• Sonuç bulunamadı

1.4. Mennonit Kilisesi’nin Resmi Olarak Kuruluşu ve Mennonitliğin

1.4.3. Avrupa’da Yayılması

1.4.3.1. İsviçre’de Yayılması

Anabaptizm, 1525 yılının ocak ayında, İsviçre’nin Zürih ilinde ortaya çıkmıştır. Anabaptizm’in ortaya çıkmasında en etkili rolü oynayan kişi Conrad Grebel’dir.298 İlk yetişkin vaftizini uygulayan kişi de Conrad Grebel olmuştur.299 Ancak

Reform’un ortaya çıkışından sonra bebek vaftizini reddetmesiyle Anabaptistlik fikrini ortaya atan ilk kişi Thomas Müntzer’dir. Müntzer, İsa Mesih’in milenyum krallığı, sosyal eşitlik, dünya kuralları ve sakin yaşam hakkında verdiği vaazlarla birçok kişiyi etkilemiştir. Müntzer’in bu fikirleri fanatiklik olarak kabul edilmiştir. Conrad Grebel ile birlikte, İsveç Anabaptizm’inin diğer önemli lideri Balthasar Hübmayer’dir. Bu kişilerin dışında birer aristokrat, meclis üyesi ve cemaatin karar verme yetkisine sahip olan diğer önemli şahsiyetler, Melchior Rinck, Johannes Hut, Johannes Denk, Lüdwig Hatzer, Felix Manz, Wilhelm Roublin, Johannes Brodlin ve George von chur Blaurock’dır.300

İsviçre, Anabaptist hareketin asıl doğduğu yerdir. Fakat Mennonit tabiri İsviçre Taufer (Taufgesinnte) tabirleri arasında kullanılmamıştır. Buna rağmen kendilerini Bağlı- Evanjelist olarak isimlendirmiş olup, Mennonitliğin bir parçası olarak kabul ederler. Bu yüzden bazı yazarlar, onlar için sadece Mennonit tabirini kullanmıştır. Bu hareket, 16. yüzyılın ortalarından itibaren Bern, Zürih, Basel ve Solothurn kuzey eyaletlerinde yerini almıştır. Mennonitlerin, Avrupa genelinde en çok şiddete ve zulme maruz kaldıkları yer İsviçre’dir. Mennonitler, gemilerde köle olarak çalıştırılmış, müebbet hapis ve idam cezası almıştır. Bern ve Zürih gibi bazı eyaletler, Mennonitlerin ibadetlerini yapmalarını yasaklamış ve onlara ağır cezalar vererek, devlet kilisesine dönüş yapmalarını sağlamaya çalışmıştır.301

297 Hartzler, J. S., Kauffman, Daniel, a.g.e., s. 90- 91.

298 Snyder, C. Arnold, “Swiss Anabaptism: The Beginnings, 1523- 1525”, A Companion to Anabaptism

and Spiritualism, 1521- 1700, s. 45.

299 Estep, William, R., a.g.e., s. 184. 300 Dosker, H. Elias, a.g.e., s. 29- 30.

301 Stayer, James M., “Swiss- South German Anabaptism, 1526- 1540”, A Companion to Anabaptism

and Spiritualism, 1521- 1700, Edit. John D. Roth, James M. Stayer, Brill’s Companions to the Christian Tradition, A Series of Handbooks and Reference Works on the Intellectual and Religious Life of Europe, 500- 1700, Volume 6, Leiden, Boston, 2007, s. 84.

Devlet kilisesi, onların Anabaptist fikirden vazgeçmelerini ve bebeklerini vaftiz etmelerini emretmiştir. Bu emirleri yerine getirmeyenler sürgüne gönderilmiş, Fransa ve Venedik’e köle olarak satılmış veya idam edilmiştir. Bu yüzden birçok Mennonit Güney Almanya, Alsace ve Moravya’ya kaçmıştır. Fakat bazı İsviçreli Mennonitler, bir müddet sonra kendi evlerine geri dönmüştür.302 Bununla birlikte

Mennonitler, Frizya, Groningen, Doğu Frizya, Gelderland, Hollanda, Brabant illerinde ve birer liman şehri olan Bremen, Hamburg, Lübeck, Wismar, Rostock, Stralsund şehirlerine kadar yayılmıştır. Tanrı korkusu taşıyarak, sessiz çalışkan birer vatandaş olmak için bir nevi kardeşlik birliği şeklinde birbirlerine yardım etmişlerdir. Bu yüzden birbirlerine Brethren Kardeşler demişlerdir.303

Devlet kilisesi, iki yüz yıl boyunca Mennonitlere işkence etmiştir. Mennonitler, hapis cezasının yanı sıra kızgın demirlerle dağlanmış ve sürgüne gönderilmiştir. Ayrıca bütün mallarına da el konulmuştur. Hollandalı Mennonitler, İsviçreli Mennonit kardeşlerine finansal açıdan yardım yollamıştır. Fakat Bern hükümeti, bu yardımlara engel olmaya çalışmış ve sahip oldukları herşeyi bırakarak, Bern’i terk etmelerini istemiştir. Bu yüzden İsviçreli Mennonitlerin bazıları Güney Almanya eyaletlerine göç etmek zorunda kalmıştır.304

