• Sonuç bulunamadı

1. BÜYÜNÜN YAPISI

1.2. Uygulamalar

1.2.1. Büyü Uygulamaları

Bu gruptaki uygulamalar denetim altına alma amacıyla yapılan davranışları içerir. Korunma ve kötü güçleri uzaklaştırma, kayıpları bulma, sağaltma gibi olumlu amaçlarla yapılan uygulamalar ile ara bozma, ayırma, bağlama gibi olumsuz amaçlarla yapılan uygulamalar bu gruba girmektedir.

Hayatın hemen her aşamasında başvurulduğu görülen büyü uygulamalarından bazıları şunlardır:

Düğünlerde eve girmeden önce geline testi kırdırılır ki kötülükler içeri girmesin (H. Ayaz; C. Erbay; C. Kabadayı; O. Kabadayı; T. Kaya; M. Topçu; İ. Yücel). Bereket getirmesi için gelinin başına buğday, para, şeker saçılır (G. Elmacı). Tatlı dilli olması için geline bal yedirilir (H. İlhan; B. Topçu; M. Topçu; A. Yalçınkaya; F. Yalçınkaya). Bahtının tertemiz, ayna gibi olması için gelinin yüzüne ayna tutulur (H. Ayaz; İ. Yücel). Kayınvalidesinin sözünden çıkmaması için gelin, kayınvalidesinin bacağının ya da kolunun altından geçerek eve girer (G. Elmacı; H. İlhan; M. Topçu; A. Yalçınkaya; F. Yalçınkaya; İ. Yücel).

Damadın geline her daim yumuşak yüzlü olması için damat tıraşı yapılır (T. Y. Yedidağ).

Damadın bağlanmasına yönelik yapılacak uygulamaların etkili olmaması için oğlan evi bıçak, kilit gibi bir nesneyi düğün başladığında kapatır, gerdek gecesi açar (S. Karabulut; M. Solak; N. Solak):

“Düğün başladığında kendileri bir şey kapatır, gelin günü de açarlarsa hiçbir zarar olmazmış. Düğün sahibi, oğlan evi düğünü başlattığı günlerde kendileri yaparmış.” (N. Solak)

Damadı bağlamak için nikâh esnasında düğüm atılır (Ç. Kaya; Z. Tütüncü), gerdek gecesi gelinle damadın kalacağı evin herhangi bir yerine çivi çakılır (Ç. Kaya; F. Yalçınkaya).

84

Doğumu kolaylaştırmak için söve taşından yapılmış kolye takılır (E. Baştürk), kolay doğum yapmış bir kadının elbisesinin koluna dökülen su doğum yapmak üzere olan kadına içirilir:

“1972 yılında Hatay/ İskenderun’da ilk doğumum sırasında doğumu kolaylaştırmak için kolay doğum yapan bir kadının elbisesinin içine su döküp o suyu benim ağzıma akıttılar. Zor doğum yapan kadınlara yapılırmış.” (H. Esirgen)

Lohusa kadınların karşılaşması durumunda kırklarının karışmasını önlemek amacıyla iğne değiştirilir (Ayla Kaya; M. Solak; N. Taşdemir; M. Topçu; Z. Yalçın).

Erkeğin bulunmadığı lohusa evine alkarısının geldiğine inanılmaktadır. Bu durumda kötü ruhların etkilerinden korunmak amacıyla lohusanın ve bebeğin yanında evin erkeklerine ait bir giysi bulundurulur. Alkarısının erkeklerden çekindiğine inanılır (Ş. Erbay; C. Erbay; E. O. Karabulut; M. Solak):

