• Sonuç bulunamadı

Kentsel Dönüşüm Sürecinin Aşamaları ve Hedefleri

2. KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI UYGULAMA AŞAMALARI VE

2.2 Kentsel Dönüşüm Sürecinin Aşamaları ve Hedefleri

Kentsel dönüşüm uygulamaları temel olarak 3 aşamadan meydana gelmektedir. Bunlar hazırlık, planlama ve uygulama aşamalarıdır. Hazırlık aşamasında, kentsel dönüşüm sürecine dâhil olacak grupların tespit edilmesi, yapıların ve mevcut durumun analizinin yapılması, rehber olarak kabul edilecek ilgi grup haritası oluşturulması ve hak iddia edecek aktörlerin katılımının sağlanması hedeflenir. Kentsel dönüşüm sürecinde yer alan gruplar, dönüşüm bölgesinde yaşayan halk, toplum temsilcileri ve karar vericilerdir.

Ancak bazen müteahhitler, plancılar, gayrimenkul geliştirme uzmanları, değerleme uzmanları, yerel halk ve hukukçular da sürece dâhil olabilir. Grupların belirlenmesinin ardından analiz süreci başlar. O bölgede hak iddia edecek tüm malikler, esnaf ve sivil

10

toplum kuruluşlarının görüşleri alınır ve değerlendirme yapılır. Yapılan değerlendirme sonucu projenin uygulanabilir olduğu, halk katılımının yeterli seviyede görüldüğü hallerde planlama aşamasına geçilir. Planlama aşamasında, hak sahipleri ile dönüşüm alanında gerçekleştirilmesi muhtemel proje üzerinde çalışılır. Bu nedenle uygulayıcı ve uzmanların katıldığı proje grupları oluşturulur. Projenin detayları ve tasarlama yöntemi belirlenir. Son aşamada detaylandırılmış olan proje, ilgili grup ve temsilcilerinin katıldığı tasarım netleştirme ve taahhüt görüşmesinde son şeklini alır ve gerçekleştirilir (Ataöv ve Osmay 2007).

Kentsel alanlar sürekli değişim içerisindedir. Bu değişimde ekonomik, sosyal ve kültürel etmenler rol oynamaktadır. Yaşanan bu süreçler kentsel dönüşüm projeleri için baskı oluşturmaktadır. Kentler iç dinamiklerden etkilendiği gibi, uluslararası uyum süreci nedeniyle dıştan gelen etkilere de açıktır. Kentsel dönüşüm uygulamalarında bu dinamiklerin ve etkilerin kontrol altına alınması, kentsel çöküntünün önüne geçilmesi açısından bir fırsat olarak görülmektedir (Robert ve Sykes 2000).

Dönüştürme çalışmaları daha çok gecekondu bölgeleri, kaçak inşa edilmiş çok katlı apartmanların bulunduğu alanlar, afet riski altındaki bölgeler, tarihi yapılar ve işlevini kaybetmiş kentsel alanlarda gerçekleştirilmektedir. Bu alanların günün koşullarına göre taleplere karşılık verebilmesi için, son yıllarda kamu ve özel sektör işbirliği ile ortak projeler gerçekleştirilmiştir. Sonuçlanan projeler ile kentsel alanın gereksiz büyümesi ve yayılması da önlenmiştir. Projelerde kentsel alanın etkin kullanımının sağlanması için strateji ve politikalar üretilmiştir. Son yıllarda öne çıkan sürdürülebilirlik çerçevesinde atıl durumda bulunan kentsel alanın yeniden kullanımını sağlamak ve kentsel alanın sınırlarını kontrol altında tutmak bu projelerin amaçlarından biri haline gelmiştir (Akkar 2006). Bu amaçların gerçekleştirilmesi için uygulanan projelerin uygulama biçimlerini;

 Yenileme (renewal)

 Sağlıklaştırma (rehabilitation)

 Koruma (conservation)

 Yeniden canlandırma (revitalization)

 Yeniden geliştirme (redevelopment)

11

 Düzenleme (improvement)

 Temizleme (clearance)

 Boşlukları doldurarak geliştirme (infilldevelopment)

 Tazeleme-parlatma (refurbishment), biçiminde sıralamak mümkündür.

Projelerin uygulanması aşamasında yapılan işlemler, bölgenin özelliklerine ve mülkiyet yapısına göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle yöntemler ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Yöntemler farklılaşmakla birlikte projenin uygulanması sürecinde yaşanan sorunlar, çoğu zaman projelerin kesintiye uğramasına ve gecikmesine neden olmaktadır.

