• Sonuç bulunamadı

Ahmet Bey Ağayev’in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları

4.11. XX Yüzyılın Başlarında Azerbaycanlı Eğitimcilerin Azerbaycan Türkçesinin

4.11.6. Ahmet Bey Ağayev’in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları

Ahmet Bey Ağayev, 1869 yılında Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde doğmuştur. O, gazeteci, yazar, politika adamı ve Türkçülük hareketinin liderlerinden biri olmuştur. Ahmet Bey, ilköğrenimini Şuşa’da molla mektebinde almıştır ama çabucak mollahaneden bıkmıştır. O, özel bir hocadan Arapça dersi de almış, daha sonra Şuşa'daki Rus okuluna devam etmeye başlamıştır. 1884 yılında bu okulu bitirerek “realnoe uçilişe" denilen, daha yüksek dereceli Rus okuluna girmiştir.

1884 yılında okulu bitiren Ahmet Bey, Petersburg’a gitmiş ve burada Petersburg Mühendis-Teknik Enstitüsüne d hil olmak istemiş fakat eğitime başlamayarak altı ay sonra vatana geri dönmüştür. Ahmet Bey, 1889 yılında tahsilini tamamlamak için Paris'e gitmiştir. Burada Sorbonna Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girmiştir.

1893 yılında Ahmet Bey, Paris ve Londra’da “Ürvet-ül Vüsga” gazetesini yayımlayan, panislamizmin lideri Şeyh Cemaleddin Afgani ile tanışmıştır. Bu tanışma ve karşılıklı ilişkiler, onun fikr gelişiminde önemli rol oynamıştır.

Yine 1893 yılında Ahmet Bey, Bakü valisinin yanında memur olarak çalışmaya başlamıştır. O, hükûmetten Azerbaycan Türkçesiyle “Meşrig” isimli bir gazete yayımlamak için izin istemiş fakat onun bu ricası yanıtsız kalmıştır.

Ahmet Bey, 1896 yılında aile sorunlarında dolayı Şuşa’ya geri dönmüştür. Burada realni okulda Fransızca öğretmenliği yapmıştır. Bu sebeple, ona “Freng Ahmet” lakabı takılmıştır. O, Şuşa'nın Türk bölgesinin bayındırlığı için çalışmış, Şuşa’daki Azerbaycan Türkleri için okuma salonu kurmuş, tiyatrolara katılmıştır. Ama yerli dindarların ve beylerin baskısına dayanamayarak Tiflis'e taşınmıştır. Ahmet Bey, Tiflis’te "Kafkaz" gazetesinde muhabirlik yapmanın yanı sıra Tiflis ortaokulunda Fransızca öğretmenliği de yapmıştır.

buradaki realni okulda Fransızca öğretmenliği yapmıştır. Bunun yanı sıra o, Rus dilinde yayımlanan “Kaspi” gazetesinde çalışmış, bu gazeteyi Rusça bir Türk yayın organı haline getirmiştir.

Ahmet Bey, 1905 yılında "Hayat” gazetesini yayımlamaya başlamıştır. O, gazetenin başyazarlığını, İstanbul'dan yeni dönmüş Ali Bey Hüseyinzâde Turan ile birlikte yürütmüştür. "Ekinçi"den sonra ilk ciddi yayın organı ve günlük bir gazete olan “Hayat”, ruslaştırılmanın etkisi altında kalmış Azerbaycan Türklerinde millîyetçilik düşüncesinin yeşertilmesinde önemli rol oynamıştır. 1906 yılında "Hayat" gazetesi kapandıktan sonra Ahmet Bey, "İrşad", daha sonra ise “Terakki” gazetelerini çıkarmıştır.

1905 yılında Kafkasya'da yeni bir Ermeni-Türk çatışması patlak verince Ahmet Bey Azerbaycan'ı bölge bölge gezerek Türk ahalisini düşmandan korumayı üstlenen "Difai" partisini kurmuştur. Bu dönemde o, Ermeni-Türk çatışmasını sona erdirmek için de büyük çabalar göstermiştir.

