• Sonuç bulunamadı

1.1. Prut Savaşı (1711)

1.4.3. Kırım, Hotin, Eflak ve Boğdan Muharebeleri

İstanbul’dan hareket eden orduya, sadrazam Yağlıkçızâde Mehmed Emin Paşa serdarlık yapmaktaydı. Tuna Nehri’nin geçişler için en müstahkem mevkii olan İsakçı’ya varan ordu, tombaz ve şaykalardan inşa edilmiş seyyar köprü gemiler vasıtasıyla, 2 Haziran 1769’da karşıdaki Kartal mevkiine geçti469.

Osmanlı Devleti’nin öncü birlikleri olan Kırım kuvvetleri, Rusya’ya akın edip ilk fitili ateşlemeleriyle, savaş fiilen başlamış oldu. Hem Tuna boylarındaki serdengeçtilerin hem de Tatarların Kırım Hanı’nın maiyyetine girmesiyle Kırım ordusu, 100 bini aşan bir kuvvete sahip oldu. Bu kalabalık ordu ile Ruslar’ı üç koldan yağmalayıp, büyük bir başarı kazandı. Kırım Hanı’nın bu başarısı, Çariçe’nin onu zehirletmesine yol açtı470. Bu başarılı komutanın ölmesi Osmanlı Devleti için büyük bir

kayıp idi. Zira kendisinden sonra hanlık tahtına oturan diğer hanedan mensupları, onun

466 O. Köse, 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması, s. 17-18. 467 İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV/I, s. 370-371.

468 J. W. Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, c. 5, s. 640; O. Köse, 1774 Küçük Kaynarca

Andlaşması, s. 18-20.

469 Ahmed Resmî Efendi, Hulâsatü’l-İʻtibâr, s. 64; İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV/I, s. 375-376. 470 O. Köse, 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması, s. 20-21.

gibi azimli, dirayetli, sebatkâr ve en önemlisi Rus oyunlarını ayyuba çıkarabilecek kabilden değildi.

Bu arada Yağlıkçızâde’nin komutasındaki ordu, Boğdan’ın merkezi Yaş’a beş saat mesafede bulunan Hantepesi’ne geldiğinde, Kazaklardan destekli Rus ordusunun Hotin’i kuşattıkları haberi geldi. Bunun üzerine ordu yönünü Bender’e çevirerek Yassıpete’ye vardı. Savaş hazırlıklarının acemi ellerde yürütülmesi, ordunun geçtiği güzergâhlarda acı yüzünü göstermeye başlamıştı. Nitekim yollarda, daha ziyade ağır yük taşıyan hayvanlara zahire tedarik edilememesi, çoğunun telefatına sebep olmuştur471. Savaşa çıkılan yıl, ülkedeki kuraklıktan kaynaklı kıtlığa rağmen, gönderilen

emirler doğrultusunda menzillerde depolanması icap eden iaşenin eksikliği ya da bulunmaması, ciddi bir plan eksikliğinin işareti idi. Hatta ordunun Bender’den geçişi esnasında halkın, zahiremiz yoktur, neden geldiniz şeklindeki serzenişi bunu destekler mahiyettedir472. Bender’deki ordunun zahire sıkıntısı, Hantepesi’nden arabalarla giderilmeye çalışılsa da bu yeterli olmuyordu473.

Öte yandan henüz düşmanla karşılaşmayan sadrazamın komutasındaki orduda, firarilerden kaynaklı bozulmalar başlamıştı. Ahmed Resmi bu firarların, devletin hazinesine gereksiz yere zarar veren fazla sayıda asker tedarikinden kaynaklandığını belirttikten sonra, sefere çıkıldığının kırkıncı günü, iaşe eksikliğinin yaşanacağını ve askerlerin kaçacağını önceden tahmin etmenin hiç de zor olmadığını ifade etmektedir474.

Zaten disiplinin olmadığı askerler arasında, büyük bir moral bozukluğu da hâkimdi. Bu düzensizliğin failleri araştırılıp cezalandırılsa da, asıl sorumlu olarak Sadrazam Paşa görülmekteydi. Çünkü ordusunun henüz Tuna’ya varmadan, Rusya’nın Lehistan’dan çekileceğini ve bu vesile ile savaşın yaşanmayacağını düşündüğünden hazırlıklara gereken önemi göstermemişti475. Böyle olsa dahi, savaşın ilanından ordunun harekete

geçtiği tarihe kadarki yedi aylık zaman zarfında, durmadan dinlenmeden her bir ayrıntı üzerinde uzun uzun düşünmek ve tatbik etmek icap ederdi. Öngörüden yoksun paşalardan kaynaklı bu zaafiyetlerin bedelini devlet, çok ağır ödeyecektir.

Rusların Hotin’e yaptıkları saldırı, başarı ile geri püskürtülmüş ve bu olumlu gelişme bir nebze de olsa moralleri yükseltmişti. Üstelik geri giden Rus ordusunun, en

471 İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV/I, s. 375-376, 379. 472 Ahmed Resmî Efendi, Hulâsatü’l-İʻtibâr, s. 56, 66.

