• Sonuç bulunamadı

1. RUSYA

1996’da kabul edilen Rus Ceza Kanununda suça iştirak, kanunun yedinci bölümünde ve madde 32’den itibaren yer almaktadır. Madde 33’e göre “yaşı itibariyle ya da akıl sağlığı nedeniyle cezai sorumluluğu bulunmayan kişiyi, ya da kanunun öngördüğü diğer koşullarda bir başkasını suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin, suçun faili olarak kabul edileceği” ifade edilmektedir.318

Bu yönüyle Rus Ceza Kanununda dolaylı failliğe ilişkin olmak üzere TCK ile benzer bir düzenlemenin yer aldığı görülmektedir. Yine Rus Ceza Kanununda TCK’da olduğu gibi suçun işlenmesinde bir başkasını suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin işlenen suçun faili olarak kabul edileceği belirtilmektedir.

2. İSPANYA

1995 yılında kabul edilen İspanyol Ceza Kanununda suça iştirake ilişkin düzenlemeler, bu kanunun 27. maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Bu kanunun 28. maddesine göre “suçun asli failleri; suçu kendileri, birlikte ya da bir başkasının yardım ve yataklık etmesi suretiyle gerçekleştiren kişilerdir. Ayrıca şu kişilerde fail olarak sorumludur; a) bir başkasını ya da başkalarını suç işlemek üzere araç olarak kullanan

317 TCK m. 37/2 gerekçesi.

318

65

kişiler b) suçun işlenmesinde kendi yardımları olmadan suçun gerçekleşmesi mümkün olmayan suç ortakları”nın fail olarak kabul edileceği hüküm altına alınmıştır.319

TCK’ya göre İspanyol Ceza Kanunu tarafından kabul edilen failleri incelediğimizde, doğrudan failin, müşterek failin, dolaylı failin, ve kendi yardımı olmadan suçun gerçekleşmeyeceği hallerde yardım edenin suçun faili olarak benimsendiği görülmektedir. Bu yönüyle İspanyol Ceza Kanununda dolaylı failliğe ilişkin bir hüküm mevcuttur. İspanyol Ceza Kanununun 29. maddesinde ise şerikliğin tanımı yapılmıştır. Buna göre, şerik suçun icrası bakımından gerçekleştirdiği hareketle fail olarak değerlendirilmeyip, suçun icrasından önce veya suçun icrası sırasında suça iştirak eden kişilerdir.320

3. İSVİÇRE

İsviçre Ceza Kanununda suça iştirake ilişkin maddeler, bu kanunun 24. (Teilnahme/Anstiftung) ve 25. (Gehilfenschaft) maddelerinde yer almaktadır321. İsviçre Ceza Kanunu m. 24’e göre, “suçun gerçekleştirilmesini sağlamak üzere, bir başkasını kasten suç işlemeye yönlendiren kişi hakkında, suçu gerçekleştiren kişi ile aynı ceza uygulanır” denilerek suça azmettiren kişinin TCK’da olduğu gibi suçun faili ile aynı cezaya hükmedileceği belirtilmiştir. İsviçre Ceza Kanunu m. 25’te ise “kasten bir başkasının suç işlemesine yardım eden kişinin cezasında indirim yapılacağı” ifade edilmiştir.

İsviçre Ceza Kanununda iştirake ilişkin bu düzenlemeler çerçevesinde, TCK’da olduğu gibi ayrıca dolaylı failliğe ilişkin hükümlerin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

319 www.legislationline.org/.../id/.../Spain_Criminal_Code_Codigo_Penal.pdf (E.T. 03.03.2014) 320 SONAY-EVİK, s. 44. 321 http://www.admin.ch/opc/de/classified-compilation/19370083/201401010000/311.0.pdf (E.T. 04.03.2014)

66 4. İSVEÇ

İsveç Ceza Kanununda iştirake ilişkin düzenlemeler, bu kanunun 23. Bölümünde düzenlenmiştir.322

Bu bölümün ikinci kısmında failliğe ilişkin hükümler yer almakta iken, dördüncü kısımda ise azmettirmeye ve yardım etmeye ilişkin hükümler bulunmaktadır. Yedi kısımdan oluşan 23. Bölüm incelendiğinde, İsveç Ceza Kanununda dolaylı failliğe ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı görülmektedir.

