• Sonuç bulunamadı

Adı, Künyesi, Lakabı ve Nisbesi

3. İBN EBÎ İSBA‘IN YAŞADIĞI DÖNEM, ŞAHSİYETİ,

3.2. İbn Ebî İsba‘ın Hayatı, Şahsiyeti ve Eserleri

3.2.1.1. Adı, Künyesi, Lakabı ve Nisbesi

İbn Ebî İsba‘ın adı, farklı kaynaklarda muhtelif isimlerle anılmıştır. İbn Ebî İsba‘ın bu kaynaklardaki nisbesi de, birbirinden farklılık göstermiştir. Aşağıda İbn Ebî İsba‘ın doğum tarihine değinen ve önemli gördüğümüz bu kaynaklardan bazılarını vermeye çalıştık.

İbn Sâbûnî, İbn Ebî İsba‘ın adını, Ebû Muhammed Abdülazîm b. Abdilvâhid b. Zâfîr b. Abdillâh, şeklinde vermektedir.49el-Vâfî bi’l-vefeyât ve Fevâtü’l-bi’l-vefeyât adlı eserlerde İbn Ebî İsba‘ın adı, Abdülazîm b. Abdilvâhid b. Zâfîr b. Abdillâh b. Muhammed Ebû Muhammed b. Ebî İsba‘ el-‘Advânî el-Mısrî,50en-Nücûmü’z-zâhira adlı eserde ise, Abdülazîm b. Abdülvâhid b. Zafîr b. Abdillâh b. Muhammed b. Ca‘fer b. el-Hasan Zekiyüddîn Ebû Muhammed el-Bağdadî olarak geçmektedir.51Keşfü’ẓ-ẓunûn ‘an esâmi’l-kütüb ve’l-fünûn adlı eserde ise, İbn Ebî İsba‘ için iki farklı isme yer verilmiştir. Birinde, Zekiyüddîn Abdüsselâm b. Abdülvahîd şeklinde geçerken diğer bir yerde ise, Zekiyüddîn Ebî Muhammed Abdülazîm b. Abdülvahîd şeklinde

49 İbn Sâbûnî, Ebû Hâmid Cemâlüddîn Muhammed b. Alî, Tekmiletü ikmâli’l-ikmâl

fi’l-ensâb ve’l-esmâ’ ve’l-elḳâb, thk. Mustafâ Cevâd,

Matba‘a’tü’l-Mecma‘i’l-‘İlmiyyi’l-‘Irakî, Irak, 1957, s. 14.

50 Salâhüddîn Halîl b. Aybek es-Safedî, Vafî bi’l-vefeyât, XIX, thk. Ahmed el-Arnâût ve Türkî Mustafâ, Dâru İḥyaü’t-Türaṡi’l-‘Arabî, Beyrut, Lübnan, 2000, s. 5; Kütübî, Ebû Abdillâh Salâhuddîn Muhammed b. Şâkir, Fevâtü’l-vefeyât ve’ẕ-ẕeyl

‘aleyhâ, II, thk. İhsân Abbâs, Dâru Ṣâdır, Beyrut, t.y s. 363.

geçer.52Şezerâtü’ẕ-ẕeheb fî aḫbâri men ẕeheb, adlı eserde, Zekiyüddîn Abdülazîm b. Abdülvahîd b. Zâfir el-Mısrî53, Ḥüsnü’l-muḥâḍara fî târîḫi Mıṣr ve’l-Ḳâhira, adlı eserde, İbn Ebî İsba‘ Abdülazîm b. Abdülvahîd el-Bağdâdî el-Mısrî54, Me‘âhidü’t-tanṣîṣ ‘alâ şevâhidi’t-talḫîṣ adlı eserde ise, İbn Ebî İsba‘; Zekiyüddîn Abdülazîm b. Abdülvahîd b. Zâfir b. Abdillâh b. Ebî İsba‘ el-‘Advânî el-Mısrî olarak geçmektedir.55İbn Ebî İsba‘ kısaca, İbn Ebî İsba‘ adıyla tanınmış ve ün yapmıştır.

İbn Ebî İsba‘ın künyesi, İbn Ebî İsba‘dır. Bu künyenin kendisinin değil de, babasının künyesi olduğu rivayet edilmiştir.56

İbn Ebî İsba‘ın lakabı; parmak sahibi, parmaklı anlamında zü’l-İsba‘dır. Bu lakap aynı zamanda, meşhur cahiliye dönemi şairi zü’l-İsba‘ el-‘Advânî adıyla bilinen şairin lakabıdır. Cahiliye dönemi şairi zü’l-İsba‘ el-‘Advânî, parmağını yılan ısırdığı için bu lakapla anıldığı rivayet edilmiştir.57

52 Kâtib Çelebi, Keşfü’ẓ-ẓunûn ‘an esâmi’l-kütüb ve’l-fünûn, I, thk. Mehmet Şerefettin Yaltkaya ve Rıfat Bilge, Dâru İḥyaü’t-Türaṡi’l-‘Arabiyye, Beyrût, t.y., s. 230, 355.

53 İbn İmâd, Ebû Felâh Abdülhay b. Ahmed, Şeẕerâtü’ẕ-Ẕeheb fî aḫbâri men ẕeheb, V, thk. Abdülkâdir el-Arnâût ve Mahmud el-Arnaût, Dârü İbn Keṡîr, Beyrut, 1991, s. 265.

54 Süyûtî, Ebû Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr, Ḥüsnü’l-Muḥâḍara fî târîḫi

Mıṣr ve’l-Ḳâhira, I, thk. Muhammed Ebû Fazl İbrâhîm, y.y., t.y.s. 567.