473 Böyle büyük ordu yanınca araba ile zahire götürmek seyre yemeklik tasıyla nevâle götürmek gibidir. Ahmed Resmî Efendi, Hulâsatü’l-İʻtibâr, s. 65.

474 Ahmed Resmî Efendi, Hulâsatü’l-İʻtibâr, s. 56. 475 O. Köse, 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması, s. 22.

azından bu yıl Hotin’e yeniden gelmeyeceğini düşündürdü. Bu arada görevinden azledilen Yağlıkçızâde Mehmed Emin Paşa’dan boşalan koltuğun yeni sahibi Moldovancı Ali Paşa idi. Çariçe, Rus hedeflerine ulaşmak için Hotin’in alınması gerektiği üzerinde ısrarla duruyordu476. Hotin, Dinyester ve Prut nehirlerinin birleştiği

bir kavşakta bulunmaktaydı ve süvari harekâtını güçleştiriyordu. Karşı kıyıya geçiş ve tedarik sağlamanın da koordine edildiği bu müstahkem mevkii, yoğun ormanlıklı bir arazide yer almaktaydı ve Çariçe bu kaleyi kendi topraklarına dahil etmek istiyordu477.

Podolya’da bulunan Rus ordusunun üzerine yürüyen Osmanlı kuvvetlerinin bir kısmı, kurdukları köprü aracılığıyla Dinyester’i (Turla) geçtiler. Fakat güz yağmurlarının şiddetli bir şekilde bastırması ve Rusların patlayıcı kullanmalarından ötürü yapılan köprü yıkıldı. Karşıya geçen askerler, Rus askerlerinin arasında kaldı ve tamamı öldürüldü. Burada geri kalan ordu mensupları soğuk havanın ve açlığın tesiriyle geri çekildiler. Böylece düşman istilasına açık kalan Hotin, her türlü hazırlığı yapan Rus ordusu tarafından 1769’un Eylül ayında ele geçirdi478.

Hotin’den sonra, Rus ordusu Eflak ve Boğdan’a yöneldi. Babadağı, Rus istilalarına açık hale gelince İbrail, İsmail, Babadağı, Hacıoğlupazarı, Şumnu’dan toplanan birliklerle, Ruslar bastırılmaya çalışılsa da479, ordunun çeşitli kademelerinde

görevli olanların sorumsuzlukları ve ordudaki çözülme önce Kalas’ın akabinde de Boğdan’ın işgaline sebep oldu. Rus ilerleyişi devam ederek Eflak’a varınca Tuna sahilleri tehlike altına girdi. Çariçe’nin ordusu, özellikle İbrail ve Yergöğü’nde askeri yığınak yaptılar480.

Yergöğü ve İbrail’deki bu yığınaklar, Hırsova, Resova, Daye Karyesi, Çerne, Veli Karyesi gibi Tuna’daki kaza ve iskelelerden gelen yardımlarla karadan481 ve

özellikle de nehirden ince donamaya mensup Böğürdelen, Fethülislam, Hisarcık, Güvercinlik, Ada-yı Kebir, Koblic, Belgrad, İsakçı ve Rusçuk ocaklık şaykalarının büyük desteği ile boşaltıldı482. Tuna iskele şehirlerinden ve Tuna havzasındaki bazı kaza

476 Ahmed Resmî Efendi, Hulâsatü’l-İʻtibâr, s. 66-67.

477 V. H. Aksan, Kuşatılmış Bir İmparatorluk Osmanlı Harpleri 1700-1870, s. 158. 478 İ. H. Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, c. IV/I, s. 379-383.

479 BA, A.DVNS. MHM. d. 168, s. 18, h. 67-68. ( 12-21 Eylül 1769) 480 O. Köse, 1774 Küçük Kaynarca Andlaşması, s. 24-30.

481 BA, A.DVNS. MHM. d. 168, s. 141-142, h. 568. (17-25 Şubat 1770)

482 Mevcut şaykaların idaresi, Tuna ocaklık şaykaları başbuğu Ali’ye verilmişti. BA, A.DVNS. MHM. d.

ve karyelerden eli silah tutan erkeklerin de katıldığı bir muharebe ile Kalas da, Ruslar’dan geri alındı483.

Bu arada, sefer esnasında yeniden bir sadaret değişikliği yaşandı. Hotin’in elden çıkması üzerine, merkezden bir hatt ile Babadağı’a gelen Çerkez Mehmed Bey, mühr-i hümayunu Ali Paşa’dan alarak, 16 Aralık 1769 tarihinde sadece dört ay sadrazamlık yapacak olan İvazzâde Halil Paşa’ya teslim etti484. Ancak Halil Paşa da selefleri gibi

serdarlık yapmaya muktedir değildi. Kış ayını Babadağı’ndaki karargâhta adeta Rusların harekete geçmesi ve Kırım Tatarları’nın cevap vermesi için beklemiş gibiydi485. Alınan yenilgilerin müsebbibi olarak görülen sadrazamların azilleri, istikrarsızlığın en bariz göstergelerinden biridir.