• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3:TÜRK YÖNETĐM TARZININ ĐNCELENMESĐNE YÖNELĐK BĐR YÖNTEM ÖNERĐSĐ BĐR YÖNTEM ÖNERĐSĐ

3.2. Belirlenen Boyutların ve Parametrelerin Ölçümünde Kullanılacak Değişkenler

3.2.3. Yönetim Süreci Boyutunun Ölçümünde Kullanılacak Değişkenler

3.2.3.1. Liderlik Parametresi

Yazında liderlikle ilgili olarak çeşitli kuramlara rastlanmaktadır. Bu kuramları liderlik olgusunu incelerken ele aldıkları analizi birimi bağlamında evrensel liderlik kuramları ve durumsal liderlik kuramları olmak üzere iki grupta toplayabiliriz.

Özellikler kuramı, liderlik davranışı kuramı, X ve Y kuramları ve sistem yaklaşımı evrensellik liderlik kuramları olarak kabul edilirken, F. Fiedler’in durumsallık yaklaşımı, yol amaç kuramı ve Reddin’in üç boyutlu liderlik kuramı durumsal liderlik yaklaşımları olarak kabul edilmektedir (Koçel, 2003: 587).

Evrensel liderlik kuramları grubunda yer alan özellikler kuramı, liderin sahip olduğu özelliklerin liderlik sürecinin etkinliğini belirleyen en önemli faktör olduğunu iddia etmektedir. Yani lider, belli özellikleri ile ait olduğu kalabalıktan ayrılan kişidir. Kalabalıktan ayrılan belli özellikleri onu lider yapar. Liderlik sürecini sadece lider değişkenini ele alarak inceleyen bu kuram, yazında çeşitli eleştirilere uğramıştır. Yapılan araştırmalar bazen etkili önderliklerin aynı özellikleri taşımadığını, bazen de grup üyeleri arasında liderin özelliklerinden daha fazlasına sahip oldukları halde bu kişilerin lider olarak ortaya çıkmadığını göstermiştir. Özellikler kuramı ile ilgili olarak yapılan bu tespitler liderlik olgusunun tam olarak anlaşılabilmesi için başka değişkenlere de bakılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu kuram ile ilgili araştırmalarda karşılaşılan en önemli problem liderin özelliklerini ölçebilecek şekilde tanımlamanın güçlüğü ve belirli bir özelliğin farklı şekillerde anlaşılması olmuştur (Koçel, 2003: 587-589). Evrensel kuramlar içinde kabul edilen diğer bir kuram olan davranışsal liderlik kuramanın ana fikri ise, liderleri başarılı ve etkin yapan şeyin liderin özelliklerinden ziyade liderin liderlik yaparken sergilemiş olduğu davranışlar olduğudur. Liderin astları ile iletişim şekli, yetki devredip devretmesi, planlama ve kontrol şekli, amaçları belirleme şekli vb. gibi davranışların liderliğin etkinliğini belirleyen önemli faktörler olarak ifade edilmiştir Davranışsal kuramın gelişmesine çeşitli uygulamalı ve kuramsal çalışmaların önemli katkıları olmuştur. Bu çalışmaların

sonucu olarak çeşitli liderlik tarzları belirlenmiş ve bunların etkinlikleri araştırılmıştır. Bunlar Ohio State Üniversitesi Liderlik Çalışmaları, Michigan üniversitesi liderlik araştırması ve M Blake ve Mouton’un Yönetim Tarzı Matriksi isimleri ile bilinen çalışmalardır (Koçel, 2003:589-593).

Ohio State Üniversitesi liderlik çalışmalarının en önemli katkısı, formal organizasyonlar içinde iki liderlik davranışı boyutu üzerine yapmış olduğu vurgudur. Bu çalışmalara göre, “iş-performansa vurgu yapma ve kişiye(insana) vurgu yapma” liderlik davranışlarını tasvir etmede kullanılan iki önemli değişkendir. Kişiye vurgu yapma, bir liderin astları ile sevgi ve anlayış temelli bir ilişki kurması. Belirlenen amaçlara ulaşmak için astlarını karşılıklı güven, saygı ve sevgi ile harekete geçirmesini ifade etmektedir. Kişiyi vurgu yapan lider denetleyici olabilir ancak, astları ile sıcak ve karşılıklı güvene dayanan bir ilişkisi vardır. Đş veya performansa vurgu yapma ise organizasyonun amaçlarına ulaşması için yapılması gereken faaliyetlerin zamanında ve planlanan

şekilde yapılması, iletişim sistemlerinin açık bir şekilde belirlenmesi, gerekli organizasyonun yapılması ve belirlenen doğrultuda emirlerin verilemesini ifade eden liderlik tarzıdır. Kısacası, Ohio liderlik araştırmaları, liderlik davranışı ile ilgili olarak iki değişkeni ön plana çıkarmaktadır. Đşe ve performans üzerine yapılan vurgu ve insan-kişi üzerine yapılan vurgu (Koçel, 2003:590; Warrick, 1981:156).

