• Sonuç bulunamadı

Doğaüstü Varlıkların Kullanıldığı Büyüler

4. BÜYÜNÜN ARAÇLARI

4.1. Doğaüstü Varlıkların Kullanıldığı Büyüler

Doğaüstü varlıklar, büyü uygulamalarında yararlanılan araçlardandır. Bu varlıklar, halk arasında üç harfliler olarak anılan cinlerdir. Büyü için başvurulan etkili hocaların cinleri olduğuna ve bu cinlerle iletişime geçerek çeşitli büyüler yapabildiklerine inanılmaktadır.

Doğaüstü varlıklar aracılığıyla yapılan uygulamaların bir kısmı olumsuz büyü kapsamına girmektedir. Zarar verme amacıyla yapılan bu tür uygulamalarda doğaüstü varlıkların kişiye musallat olması söz konusudur. Adını vermek istemeyen bir sözlü kaynak, akrabasının yaptığı büyü neticesinde doğaüstü varlıkların kendisine ilk kez 12-14 yaşındayken musallat olduklarını anlatmıştır:

“Üzerimde bir ağırlık hissederek uyandım birden. Ellerim başımın hizasındaydı ve o güç ellerimi bastırıyordu. Aynı zamanda bacaklarımı açmaya çalışıyordu, ben kapatmaya çalışıyordum. O an bağırmaya çalıştım, hiç sesim çıkmadı. Sonra Nas ve Felak surelerini okumak aklıma geldi ve içimden okudum.

104

Okuduğum anda üzerimdeki ağırlık gitti. Annemin yanına koştum. Annem yanıma geldi benimle yatmak için. Yorganı kaldırdığında çarşafın üzerinde 20- 25 cmlik alana yayılmış kan gördük. Bundan sonra 12-13 yıl kadar buna benzer olaylar yaşadım.” (AVİK 4)

Doğaüstü varlıkların musallat olması, genel olarak büyü kaynaklıdır. Kıskançlık, intikam alma isteği gibi nedenlerle bu tür büyüye başvurduğuna inanılan insanlar da yaptıkları uygulamadan zarar görebilmektedir:

“Bu bana bir akrabamızın oğluyla evlenmediğim için yaptığı büyü. Bir de erkek kardeşime aynı kişi yapmış. Onu da kızına istiyormuş. Musallatların yüzde doksan nedeni büyüdür. Büyü yapan gerçek bir hocaysa büyü tutar. Hem yapana hem yaptırılana musallat olur. Büyü aslında bu. Bana büyü yaptıran kişinin de hayatı çok normal değil, ona da musallat olmuşlardır.” (AVİK 4) Bu tür büyülere, yardım almak amacıyla da başvurulduğu bilinmekte ancak pek tercih edilmemektedir. Bunun nedeni doğaüstü varlıkları bir araya getirmenin kolay, dağıtmanın ise zor olmasıdır (Ç. Kaya). Bu tür uygulamalar olumlu büyü türünün kapsamına girmektedir:

“Cinleri toplamak kolay derler, genelde hocalar. Cinleri topluyormuş hocalar fakat tekrar dağıtamıyorlamış. Atıyorum bir tarla mercimek, işçi bulamamış. Mercimek yanıp gidiyor. Mercimek bir ya da iki gün içinde yoldurdun yoldurdun, yolduramadın yanar gider. Cinlere yoldururum ama cinleri dağıtamıyorum geri, diyormuş. Bir sefer yoldurmuş, dağıtana kadar öldüm, geberdim diyormuş.” (F. Yalçınkaya)

Karşı büyü uygulamalarında doğaüstü varlıklardan yararlanıldığı olur. Büyünün etkisini ortadan kaldırmak için yapılan bu uygulamalarda doğaüstü varlıkların yanı sıra büyünün diğer araçları da kullanılmaktadır. Adını vermek istemeyen bir sözlü kaynağın şahit olduğu karşı büyü uygulamasında doğaüstü varlıklardan yararlanılmıştır:

“Bir arkadaşımdan dolayı bir hocaya gitmiştik. Tırsa tırsa gitmiştim. Kızın kısmeti bağlıymış. İçi sıkılıyordu, birden başlıyordu ağlamaya. Ben güldürmeye çalışıyordum ama sürekli içi sıkılıyordu tabi. Bir de evlenmek

