• Sonuç bulunamadı

Hayvanların ve Hayvanlara Ait Unsurların Kullanıldığı Büyüler

4. BÜYÜNÜN ARAÇLARI

4.4. Hayvanların ve Hayvanlara Ait Unsurların Kullanıldığı Büyüler

Mitlerden anlaşıldığı üzere hayvanlar, diğer tüm canlılar gibi hiyerofaniye (kutsalın tecellisi) katılan canlılardır. Günlük hayatta rol oynayan ya da tuhaf, şaşırtıcı ve az rastlanan hayvanlar, grubun atası, rehberi, alt-beni olarak Altay toplumlarının yaşamında yer almıştır. Her varlıkta olduğu gibi hayvanlarda da ıduk yani ona can veren tin bulunmaktadır (Roux, 2005: 16-35). Bu yönüyle hayvanlar, büyü törenlerinde etkinin gerçekleşmesini sağlayan unsurlar olarak kullanılmıştır. Günümüzde sağaltma, koruma/korunma gibi olumlu amaçların yanı sıra birini olumsuz yönde etkilemek, insanların arasını bozmak gibi olumsuz amaçlarla gerçekleştirilen uygulamalarda hayvan ve hayvanlara ait unsurların kullanımı dikkat çekmektedir.

Hayvanlara ait unsurların kullanıldığı uygulamaların gerçekleştirildiği dönemlerden biri doğumdur. Sivas’ta çocuk sahibi olamayan kadınlar, kısırlığı gidermek için deve altından üç kez geçer ve deveden kopardıkları bir tutam tüyü koynunda saklar. Balık yiyen gebenin bebeğinin ağzının açık olacağına ya da bebeğin derisinin pullu olacağına; tavşan eti yiyen kadının çocuğunun uzun kulaklı, patlak gözlü olacağına; gebe kadının bir hayvana bakmasının, çocuğunun o hayvana benzemesine neden olacağına; sığır ya da kuş beyni yemesinin çocuğunun kuş ya da sığır beyinli olmasına neden olacağına (Örnek, 1966: 56) inanılması, hayvanların ve hayvanlara ait unsurların büyülü etkilerini ortaya koymaktadır.

Evlenme döneminde olumsuz amaçlar taşıyan bağlama uygulamalarını çözmek için gerçekleştirilen karşı büyü uygulamalarında yumurta, at gübresi, yılan derisi, eşek postu, kurt postu, horoz yumurtası, keklik, kirpi, leylek pisliği gibi hayvan ve hayvanlara ait unsurlar kullanılmaktadır. Anadolu’nun pek çok yerinde bağ çözmek için başvurulan karşı büyüde, balmumu ile sıvanan, çıra isiyle kaplanan ve at gübresi

124

içinde kırk gün bekletilen yumurta kullanılır. İnebolu’da erkeğin cinsel organına yılan kabuğu kılıf gibi geçirildikten sonra, Gaziantep’te eşek postu, Hakkâri’de kurt postu üzerinde eşler birleşirse bağın çözüldüğüne inanılır (Barlas, 1974: 85-93). Hayvan ve hayvanlara ait ıunsurların kullanıldığı büyü örnekleri Anadolu’da oldukça yaygındır.

Sağaltma uygulamalarında hayvanların beyni, iç organları, dili, tüyü gibi unsurlar genel olarak kullanılan unsurlardır. Konuşamayan çocukların tedavisinde hayvan dilinin kullanımı yaygındır. Çocuğun konuşabilmesi için Balıkesir’de Mehmet adında yedi kişinin kurbanının dili toplanır ve çocuğa yedirilir. Alkoliklere ve kekeme çocuklara deve dili yedirilmesi Anadolu’da görülen bir uygulamadır (Kalafat, 1996: 10-11). Kırşehir’de çocuk sahibi olmak için tavşan beyni kaynatılır ve içilir:

“Çocuğu olmayan erkek ve kadına tavşanın beyni kaynatılarak içirildiğinde 40 gün boyunca içmeden önce dua ederek – nasıl bir dua olduğunu bilmiyorum – içilirse çocuk sahibi oluyorlar.” (V. Kaya)

