• Sonuç bulunamadı

4.2. XX Yüzyılın Başlarında Azerbaycan’da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar

4.2.1. XIX Yüzyılın Sonu XX Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okulları

4.2.1.2. Rus-Müslüman Okulları

Rus-Müslüman Okulları, XX. yüzyılın başlarında halkın eğitilmesi konusunda Azerbaycan okul tarihinde önemli yer tutmuştur.

1887 yılında Tiflis’teki Aleksandrovski Öğretmen Enstitüsünü bitiren Soltan Mecid Ganizâde ve Habibulla Bey Mahmudbeyov Bakü’ye gelerek Azerbaycanlı

çocuklar için var olan okullardan farklı bir ilkokul açmayı düşünmüşlerdir. Ganizâde ve Mahmudbeyov Rus-Müslüman Okulu için bir program ve eğitim-öğretim projesi düzenleyip 14 Eylül 1887 tarihinde Bakü ve Dağıstan vilayeti halk okullarının müdürüne sunmuş ve okul açma izni istemişlerdir. Eğitim müdürü, 16 Eylül’de resmi mektupla Kafkasya Eğitim İdaresi’ne müracaat ederek Ganizâde’nin ve Mahmudbeyov’un Bakü’de Azerbaycanlı çocuklar için Rus-Müslüman Okulu hakkında düşüncesini Yanovski’ye bildirmiştir. Yanovski onlara Azerbaycanlı çocuklar için ilkokul açmaya izin vermiştir (Memmedov 1964: 36-41).

Böylece, birçok zorlukla karşılaşıldıktan sonra 27 Eylül 1887 tarihinde Azerbaycanlı çocuklar için ilkokul niteliğinde olan Rus-Müslüman Okulu açılmış ve 20 Ekim 1887 yılında yeni okul faaliyete başlamıştır (Tagiyev, 1993:82).

Böyle bir okul, Azerbaycan halkının taleplerine cevap verse de bu okulun faaliyetini sürdürmek kolay olmamıştır. Bir taraftan din adamları okulun çalışmasına engel olmuş, diğer taraftan ise maddi sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Karşılaşılan bu zorluklar, genç öğretmenleri yıldıramamış, onlar yine de azimle okulu ayakta tutmak için çaba göstermeye devam etmişlerdir.

Bu genç öğretmenler tarafından hazırlanmış ders programında Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Farsça, matematik ve din dersleri yer almıştır. O dönemde Farsça ve Arapçayı bilmek her bir Azerbaycan Türkü için gerekli görülmüştür. Rusça ise halkın sosyo-kültürel hayatında büyük rol oynamıştır. Rus-Müslüman Okullarında Azerbaycan Türkçesi ve Farsça; Rusça ile aynı seviyede öğretilmiştir. Müslüman çocukları bu okullarda Rusçayı, Azerbaycan Türkçesini ve Farsçayı öğrendiklerinden okulun kurucuları bu okula Rus-Müslüman Okulu adını vermeyi uygun görmüşlerdir (Tagiyev, 1993:83).

Bazı kaynaklarda bu okulun adı “Rus-Tatar Okulu” veya “Rus-Azerbaycan Okulu” olarak da geçmektedir. Memmedov’a göre bu adlandırmalar yanlıştır. Çünkü “Rus-Azerbaycan Okulu” dediğimizde, “Azerbaycan” kelimesi okulun içeriğini tam olarak verememektedir. Ayrıca bu okulda sadece Azerbaycan Türkçesi değil, Farsça ve Arapça da öğretilmekteydi. “Rus-Tatar Okulu” dediğimizde ise Azerbaycan halkının

Tatar olduğu anlaşılabilir. Bu sebeple, Memmedov’a göre bu okula yakışan en iyi isim “Rus-Müslüman Okulu”dur (Memmedov, 1964:42).

Rus-Müslüman Okullarında dersler birinci ve ikinci yılın birinci çeyreğine kadar Azerbaycan Türkçesiyle, ikinci yılın çeyreğinde Rusça verilmiştir. III-IV. sınıflarda coğrafya, Rus tarihi, matematik dersleri öğretilmiştir. Öğrencilerin Rusçayı ana dili gibi öğrenmeleri ve Rusçadan Azerbaycan Türkçesine ve Farsçaya tercüme yapabilmeleri gerekli görülmüştür (Tagiyev, 1993:84).