105

istiyordu, evlenemiyordu. Benim kısmetim bağlı deyip duruyordu ki bağlıymış. Gittiğimiz yerde bir adam geldi, yaşlı teyzeler vardı. Bir leğen gibi bir şey istedi adam. Bir de çaydanlığın altı vardı. Önce su istedi çaydanlığın altına döktü. Adam okumaya başladı. Adam o sırada üçlerin adını söylüyormuş. Bir şeyler söylüyor Arapça, tabi anlamıyoruz biz. Adam söylediği sırada o su kaynıyor kaynıyor. Gerçekten gözümle gördüm, orada olmasaydım belki inanmazdım. Su fokur fokur kaynıyor. İçinde hiçbir şey yok suyu da teyze doldurdu, getirdi. Kız da oturuyor adamın karşısında. Rengi filan değişti bunun. Sonra adam çaydanlığın altını leğenin içine döktü. İçinden atın çenesi çıktı. Vallahi billahi, gerçekten. Görmesem inanmazdım. Düğüm çıktı, düğümlenmiş ip. 41 tane varmış. Atın çene kemiğiymiş. Arapça bir şeyler yazıyordu çene kemiğinin üzerinde. Hatta böyle gösterdi. Bunu, mezarlığın altından üçler getirmiş güya. Oradaki düğümlü ipleri çözdü. Sonra benim arkadaşım iki ay sonra evlendi.” (AVİK 2 )

Doğaüstü varlıklarla ilgili kaçınmalar vardır. Bu varlıkların musallat olmalarını engellemek amacıyla ateşin üzerine idrar yapmaktan (M. Esirgen; Ç. Kaya; F. Yalçınkaya; A. Yalçın), sofra bezini dışarı silkelemekten (H. Budak; D. Esirgen; N. Esirgen; S. Kurtuldu; F. Yavuzer), kırkı çıkmamış çocuğun banyo suyunu dışarıya dökmekten ve bezini gece vakti dışarıya asmaktan kaçınılır (G. Elmacı; H. Esirgen; A. Uğur; M. Topçu; Z. Tütüncü; Z. Yalçın). Doğaüstü varlıklarla ilgili kaçınma örnekleri çoktur. Sözlü kaynaklarımızdan biri, bir yakınının başından geçen olayı şöyle aktarmıştır:

“Derler ya yatağın altına ekmeği sermişler de, yengemin babasına yapmışlar, arkadaşları buna şaka yapmışlar. Bildiğin çarşı ekmeğini ufalamışlar, yatağın üstüne. Adam üstüne yatmış beni bir şey dürtüyo ya, beni bir şey dürtüyo demiş. Sabaha kadar adam uyuyamamış. Hiç gözünü kırpmamış, sadece beni bir şey dürtüyo diyomuş.” (Ç. Kaya)

Definelerin doğaüstü varlıklarca sahiplenildiğine inanılır. Bu amaçla define aramaya çıkanlar yanlarında bu varlıklarla iletişim kurabilecek ya da onları etkisiz hâle getirebilecek hocalar bulundururlar (A. Yalçın):

106

“Define aramaya gidenler, define kazmadan önce bir dua okunurmuş. Hazine gömüldükten 100 yıl sonra o defineye cinler sahiplenirmiş. Eğer define kazılırken o dua okunmazsa cinler çeşitli şekillerde karşılarına çıkarmış. O arkadaş da gittiklerinde kazdıkları yerden buzağıya benzer yeşil bir canavarın çıktığını görmüş. Orayı kazarken ya da yaklaşırken okunurmuş cinler serbest bıraksın diye. Yoksa bir yaratık çıkarmış ordan, yılan gibi bir şey. Benim tahminim o bir halisünasyon. Sanmıyorum ordan bir buzağı nasıl çıksın? Öyle gözüküyor demek ki orda bir sır gizli. Yemyeşil gözlerinden bir ışık saçmış. Onun anlatması. Hemen, onun bir duası varmış, onu okumuş. O yok olmuş. Sonra korktuk biz, dedi. Burayı şey yapmayalım, burayı çok sahiplenmiş bu. Yalnız definecilerin çok sık şey yaptıklarını biliyorum.” (S. Günday)

Büyü uygulamalarında yararlanılan araçlardan biri olarak doğaüstü varlıklarla iletişim, herkesin başvurabileceği bir yöntem değildir. Bu yöntem hoca, cinli, cinci gibi adlarla anılan uzman büyücüler tarafından kullanılmaktadır. Bu nedenle bu tür büyülere maruz kaldığına inanılan kişiler, hocalara götürülür.

4.2. Dört Unsurun Kullanıldığı Büyüler