• Sonuç bulunamadı

3. MAHMUT YESARİ’NİN TİYATROLARINDA YAPI

3.3. Pencereden Pencereye

2.3.4 Olay Dizisi

Mahmut Yesari, Pencereden Pencereye adlı eserinde, problemleri bulunan bir çiftin çok basit sebeplerden birbirlerini yanlış anlamaları, ilişkileri için özveri ve anlayış göstermemeleri gibi insanların günlük hayatta yaşadığı birtakım olayları mizahi bir üslupla ele alır. Buradaki mizah unsuru eve gelen komşu genç kızların bu samimi, mutlu aile hayatına imrenerek bakması ancak Evin Erkeği’nin ve Genç Kadın’ın kendilerine ve ilişkilerine dair söylenen değerlendirmeleri yalanlamamaları, mutlu bir aile yalanını sürdürmeleri üzerinden verilir.

Perde

Perde açıldığında sahne dışından bir tartışma sesleri duyulur.

“KADIN SESİ– Niye bu kadar geç kaldın?

ERKEK SESİ– Çok işim vardı sevgilim.

88

KADIN SESİ– Senin her gün çok işin vardır ” (s.5).

Odaya giren Evin Erkeği düğmeyi çevirerek odayı aydınlatır. Öğretmen olan Evin Erkeği, çantasından bir yığın kağıt çıkarır ve çalışmak üzere masasının başına geçer. Sürekli işiyle meşgul olması, eşiyle pek ilgilenememesi aralarında soğukluk yaratır. Bu durum Genç Kadın’ı çileden çıkarır. Kocasının önünde bulunan kağıtları fırlatarak kocasının yüzüne bakarak konuşmasını ister.

“EVİN ERKEĞİ – (Kağıtları düzeltir) Peki sevgilim konuşalım.

GENÇ KADIN – Bu gece sinemaya gitmek istiyorum.

EVİN ERKEĞİ – Bu gece kabil değil sevgilim.

GENÇ KADIN – Neden?

EVİN ERKEĞİ – Çünkü çocukların vazifelerini düzelteceğim ve yarınki konferansımı hazırlayacağım.

GENÇ KADIN – (Hırçın, titiz) Çocukların, konferansların, kitapların, işlerin, vazifelerin... (Masanın kenarlarına tutunarak eğilir) Peki ben... Ben neyinim?

EVİN ERKEĞİ – Sen, benim sevgilimsin” (s.6).

Bu konuşma kadını sakinleştirmeye yetmez ve eşiyle tartışmayı sürdürür. Eşinin kendisini hizmetçisi ve ahçısı olarak görmesinden şikâyetçidir. Evin Erkeği bir taraftan da kağıtlarını okumaya çalışır. Genç Kadın tekrardan kağıtlarını elinden alarak etrafa fırlatır ve kendisine birkaç saat vakit ayırmasını ister. Evin Erkeği bu yaptığı davranışa çok sinirlenir çünkü ekmek parasını bu şekilde kazanır. Genç Kadın’a her istediğini yerine getirdiğini söyler. Ancak Genç Kadın bu söyleme karşılık “... kül kömür yiyeyim, fakat kocam tamamıyla bana ait olsun ”sözüyle cevap verir (s.8).

Genç Kadın, dostlarını gücendirmiştir. Artık misafir de gelmediği için bütün gün evde canı sıkıldığını söyleyerek sitemde bulunur. Sinemaya, tiyatroya, eğlenmeye gitmek ister. Genç Kadın, kağıtlarını okumaya devam eden Evin Erkeği’nin elinden kağıtları alarak yine yere fırlatır. Evin Erkeği yaptığının artık şımarıklık olduğunu söyler. “... şımarıklık, densizlik, züppelik... Evinden, evinin sakin hayatından sıkılan kadının niyetlerinden, düşüncelerinden şüphe edilir” (s.9). Bu sözlerinin ardından kağıtlarına basmakta olan Genç Kadın’ı bileğinden tutarak öteki tarafa çeker. Genç Kadın oldukça sinirlenir ve kendisiyle artık yaşayamayacağını söyleyerek odadan çıkar.

Biraz sonra annesine gitmek üzere mantosunu, şapkasını giymiş bir şekilde elinde

89

çantasıyla odaya gelir. Kocasıyla yaşadığı yeni bir tartışmadan sonra çantasını odada unutarak evden ayrılır.

Genç Kadın’ın ayrılışından sonra Evin Erkeği odanın tavan ışığını söndürerek masa lambasıyla kağıtlarını okumaya çalışır. Ne kadar istese de çalışmaya devam edemez, yaşadıklarından dolayı kendini toparlayamaz. Bu sırada karşıki evin penceresinin mavi, ışığı söner. Kapının çıngırağı çalınır.

