• Sonuç bulunamadı

A. Dini Açıdan Ötanazi

1. İslamiyet’te Ötanazi

İslam’da insan hayatına çok büyük önem verilmiştir. İnsan hayatının korunması her zaman öncelikli hal olarak arz edilmiştir. Bunun temeli yaşama hakkı olup diğer haklar yaşama hakkı üzerine bina edilmiştir. Zaten yaşama hakkı olmadan diğer hakların kullanılması söz konusu olamaz. İslamın değerler silsilesine bakıldığında insanın yaşam hakkı her zaman öncelikli bir değer olarak öne çıkmaktadır. Kişinin ölmek üzere olduğu ve çok aç olduğu durumlarda haram sayılan şeylerden yemesinin mübah kabul edilmesi insan hayatının öncelikli olduğunu göstermektedir. Bu öneminden dolayı İslam insan hayatını teminat altına almıştır452. İslam’da her insanın hayatının ayrı bir değeri vardır. Her biri kendi içerisinde bir dünyadır. Bu nedenle bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanları öldürmüş olmakla eşdeğerde görülür. Kur’an-ı Kerim’de “...Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın...”453 ayeti yaşam hakkına tecavüzlerin yasaklandığı çok net bir şekilde ifade edilmektedir. Hz. Peygamber (sav) Veda Hutbesinde; “Bugünün, bu ayın ve bu beldenin nasıl dokunulmazlığı varsa, kanlarınızın da aynı şekilde dokunulmazlığı vardır.”454 diyerek her insanın yaşam hakkının olduğunu ve bunu kimsenin almaya hakkının olmadığını ifade etmiştir.

Nisa Suresi 29. Ayetinde; “... Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.’’455 Nisa Suresi 93. Ayetinde ise; “Kim de bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde devamlı kalmak üzere cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, Onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.’’456

Kur’an ve Sünnet’in belirlemiş olduğu gerekçeler dışında hiçbir sebep hayata kastetmeyi meşru saymamıştır. İslam dininde her insanın yaşaması ve yaşatılması

452 Servet Armağan, İslam Hukukunda Temel Hak ve Hürriyetler, s.83.

453 İsrâ Suresi, 33. Ayet, (Erişim) https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/%C4%B0sr%C3%A2-suresi/2062/33-ayet-tefsiri, 28 Ağustos 2020.

454 Ali Kaya, “Ruh ve Beden Bütünlüğüne Dokunulmazlık Kuramı Bakımından Ölme Hakkı’’, Marife Dini Araştırmalar Dergisi, Cilt 4, Sayı. 2, 2004, s.203.

455 Nisa Suresi, 29. Ayet, (Erişim) https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Nis%C3%A2-suresi/522/29-ayet-tefsiri, 28 Ağustos 2020.

456 Nisa Suresi, 93. Ayet, (Erişim) https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Nis%C3%A2-suresi/586/93-ayet-tefsiri, 28 Ağustos 2020.

esas kabul edilmiştir. Kişinin ölümü ile yaşaması arasında kalındığında her zaman yaşaması ilk tercih olarak gösterilmiştir. Zaten İslam Hukukuna göre haksız yere adam öldürene ceza kesilirken maktulün velisi ya da vasisi “kısas” değil de “diyet”

talep ederse hukuki açıdan bunun kabul edilmesi zaruri görülmüştür457. Bu gibi hükümler bile insan hayatının İslam dininde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

İslam dinine göre, aktif ötanazi, hastaların “öldürülmesi” olarak görülür ve hayatının sona ermesini isteyen kişinin intihar etmesi ve yardım eden kişinin cinayet işlemesi nedeniyle İslami bir fetvaya uygun olarak cezaya tabi tutulurlar. Bununla birlikte, bazı modern İslam âlimleri, hastanın iyileşmesinin beklenmediği ve hastanın ölüm safhasına doğru geçtiği durumlarda hastanın rızası ve ailesinin desteğinin alınması şartı ile pasif ötanazi yaptırılmasına müsaade etmektedirler. 458

İslam dininin Kutsal kitabı Kur’an’ın ayetlerine dayanan İslami hukuk, bir kişiye gönüllü olarak ölme hakkını tanımadığından ötanaziye karşı çıkmakta ve intihar ile denk tutmaktadır.459

İslamiyette; ne kadar acı çekilirse çekilsin ölümü temenni etmek bile hoş görülmemiştir. Hz. Peygamber (sav) “Sizden hiç kimse, maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: Rabbim hakkımda hayat hayırlı ise beni yaşat. Ölüm hayırlı ise canımı al460” buyurmuştur. Dolayısıyla bir doktor hastanın rızasına dayanarak bile o insanın ölümüne sebebiyet verecek bir harekette bulunamaz. İslamiyette ötanazi kesin bir şekilde yasaklanmıştır.

