• Sonuç bulunamadı

3. MAHMUT YESARİ’NİN TİYATROLARINDA YAPI

3.2. Sürtük

3.2.8. Kişiler Dünyası

3.2.8.3. Kart Karakterler

Kaldırımlarda geçimini sağlayan ve sokakları en ince ayrıntısına kadar kavrayan bir sokak kadınıdır. Asıl ismi Hürmüz’dür. Arkadaşları arasında “paçası düşük Hürmüz” lakabıyla anılır. Oyun, paçası düşük Hürmüz’ün Bayan Mediha’ya dönüşümünü anlatır.

“Buraya geldiği zaman evden; insanlardan korkuyordu. Kaldırımdan apartmana yükseldi... Artık insanlar ondan korksunlar...” (s.96).

Bu söylemiyle Mahmut Yesari okuru ve seyirciyi düşündürmek istemiştir.

Hürmüz, kurtulduktan sonra nasıl biri olacak? Kendisini sokaklara mahkûm eden kaderinden intikam almak istercesine vicdanını yok sayarak bir zalime mi dönüşecek yoksa yaşadıklarını, mazisini, acılarını aklından çıkarmadan benzer konuma düşen ya da düşmek üzere olanlara el mi uzatacaktır?

Birinci perdede “Sürtük ayakları terlikli,çapaçul kaldırım kızlarındandır. Saçları kirli, taraş taraştır.Yüzü,kir, tırmık,bere içindedir. Sırtında koltuk altları sökük, ötesi berisi yırtık, kırmızı bir gömlek vardır. Soluk lacivert eteği yamalı, liğme liğmedir.Ayaklarında tango rengi çoraplar düşük ve bacakları kolları kirlidir.Elleri kömür tozuna bulaşmış gibidir” (s.18). Bu halde köşke geldiğinde köpeğin bile yemediği bayat ekmeğe muhtaçtır ve bu köşke korka korka sığınmak zorunda kalır.Sadece görünüşüyle değil üslubunda da kaldırımlarda yaşamasının yansımaları kendini gösterir.

‘‘… Bizimki kafayı iyice tütsülemiş, üstüne bir de çifte kâğıtlı tüttürmüş…

Vermiş mi fayrabı… Pulise sen haber verdin diye üstüme saldırdı. Hem de sustalıyla… Baktım gözü fena dönmüş, rakıyla dumanla kafa harman olursa kötü sarar… Can pazarı bu… Tüydüm… Kirişi kırmasam zımbalanacağım… İşte bir fasafiso olduğunu ben çakmadım sanki… Dişlek Hacer’in Afi Kenanda gözü vardır. Sade onun için değil, beni de çekemez.

Hep benim adamlarımı kıskanır. Zorla güzellik olur mu? Dişlek Hacer, donyağı gibi karıdır. Soğuk mu soğuk. Beni Afi Kenan’a fitledi, doldurdu,

82

doldurdu üzerime saldırdı... Kaçsam bir türlü, kaçmasam bir türlü...

Kaçtığıma da içerler... Canımdan korktum... Kız Hasan, eski tanıdığımdır arsa bir komşu sayılırız. Ona dert yandım. Üsküdar tarafına kapağı at, Afinin oralarda borusu ötmez, dedi. Bafura kyıverdim. İskelede cızlamı kırdım... Döne dolaşa buralara düştüm” (s.32-33).

Bayan Mediha’ya dönüşmesinden sonra üslubunda da değişiklikler gözükür.Evin Erkeği’ne “Bonjur” Genç Komşu’ya “Hello” gibi ifadeler kullanır.

İkinci perdede, birinci perdedeki halinden eser kalmamıştır.”... saçları permanantlı, gözleri rimelli, gözü ışık ışıktır.Birinci perdedeki sünepe, kirli, dağınık Sürtüğe benzer yeri kalmamıştır” (s.41).

Üçüncü perdede “bir plaj pijaması giymiştir”(s.82). Sürtük, zamanla değişim gösterir ve hızlı bir şekilde yeni hayatına adapte olur.Plajda zengin arkadaşlarıyla sohbet eder, modayı yakından takip ederek mağazalardan kataloglar ister, kıyafetlerinin modası geçti diye çalışanlarına verir, kendini bu hayata kabul ettirebilmek için yalanlar söyler o artık bu hayatın kurdu olur ve alaturkalıktan alafrangalığa yükselen bir tip olarak ele alınır.

Genç Kadın

Evin Erkeği’nin nikâhsız birliktelik yaşadığı metresidir. Gerçek ismi belirtilmediği gibi yaşı ve görünüşü hakkında da bilgi verilmemiştir.İlk perdenin ilk sahnesinde telaşlı bir şekilde evden ayrılır.Köşkte kalamayacak kadar sıkılmış, bunalmış ve sevgiyi dışarıda arayan hırçın bir karakterdir. Geçmişinden dolayı Macit’in kendisini istemediğini ve sevmediğini düşünür.

“Ah senin bu kan kurutuşun. Sözlerin hep iki manalı... Hele gülüşlerin...