5. POLONYA

1997 yılında kabul edilen Polonya Ceza Kanununda suça iştirake ilişkin düzenlemeler, kanunun ikinci bölümünün 18, 19, 20 ve 24. maddelerinde yer almaktadır. Bu kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasında, “yalnızca kanun tarafından yasaklanan eylemi kendisi gerçekleştiren kişi, bir başkasıyla gerçekleştiren kişi veya bir başkasının yönlendirmesi sonucu gerçekleştiren kişi değil; ayrıca yasaklanan suçun icra hareketlerini bir başkasını yönetmek suretiyle gerçekleştiren kişinin, … suçun faili olarak sorumlu” olacağı ifade edilmektedir.323

Polonya Ceza Kanununda bu şekilde anlaşılacağı üzere, dolaylı failliğe ilişkin hüküm yer almaktadır. Zira TCK’da olduğu gibi suçun işlenmesinde bir başkasının araç olarak kullanılması halinde, arka planda yer alan kişinin suçun faili olacağı ifade edilmiştir.

6. FRANSA

Fransız Ceza Kanununda iştirake ilişkin hükümler, bu kanunun 121-4 ve 121-6-7 maddelerinde yer almaktadır. Fransız Ceza Kanununun 121-4 maddesinde suçun failinin tanımı yapılmıştır. Buna madde hükmüne göre, “suçun faili olan kişi şu kimsedir; 1) suç teşkil eden fiili gerçekleştiren kişi, 2) ağır bir suçu (felony) işlemeye

322http://www.government.se/content/1/c6/02/77/77/cb79a8a3.pdf (E.T. 04.03.2014) 323

67

teşebbüs eden kişi veya kanun tarafından öngörülen hallerde hafif suçları (misdemeanour) işlemeye teşebbüs eden kişi”, suçun faili olarak tanımlanmıştır.324

1994 tarihli Fransız Ceza Kanununda faillik ve şeriklik ayrımı yapılmış olmasına karşın, cezalandırma bakımından bu kanunun 121-6 maddesine göre bir farklılık öngörülmemiştir.325

Suçun failinin tanımlandığı Fransız Ceza Kanunu madde 121-4 incelendiğinde, dolaylı failliğe ilişkin olmak üzere bu kanunda bir hüküm bulunmadığı görülmektedir.

7. AVUSTURYA

Avusturya Ceza Kanununda suça iştirak edilmesi bakımından madde hükümleri, bu kanunun 12, 13 ve 14. maddelerinde yer almaktadır. “Behandlung aller Beteiligten als Täter” başlıklı 12. maddede suça fail sıfatıyla iştirak eden kişiler belirtilmiştir. Bu madde hükmüne göre, “yalnızca suçun icra hareketlerini doğrudan gerçekleştiren kişi değil, fakat aynı zamanda bir başkasını suçun icra hareketlerini işlemeye yönlendiren veya suçun icra hareketlerinin gerçekleştirilmesinde katkısı olan kişiler” suçun faili olarak belirlenmiştir.326

Bu şekilde Avusturya Ceza Kanununda m. 12’de belirlenen suçun faili bakımından, dolaylı failliğe ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmaktadır.

8. ALMANYA

Alman Ceza Kanununda (StGB) suça iştirake ilişkin hükümler, bu kanunun genel hükümler (Allgemeiner Teil) bölümünün 4. başlığında (Täterschaft und Teilnahme) ve m. 25-31 arasında yer almaktadır.327 Alman Ceza Kanunun 25. maddesinde (Täterschaft) doğrudan faillik, müşterek faillik ve dolaylı faillik düzenlenmiştir. Alman Ceza Kanunun 26. maddesinde suça azmettirme (Anstiftung)

324http://www.legislationline.org/download/action/download/id/3316/file/France_Criminal%20Code%20u pdated%20on%2012-10-2005.pdf (E.T. 05.03.2014) 325 SONAY-EVİK, s. 46. 326http://www.legislationline.org/download/action/download/id/4868/file/Austria_CC_as_of_%2004.11.2 013_de.pdf (E.T. 05.03.2014) 327 http://www.gesetze-im-internet.de/bundesrecht/stgb/gesamt.pdf (E.T. 05.03.2014)

68

hükmü bulunurken, bu kanunun 27. maddesinde ise suça yardım etme (Beihilfe) yer almaktadır.