Koruma/korunma amacıyla gerçekleştirilen uygulamalarda da hayvanlara ait unsurlardan yararlanılmaktadır. Hayvan dışkıları, kabukları ve boynuzları bu tür uygulamalarda yaygın olarak kullanılan unsurlardır. Harput’ta çeşitli bitkilerin yanı sıra köpek ve leylek pisliği bir bezin içine sarılır ve ocaklıya okutulup omza asılır (Araz 1995: 170-171). İstanbullu balıkçılar nazardan korunmak için kaplumbağa kabuğu ve çeşitli hayvanların boynuzlarını teknelerine asarlar (Göksoy 1989: 159). Kırşehir’de nazardan korumak için evlere, bahçelere, tarlalara hayvan kafatası asılır (H. Budak; Ç. Kaya; M. Solak; F. Yalçınkaya). Anadolu’da hayvanlara ait unsurların kullanımıyla nazarı ve kötü güçleri uzaklaştırma yaygın bir uygulamadır.

Sevdiği erkeği kendine bağlamak isteyen genç kızların başvurduğu uygulamalardan birinde yarasa kemiği kullanılmaktadır. Safranbolu’da yarasa kemiği kullanılarak gerçekleştirilen bu uygulamanın, pek çok uygulamaya oranla daha etkili olduğuna inanılmaktadır. Yarasanın kemiği okunduktan sonra söz konusu erkeğe temas ettirilerek gerçekleştirilen bu uygulamada kemiğin yarasanın hangi kemiği olduğunubilmek gerekmektedir (N. Esirgen; S. Kurtuldu; Z. Yalçın).

125

Olumsuz amaçlarla yapılan büyülük işlemlerde hayvana ait unsurların kullanıldığı görülmektedir. Birinin dilini bağlamak, konuşmasını engellemek amacıyla eşek dili yedirilir (F. Demir; G. Elmacı; U. P. Temur; Z. Yalçın; İ. Yücel):

“Mesela benim beyimin teyzesi vardı. Oğlan tarafı afedersin eşek dilini yedirmişler. Eşek öyle çok konuşmaz ya. Süzünecekmiş. O tarafa karşı dili çıkmayacakmış (konuşmayacakmış). Kız tarafına dönecekmiş. Neler yapıyorlar neler neler.” (G. Elmacı)

Hayvanlara ait unsurlarla, olumsuz amaçlarla gerçekleştirilen uygulamalardan bir biçimi de insanları birbirinden uzaklaştırma, ayırma, iki kişinin arasını açma amacıyla yapılanlardır. Bu amaçlarla domuz yağının kullanımı yaygındır. Domuz yağı, olumsuz etki yaratılmak istenen kişilerin yaşadığı evin kapısına, eşiğine ya da kullandıkları eşyalara sürülerek birbirlerini domuz gibi görmeleri ve birbirlerinden uzaklaşmaları sağlanır (F. Demir; S. Karabulut; Z. Yalçın; H. Yücel; İ. Yücel):

“Domuz yağını da mesela karı kocayı ayırmak istiyon di mi? O bizim Pakize yenge geliniyle bir. Kız gelin hiç eder mi? Kapılara domuz yağı sürüyor, derdi. Mesela kocası onu domuz gibi görecek ya da o kocasını domuz gibi görecek.” (Z. Yalçın)

Kuş tüyü, tavuk kanadı, yumurta, kemik, tavşan tüyü, domuz derisi, domuz kılı, geyik tüyü, geyik sütü, çakal pisliği, kuş kanadı, kurt dişi, köpek dişi, köpek sütü, köpek tüyü, köpek tırnağı, köpek pisliği, keçi tırnağı, kedi tüyü, kedi pisliği, eşek sütü, güvercin pisliği, keçi boynuzu, ayı ayağı, salyangoz kabuğu, yılan dili, yılan gömleği, yılan dişi, yılan gözü (Bkz. Eyuboğlu, 1979) olumlu ve olumsuz amaçlarla gerçekleştirilen büyü uygulamalarında kullanılan hayvanlara ait unsurlardan bazılarıdır.

Büyünün temas, taklit ve karşıttlık ilkeleri ile gerçekleştirilen pek çok uygulamada hayvanların ve hayvanlara ait unsurların kullanıldığı görülmektedir. olumlu ve olumsuz amaçlarla gerçekleştirilen bu uygulamalar ve kaçınmalar, yaşamın hemen her aşamasında varlığını korumaktadır.

126