlerine kat›labilir. Webb’lerin sen-dikac›l›k anlay›fl› 20. yüzy›l boyunca sendikal hareket üzerinde son derece etkili olmufltur.

S›ra Sizde 4

Anarko-sendikalizm anarflizmin sendikal anlay›fl›d›r.

Anarflizm devlete ve otoriteye karfl› bir düflünce ak›m›-d›r. Devletsiz ve otoritesiz bir toplum tasavvuruna sa-hiptir. Anarko-sendikalistler, sendikalar›n pazarl›k yo-luyla ücretleri art›rmalar› ve çal›flma koflullar›n› iyilefltir-melerine karfl› ç›karlar. Ücret art›fllar›n›n bir anlam› yok-tur. Çünkü onlara göre ücret art›fllar› sadece fiyatlar› ar-t›rmaya yarar. Çal›flma koflullar›n› iyilefltirmeye dönük sosyal politika önlemleri ise kapitalizmin ömrünü uza-t›r. Anarko-sendikalistlere göre sendikalar gelece¤in eflitlikçi toplumunun nüveleridir. Parlamenter siyasete de karfl› ç›kan anarko-sendikalistler, Sorel’in bir top-lumsal mit olarak gördü¤ü genel grev yoluyla mevcut düzeni devirmeyi amaçlarlar.

S›ra Sizde 5

Anarflizmin tersine faflizm için devlet her fleydir. Birey-ler ve toplumdaki de¤iflik meslek gruplar› devlete göre ikincildir. Faflizm sosyalizme ve liberalizme karfl› bir tepki olarak da görülür. Devrim tehlikesi ve liberaliz-min yaratt›¤› belirsizlik karfl›s›nda otoriteyi, devleti ön plana ç›kar›r.

Faflizmde farkl› s›n›flar›n ve meslek örgütlerinin kendi ç›karlar› için örgütlenmesi kabul edilemez. Çünkü bu tür giriflimler organizman›n bütünlü¤ünü bozar. Top-lumda karfl›t ç›karlar› olan gruplar ve s›n›flar de¤il bir organizman›n parçalar› söz konusudur. Bu nedenle fa-flizm mesleki esasa dayal› zorunlu ve tek tip bir sosyal örgütlenmeyi savunur. ‹talyan faflizminde bunlar kor-porasyon olarak adland›r›lm›flt›r. Korkor-porasyonlar iflçi ve iflverenlerin çat› örgütleri ile devlet aras›nda üçlü bir mekanizma anlam›na gelir. Ancak bu örgütlere üyelik zorunludur ve sadece devlet taraf›ndan belirlenmifl

Faflizmde farkl› s›n›flar›n ve meslek örgütlerinin kendi ç›karlar› için örgütlenmesi kabul edilemez. Çünkü bu tür giriflimler organizman›n bütünlü¤ünü bozar. Top-lumda karfl›t ç›karlar› olan gruplar ve s›n›flar de¤il bir organizman›n parçalar› söz konusudur. Bu nedenle fa-flizm mesleki esasa dayal› zorunlu ve tek tip bir sosyal örgütlenmeyi savunur. ‹talyan faflizminde bunlar kor-porasyon olarak adland›r›lm›flt›r. Korkor-porasyonlar iflçi ve iflverenlerin çat› örgütleri ile devlet aras›nda üçlü bir mekanizma anlam›na gelir. Ancak bu örgütlere üyelik zorunludur ve sadece devlet taraf›ndan belirlenmifl