“Bir gün ben oğlanı uyuttum. Ben de uzandım bir tarafa. Bir baktım üzerimde bir ağırlık. Ya kayınpederin uzun paltosunu ya da eşimin bir montunu örtmüşler üzerime. Bunu niye koymuşlar ki, diyerek bir kenara attım. Sonra uyandım, yine örtmüşler. Sonra “Ben bunalıyorum, bunu niye üstüme örtüyorsunuz?” diye sordum. Kayınvalidem, “Kızım oğlanı da seni de korur. Evde erkek yoksa erkeğin bir şeyini üzerine örtmemiz lazım yoksa kötü ruh gelir.” dedi.” (E. O. Karabulut)

Al basmasını önlemek amacıyla lohusanın başına kırmızı tülbent bağlanır (A. Doğan; E. İğrek; M. Solak; N. Taşdemir), üzerinde ya da yastığının altında iğne bulundurulur (Ş. Erbay; M. Solak). Yastığının altına Kur’an (M. Solak; Z. Tütüncü), ekmek (AVİK 2; M. Solak), tuz (AVİK 2) konur; bir damla su damlatılır (Z. Tütüncü). Çocuğun eşi evin eşiğine gömülür (N. Taşdemir). Daha önce alkarısını yakalamış ocaktan alınan yazmanın, hırkanın (M. Topçu) ve kılıcın (R. Yıldız) lohusayı al basmasından koruduğuna inanılır:

“Benim dedemin annesi, babamın babaannesi, doğum yaptığında albasma gelmiş. Ondan korkmamış ve saçından tutup elinden kılıcını almış. O kılıç o gün bugündür saklanıyor ama ne derece doğru bilmiyorum. Doğum yapan

85

bütün akrabalar bu kılıcı kullanır. Kılıç, doğum yapan kadının yastığının altına konur, albasmadan koruması için, doğumdan sonraki sıkıntısı geçsin diye. Biz de bir ara görmek istedik ama kılıç Ankara’da amcamın oğlunun evinde diye duydum. Torundan toruna geçmiş.” (R. Yıldız)

Kırklama sırasında çocuğun yıkanacağı suya, çocuğun sağlam ve diri olması için 40 tane taş (M. Solak; M. Topçu), geleceği parlak olsun diye altın (N. Erbay; S. Temur; U. P. Temur) konur. Çocuğun yıkandığı sudan eve serpilir (M. Topçu).

Ölümü kolaylaştırmak için acı çeken, son nefesini veremeyen hastaların ayaklarının altına bal sürülür (Santur, 1991: 106); hastanın ağzına zemzem suyu damlatılır (Yardımcı, ty: 548). Bu işlem hastanın acı çekmeden ölmesini sağlamak için yapılır. Ölüm olayının acısı, bal gibi tatlı bir nesneyle ortadan kaldırılmak istenir.

Ölümden hemen sonra yapılan işlemlerin de büyüsel nitelik taşıdığı görülmektedir. Anadolu’da yaygın olarak ölünün üzerine, kötü güçlerden korumak ve günahının azalmasını sağlamak amacıyla bıçak, makas gibi demirden yapılmış bir nesne bıraılır; ardından birini götürmemesi için ölünün gözleri kapatılır; içine şeytan girmemesi için ölünün çenesi bağlanır (Örnek, 2000: 214). Ölünün üzerine bıçak, makas bırakmak, ölünün gözlerini kapatmak ve çenesini bağlamak gibi uygulamalar büyünün temelinde yatan dünya görüşünü ortaya koymaktadır.

Anadolu’da yaygın olarak görülen bir başka uygulama da kefenle ilgilidir. Kefen Hac’da zemzem suyuyla yıkanır, bu mümkün değilse zemzem suyu damlatılır (Ay. Boyacı; M. Topçu; Z. Tütüncü; F. Yavuzer). Kefenin içine çörekotu konur (N. Erbay; M. Esirgen; S. Kurtuldu; Z. Yalçın; Yardımcı, ty: 549).

Askere gidene, sağasalim dönmesi için ekmek/dürümden bir parça ısırtılır ve kalan ekmek saklanır. Döndüğünde saklanan ekmek yedirilir (N. Erbay; M. Solak; R. Yıldız).