İslam, kategorik olarak tüm intihar biçimlerini ve bireylerin kendilerini öldürmelerine yardımcı olabilecek her türlü eylemi yasaklamaktadır. Bir Müslümanın kendi ölüm zamanını önceden planlaması veya belirlemesi dinen yasaktır. Bazı İslam araştırmacıları intihar ve cinayetin yasaklanmasının kendini

457 Ali Kaya, “Ruh ve Beden Bütünlüğüne Dokunulmazlık Kuramı Bakımından Ölme Hakkı’’, s.203.

458 Julide Gulizar Yıldırım, “Knowledge, Opinions and Behaviors of Senior Nursing Students in Turkey Regarding Euthanasia and Factors in Islam Affecting These.’’, Journal of religion and health, 59.1 (2020): 399-415.

459 Kiarash Aramesh, Haydar Shadi, “Euthanasia: an Islamic ethical perspective.’’, Iranian Journal of Allergy, Asthma, and Immunology, (2007): 35-38.

460 Ali Kaya, “Ruh ve Beden Bütünlüğüne Dokunulmazlık Kuramı Bakımından Ölme Hakkı’’, s.213.

koruma ve diğer benliklerin korunması için şart olduğunu belirtmişlerdir. İslam'da intihar tamamen ve başkasının canını alma tam olarak yasaklanmasına rağmen, din için savaşmak ve adaleti yerine getirmek gibi bazı istisnalara sahiptir.461

Kutsal Kur’an’ın yorumlarına dayanan İslami hukuku, bir kişiye gönüllü olarak ölme hakkını tanımamaktadır. İslami öğretilere göre, yaşam ilahi bir güvendir ve herhangi bir aktif veya pasif gönüllü müdahale ile sona erdirilemez. Tüm İslam bilginleri aktif ötanaziyi yasak olarak kabul etmektedir. Ölüm anı olarak kabul edilen ecel Allah'ın kontrolü altındadır ve bu konuda insanın söz hakkı yoktur; insanın eceli hızlandırmaya veya geciktirmeye çalışması İslam hukukuna aykırı bir davranıştır.462

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun ötanazi hakkındaki görüşü; “İslam dinine göre kişinin kendi canına kıyması haramdır. Tıbbi verilere göre yaşam ümidi kalmamış veya şiddetli acılar hisseden bir insanın hayatına bir başkası eliyle son verdirmesi demek olan ötanazi, talepte bulunan kişi açısından intihar, bunu uygulayan açısından ise cinayettir.’’ şeklinde ifade edilmektedir.463

BİLMEN ötanazinin toplumda oluşturacağı tahribata dikkat çekerek bunun hukuka uygun olmayacağını şu şekilde açıklar; “Zor durumda ve şiddetli acılar içinde bulunan bir hastanın hayatına son vermek salahiyeti, birçok cinayetlere sebep olabilir. Bunun muayyen bir ölçüsü olamaz. Birkaç kişinin bunu gereli görmesi, bu hususta birkaç kişinin karar vermesi bu faciayı bertaraf edemez. Hastanın, çektiği ızdırap saikasıyla veya herhangi bir mülahaza sebebiyle öldürülmesine muvafakat vermesi de böyle bir cinayete meşruiyet kazandırmaz. Doğrusu budur ki böyle bir hareket, keyfi kanaatlere istinattan hâli olmaz, bir nice gayri ahlakî neticelere müncer olmaktan kurtulamaz.’’464 Ömer Nasuhi Bilmen kim tarafından karar alınırsa alınsın veya hasta ne kadar acılar içerisinde bulunursa bulunsun ötanazi uygulamanın cinayet olduğunu belirtmektedir.

461 SM. Mousavi, A. Akbari, F. Lotfi, ME. Akbari, H. Necd Sepas, “Euthanasia in Cancer Patients, Islamic Point of View.’’, Iran J Cancer Prev. Vol4, No2, (2011): 78-81.

462 Mehran Narimisa, “Euthanasia in Islamic views.’’ European Scientific Journal (2014): 170-172.

463 Berat Özsarı, Hollanda Hukukunda Ötanazi Düzenlemesi ve Türk Hukukunda Uygulanabilirliği Sorunu, Adalet Yayınevi, Ankara, Şubat 2017, s.25.

464 Ahmet Ekşi, İslam Tıp Hukuku Çağdaş Tıp Problemlerine İslam’ın Getirdiği Hukuki Çözümler, s.122.