Evin Erkeği çantasını unuttuğu için Genç Kadın’ın geldiğini düşünür. Ancak gelenler komşuları olan Birinci ve İkinci Genç Kız’dır. Evin Erkeği kızları içeri buyur ederek tavan ışığını yakar. Bu gelen kızlar pencereden görünen karşıki evde oturan komşularıdır. Bu evin penceresinde sürekli mavi ışık yanar. Kızlar, öğretmenliğinin yanında aynı zamanda yazar olan Evin Erkeği’nin eserlerini severek okur.Kendisiyle tanışmak için Evin Erkeği’ni ziyaret etmek istemişlerdir. Uzaktan karı kocaya hayranlık duyar ve yaşadıkları evi çok merak ederler. Evin Erkeği’nden mutlu bir evliliğin sırrını öğrenmek isterler.

“BİRİNCİ GENÇ KIZ – Sizin sakin samimi hayatınıza imreniyoruz! Karı koca baş başa kendi halinizde yaşamak için hizmetçi tutmuyorsunuz! Hemen hemen hiç misafiriniz gelmiyor! Gezmeye de hiç gitmiyorsunuz...

İKİNCİ GENÇ KIZ – Ve size karşı duyduğumuz saygı kadar,erkeğini eve bağlayan kadını, zevcenizi de sevmekteyiz...

BİRİNCİ GENÇ KIZ – Yalnız karısı için çalışan erkek, evine candan bağlı bir kadını bu elbet ideal bir aile hayatı.. Ben de kardeşim de nişanlıyız.

Yakında evleneceğiz. Sizden en büyük eserinizin, bir sakin samimi aile saadetinin sırrını soruyoruz.” (s.12).

Evin Erkeği bu sır için “Evlenince mesut olmak istiyorsanız, kocanız az çalışmalı ve sizin evde canınız sıkılmamalıdır” sözleriyle cevap verir(s.12). Bu sırada kapının çıngırağı tekrar çalar. Genç Kadın unuttuğu çantasını almak için gelmiştir. Evin Erkeği misafirlerin olduğunu söyleyerek kadını kızlarla tanıştırır. Kızlar, Genç Kadın’a

“Sizin gibi evine candan bağlı ideal bir aile kadını olmak istiyoruz..”sözleriyle hayranlıklarını ifade ederler(s.13). Genç Kadın, duyduklarından memnun bir şekilde genç kızlara bir şeyler ikram etmek için odadan çıkar. Elinde şerbet tepsisiyle döner ve Evin Erkeği, genç kızlara şerbet ikram eder. Genç Kadın, şerbetlerin ılık olmasının nedenini şu şekilde açıklar:

90

“GENÇ KADIN –... biraz ılıkçadır, o kadar kusura bakmayacaksınız. Ne yapalım buzdolabımız yok!...

EVİN ERKEĞİ – O da olur sevgilim...

GENÇ KADIN – Hayır iki kişiyiz, testinin soğuttuğu su bize yeter senin fazla yorularak boşuna taahhütler altına girmeni istemem.

BİRİNCİ GENÇ KIZ – Ah, siz ne iyi ne mükemmelsiniz!

GENÇ KADIN – Teşekkür ederim. Buzdolabı almayı bir ara düşündük.

Fakat göz açıp kapamadan taksit zamanları geliveriyor, bütçemizin bozuluvermesinden korktuk...” (s.14).

Evin Erkeği, Genç Kadın’ın sinemaya gitmemesini sorgular. Genç Kadın gitmemesinin nedenini “... Senin evde çalışırken, çay kahve isteyeceğini düşündüm.

İçim el vermedi, döndüm geldim...” sözleriyle açıklar(s.14).

Komşu kızlar izin isteyerek evden ayrılırlar. Kızlar evden ayrıldıktan sonra Evin Erkeği masadaki kağıtlarını toplar ve bir sandalyeye oturur. Genç Kadın içeri girerek tavanın ışığını söndürür. Evin Erkeği’nin dizine başını dayayarak kaşımasını ister. Bu sırada karşıki evin penceresinde mavi ışık yanar. Genç Kadın perdeyi indirmek ister.

Evin Erkeği ise “Hayır sevgilim, oraya hiç dokunma, şimdiki saadetimizi o pencereye borçluyuz...”der ve Genç Kadın masa lambasının ışığını söndürür. Karşı pencerenin mavi ışığı söner ve perde kapanır (s.16).