• Sonuç bulunamadı

Belirli Derecede Şüphenin Bulunması

3.2. ARAMA

3.2.3.2.1. Belirli Derecede Şüphenin Bulunması

Arama koruma tedbirinin uygulanabilmesi için ortada bir şüphe olmalıdır. CMK bu şüphenin derecesini m. 116 ve m. 117’de şüpheli veya sanıkla ilgili yapılacak aramalar ve bunların haricindeki diğer kişilerle ilgili yapılacak aramalar açısından farklı düzenlemiştir.

3.2.3.2.1.1. Şüpheli veya Sanıkla İlgili Arama Bakımından

Şüpheli veya sanıkla ilgili arama yapılabilmesi için, şüpheli veya sanığın yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphenin olması aranmıştır270

(CMK m. 116).

269 Yıldız, “Arama”, s. 252. 270

Makul şüphe, günlük hayat tecrübelerine göre şüpheli veya sanığın aranan yerde bulunabileceğini ihtimal dahilinde gösteren delil, iz ve emarelerin varlığını gerektirir, Soyaslan, s. 293. Arama koruma tedbiri bakımından şüphe kavramına ilişkin geniş bilgi için bkz.; Özbek, Arama, s. 62-67; Kunter/Yenisey, s. 688-691.

66

Makul şüphe; şüpheli veya sanığın yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği konusunda mevcut, akla yatkın, mantıklı ve gerekçelendirilebilir olan ve kararda açıklanması gereken şüphedir271. Üçüncü kişileri de suç işlendiğine inandırması açısından objektif272

, kolluk görevlisi açısından sübjektif273, yoruma ve takdir yetkisini kullanmaya açık, esnek bir kavram olan274

makul şüphe kavramı kuvvetli bir şüphe olmayıp, umma derecesini aşmış bir şüpheyi ifade eder275

. AÖAY’nin 6. maddesine göre makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir. Tek başına soyut bir anlam ifade eden bu tanımın hayata geçirilebilmesi için gerekli kriterler de maddede gösterilmiştir. Makul şüphe tespit edilirken, aramanın yapılacağı zaman, yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış, tutum ve biçimleri, kolluk memurunun taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliği gibi sebepler göz önünde bulundurulmalıdır. Yalnızca bir ihbar veya şikayete dayanılarak yapılacak aramalarda makul şüphenin varlığından söz edebilmemiz için bu ihbar veya şikayeti destekleyen emarelerin de varlığı gerekir276. Yani arama kararı verilebilmesi için ihbar veya şikayetin varlığı tek başına yeterli değildir. Makul şüphenin varlığını kabul edebilmemiz için gerekli diğer bir kriter de mevcut şüphenin somut olgulara dayanması, arama sonunda belirli bir şeyin bulunacağını veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olguların mevcut olmasıdır (AÖAY m. 6). Örneğin bir yerde korsan kitap satıldığı yönünde bir ihbar yapılmış olması makul şüphenin varlığı açısından yeterli değildir. O kitapçıdan satın alınmış korsan kitap (somut olgu) gösterilebiliyor ise makul şüphenin varlığından söz edilebilir277

.

Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe olan şüpheli veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir (CMK m. 116).

271 Ünver/Hakeri, Cilt 1, s. 346. 272

Aksoy, s. 104; Altıparmak, Cüneyd, 100 Başlıkta Soruşturma Evresi, Ankara 2009, s. 105.

273 Yenisey, “Arama”, s. 7.

274 Gülşen, Recep, “Adli Arama”, Polise Görev, Yetki ve Sorumluluk Veren Mevzuat Uygulamaları

Eğitim Projesi (MUYEP) Tebliğleri II, Ankara 2008, s. 103; Gülşen, s. 90.

275

Yıldız, “Arama”, s. 252; Özbek, s. 313.

276 Keskin-Kiziroğlu, Serap, “5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Basit Arama (Adli Arama)”,

AÜHFD, 2009, C. 58, S. 1, s. 148, 149.