Hırsızların eve girmesini engellemek için hazırlanmış muska evin bir yerine saklanır (Ç. Kaya; F. Kaya). Kaybolan bir eşyanın bulunması için herhangi bir şeye düğüm atılır, eşya bulunduktan sonra düğüm çözülür (N. Erbay; T. Kaya; Z. Yalçın).

86

Hırsızın bulunması için “sidikliği bağlama” büyüsü yapılır (H. Ayaz; B. Baltacı; Z. Yalçın).

Evlere, nazardan korumak için ipe dizilmiş üzerlik (Ü. Çoban; Y. Koçak; M. Solak; N. Taşdemir; B. Topçu), koç boynuzu (A. Y. Okutaner), kurbanın kafası (S. Baran; Ü. Çoban; A. Y. Okutaner; N. Taşdemir), kurbanın gözü (E. O. Karabulut), at kafası (H. Ayaz; M. Solak) iğde dalı (H. Ayaz), dağdağan10 (N. Taşdemir), kemik, nal, gökboncuk; kaplumbağa kabuğu, kesenin içinde çörek otu, nazardan korumak için asılır ya da evin bir yerinde saklanır. Bahçe ve tarlalara at kafası (T. Dağ; H. İlhan; M. Solak; M. Topçu), cılk yumurta11 (F. Yalçınkaya), dağdağan (N. Taşdemir), nazar boncuğu (N. Taşdemir) nazardan korumak için konur.

Nazardan korunmak için çengelli iğneye geçirilmiş bir parça iğde dalı (H. Ayaz; T. Dağ; Y. Koçak; M. Solak; N. Taşdemir; İ. Yücel), iğde çekirdeği (A. Y. Okutaner), develik, çevlik (M. Solak), bir parça dağdağan (N. Taşdemir), üzerlik (Ü. Çoban) çaputtan yapılmış bir kesenin içine konmuş çörek otu ve sarımsak (M. Solak; İ. Yücel), muska (Ü. Çoban; S. Karabulut; Y. Koçak; M. Topçu; Z. Tütüncü; H. Yücel; İ. Yücel; Eyuboğlu, 2004: 233; Bkz. Ek 6.), nazar boncuğu (H. Ayaz; Ü. Çoban; M. Kurtuldu; M. Solak; İ. Yılmaz; İ. Yücel) taşınır, giysi üzerine takılır ya da eve asılır. Bir parça dağdağan kesilir ve koltuk altına dikilir (N. Taşdemir).

Her türlü dilek için ağaçlara bez bağlanır (H. Ayaz; K. Bilir; N. Erbay; M. Taşdemir; N. Taşdemir; H. Uğur).

Evlenme çağındaki kızlar, sıranın kendilerine gelmesi için evlenecek kızın kınasını sürdükten sonra ellerini evin girişindeki duvara sürer (K. Bilir; R. Yıldız).

Çayırda otlayan hayvan sürüsünü kurtların saldırısından korumak için kurt ağzı bağlanır (H. Ayaz; B. Baltacı; H. Budak; G. Elmacı; Ç. Kaya; N. Solak; M. Taşdemir; Z. Tütüncü; F. Yalçınkaya).

Evdeki huzursuzluğu gidermek, geçinemeyen eşlerin arasını düzeltmek için muska yazdırılır ve eşiğin altına gömülür (Ç. Kaya; F. Kaya; N. Taşdemir).

10

Süpürge gibi bir çalı. 11

87

Büyü uygulamaları doğal süreci etkilemeye yönelik davranışlardır. İnsan, çevresini saran olumsuzlukları önlemek ve etkilerini azaltmak, ortadan kaldırmak için büyü uygulamalarına başvurur. Yukarıda sıralanan örnek büyü uygulamalarında büyünün taklit, temas ve karşıtlık ilkelerinden yararlanıldığı görülmektedir.