• Sonuç bulunamadı

A. Yaşam Hakkı Kavramı

2) Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde

bir kısmının Sözleşme ile uyumlu olacak şekilde, ölüm cezasının uygulanmasına ilişkin “savaş ve barış zamanı” şeklindeki ayrımı iç hukuk mevzuatlarından çıkarmış oldukları gözlemlenmiştir.69

Ülkemizde de konuya ilişkin olarak Anayasa’nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması’’ başlıklı 15’inci maddesinde yapılan değişiklikler sonrası yalnızca savaş durumunda savaş hukukuna uygun fiiller sonucu kişinin yaşam hakkının sonlandırılmasına yani öldürülebilmesine yönelik düzenleme yer almaktadır.70

2) Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde Yaşam Hakkı

Türkiye tarafından da imzalanmış olan Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 6. maddesinde “yaşam hakkı” düzenlenmiştir. Sözleşme metninin “hak ve özgürlükler” bölümünde yer verilen ilk hakkın “yaşam hakkı”

olduğu görülmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu olan bu öncelik sırası, yaşam hakkına verilen önemin göstergesi olmasının yanı sıra, bu hakkın diğer temel hak ve özgürlüklerin kaynağı olduğu tezini de doğrulamaktadır.

Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin 6. maddesi şu şekildedir:71

68 M. Sezgin Tanrıkulu, “İHAM Kararlarında ve Türk Hukukunda Yaşam Hakkı”, s.54.

69 Güner Akyazı, Onur Tatar, “Yaşama Hakkı ve Ölüm Cezası”, s.12.

70 Anayasa md. 15; “Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz;

kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.’’

71 Enver Bozkurt, İnsan Hakları Temel Metinler, 2. bs., Asil Yayın, Ankara, 2011, s.46-47.

“1. Her insanın doğuştan gelen yaşama hakkı vardır. Bu hak yasalarla korunacaktır. Hiç kimsenin yaşamı keyfi olarak elinden alınamaz.

2. Ölüm cezasını kaldırmamış olan ülkelerde idam hükmü, ancak suçun işlendiği anda yürürlükte olan yasalara uygun olarak ve bu Sözleşme ile Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerine aykırı olmamak şartı ile en ağır suçlar için verilebilir. Bu ceza ancak yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş kesin bir karar üzerine uygulanabilir.

3. Yaşamdan yoksun bırakma eyleminin soykırım suçunu oluşturması durumunda, bu maddenin hiçbir hükmünün Sözleşme’ye Taraf Devletlerden hiçbirine Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerinden doğan herhangi bir yükümlülüğüne herhangi bir biçimde aykırılık olanağını vermeyeceği açıktır.

4. Ölüm cezasına çarptırılan herkesin, cezanın affedilmesini ya da daha hafif bir cezaya çevrilmesini istemeye hakkı vardır. Genel af, özel af ya da ölüm cezasının değiştirilmesi kararı her durumda verilebilir.

5. Ölüm cezası onsekiz yaşın altındaki kimseler tarafından işlenen suçlar için verilemez ve hamile kadınların idam cezaları yerine getirilemez.

6. Bu maddenin hiçbir hükmü, Sözleşme’ye Taraf herhangi bir Devlet tarafından, idam cezasının kaldırılmasını geciktirmek ya da önlemek için kullanılamaz.”

Devam eden süreçte Sözleşme’nin 2. Seçmeli Protokolü’nün 1. maddesi ile;

“Bu protokole taraf bir devletin yargı yetki alanında ölüm cezası infaz edilmeyecektir ve her bir devlet, kendi yargı yetki alanında ölüm cezasının kaldırılması için gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yapılmış olup, Protokolün 2. maddesinde de; “Bu Protokolü onaylama veya katılma sırasında, savaş zamanında işlenen askeri nitelikteki çok ciddi suçlar için verilen mahkûmiyet kararından sonra savaş zamanında ölüm cezasının infazını öngören

çekinceler dışında, bu Protokole konulan her hangi bir çekince kabul edilemez. Onay veya katılma anında böyle bir çekince koyan bir Taraf Devlet, savaş zamanında uygulanabilecek ulusal mevzuatın ilgili hükümlerini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterine bildirir.” hükmüne yer verilmiştir.72

Böylelikle Sözleşme’nin 2. Seçmeli Protokolüne göre taraf devletler, iç hukuk mevzuatlarında düzenlemiş oldukları ölüm cezasını kaldırılmakla yükümlü kılınmıştır ve yalnızca savaş zamanlarında ölüm cezasının uygulanabileceğine dair istisnai bir düzenleme yapılmasına müsaade edilmiştir. Ancak bu istisnai düzenleme savaş zamanında meydana gelen her suç için ölüm cezası verilmesine olanak tanımadığı gibi, sadece “çok ciddi nitelikli askeri suçlar” bakımından ölüm cezasına hükmedilebileceği belirtilerek istisnanın sınırı çizilmiştir. Diğer bir ifade ile;

Sözleşme’ye göre savaş halinde olsa bile “çok ciddi nitelikli” ve “askeri suçlar”

dışında taraf devletlerin bireyleri ölüm cezası ile cezalandırması mümkün değildir.73 Protokol ile çok ciddi nitelikli askeri suçlar bakımından ölüm cezası verilebilmesine savaş zamanlarında olmak üzere istisna tanınmış ise de, verilen bu cezanın infazının da yine sadece savaş zamanında yapılması gerektiği hüküm altına alınarak, tanınan istisnaya bir nevi ilave bir sınırlama getirilmiştir.74

Ölüm cezası yasağına getirilen istisnaî kurallar yönünden, 2’nci Seçmeli Protokol ile yapılmış olan düzenlemenin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 6 No’lu Protokol’üne göre daha dar kapsamlı bir hüküm içerdiği görülmektedir.75 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 6 No’lu Protokol’ü “savaş zamanı” dışında

“yakın savaş tehdidi durumlarında” da istisna tanımış iken, 2’nci Seçmeli Protokol ile “yakın savaş tehdidi durumları” istisna kapsamına alınmamıştır. Yine 2’nci Seçmeli Protokol ile sadece “çok ciddi nitelikli askeri suçlar” için bu istisna tanınarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 6 No’lu Protokol’üne göre bu anlamda da istisnanın kapsamı oldukça daraltılmıştır.

72 Burcu Aykar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Yaşama Hakkı, s.10.

73 Samir İsmayılov, Yaşam Hakkı ve Yaşam Hakkının Korunmasında Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü, s.44.

74 Burcu Aykar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Yaşama Hakkı, s.17;

Mehmet Semih Gemalmaz, Ulusalüstü İnsan Hakları Hukukunda Yaşam Hakkı ve İşkence Yasağı, Kavram Yayınları, İstanbul, 1993, s.63.

75 Güner Akyazı, Onur Tatar, “Yaşama Hakkı ve Ölüm Cezası”, s.11.