• Sonuç bulunamadı

İletişimin Denetlenmesinin Kapsamı

3.4. TELEKOMÜNİKASYON YOLUYLA YAPILAN İLETİŞİMİN

3.4.4. İletişimin Denetlenmesinin Kapsamı

İletişim denetleneme yöntemleri CMK m. 135/1, 4’de “iletişimin tespiti”, “iletişimin dinlenmesi”, “iletişimin kayda alınması”, “sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi” ve “mobil telefonun yer tespiti” şeklinde sıralanmıştır.

İletişimin tespiti: İletişimin içeriğine müdahale etmeden, iletişim araçlarının diğer iletişim araçlarıyla kurduğu iletişime ilişkin arama, aranma, yer bilgisi ve kimlik bilgilerinin tespit edilmesine yönelik işlemlerdir (Telekomünikasyon Yön. m. 3/1-i, İletişimin Denetlenmesi Yönetmeliği m. 4/1-f). İletişimin tespitinde, dinleme veya kayıt altına almada olduğu gibi canlı iletişime müdahale söz konusu değildir. Bir iletişim aracının geçmiş zamanda kurduğu bağlantılara ilişkin veriler elde edilmektedir. Kimin kiminle, hangi tarihte, ne kadar süreyle, kaç defa ve nerede görüştüğü belirlenmektedir439

. IMEI numarasıyla elektronik aracın tespit edilmesi de bu kapsamdadır440

. Bu sebeple uygulamada kısaca HTS (Historical Traffic Search – Geçmişe dönük arama trafiği) olarak adlandırılır441

. Örneğin belli bir telefon numarasından kimlerin ne zaman arandığı, aramanın ne kadar sürdüğü, elektronik posta yoluyla kimlerle iletişim kurulduğu gibi bilgiler elde edilmişse veya telekomünikasyon şirketinden, yapılan telefon görüşmesinin detaylı fatura dökümü alınarak soruşturmada kullanılmışsa iletişimin tespiti yöntemine başvurulmuş demektir 442 . Bununla birlikte soruşturma veya kovuşturma açısından gerekli görülmesi halinde savcı veya mahkeme iletişim şirketinden bazı bilgiler isteyebilir. Örneğin; abonenin kimlik bilgileri, adresi, telefon numarası, imei numarası, İP bilgileri vb. Ancak bu talep, iletişime herhangi bir müdahale niteliği arz etmez ve iletişimin tespiti kapsamında değerlendirilemez. Dolayısıyla mahkeme veya savcılık soruşturma veya kovuşturma kapsamında bilgi ve belge isteme yetkilerine dayanarak her zaman, CMK m. 135-138’deki şartlara bağlı olmaksızın böyle bir talepte bulunabilirler443.

439

Şen, Ersan, “İletişimin Denetlenmesi Tedbiri”, CHD, 2007, S. 4, s. 109.

440 Ruhmannseder, Felix, “Mobil İletişim Anında Bulunulan Yerin Araştırılmasının Ceza Muhakemesi

Açısından Caizliği”, (Çeviren: Ünver, Yener), Karşılaştırmalı Güncel Ceza Hukuku Serisi 11, Ceza Muhakemesi Önlemleri ve Özellikle Gizli Araştırma Önlemleri, Ankara 2011, s. 203.

441

Meran, Necati, Adli ve Önleme Amaçlı İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı, Teknik Takip, Ankara 2009, s. 47.

442 Şahin, “İletişimin Denetlenmesi”, s. 1099, 1100. 443 Taşkın, s. 83.

119

İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması: Telekomünikasyon yoluyla gerçekleştirilmekte olan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ile diğer her türlü iletişimin uygun teknik araçlarla dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemlerdir (Telekomünikasyon Yön. m. 3/1-h, İletişimin Denetlenmesi Yönetmeliği m. 4/1-e). Bu konuda yetkili kılınmış üçüncü bir kişi telekomünikasyon yoluyla yapılan canlı iletişimin içeriğine müdahale etmekte, iletişimi dinlemekte veya elektronik ortamda kayıt altına almaktadır. İletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi telli veya telsiz telefonla ya da internet üzerinden yapılan konuşmalar açısından geçerlidir. Ayrıca kayıt altına alma elektronik posta yoluyla yapılan iletişimin içeriği hakkında da uygulanabilir444

.

