• Sonuç bulunamadı

1.6. İnovasyon Kaynakları

1.6.1. İşletme İçi Kaynaklar

İçsel yenilik sebeplerinin işletmenin kendi içerisinde veya faaliyet gösterdiği pazar bölümünde karşısına çıkabilecek kaynaklarıdır. İşletme içi kaynaklar beş başlık altında ele alınmaktadır.

1.6.1.1. Küreselleşme Baskısı

Bilgi çağı organizasyonlarının aynı sektördeki rakiplerinin önünde olabilmeleri sahip oldukları bilgi ve bilgiyi kullanabilme becerileri ile bağlantılıdır. Bilgi teknolojileri aracılığıyla bilgi yaygın hale gelmiştir. Günümüz ekonomisinde organizasyonların biçimlendirmekte olduğu niteliksel değişim; “küreselleşme” olarak algılanmaktadır (Öğüt, 2001: 31).

Küreselleşme ile birlikte teknolojide meydana gelen hızlı değişim ve gelişmeler sanayi toplumundan, bilgi toplumuna geçişi sağlamıştır. Sanayi toplumundan, bilgi toplumuna geçiş sürecinde yaşanan gelişmeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz (Tekin vd., 2000: 78-79);

• Mamul üretiminden hizmet üretimine doğru bir değişim

• Profesyonel, teknik, eğitim ve sağlık gibi hizmet sektörlerinde hızlı bir artış

• İş nitelikleri ve karakteristiklerinde değişim

• İş gücü içinde bilgi çalışanları (zihinsel emek) oranının artması

• İleri teknolojilere doğru bir değişim

• Yeni bilişim teknolojilerinin yaygınlaşması ve bilgisayarların gelişmesi ile uzak noktalarda koordinasyon amacıyla iletişimin ileri ölçülerde kullanılması. Küreselleşme sonucu ekonomik sınırların ortadan kalkması, gelişmiş sanayi ülkelerinin az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmasına ve sermayenin bu ülkelere doğru kaymasına neden olmuştur. Gelişmiş ülkelerde bulunan sermaye ve teknoloji, gelişmekte olan ülkelerde bulunan emek ve kaynak bu sayede bir araya gelmiştir. Böylelikle küreselleşme geri kalmış ülkelerin kullanamadığı kaynakları, bu kaynakları kullanma sermayesi, bilgisi ve teknolojisine sahip ülkelerin kullanmasına imkan sağlamıştır (Barutçu, 2000: 26).

Küreselleşmenin sağladığı bilgi ve teknoloji akışı ile örgütler kendilerini sürekli yenilemek ve geliştirmek suretiyle değişimi yaşamışlardır. Ayrıca, ulusal pazarlarda

rekabet eden örgütler küreselleşme sonucunda uluslararası arenada faaliyet gösteren örgütlerle de rekabet etme durumunda kalarak kendilerini geliştirme çabası içine girmişlerdir. Kısaca belirtmek gerekirse, küreselleşen dünyada; ekonomik, politik teknolojik açılımlar yepyeni rekabet koşullarını da beraberinde getirmiştir. Küreselleşmenin sonuçları olan; politik birleşme ve bütünleşmeler, ekonomik birlikteliklerin oluşması, kolaylıkla elde edilebilen teknolojik bilgiler; küresel alanda aktör sayısını da hızla arttırmıştır. Tüm bu sistemlerle birlikte müşteriler de küreselleşmiş, ortak değerler belirlenmiş bunun sonucu olarak da, küresel yönetimler geçerli hale gelmiştir (Çağdaş, 2005: 21).

İşletmelerin, ürün akışı, hizmet satışı, para akışı ve insan hareketliliği yönünden engellerinin kaldırılması olarak algılanılan küreselleşme, yenilik stratejilerini geliştirmek ve işletmelerin yenilik yapmaları için iyi bir avantaj olarak kabul edilebilmektedir (Aygen, 2006: 21).