Alman Ceza Kanunun 25. maddesinin birinci fıkrasında doğrudan faillik ve dolaylı faillik hüküm altına alınmıştır. Buna göre, “suçun icra hareketlerini kendisi gerçekleştiren veya bir başkasını suçun işlenmesinde araç olarak kullanmak suretiyle gerçekleştiren kişi, suçun faili olarak” cezalandırılacaktır. Bu maddenin ikinci fıkrasında ise, “birden fazla kişi suçun icra hareketlerini birlikte gerçekleştirirse, her biri suçun faili olarak kabul edilecektir” hükmü yer almaktadır.

Bu yönüyle Alman Ceza Kanununda TCK’da olduğu gibi, suçun işlenmesinde bir başkasının araç olarak kullanılması halinde, bir başkasını araç olarak kullanan kişinin suçun dolaylı faili olacağına ilişkin açık hüküm yer almaktadır.

9. İNGİLTERE

İngiliz ve Amerikan ceza hukuku sisteminde, Kıta Avrupası hukuk sisteminden farklı olmak üzere, yargı mercileri tarafından verilen kararlar dikkate alınmak suretiyle içtihat hukuku (common law) çerçevesinde hüküm verilmektedir.328

Günümüzde yürürlükte olan 1977 tarihli “Criminal Law Act”a göre, “bir kimse common law’da veya yürülükte olan kanuna göre suçlanmasını gerektirecek bir filin işlenmesine yardım eder, tavsiyede bulunur, cesaretlendirir veya azmettirirse, fail olarak suçlanıp cezalandırılacaktır”.329

İngiliz Ceza hukukunda faillik; doğrudan fail, dolaylı fail ve müşterek fail olmak üzere üçe ayrılmıştır.330

Dolaylı fail ise, on sekiz yaşından küçük olan veya akıl hastası olan yahut kusursuz olduğu ya da hukuka uygunluk nedenleri çerçevesinde hareket ettiği için ceza sorumluluğu olmayan kişileri suç işlemeye yönlendiren, cesaretlendiren veya yardım eden kişi olarak tanımlanmıştır.331

328 ÖZKAN, s. 75. 329 SONAY-EVİK, s. 69. 330 SONAY-EVİK, s. 6. 331 SONAY-EVİK, s. 70.

69

Bir başka “common law” hukuk sisteminin uygulandığı ülke ise Amerika’dır. Amerikan Federal Ceza Kanununda ise, doğrudan faillik ile dolaylı faillik arasında mevcut olan ayrıma ilişkin açık bir düzenleme yer almamaktadır.332

Bununla birlikte “common law” sisteminde dolaylı failliğe benzer “Innocent Agency” kavramı altında dolaylı failliğe benzer bir iştirak şekli bulunmaktadır.333 Dolaylı failliğe benzer şekilde “Innocent Agengy” iştirak türü olarak faillik (principal) başlığı altında kabul edilmekte, şeriklik (secondary parties) başlığı altında yer almamaktadır.334

Yine benzer şekilde suçun arka planında yer alan kişi, araç olarak kullandığı kişinin (innocent agent) akıl sağlığının yerinde olmamasından veya yaşının küçük olmasından yararlanarak, bu kişi suçun işlenmesinde araç olarak kullanılmaktadır.335

Örneğin; A, X’in ilacının içine zehir koymuş ve iyi niyetli olan hemşire B’nin bunu X’e vereceğini planlamıştır.336

Burada hemşire innocent agent olarak kabul edilmekte ve X’in ölümünden cezai sorumluluğu bulunmamaktadır. Yine örneğin; C, dokuz yaşındaki D’yi ikna ederek Y’den hırsızlık yapmasını istediğinde, D’nin gerçekleşen hırsızlık suçundan dolayı cezai sorumluluğu olmayacak, zira D innocent agent olarak kabul edilecektir.337