• Sonuç bulunamadı

İbn Ebî İsba‘ın Günümüze Ulaşmamış Eserleri

3. İBN EBÎ İSBA‘IN YAŞADIĞI DÖNEM, ŞAHSİYETİ,

3.2. İbn Ebî İsba‘ın Hayatı, Şahsiyeti ve Eserleri

3.2.3.2. İbn Ebî İsba‘ın Günümüze Ulaşmamış Eserleri

İbn Ebî İsba‘ın bazı eserleri maalesef günümüze kadar ulaşmamıştır. Bu eserlerin varlığına, gerek kendi çalışmalarında, gerekse başka müelliflerin çalışmalarında tanık olmaktayız. Birçok alanda çalışmaları olan İbn Ebî İsba‘ın, günümüze ulaşmamış eserlerinin, ilim dünyası için birer kayıp olduğunu söyleyebiliriz.

3.2.3.2. (1) Kitâbü’l-ems̱âl

İbn Ebî İsba‘, kendi eserlerinde bu kitabın ismini, Dürerü’l-ems̱âl adıyla da anmıştır.132

İbn Ebî İsba‘ bu eserinde ilk olarak, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen darb-ı meselleri (atasözü) sûre tertiplerine riayet ederek alfabetik şekilde zikretmiştir. Daha sonra Kütüb-i Sitte’de bulunan darb-ı meselleri ele almıştır. En sonunda ise, meşhur ve hamâsî şairlerin şiirlerinde ve kasidelerinde bulunan atasözlerinden bahsetmiştir.133

İbn Ebî İsba‘, Taḥrîrü’t-taḥbîr adlı kitabında; Mütenebbî’nin şiirlerini tahric ederken, rastladığı yüz küsur beyitte bulunan atasözlerinden sonra, Ebû Temmâm’ın şiirlerinde bulunan atasözlerinden de üç yüz

132 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, s. 87, 88; İbn Ebî İsba‘, Taḥrîrü’t-taḥbîr, s. 219.

doksan tane beyit tahric ettiğini söylemiştir. Dört yüz doksan üç küsur beyitteki atasözlerini ise, Ebû Tayyîb’in şiirlerinden tahric ettiğini, fakat bunlara, Ebû Temmmâm’ın şiirlerinde rastladığını söylemiştir.134 Bu eserinde, Süveyd b. Ebî Kâhîl’in kasidesini, Ebû Züeyb’in mersiyesini, İbn Düreyd’in maksüresini, Tüğrâî’nin Lamiyyetü’l-‘acem’inde bulunan darbımesellerini ele almıştır. Yine burada, Ebû Nüvâs, Ebû Temmâm, Buhtürî, İbn Rûmmî ve Mütenebbî gibi muvelledun şairlerin şiirlerindeki darbımeselleri zikretmiştir.135

3.2.3.2. (2) el-Mîzân fî’t-tercîḥ beyne kelâmi Ḳudâme ve ḫusûmih

İbn Ebî İsba‘ın, el-Mîzân fî’t-tercîḥ beyne kelâmi Ḳudâme ve ḫusûmi, adlı eseri, Kudâme ve muarızların görüşleri arasında tercih kıstası, anlamındadır.

İbn Ebî İsba‘ bu eserine, Taḥrîrü’t-taḥbîr ve Bedî‘u’l-Ḳur’ân adlı kitaplarında değinmiştir.136İbn Ebî İsba‘ın : “Bu çalışmanın bir kısmını tamamladım, geri kalan kısım için ise üzerinde çalışıyorum.” Demesi, bu eserini tamamlamamış olabileceğini göstermektedir.137

İbn Ebî İsba‘ın bu eserinin, daha çok bir tenkit çalışması olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü İbn Ebî İsba‘, adı geçen diğer iki çalışmasının

134 İbn Ebî İsba‘,Taḥrîrü’t-taḥbîr, s. 219

135 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, s. 87, 88.