Michigan liderlik çalışmaları da 1947 yılında başlamıştır. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler de ve farklı mevkiler de görev yapan kişiler üzerinde yapılan bu çalışmalar sonucunda elde edilen bulgularda Ohio liderlik çalışmalarına son derece benzemektedir. Michigan liderlik çalışmaları da tıpkı Ohio liderlik çalışmalarında olduğu gibi bir liderin davranışlarını, işe yönelik davranış ve kişiye yönelik davranış olmak üzere iki faktör etrafında toplandığını ortaya koymuştur. Đşe yönelik davranış, organizasyondaki bireyleri işleri planlanan şekilde yapıp yapmadıklarını sürekli kontrol eden, cezalandırma eğilimi sergileyen, sık sık resmi otoritesini kullanan davranışlar sergilemektedir. Buna karşılık insan merkezli davranış sergileyen liderler ise, yetki devrini esas alan, katılımcı, kişisel gelişme ve ilerlemeye büyük önem veren bir tarz sergilemektedirler (Koçel, 2003:592; Warrick, 1982:157).

Blake ve Mounton’un Yönetim Tarzı Matriksi Modeli ise liderlerin davranırken ağırlık verdikleri faktörleri, üretime yönelik olma ve kişiler arası ilişkilere yönelik olma olarak iki gruba ayırmıştır (Koçel, 2003:594).

Evrensel liderlik kuramları içindeki diğer bir yaklaşım ise McGregor’un X ve Y kuramlarıdir. X kuramına göre yöneticiler daha çok otoriter ve müdahaleci, insanlara güven duymayan, onları kontrole odaklanan bir anlayış sergilerlerken, Y kuramına göre yöneticiler ise demokratik ve katılımcı davranışlar sergilemektedir. Yani McGregor’un X ve Y kuramanın liderlikle ilgili yapmış olduğu vurgu bir liderin insan hakkındaki varsayımlarıdır (Koçel, 2003:594-595).

Davranışsal kuramlar liderlik sürecinin anlaşılmasına ve açıklanmasına önemli katkılarda bulunmuşlardır. Ancak, liderlik sürecinin oluştuğu çevreye ve koşullara ağırlık vermemiş olmaları, bu çalışmaların en zayıf noktasını oluşturmaktadır. Bu zayıflık durumsal liderlik çalışmalarının hareket noktası olmuştur. Durumsal liderlik kuramları, belirli durumlarda hangi koşulların önemli olduğunu belirlemeye ve bu koşullara uygun önderlik tarzının ne olabileceğini araştırmaya ağırlık vermiştir55. Durumsal liderlik kuramları, liderlikle ilgili olarak farklı değişkenlere vurgu yapmışlardır. Fred Fiedler’in etkin liderlik modeli önder ile onu takip edenler arasındaki ilişki ile işin niteliğine ek olarak bir liderin pozisyonuna dayanan otoritesine bağlı olarak sahip olduğu yetkiyi liderlikle ilgili değişkenler olarak ele almıştır. Amaç yol kuramı ise, kişinin belirli davranışların belirli sonuçlara ulaştıracağı konusundaki inancı ve bu sonuçlara kişinin verdiği değeri bir değişken olarak alırken bir liderin otoriter, destekleyici, katılımcı ve başarıya yönelik olmak üzere dört liderlik davranışından birini sergileyebileceğini ileri sürmüştür.

Liderlik davranışlarının sınıflandırılması ile ilgili olarak yukarıda bahsedilenler dışında yazında çok sayıda sınıflamanın yapılmış olduğu görülmektedir. Bu sınıflamalar içinde en çok bilinenleri liderleri otokratik, demokratik, tam serbestlik tanıyan şeklinde yapılan sınıflamadır. Bu sınıflamaya ek olarak diğer yaygın bir sınıflama da otokratik, bürokratik, diplomatik ve katılımcı liderler şeklinde yapılan sınıflandırmadır. Warrick (1982), de ise geçmişte yapılmış olan çalışmalardan yola çıkarak bir liderin demokratik,

tam serbestlik tanıyan, demokratik ve insan ilişkileri merkezli olmak üzere dört tip davranış tarzından birini sergileyebileceğini dile getirmiştir.

Yapılan inceleme liderlik değişkenleri ile ilgili olarak insan hakkındaki varsayımları, yetkiyi yayma derecesi, kullandığı güç kaynakları ve ödül –ceza kullanım tarzı ve alışkanlığı olmak üzere dört değişkenin ön plana çıktığını göstermektedir. Bu tespitlerden hareketle çalışmada liderlik parametresi insan hakkında varsayımlar, güç kaynakları, ödül ve ceza kullanımı ve yetki devretme olarak dört değişken baz alınarak ölçülmeye çalışılacaktır.