Bu nedenle zamanın iyi kullanılmasını gerektiren uygulama aşamasında gerçekleştirilmesi gereken işlemler;

a) Gayrimenkul değerleme tespit komisyonlarının kurulması, b) Gayrimenkul değerlerinin belirlenmesi,

c) Mal sahipleri ile uzlaşma görüşmelerinin yapılması,

d) Uzlaşmanın gerçekleşmemesi durumunda kamulaştırma işlemlerinin gerçekleştirilmesi,

e) Mülkiyet devirlerinin yapılması,

f) Uygulama alanının altyapı ve çevre projelerinin hazırlanması, g) İhtiyaçlara uygun ve sürdürülebilir projenin hazırlanması,

h) Hak sahiplerinin ve bölgede yaşayanların beklentilerinin karşılanması, i) Sosyal farklılıkların ortadan kaldırılması,

j) Çağdaş, gelişmiş ve güvenilir yaşam alanlarının inşa edilmesi,

k) Projenin tamamlanarak kentsel alana hizmete açılmasıdır (Akkar 2006).

Farklı amaçlara yönelik olarak gerçekleştirilen birçok proje olmasına rağmen kentsel dönüşüm uygulamalarının başlıca hedefleri;

 Kentlerde meydana gelen fiziksel çöküntüyü ortadan kaldırarak, tarihi dokunun sürdürülebilirliğini sağlamak: Kentsel alanda meydana gelen fiziksel bozulma, zamanla sosyal ve ekonomik sistemin de aksamasına neden olacaktır. Çağdaş ve sağlıklı kentsel

12

alanın varlığı, ekonomik ve sosyal gelişmişliğin de bir gereğidir. Fiziksel çöküntünün engellenmesi için yapılacak uygulamalar, tahribat gerçekleşmeden veya gerçekleşmesinden sonra uygulamaya konulabilir.

 Değişen ihtiyaçlar karşısında ekonomik yaşamı canlandırmak: Küreselleşme ile birlikte, kentsel alanlar ticaret merkezi haline gelmiştir. Kentsel dönüşüm, kentsel alanın ekonomik yarışta yer almasını sağlayabilir.

 Kentsel yaşam kalitesinin arttırarak, sosyal ve kültürel dinamiklerin harekete geçmesini sağlamak: 21. yüzyıl ile birlikte toplumların ihtiyaçları ve küresel politikalar değişim göstermiştir. Ekonomik esaslar ön plana çıkarılmıştır. Buna rağmen kentsel dokunun korunması, sosyal ve kültürel yapının muhafaza edilerek gelecek nesillere aktarılması görevi kentsel dönüşüm uygulamaları eliyle gerçekleştirilebilir. Sürdürülebilirlik konusunda kentsel dönüşüm projelerinden yararlanılabilir.

 Toplumun her kesiminin katılımını sağlamak: Kentsel dönüşüm, toplumun tamamı üzerinde etkili olan ve toplumun geleceğine yön veren bir uygulamadır. Bu nedenle yerel ve merkezi otoritenin yanında, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel halkın isteklerinin değerlendirilmesi imkânı sağlanabilir (Roberts 2000).

Kentsel dönüşüm sadece uygulandığı bölgede yaşayanları değil, tüm toplum üzerinde etkili olan planlama aracıdır. Bu nedenle projelerde kısa vadeli hedefler dikkate alınmamalı, geleceğe yönelik bütüncül planlar uygulamaya konulmalıdır. Projeler her kenti kendi fiziksel, sosyal, kültürel ve ekonomik durumu içinde değerlendirmelidir.

Çünkü her kentin yapısı ve özellikleri farklıdır. Uygulamalar çok disiplinli olduğu için, kentsel dinamiklerin harekete geçmesi yönünden birçok farklı politikanın hayata geçirilmesi gerekebilir. Politika ve stratejilerin mekânsal uygulanma biçimleri, kent alanı içinde dahi farklılık gösterebilir (Erden 2003).

Bir bölgede kabul edilen planlar ve kararlar, başka bir bölge için geçerli olmayabilir.

Projelerin kapsam ve amacı, ülkelerin bulundukları siyasi, sosyal ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir Toplum yapısı ve gelişmişlik düzeyi planlama politikalarında etkili olabilir. Bu faktörlerin planlama araçları üzerinde baskı oluşturması beklenebilir (Aydınlı ve Kaya 2013).

13