1908 yılından başlayarak Rusya'da irticanın kuvvetlenmesi, millî aydınların, özellikle de Türk aydınlarının takip edilmelerine yol açmıştır. Ahmet Bey de takip olunanlar arasında olmuştur. Rus ve Ermeni gazeteleri onun hakkında yalan haberler yazmış; hükûmeti, bir Rus düşmanı olarak onu tutuklamaya teşvik etmişlerdir. Bütün bunlardan dolayı Ahmet Bey, 1909 yılında Bakü'yü terk ederek İstanbul'a gitmek zorunda kalmıştır. Azerbaycan, Kafkasya ve Rusya gazetelerindeki yazılarını Ahmet Bey Ağayev soyadı ile yayımlatan yazar, Türkiye'ye geldikten sonra burada Ağaoğlu soyadını kabul etmiş ve bu soyadla tanınmıştır. O, İstanbul'da eğitim müfettişliği görevine getirilmiş, ayrıca "Sirat-i Müstakim", "Sebilür-Reşad", "Hikmet”, Ateş" gibi dergi ve gazetelere makaleler yazmış; bir süre "Tercüman-i Hakikat" gazetesinin başyazarlığını yapmıştır.

Ahmet Bey, 1912 yılında Türk Yurdu ve Türk Ocağı teşkilatlarının kurucuları sırasında yer almıştır. Bu yıldan itibaren o, ittihatçıların kuvvetlendiği İstanbul darülfünununda, Rusça ve Türk tarihi öğretmenliği yapmaya başlamıştır. O, 1914 yılında Afyonkarahisar'dan milletvekili seçilmiş; 1915 yılında İttihat ve Terakki'nin genel merkez üyesi olmuştur.

Ahmet Bey, Rusya'daki 1917 Ekim devriminden sonra, 1918 yılının Haziranı’nda, Kafkasya orduları siyasi müşaviri olarak Azerbaycan'a gitmiş, burada yeni kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti Parlamentosu'na üye olarak seçilmiştir. 1918 sonbaharında İstanbul'a döndüğünde İngilizler tarafından tutuklanmış ve ittihadçılarla birlikte Malta'ya sürülmüştür. Malta sürgünündeyken "Üç Medeniyet" kitabını yazmış ve bu kitap ilk defa 1927 yılında yaymlanmıştır.

1921 yılında serbest bırakılınca Anadolu'ya geçen Ahmet Ağaoğlu, Atatürk'ün başkanlığındaki Ankara Hükûmeti tarafından matbaa umum müdürlüğü görevine getirilmiş, ikinci ve üçüncü dönem milletvekili olarak Kars'tan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne seçilmiştir. Ankara Hukuk Mektebi'nde Anayasa dersleri vermiş, aynı zamanda “Hâkimiyet-i Millîye” gazetesinde devamlı olarak yazılar yazmıştır.

Ahmet Bey, 1930 yılında Atatürk'ün isteği üzerine Cumhuriyetçi Serbest Fırka'nın kuruluşuna katılmış, partinin programı ve tüzüğünün oluşturulmasında önemli katkısı olmuştur. Serbest Fırka her taraftan baskılara maruz kalınca ve kendini feshedince Ahmet Bey, aktif politika alanından uzaklaşarak bir daha eski partisine dönmemiştir.

Ahmet Bey, İstanbul'a giderek darülfünunda hukuk tarihi müderrisi olmuştur. 1933'te "Akın" gazetesini çıkarmış lakin o dönemin hâkim partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'ne muhalif bir çizgi takip eden bu gazete kısa bir süre sonra kapatılmıştır. 1933 yılında İstanbul Darülfünun’un üniversiteye çevrilmesi nedeni ile kadro dışı kalan Ahmet Ağaoğlu emekliye ayrılmıştır. Hayatının son yıllarında “Kültür Haftası”, “İnsan” dergilerinde ve "Cumhuriyet" gazetesinde dizi yazılar yazmıştır.

Ahmet Bey, 19 Mayıs 1939 yılında İstanbul'da vefat etmiş ve burada defnedilmiştir.