67

3.2.3.2.1.2. Diğer Kişilerle İlgili Arama Bakımından

Şüpheli veya sanık haricindeki kişilerin de üstü, eşyası, konutu, işyeri veya bu kişilere ait diğer yerler, şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla aranabilir (CMK m. 117/1). Bu kişiler hakkında arama yapılabilmesi için yukarıda izah ettiğimiz makul şüphenin varlığı yetmez; kişinin veya suçun delillerinin belirtilen yerlerde bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan olayların varlığı gerekir (CMK m. 117/2). Bunun anlamı, bu olayların varlığının, aramayı gerçekleştirecek görevliler tarafından (şüphelenilmesinden de öte) saptanmış olmasıdır278

. Bu durumda kanun koyucunun, makul şüpheden daha yoğun olarak somut olguların varlığını aramasının nedeni, suç ile ilgisi olmayan üçüncü kişilerin aramaya katlanma yükümlülüklerinin daha az olmasıdır279

.

Kanun koyucu, şüpheli veya sanığın, üçüncü kişilerin bulunduğu yerde olması durumunda veya izlendiği sırada girdiği yerler hakkında arama yapılabilmesi için, yukarıda izah ettiğimiz sınırlamanın, yani şüphenin de ötesinde bir saptamanın belirliliğin aranmayacağını, aramanın doğrudan yapılabileceğini belirtmiştir (CMK m. 117/3). Örneğin; Şüphelinin veya sanığın kendisine ait olmamasına rağmen hayatını devam ettirdiği veya genellikle bulunduğu ve üçüncü kişiye ait bir yer bu fıkra kapsamındadır280

. Yine, kolluğun aradığı şüpheliyi görüp sıcak takibe başlaması ve şüphelinin üçüncü kişinin işyerine girmesi halinde, işyerinde arama yapılabilmesi için şüphelinin orada olacağına dair bir belirliliği aramaya gerek yoktur. Çünkü, zaten bu durumda şüphelinin orada olduğu kesindir281

. Ancak suçüstü halinde, şüpheliyi yakalamak için başlatılan sıcak takip kesinti gerçekleşmeksizin devam etmiş ve şüphelinin girdiği yer kesin belirlenmiş ise (örneğin apartmanın hangi dairesine girdiği belirlenmiş veya tek ailenin oturduğu bir apartmana veya bir çadıra, karavana girmiş ise) hakim kararı veya savcı/kolluk amirinin emri gerekmeksizin o yere girilerek şüpheli aranabilir (AÖAY m. 8/1-d)282. Şüphelinin hangi yere girdiği

kesin olarak belirlenememiş ise (örn: izi kaybedildiğinden apartmanın dairelerinden

278 Bkz. 117. madde gerekçesi.

279 Özbek, Arama, s. 87; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma/Saygılar/Alan, s. 434. 280 Çolak/Taşkın, s. 528.

281

Keskin-Kiziroğlu, s. 150; Donay, Süheyl, Ceza Muhakemesi Kanunu Şerhi, İstanbul 2009, s. 192.

282 Bu durumda arama hükümlerine göre değil suçüstü halinde yakalama yetkisini düzenleyen

hükümlere (CMK m. 90/1-b) göre hareket edilmesi gerektiğine ilişkin bkz.; Ünver/Hakeri, Cilt 1, s. 349, 350.

68

veya mahalledeki evlerden hangisine girdiği tespit edilememiş ise) kesinti gerçekleştiği için suçüstü hali söz konusu olmayacak ve hakim kararı veya savcının/kolluk amirinin emriyle o yerde arama yapılabilecektir283

.

Şüpheli veya sanık haricindeki diğer kişilerle ilgili arama, diğer kişiler hakkında şüphe sebeplerinin bulunması nedeniyle ve bu kişiler hakkında delil toplanması amacıyla değil, şüpheli veya sanığın durumunu aydınlatmak amacıyla yapılabilir. Diğer kişiler hakkında yapılacak aramanın amacının sapması aramayı hukuka aykırı hale getirir284. Diğer kişiler hakkında şüphe sebeplerinin bulunması

nedeni ve bu kişiler hakkında delil toplanması amacı söz konusuysa, şüpheli veya sanık hakkında arama hükümlerine (CMK m. 116) göre arama yapılabilir. Zira bu durumda diğer kişiler şüpheli veya sanık statüsünü kazanmış demektir.