1650 yılında İsviçreli Mennonitlerinin, Otuz Yıl savaşları sebebiyle çiftlikleri yakılmış, evleri yıkılmış ve işlerini kaybetmişlerdir. Bu sırada devlet ve devlet kilisesi yeniden Anabaptistlere karşı zulüm uygulamasına başlamıştır. Mennonitler, kaybettikleri yaşam tarzını yeniden kurmak yerine, Ren vadisinin aşağısında olan Palatinate ve Alsace’ye göç etmiştir. İsviçre’den Palatinate’ye 700 Mennonit’in göç ettiği kaydedilmektedir.305

İsviçreli Mennonitlerden bazıları, Hollanda’ya göç etmiştir. Hollandalı Mennonitler de göç eden kardeşlerine kucak açmıştır. Göç etmeyen Mennonitler, 1688 yılında devletin savaşta olması sebebiyle askere çağrılmıştır. Fakat Mennonitler, savaş karşıtı oldukları için askere katılmak istememiştir. Savaşa katılmak istemeyişleri sebebiyle, Mennonit olduklarını saklayanların kimlikleri açığa çıkmıştır. Böylece, 1690 yılında Eyalet Konsili, Mennonit çocuklarının, devlet kilisesine geri dönmedikleri

302 Smith, C. Henry, a.g.e., s. 84. 303 Dosker, H. Elias, a.g.e., s. 40- 41. 304 Smith, C. Henry, a.g.e., s. 85- 86.

sürece ailelerinin miraslarından men edilmesi kararını almıştır. 1695’de temel kanuna göre, dini görüşler kullanılarak savaştan kaçınılamayacağı ilan edilmiştir.306

17. yüzyılda İsviçre ve Güney Almanya Mennonitleri zor zamanlar geçirmiştir. Ancak Mennonitler, isyan etmek yerine, kendi fikirlerini ahlaki bir seviyede yaşamaya çalışmış ve aynı zamanda hayırseverlik işlerine devam etmiştir. Sivil otoriteler ve devlet kilisesi, Mennonitleri caydırmak için vergilerini arttırmış ve hapis cezasına çarptırmak ile tehdit etmiştir. Bütün bunlara rağmen, Mennonit itikadı ve öğretileri devam etmiştir. Çünkü onların dünyaya karşı hoşgörülü bir tavır sergilemesi sebebiyle, Mennonit cemaatinin inançlı kaldığı ve böylece toplumlarının genişlediği görülmektedir.307

Bern otoritesi, Hollanda Devleti ile olan yazışmalardan sonra 1711 yılında Mennonitlerin İsviçre’yi, Hollanda’yı ve Prusya’yı terk etmesini istemiştir. Hapishanedekiler de kefaretle serbest bırakılabilecektir. Bunun için onlara birkaç ay mühlet verilmiştir.308

Hollanda Mennonitleri, Bern’den göç eden İsviçre Kardeşleri hareketine mensup olanlar için finansal ve yerleşim yerleri açısından yardım etmiştir.309

Mennonitler, kendi vatanlarından hiç kimsenin onları ayrılmaya mecbur bırakmaya hakları olmadığını ileri sürmüştür. Yine 1711 yılında, sürgün edilenlerin çoğunun Amiş (1693 yılında İsviçre’de ortaya çıkan Anabaptist bir topluluktur.)310 oldukları öne

sürülmektedir. Üç yüz kırk kişi, Basel’den Amsterdam’a dört gemi ile ayrılmıştır. O anda Mennonitlerin gidecekleri yer Amerika, Prusya ve Hollanda’dır. Daha önceden zaten Amerika’nın Pensilvanya şehrine yerleşen kardeşleri bulunmaktadır. Prusya kralı da İsviçre Mennonitlerine hoşgörü ile yaklaşmıştır. Hatta onları İsviçre’de ziyaret etmiş ve Doğu Prusya’ya yerleşebileceklerini söylemiştir. Bütün bu gelişmelerin sonucunda, Mennonitlerin bir kısmı Hollanda Groningen yakınlarına, küçük bir grup da doğu Prusya’ya yerleşmiştir.311

306 Dyck, J., Cornelius, a.g.e., s. 152; Smith, C. Henry, a.g.e., s. 89. 307 Loewen, Henry; Nolt Steven, a.g.e., s. 152- 153.

308 Smith, C. Henry, a.g.e., s. 91. 309 Roth, John, D., a.g.böl., s. 377.

310 Bkz. Hostetler, John A., The Amish, Herald Press, Scottdale, Pennsylvania, Waterloo, Ontario, 1995,

s. 5.