Rus-Müslüman Okullarında eğitim-öğretim ücreti olarak üç manat (Azerbaycan’ın para birimi) belirlenmişse de fakir ailelerin çocukları okula ücretsiz devam edebilmiştir. Okulun kurucuları öğrencilerden aldıkları parayla hem geçimlerini sağlamış hem de okulun masraflarını karşılamışlardır. Onlar aynı zamanda okul için ders kitabı yazmışlardır.

1891 yılında Bakü’deki Müslüman halktan yüz elli kişinin imzası toplanarak şehir belediye idaresine üç tane daha Rus-Müslüman Okulunun açılmasını talep eden dilekçeyle müracaat edilmiştir. Bu talep kabul edilmiş ve 1891 yılının Eylül ayında biri İçerişehir’de, diğeri Çenberekent’te olmak üzere iki Rus-Müslüman Okulu açılmıştır. Daha sonra Çenberekent ve dağlık kısımda yaşayan Müslümanlar 1908 yılında okul açılması talebiyle belediyeye bir daha dilekçeyle müracaat etmişlerdir. Bu kez dilekçelerinde Müslüman kız çocuklarının okuyabileceği bir okul olmadığından eğitim- öğretimden mahrum kaldıklarını, şehirdeki tek kız ilkokulu olan Aleksandrovski Kız İlkokulunun da eğitim-öğretim ücretinin yüksek olduğundan herkesin bu okula gidemediğini ileri sürerek Belinski adına 7 numaralı okulun kız okuluna dönüştürülmesini talep etmişlerdir. Bu taleplerinin arasında orada ders veren öğretmenlerin tamamının Azerbaycanlı olması ve derslerin Azerbaycan Türkçesiyle verilmesi de yer almıştır (Tagiyev, 1993:84).

Bu dilekçe dikkate alınmış ve adı geçen okul, kız okuluna dönüştürülmüştür. Ayrıca okula daha çok kız öğrencilerin kaydedilmesi için uğraşılmıştır. Böylece, ilk defa Azerbaycanlı kızlar için Rus-Müslüman Okulu açılmıştır. 1909 yılında ise ikinci ve üçüncü Rus-Müslüman Okulu faaliyete başlamıştır.

Tagiyev, 1 Ocak 1971 tarihindeki verilere göre Azerbaycan’da faaliyet gösteren iki sınıflı Rus-Müslüman Okullarındaki kız ve erkek öğrenci sayısının şu şekilde olduğunu belirtmiştir:

Tablo 2: Azerbaycan’da Rus-Müslüman Okulları (Tagiyev, 1993:86).

OKULUN ADI Açılma Tarihi

Erkek Öğrenci Sayısı

Kız Öğrenci Sayısı “1.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1891 220 - “2.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1891 230 - “3.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1892 204 - “4.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1898 314 - “5.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1899 111 - “6.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1901 300 - “7.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1908 140 - “8.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1900 247 - “9.Bakü Erkek Rus-Müslüman” 1912 220 - “1. Kız Rus-Müslüman” 1909 - 102 “2. Kız Rus-Müslüman” 1910 - 100 “3. Kız Rus-Müslüman” 1910 - 143 “4. Kız Rus-Müslüman” 1910 - 143 “Sefa” kurumunun erkek Rus-Müslüman

Okulu

1914 124 -

Lenkeran Rus-Müslüman Okulu 1911 30 - Maştağa Rus-Müslüman Okulu 1911 54 -

Azerbaycan’ın bilinen birçok ismi Rus-Müslüman Okullarından mezun olmuştur. Örneğin, “Debistan” dergisinin editörü, eğitimci Ali İskender Caferzâde, “Behlül” dergisinin editörü Ali Asker Aliyev, meşhur aktörlerden Hüseyin Araplinski, Mirza Ağa Aliyev, Mir Mahmud Kâzımovski gibi şahsiyetler bu isimler arasında yer almıştır.

Görüldüğü üzere, Rus-Müslüman Okullarının açılmasıyla Azerbaycan halkı daha da bilinçlenmiş ve çocuklarının okumasını desteklemiştir. Bu okuldan mezun olanlar idadilere veya yüksek okullara devam edebilmişlerdir. Böylece, Rus-Müslüman Okulundan mezun olanlar arasından mühendis, doktor, avukat, öğretmen olanların sayısı artmıştır.

4.3. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar