• Sonuç bulunamadı

İnsana Ait Unsurların Kullanıldığı Büyüler

4. BÜYÜNÜN ARAÇLARI

4.3. İnsana Ait Unsurların Kullanıldığı Büyüler

Büyü uygulamalarında sıklıkla kullanılan araçlardan biri de insana ait unsurlardır. Tırnak, saç, ifrazat gibi insan bedenine ait birtakım unsurlar kullanılarak ait olduğu insan etki altına alınmaya çalışılır. Büyünün sempati ilkesi ile açıklanan bu tür uygulamaların temelinde, insanın belli bir yakınlık içinde bulunduğu unsurları üzerinde yapılacak herhangi bir uygulamanın o insanı etkileyeceği inancı bulunmaktadır. Bu nedenle olumlu ya da olumsuz amaçlarla birini büyülemek isteyen kişi, büyüye maruz kalacak kişinin haberi olmadan ona ait bir unsuru elde etmeye çalışır.

İnsana ait unsurlar aracılığıyla yapılan uygulamalarda başvurulan araçlardan biri tırnaktır. Büyülük uygulamalarla etki altına alınmak istenen insanın tırnağı üzerinde yapılan işlemlerin tırnak sahibini etkilediğine inanılır. Bu amaçla tırnaklar kavrulup dövülerek büyü yapılacak kişinin yiyeceğine karıştırılır ya da yakılır (T. Dağ; M. Solak; N. Taşdemir; İ. Yücel). Bundan dolayı kesilen tırnakların alelâde yerlere atılmasından kaçınılır.

121

Büyülük uygulamalarda kullanılan insana ait unsurlardan biri de saçtır. İnsanın saçı üzerinde yapılacak büyülük işlemlerin saçın sahibini etkilediğine inanılmaktadır. K. Maraş’ta kocasının ölümü üzerine kayınbiraderiyle evlenen kadının saçlarının yaraları iyileştirdiğine inanılır (Kalafat 1996: 13). Anadolu’da saçların herhangi bir yere bırakılmasından kaçınma (D. Mercan; M. Solak; N. Taşdemir; R. Yıldız) oldukça yaygındır. Aksi takdirde kötü niyetli insanların eline geçecek ve saçın sahibine zarar verebileceklerdir.

Anadolu’da saçı ortalık bir yere atmamak yaygın bir kaçınmadır. Bunun sebeplerinden biri saçın bir büyü aracı olarak kullanılmasıdır (E. Baştürk; H. Budak; M. Solak). Bir başka sebep ise yere atılan saçın üzerine basılırsa saçın sahibinin baş ağrısı çekeceğine inanılmasıdır (M. Solak; N. Taşdemir). Samsun’da ise dışarı atılan saçı bir kuşun kapmasının kişinin kel olmasıyla sonuçlanacağına inanılır (D. Mercan). Bu nedenle dökülen saç ya sobada yakılır ya da kerpiç duvarların deliklerine sıkıştırılır.

Saç ile yapılan büyülük uygulamarın etkisinin yüksek olduğuna inanılmaktadır. Öldürme, bağlama ve geçimsizlik gibi amaçlarla saç üzerinde gerçekleştirilen uygulamaların bozulması zordur:

“Saçın kılını şöyle düğümleyip attın mıydı imkânın yok kurtulmaya. Ölsün diye, nasibi bağlansın diye, geçim olmasın diye okuyarak. Ne okunduğunu bilmiyorum, yaptırırlar onu hocalara. Gelin hastalanabiliyormuş, başkasına kaçabiliyormuş. Bunlar oluyor diye duyduk.” (M. Solak)

Düşman bağlama amacıyla yapılan bir uygulamada saç kullanılmaktadır. Yakışıklı bir delikanlıyı başkalarının gözünde küçük düşürmek, öldürmek ya da herhangi bir şekilde zarar vermek isteyen düşmanların bağlandığı bu uygulamada delikanlı, sevdiği kızın saçından üç tel alarak cinciye gider. Bu büyü uygulamasında saçın sahibinin başından nikâh geçmemiş olması ve saçı kızın vermesi gerekmektedir. Cinci, üç tel saçın uçlarını mumla birbirine tutturduktan sonra yedi kez Nâs suresi okur ve saça üfler. Ardından okunmuş saçları delikanlının boynuna üç kez sarıp çözer (Eyuboğlu, 2004: 349). Ardından aynı amaçla bir muskanın hazırlandığı bu uygulamada, belli niteliklere sahip olan saçın kullanılması dikkat çekicidir.

122

Büyü uygulamaları insanların ifrazatlarıyla da yapılabilmektedir. Bu amaçla tükürük, dışkı, adet kanı gibi unsurlar, genellikle kötü niyetli insanların olumsuz eylemlerine malzeme olmaktadır.

Tükürük, bünyesinde mistik ve majik güç bulundurduğuna inanılan ağız salgısıdır. Tükürenin bünyesinde bulunan gücün tükürük yoluyla karşı tarafa aktarılabildiği inancı ilkellerde olduğu kadar gelişmiş toplumlarda da varlığını sürdürmektedir. Tükürükle ilgili en yaygın uygulama nazarla ilgili olanıdır. Nazar değdiğine inanılan kişinin yüzüne tükürme, tükürüğün kötülükleri uzaklaştırdığı inancından kaynaklanmaktadır (Hançerlioğlu, 2010: 523-524). Tüküren kişinin kendisinde var olan mistik ve majik gücün, yakınlık ilkesi gereği tükürüğünde de bulunmasından dolayı bu gücü tükürdüğü kişiye aktardığına inanılır.

Büyülük uygulamalarda kullanılan insana ait bir başka unsur idrardır. Divriği’de damat, bağının çözülmesi için kendi idrarı ile gelinin idrarını bir kap içinde karıştırdıktan sonra üç yudum içer (Barlas, 1974: 97). Sarılık tedavisinde idrar kullanımı yaygındır. Hastaya kimi zaman kendi idrarı (H. Esirgen; S. Kurtuldu; Z. Yalçın) kimi zaman da bir erkeğin idrarı (İ.Yücel) içirilmektedir. Sarılık tedavisi için gerçekleştirilen bir başka uygulamada ise hastaya, erkek idrarı içerisinde bekletilen meyve yedirilir:

“Annem sarılık olduğunda dayımın çişinin içine kayısı atmışlar. Kayısıyı onun içinde şişirmişler. Annem de onları yemiş.” (İ. Yücel)

Sevdiği insanı kendine bağlamak isteyen genç kızlar, eşlerini evine bağlamak isteyen kadınlar (G. Elmacı; N. Erbay; H. Esirgen; A. Yalçın; Z. Yalçın; İ. Yücel; Avik 3) adet dönemlerinde bu uygulamaya başvurmaktadır. Büyü aracı olarak kullanıldığından Anadolu’da genç kızların kanının bir yere bulaşmasından, kanlı şeylerin arındırılmadan bırakılmasından kaçınılır (H. Esirgen; N. Esirgen; F. Yavuzer; Z. Yalçın; Barlas, 1974; 39). Genç kızın ilk âdet kanının bulaştığı çaput ile yapılan bağlama büyüsü bu kaçınmayı açıklar niteliktedir. Evlendiğinde genç kızın bağlı kalması için bu çaput, gün doğumunda toprağın kırk parmak derinliğine gömülür (Barlas, 1974: 39). Kan ile yapılan bağlama uygulamalarının oldukça etkili olduğuna inanılmaktadır. Etkilenmek istenen kişinin yiyeceğine ve içeceğine karıştırılmak suretiyle aralarındaki bağ güçlendirilmeye çalışılır:

123

“Evet onu herkes söylüyor, çok etkiliymiş. Çayına, içeceğine atıyor işte, bir damlası yetiyor. Onu yapıyorlar, çoğu kişi de yapıyor. Sevdiği çocuğa onu yapıyor, bağlansın diye. Genç kızlar çok yapar onu sevgililerine. Bu adam beni alsın, kopamasın diye ve kopamadığı söyleniyor.” (A. Yalçın)

İnsana ait unsurlar büyü araçları arasındadır. Olumlu ve olumsuz amaçlarla tırnak, saç ve çeşitli ifrazat büyülük uygulamalarda kullanılmaktadır.