Onların manalarını da anlamıyorum. Ne demek istiyorsun? Bunu hiçbir gün açıkça söylemedin... Beni beğenmiyorsun, ama benimle yaşıyorsun... Beni evine kıymetli bir halı, bir çiçeklik gibi aldın... Ben, evinin süsüyüm... Beni nikah etmedin. Neden? Kendine layık mı görmedin? Senin bir parçacık anlar gibi olduğum tarafın var” (s.10).

Macit’in yardım elini uzattığı Genç Kadın, değişime uğrayarak sevgiyi ve değeri dış dünyada arar. Bir gece bütün eşyalarını bavullara yerleştirerek sevgilisine verir.

Köşkü terziye gideceğini söyleyerek terk eder. Macit evi terkedeceğini ve kendisini aldattığını bildiği halde bu durumu önemsemez.

83 Yaşlı Kadın

Diyaloglardan anlaşıldığı üzere asıl adı Hayriye’dir Macit ilk perdede Genç Kadın’ın Hayriye’yle görüşmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtir. Hayriye esere genç kızların avcısı olarak yansıtılır. Genç kızlara yalanlar söyleyerek tekliflerde bulunarak genç ve güzelliklerini kullanmalarını gerektiğini söyleyerek onları kötü yola teşvik eder.

İkinci perdede gizli gizli Sürtük’le konuşmaya gider. Sürtük’e yalanlar söyleyerek ölmüş kızına benzettiği için yanında kalmasını teklif eder ancak söylediği sözler niyetini açıkça gösterir.

“Daha fena ya. Bu evde ne diye oturuyorsun?Aşçı, işçi, hizmetçi herkesin bir yeri mevkii vardır sen burada sığıntısın... Gençliğine yazık değil mi?

Senin gibi civan tazelere, civan delikanlılar yakışır. Hiç olmazsa insanın gözünü para oyalamalı... Ne zenginler var ne zenginler... Senin şöyle bir bakışına avuç dolusu, etek dolusu paralar, elmaslar, inciler dökerler.

Gençsin, güzelsin de maşallah...Daha süslen, daha güzelleş. Kendini şöyle dirhem dirhem sat... Burada ne diye küflenip kalacaksın? Seni evlat edineyim ister misin? Giyecek filân düşünme.Sırtındaki bir gömlekle gel...

Sana ne çamaşırlar, esvaplar yapmam. Sen bana rahmetliyi unutturacaksın.

Sen, karşımda olursan içimin ateşine sular serpilir.Şimdiden sonra dünya ve ahiret ben senin teyzenim.Evim şuracıkta. Koskoca evin bir tek nazlı kızı olacaksın... İyice düşün taşın. Erkeğine de sakın söyleme” (s.60-61). Bu sözleri söyledikten sonra evden ayrılır.

Ağır bir parfüm kullandığı için Evin Erkeği köşke yabancı birinin geldiğini anlar. Sürtük’e “sakın söyleme” demesine rağmen Sürtük her şeyi olduğu gibi Macit’e aktarır.

Genç Komşu

Asıl adı Hayri Akarsel’dir. Yaşı ve görünüşü hakkında bilgi verilmemiştir. Genç Komşu eserde “Tam karakteristik, sonradan görme züppe çocuğudur. Her hareketinde bir kendini beğenmiş, bir kendine güveniş ve ahmak bir iddia vardır” şekliyle tanıtılır(s.89).

Macit’in Genç Komşu’yu daha yakından tanıyabilmek için sorduğu sorulara verdiği cevaplar Genç Komşu’nun züppe tip olduğunu gösterir. ‘‘Vücudum pek atletik sayılmaz ama… Müthiş sporcuyumdur.’’ sözleriyle sporculuğu ile övünmesi, “... Yalnız

84

bu model de hoşuma gitmiyor. Son Aeerodinamik Spor modellerinden alacağım.”

sözleriyle spor arabalara düşkünlüğünü anlatması, üniversiteyi yurt dışında okumaktaki kararsızlığı, kendinden emin ve memnun tavırlarıyla esere züppe bir tip olarak yansıtılır(s.91-92).

Genç Komşu’nun “Evde ve arkadaşlar arasında mecburen Fransızca konuşuluyor”sözü alafranga oluşunun da en büyük göstergesidir(s.93).

Yaşlı Komşu

Yaşı hakkında bilgiye yer verilmemiştir. “Yaşlı komşu ucu sivri, kısa kesilmiş kır sakallı bir adamdır. Sırtında önü tamamen iliklenmiş siyah ince bir pardesü, bir elinde sadakor şemsiye vardır. Kıravatı siyahtır.Sol elinde melon şapka tutmaktadır” (s.48).

Görünüşünde olduğu gibi üslubunda da geleneği temsil eder. Konuşmasında Arapça ve Farsça kelimeleri yoğun olarak kullanır. Macit’in nikahsız yaşadığı birliktelikleri için uyarıda bulunmak üzere mahalleliler tarafından köşke gönderilir.

Ancak aldığı cevap karşısında Macit’i haklı bulduğu için özür dileyerek evden ayrılır.

“Bendenizin müracaatı, sırf bir “gelmiş olmaktı” arzedebiliyormuyum?

Tekrar arzı şükran ederim” (s.53).

3.2.8.4. Fon Karakterler