55 Abdürrahîm b. Ahmed el-Abbâsî, Ma‘âhidü’t-tanṣîṣ ‘alâ şevâhidi’t-talḫîṣ, III, thk. Muhammed Muhyiddîn Abdülhamîd, ‘Âlemü’l-Kutub, Beyrut, 1947, s. 180.

56 Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî İṣba‘, s. 31.

57 İbn Ebî İsba‘, Ebû Muhammed Zekiyyüddîn Abdülazîm b. Abdülvahîd b. Zafîr el-Advânî el-Mısrî, el-Muḫtârâtü’l-fâiḳa mine’l-eş‘âri’r-râiḳa, thk. Ulyâ Selmân Avde el-Cevherî el-Hüveytî, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Tebûk Üniversitesi,

Klasik dönemde ele alınan tarih kitaplarının birçoğunda, İbn Ebî İsba‘ın bu meşhur şairle nesep olarak ilişkisinin var olup olmadığı rivayet edilmemiştir. Bazı âlimlere göre bu lakapla anılmasının sebebi; şairlik yönünün ön plana çıkmasından kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı, İbn Ebî İsba‘ teberrüken ve ima yoluyla cahiliye şairinin lakabıyla anılmıştır.58Bazı âlimlere göre ise, bunun sadece lakap benzerliği olup, cahiliye şairiyle nesep olarak herhangi bir nispeti yoktur.59 Sonraki dönemde ele alınan tercüme, tabakât ve tarih kitaplarının birçoğu ile İbn Ebî İsba‘ın eserlerini tahkik eden Hifnî Muhammed Şeref, böyle bir nispeti destekleyecek herhangi bir bilginin bulunmadığını rivayet etmiş ve böyle bir ilişki olsaydı, mutlaka bize rivayet yoluyla aktarılırdı, demiştir.60 Fakat daha sonra ortaya çıkan ve ilim dünyasına kazandırılan İbn Ebî İsba‘ın, el-Muḫtârâtü’l-fâiḳa mine’l-eş‘âri’r-râiḳa, adlı eseri bu iddiaları çürütmüştür. İbn Ebî İsba‘ bu eserinde cahiliye şairi zü’l-İsba‘ el-‘Advânî’nin beyitlerini: “Atamız zü’l-İsba‘ el-‘Advânî der ki”, diye aktarır. Yine tahkiki son dönemlerde yapılan el-Muğrib fî ḥule’l-mağrib adlı eser de gösteriyor ki, İbn Ebî İsba‘ın nesebi, cahiliye şairi zü’l-İsba‘ el-‘Advânî’ye dayanmaktadır.61

İbn Ebî İsba‘ın dört tane nisbesi bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

2013, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 28, 298; Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî

İṣba‘, s. 31.

58 İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 67.

59 Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî İṣba‘, s. 31-32.

60 Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî İṣba‘, s. 31-32; İbn Ebî İsba‘,

Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 67.

el-Mısrî: Bu nisbe, doğup yaşadığı ve hayatının büyük bir kısmını

geçirdiği ve vefat ettiği şehir olan Mısır’a nispetle verilmiştir. Bu, onun en meşhur nisbesidir.62

el-‘Advânî: Bu nisbe, yukarda da bahsedildiği gibi, aynı şekilde

meşhur cahiliye şairinin de lakabıdır. Bunun, İbn Ebî İsba‘ın nisbesi olmadığı, lakabı olduğu da söylenmiştir.63

el-Bağdâdî: Bu nisbe, İbn Ebî İsba‘ın seyahat ettiği Bağdat şehrine

nisbetle verilmiştir. Bu nisbenin, ailesinin köklerine işaret ettiği, ailesinin geçmişte Bağdat’tan Mısır’a hicret etmiş olabileceği söylenmiştir.64

el-Kayrevânî: Bu nisbe, yine İbn Ebî İsba‘ın seyahat ettiği yer olan,

Kayrevan’a nisbetle verilmiştir.65

62 İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhira, VII, s. 37; Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn

Ebî İṣba‘, s. 31-32; İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 67;

İbn Ebî İsba‘, el-Muḫtârât, s. 18; Ahmed Teymur Paşa, Ahmed b. İsmail et-Teymur,

Fihrisü’l-Ḫizâneti’t-Teymûriyye, Tefsîr, I, Dârü’l-Kutubi’l-Mıṣriyye, Kâhire, 1948, s.

161-162.

63 İbn Ebî İsba‘, el-Muḫtârât, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 18; Hamûd Yûnus,

en-Naḳd ‘inde İbn Ebî İṣba‘, s. 31-32; İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin

Mukaddimesi, s. 67.

64 İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhira, VII, s. 37.; Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn

Ebî İṣba‘, s. 31-32; İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 67.;

İbn Ebî İsba‘, el-Muḫtârât, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 18.

65 Kâtib Çelebi, Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, s. 230; Bağdatlı İsmail Paşa, Îḍâhü’l-Meknûn

fi’ẕ-ẕeyli ‘alâ Keşfi’ẓ-Ẓunûn ‘an esmâi’l-kütüb ve’l-fünûn, I, thk. Mehmet Şerefettin

Yaltkaya ve Rıfat Bilge, Beyrût, t.y. s. 231; Hamûd Yûnus, en-Naḳd ‘inde İbn Ebî

İṣba‘, s. 30-31; İbn Ebî İsba‘, Bedî‘u’l-Ḳur’ân, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 67; İbn

Ebî İsba‘, el-Muḫtârât, Muhakkikin Mukaddimesi, s. 18; Ahmed Teymur, Fihrist, I, s. 161-162.