Sinyal bilgisi, bir şebekede haberleşmenin iletimi veya faturalama amacıyla işlenen her türlü veriyi (Örneğin kişinin telefon numarasını, telefonun seri numarasını, görüşmenin olduğu yer bilgisini, aranan kişilerle ilgili bilgileri); sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ise iletişimin içeriğine müdahale niteliğinde olmayıp yetkili makamdan alınan karar kapsamında sinyal bilgilerinin iletişim sistemleri üzerinde bıraktığı izlerin tespit edilerek, bunlardan anlamlandırılan sonuçlar

çıkarmak üzere gerçekleştirilen değerlendirme işlemlerini ifade eder

(Telekomünikasyon Yön. m. 3/1-p, İletişimin Denetlenmesi Yönetmeliği m. 4/1-h, ı). “Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi şu şekilde gerçekleşmektedir: Bu sinyallerin oluşturduğu bilgiler firmalar tarafından muhafaza edilerek, fatura bilgisine çevrilmektedir. Bu işlem gerçekleşirken, müşterilerin bilgisi olmaksızın firma çalışanlarınca dahi bu bilgiler görülebilmektedir. Oluşan bu fatura bilgilerini, hakim veya Cumhuriyet savcısı kararıyla alan kolluk, bir program aracılığıyla, şüpheli veya sanığı tespit için yararlanılabilecek hale getirmektedir. Kişiler arasındaki iletişim trafiği, görüşmenin içeriğine başvurulmaksızın izlenmektedir. Telefon detay kayıtları, -fatura bilgileri esas olmak üzere- arayan, aranan, kullanılan makine ve yer bilgilerini kapsamaktadır. Bu kayıtlar konuşma mesaj ve ses bilgilerinin dışında kalan bilgileri içermektedir. Sinyal bilgileri ile şüpheli veya sanık takip edilerek aynı güzergahtan aynı zaman dilimi içerisinde geçmiş olan kişilerin

120

geriye dönük olarak yapılan incelemesi ile bazı bilgilere ulaşılmaya çalışılmaktadır”445

.

Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi ile iletişimin tespiti işlemleri, aralarındaki fark ortaya konulamayacak kadar, birbirine benzemektedir 446

. Karışıklığa mahal vermemek adına bu yöntemler arasındaki farkın açıkça ortaya konması gerekmektedir. Zira uygulamada bu iki işlem birbirine karıştırılarak hukuka aykırı delil elde edilmesi gündeme gelebilir. Örneğin iletişimin tespiti işlemi tüm suçlar bakımından uygulanabilirken, aşağıda belirtileceği üzere sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi sadece CMK m. 135/6’daki katalogda yer alan suçlar bakımından uygulanabilir. İletişimin tespiti adı altında katalogda yer almayan bir suç hakkında sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi temel hak ve hürriyetlerin hukuka aykırı şekilde ihlal edilmesi sonucunu doğurabilecektir447

.

Görüşme yapılmasa bile mobil telefon bir gsm operatörünün vericisinden hizmet aldığı için, hangi vericiden hizmet aldığının tespiti yoluyla, mobil telefonun yerinin belirlenmesi suretiyle, kişinin sabit bulunduğu durumlarda yerinin belirlenmesi, hareket halinde olması durumunda hareket profilinin çıkartılması

mümkündür448

. Mobil telefonun yerinin tespitinde ise 1-) Şüpheli veya sanığın, başkalarıyla karşılıklı iletişimi hakkında bilgi alınmamaktadır. Yalnızca mobil telefonunun hangi baz istasyonu bölgesinde sinyal verdiği tespit edilerek şüpheli veya sanık yakalanmaya çalışılmaktadır449

. Yani dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi tedbirleri haberleşme özgürlüğünün gizliliğine yönelik iken mobil telefonun yerinin tespitinde haberleşme özgürlüğü kapsamında yalnızca haberleşme hakkına yönelik bir müdahale söz konusudur450

. 2-)Mobil telefonun yerinin tespitinde, iletişim aracı mobil (taşınabilir) telefonla sınırlandırılmıştır. İletişimin tespiti, dinlenmesi, kaydedilmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi

445 Şahin, “İletişimin Denetlenmesi”, s. 1100.