136 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, s. 166; İbn Ebî İsba‘,Taḥrîrü’t-taḥbîr, s. 406.

birçok yerinde Kudâme b. Ca‘fer’in görüşlerini desteklemiş ve bu görüşleri diğer edebiyatçıların görüşlerine karşı savunmuştur.138

İbn Ebî İsba‘ çalışmalarında, Kudâme’in görüşlerini tenkit eden İbn Raşîk el-Kayravânî ve muarızlarına karşı Kudâme’nin görüşlerini desteklemiştir. Örneğin İbn Raşîk’in, Tezyîfü naḳdi Ḳudâme (Kudâme’nin Tenkitteki Yanılgıları), adlı eserine atıfta bulunmuş: “Eğer Ziyaüddîn İbn Esîr, İbn Raşîk’in bu kitabını görseydi Kudâme’yi desteklerdi, demiştir.”139

3.2.3.2. (3) eş-Şâfiye fî ‘ilmi’l-ḳâfiye

İbn Ebî İsba‘ bu eserinde, eserin adından da anlaşıldığı üzere, aruz ve kafiyeden bahsetmiştir. Bu kitabın bahsi, Bedî‘u’l-Ḳur’ân adlı eserinde geçmektedir.140

3.2.3.2. (4) Ṣiḥâḥu’l-medâ’iḥ

İbn Ebî İsba‘, bu kitabına kendi eserinde değinmiştir.141 İbn Ebî İsba‘ın bu çalışması, bir divan şiiri çalışmasıdır. Bu eserinde, Hz. Peygamberi, Ehl-i beytini ve Hülafâ-yi Râşidîn’i methetmiştir. Aynı şekilde, bu

138 Bkz. İbn Ebî İsba‘,Taḥrîrü’t-taḥbîr, s. 212; Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî

İṣba‘, s. 49, 50.

139 İbn Ebî İsba‘,Taḥrîrü’t-taḥbîr, s. 212.

140 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, s. 166.

eserindeki kasidelerinde; Kur’ân’ı ve onun belağatını, terkibini ve üslubunu medhü senâ etmiştir.142

3.2.3.2. (5) el-Kâfile bi-te’vîli tilke ‘aşeratün kâmile

İbn Ebî İsba‘ın bu eserinin adı, Bedî‘u’l-Ḳur’ân adlı kitabında geçmektedir.143Ömer Ferrûh bu eseri, el-Kâmile fî te’vîli tilke ‘aşeratün kâmile şeklinde isimlendirse de144, asıl olan musannifin kendi çalışmasında aktardığı bu isimdir.145

İbn Ebî İsba‘ın el-Kâfile bi-te’vîli tilke ‘aşeratün kâmile adlı eserinin anlamı; Tam onu (sayı) tevile (tefsir) kefalet edendir (garantör olan). İbn Ebî İsba‘ bu eserinin adını, aşağıda belirtilen Bakara Sûresi’ndeki 196. ayetten iktibas etmiştir. Eserinde, bu ayetten bahsettiği ve kitabının ismini de, buna göre şekillendirdiği görülmektedir.

ََّجَحْلاَْاوُّم تَأَو َََغ لْبَيَىَّتَحَْم كَسو ؤ رَْاو ق لْحَتََلَ َوَ يْدَهْلاََن مََرَسْيَتْساَاَمَفَْم ت ْر صْح أَْن إَفَ لِلََةَرْم عْلاَو َ ه بَ ْوَأًَاضي رَّمَم كن مََناَكَنَمَفَ هَّل حَمَ يْدَهْلا ََذ إَفٍَك س نَ ْوَأٍَةَقَدَصَ ْوَأٍَماَي صَن مَ ةَيْد فَفَ ه سْأَّرَن مَىًذَأَ ََا ََمَفَ جَحْلاَىَل إَ ةَرْم عْلا بََعَّتَمَتَنَمَفَْم تن مَأ َ جَحْلاَي فٍَماَّيَأَ ةَثلََثَ ماَي صَفَْد جَيَْمَّلَنَمَفَ يْدَهْلاََن مََرَسْيَتْساَا َْم تْعَجَرَاَذ إٍَةَعْبَس َو َ َ جْسَمْلاَي ر ضاَحَ ه لْهَأَْن كَيَْمَّلَنَم لََك لَذَ ةَل ماَكَ ةَرَشَعََكْل ت َََ اللََّْاو قَّتاَوَ ماَرَحْلاَ د َ باَق عْلاَ دي دَشََ اللَََّّنَأَْاو مَلْعاَو

“Haccı da umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız, artık size kolay gelen kurbanı

142 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, s. 291.