Mennonitlerin birçoğu da Amerika’nın kuzey bölgelerine göç etmiştir. Özellikle daha önce Kuzey Karolina’da kurulmuş olan İsviçre yerleşim yerleri, Mennonitlerin umut ışığı olmuştur. Bu sırada Bern hükümetinin hoşgörülü tavrı sayesinde, İsviçre’de kalan Hollandalı Mennonitler, güvenli bir biçimde yaşamaya devam etmiştir. Fakat Palatinate İsviçreli bir grup, Mennonitlerin bedava bir şekilde kendi ülkelerinde yaşamalarını istememiştir. Eğer onlara yaşama hakkı verilecekse, kendi ülkelerine sadık kalmalarını ve savaşa asker olarak katılmayacaklarsa, savunmada onlara yardım etmeleri gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Böylece bir grup Mennonit, Ren nehrini geçerek Bern şehrine gelmiştir. Bu gruptan yirmi yedisi hastalıktan ve zayıflıktan Manheim’de, otuz kişi de Nimwegen’de kalmıştır.312

1800 yılına gelindiğinde, Bern hükümeti ve devlet kilisesi, bütün Mennonitlerin ve onların tüm kollarının yok edilmesi kararı almıştır. Çünkü yıllarca süren ceza, işkence, hapis ve sürgün kararlarının etkili olmadığını görmüşlerdir. Ancak Mennonitler, alınan her türlü kararda daha sonra ailelerine, evlerine ve inançlarına geri dönmeyi başarmıştır.313

1810 yılında Mennonitler, kendi vaftizlerini ve evliliklerini yapabilmek için istekte bulunmuştur. Fakat otoriteler bu isteği kabul etmemiştir. Bu red cevabıyla birlikte bütün Mennonit çocuklarının, 1798 yılından beri vaftiz edilmediği kaydedilir. Vaftiz yetkisi, sadece devlet kilisesinin elindedir. Ancak daha sonra devlet otoriteleri isterlerse, reform kilisesinde Mennonitlerin kendilerini tekrar vaftiz edebileceklerini ve evliliklerini kendi inançlarına göre yapabileceklerini ilan etmiştir. Bu kararı kabul etmeyen Mennonitlerin çocuklarının, polis zoruyla reform kilisesinde vaftiz ettirildiği kaydedilmektedir.314

1815 yılında Bern eyaletinde Mennonitler, dini ve vatandaşlık yönünden tam hakka kavuşmuştur. Yemin yerine el sıkışma ve askerlik yapma yerine para ödemeyi kabul etmişlerdir. Yıllarca yaşadıkları takibat, zulüm ve mal varlıklarına el konulmasının üzerine, yüklü miktarda para ödemek zorunda kalmaları, onların yaşam şartlarını daha da zorlaştırmıştır.315 Böylece İsviçre hükümeti, Mennonitlere dini

bakımdan özgürlük tanımış ve isteyenlerin de göç etmelerine izin vermiştir. 1815 ile

312 Roth, D. Roth, a.g.böl., s. 377; Smith, C. Henry, a.g.e., s. 90. 313 Smith, C. Henry, a.g.e., s. 89.

314 Smith, C. Henry, a.g.e., s. 94.

1820 yılları arasında savaş sebebiyle yaşam şartları gittikçe zorlaşan Mennonitler, toprak sözünün verilmesiyle, Amerika’nın Ohio, Wayne, Putna, Allen ve Indiana şehirlerine göç etmiştir.316

Göç etmeyen Mennonitler sadece Bern şehrinde kalanlardır. Bern’de yaşayan Mennonitler, zulüm ve takibat altına alınmıştır. Birçoğu hapsedilmiş, bazıları da denize köle olarak gönderilmiş ve bazıları da idam edilmiştir. Mennonitlerin yerini bildiren kişilere de ödül verilmiştir. Mennonit olarak doğan çocuklar, gayri meşru sayılarak, kanun önünde hiçbir hakları olmamıştır. Bu yüzden ailelerinden kalan mal varlığının mirasçısı sayılmamışlardır. Bu şartlar altında Mennonitler, kendilerine kucak açan Güney Almanya ve Prusya’ya göç etmiştir.317 Bazı Mennonitlerin devlet kilisesine geri

dönüş yapmaları ve bazılarının da Amerika’ya olan göçleri ile birlikte İsviçre’deki Mennonitlerin sayısı 500’e düşmüştür.318

Hollandalı Mennonitler, Amerika’ya olan göçlerinde İsviçreli Mennonitlere oldukça yardımcı olmuştur. Göç eden İsviçreli Mennonit sayısının artması üzerine, Hollandalı Mennonitler, onlardan seyahatlerinde ve isteklerinde ölçülü davranmalarını istemiştir. Yine de her şekilde Hollandalı Mennonitler, İsviçreli Mennonitlere yardım etmiş ve onların Kuzey Amerika’ya yerleşmelerini sağlamıştır.319