446 Şen, Ersan, Türk Hukuku’nda Telefon Dinleme, Gizli Soruşturmacı, X Muhbir, Ankara 2010, 4.

Baskı, s. 109.

447 Keklik, Ramazan, “Ceza Yargılamasında İletişimin Denetlenmesi”, Adalet Dergisi, 2006, S. 25, s.

232.

448 Gercke, “İletişimin Denetlenmesi”, s. 172. 449

Erdağ, Ali İhsan, “İletişimin Denetlenmesi Kapsamında İki Önemli Sorun Olarak: Mağdurun İletişiminin Tespiti ve İletişimin Mağdur Tarafından Kaydedilmesi”, TBBD, 2011, Yıl: 23, Sayı: 92, s. 39.

121

ise mobil telefonun yanı sıra sabit telefon, faks, teleks gibi diğer iletişim aletleri hakkında da uygulanabilir. 3-) Mobil telefonun yerinin tespiti yalnızca şüpheli veya sanığın yakalanması amacıyla uygulanabilecek bir tedbirdir. Diğerleri, delil elde etmek amacıyla uygulanır 4-) Dinleme, kayıt ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi katalog suçlar hakkında uygulanabilirken, mobil telefonun yer tespitinde suç sınırlaması yoktur.

CMK m. 135’de şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla yaptığı iletişimin tespit edilebileceği, dinlenebileceği, kayda alınabileceği ve sinyal bilgilerinin değerlendirilebileceği belirtilmesine rağmen kısa mesaj (SMS – Short Message Service) kayıtlarının ve içeriğinin ne şekilde denetleneceği belirtilmemiştir. Ancak bu husus bir kanun boşluğu olarak değerlendirilemez. Zira kısa mesaj suretiyle iletişim de telekomünikasyon araçları vasıtasıyla yapılmaktadır. Dolayısıyla

m. 135 kapsamında denetlenmeleri mümkündür451

.

CMK m. 135’de telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimden bahsedilmesine rağmen hangi iletişim araçlarının bu kapsamda sayılacağına değinilmemiştir. Kanunun ifadesinden anlaşıldığı kadarıyla klasik posta veya kargo yoluyla haberleşme dışındaki her türlü iletişim452

; elektronik posta, faks453, internet üzerinden yapılan sesli ve/veya görüntülü iletişim454

, teleks, MSN (Micro Soft Network)455, MMS (Multimedya Messaging Service)456 vs. de madde kapsamındadır.

Şu ihtimali de değerlendirmekte yarar vardır; şüpheli veya sanık bir elektronik posta adresi almış ve bunun şifresini diğer suç ortaklarıyla paylaşmıştır. İşlenecek suça ilişkin bilgiler bu adrese yazılmakta fakat başka bir elektronik posta adresine gönderilmemektedir. Diğer şüpheli veya sanıklar bu e-posta hesabına girip mesajı okumak suretiyle bilgi sahibi olmaktadırlar. Kanaatimizce bu durum da duygu, düşünce veya bilgilerin başkalarına aktarılması yollarından bir tanesi olup her ne kadar şüpheli veya sanıklar arasında bir konuşma veya mesajın gönderilmesi işlemi

451

Şen, Ersan, Türk Hukukunda Telefon Dinleme, Gizli Soruşturmacı, X Muhbir, Ankara 2010, 4. Baskı, s. 82.

452 Akyazan, Ahmet Emrah, “5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Yeni Müesseseler: Gizli

Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme”, TBBD, 2006, S. 62, s. 195.

453

Hakeri, “İletişimin Tespiti, Dinlenmesi ve Kayda Alınması”, s. 21, 22.

454 Şen, Telefon Dinleme, s. 82. 455 Vatan, s. 75, 76.

122

olmasa da iletişim kavramının kapsamındadır, telekomünikasyon vasıtasıyla yapılmıştır ve CMK m. 135 vd. kapsamında denetlenebilmelidir.