143 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, s. 254.

144 Ömer Ferrûh, Ömer b. Abdurrahmân, Târîḫu’l-edebi’l-‘Arabî, Dârü’l-‘İlm li’l-Melâyîn, III, bs. 5, Beyrut, 1989, s. 575.

gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olursa (tıraş olmak zorunda kalır) fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman tam on gün oruç tutar. Bu, ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin.” (el-Bakara 2/196).

Bedî‘u’l-Ḳur’ân adlı eseri tahkik eden Hıfnî Muhammed Şeref, bu eserden şöyle bahseder: “Musannifimizin bu eseri, kitabın başlığıyla yakından ilgilidir. O, Bedî‘u’l-Ḳur’ân kitabında, Kur’ân’daki bazı ayetleri tefsir, te’vil ve tahric etmiştir. Ayetlerin tefsirinde; astronomiden, yedi kat göklerden, yıldızlardan ve bunların yol göstermelerinden (hidayetinden), yağmurun yağmasından, şimşeğin çakmasından, göğün gürlemesinden ve rüzgârın yönlendirilmesinden bahsetmiştir. Dolayısıyla eserinin, bu konularla ilgili olduğunu söyleyebiliriz.”146

146 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 95; İbn Ebî İsba‘,

3.2.3.2. (6) el-Kevâkibu’d-dürriyye fî naẓmi’l-ḳava’idi’d-dîniyye

İbn Ebî İsba‘ın bu eseri, Îzâhü’l-meknûn ve Mu‘cemü’l-müellifîn adlı eserlerde zikredilmiştir.147

İbn Ebî İsba‘ın bu eserinin manzum türü bir çalışma olduğu, bazı akaid, fıkıh ve şer‘î usulleri içerdiği anlaşılmaktadır. Çünkü bu dönemlerde, şairlerin farklı alanlardaki ilimler için manzum eserler telif etmeleri yaygın çalışmalardır.148

3.2.3.2. (7) el-‘Unvân fî ma‘rifeti’l-evzân

İbn Ebî İsba‘ın bu eserini, Ömer Ferrûh Târîḫu’l-edebi’l-‘Arabî adlı kitabında zikretmektedir.149

İbn Ebî İsba‘ın bu eserinde, isminden de anlaşılacağı üzere, şiir vezinlerinden ve bahirlerinden bahsetmiş olabileceği anlaşılmaktadır.150

2.2.3.2. (8) el-Cevheretü’l-ferîde fî ḳâfiyeti’l-ḳaṣîde

İbn Ebî İsba‘ın bu eserini, Ömer Ferrûh, Târîḫu’l-edebi’l-‘Arabî adlı kitabında zikretmiştir. Ona göre, İbn Ebî İsba‘ bu eserinde, önceki

147 İsmail Paşa, Îḍâhü’l-Meknûn, II, s. 391; Ömer Rızâ Kehhâle, Mu‘cemü’l-müellifîn, V, Dâru İḥyâi’t-Turâṡi’l-‘Arabî, Beyrut, t.y s. 265.

148 Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî İṣba‘, s. 51.

149 Ömer Ferrûh, Târîḫ, III, s. 575.

eserinde olduğu gibi şiir vezinlerinden bahsetmiştir. Fakat bu çalışmasını, sadece kaside kafiyelerine has kılmıştır.151

3.2.3.2. (9) Vasiyyetühû ila’l-küttâb ve’ş-şu‘arâ

İbn Ebi İsba’, Ebu Temmâm tarafından yazılan vasiyeti, bu eserinde tekrar derlemiştir.152

İbn Ebî İsba‘, Taḥrîrü’t-taḥbîr adlı kitabında bu eserini, şöyle tarif etmektedir: “Ebû Temmâm, şiirle ilgili vasiyet çalışmasını Buhtürî’ye irticalen yapmıştır. Dolayısıyla bu vasiyetin, izaha muhtaç tarafları vardır. Ben de izaha muhtaç yerlerine gerekli ilavelerde bulundum.”153 İbn Ebî İsba‘ın bu eseri, el-Mîzân fî’t-tercîḥ beyne kelâmi Ḳudâme ve Ḫuṣûmih, adlı eserinin bir bölümü olup, öneminden dolayı ayrı bir eser olarak zikredilmiştir.154