1.6.1.2. Beklenmeyen Gelişmeler

Beklenmeyen bir başarı, başarısızlık ya da beklenmeyen bir dış olay eşsiz bir fırsatın habercisi olabilir. Önemli olan bu fırsatın gerektiği şekilde algılanıp, değerlendirilmesidir. Beklenmeyen başarı kadar, başarılı yenilikler için daha zengin fırsatlar sunan oluşumlar çok azdır. Beklenmeyen başarıda yenilik fırsatlarının daha az riskli olduğu ve işlenmesinin daha kolay olduğu görülmektedir (Drucker, 1985: 37).

Ben merkezli yöneticiler yüzünden, örgütün önceden öngörmediği beklenmeyen başarılardan kaynaklanan pek çok büyük fırsat kaçmaktadır. Örgüt içinde fikir ve düşüncelerin rahatça ifade edilebildiği özgür bir iklim oluşturularak bütün kademelerdeki personel daha yenilikçi hale getirilebilir. Nihayetinde toplam fikir ve düşünce zenginliği artan örgütün yenilik performansı da gelişir. Beklenmeyen başarılar genellikle çok basit olduklarından, görülmeyebilir, kimsenin dikkatini çekmeyebilirler. Ancak vizyon ve bilgi sahipleri, ayrıntıya dikkat edenler ve başkalarının da değerli fikirleri olabileceğini kabul edenler onun farkına varabilirler (Acaray, 2007: 36).

Başarılardan farklı olarak başarısızlıklar, reddedilemez ve nadiren dikkatlerden kaçar. Ama seyrek olarak bir fırsat belirtisi gibi görülür. Başarısızlıkların çoğu, hırs,

düşüncesizlik, tasarım ve icrada yetersizlik gibi nedenlerden dolayı ortaya çıkan hatalardan başka bir şey değildir. Yapılan şey dikkatle planlanıp tasarlansa ve titizlikle uygulansa da, şimdiye kadar bir şeyler başarısız gidiyorsa, çoğu zaman bu başarısızlık ilgili olduğu bir değişimi gerektirir. Bir ürün ya da hizmetin tasarım veya pazarlama stratejisi üzerine kurulan teoriler artık gerçeğe uygun olmayabilir. Müşteriler değerlerini ve algılarını değiştirebilirler. Onlar halen aynı ürünü satın alsa da, gerçekte çok farklı bir değeri satın almaktadırlar. Bu bakımdan beklenmeyen başarısızlıklar yenilik fırsatları oluşturabilir. Önemli olan, başarısızlıklar karşısında psikolojik atmosferini bozmayan örgütlerin, hiç beklemedikleri olası fırsatlarla karşılaşabilmeleridir (Drucker, 1985: 46).

Beklenmeyen oluşumların inovasyon kaynağı olarak değerlendirilmesinde önemli olan belirtilerin iyi fark edilmesi, anlaşılması ve elde edilmesi muhtemel fırsatların görülmesidir (Gökcek, 2007: 23). Yani önemli olan beklenmeyen başarı veya başarısızlıkları birer fırsat olarak görmek ve yenilik için değerlendirmektir (Durna, 2002: 41).

Beklenmeyen dış olaylar, yönetimin örgütü yönlendirmiş olduğu bilgi ve şemalarda bulunmayan olaylar anlamına gelir. Beklenmeyen dış olaylar, büyük işletmelere en düşük riskle en büyük fırsatı sunan yenilikçi bir çevre oluşturabilir. Aynı şekilde büyük ve kurumsallaşmış işletmelerin yapacakları yenilikler için uygun olan bir çevre meydana getirebilir. Ama büyük ve kurumsallaşmış olmak, işletmenin beklenmeyen olayı tam olarak algılayacağı ve ondan yararlanmak için başarıyla organize olacağını garanti etmez (Drucker, 1985: 52-53).

1.6.1.3. Plan ve Uygulamalar Arasındaki Uyumsuzluklar

Uyumsuzluk durumu olması beklenen ile olan durum arasındaki farkı ifade etmektedir. Uyumsuzluk inovasyon için bir fırsat oluşturur çünkü söz konusu fark bir hatayı temsil edebilir ve bu hata da inovasyon yapmak için bir fırsat olabilir (Belyalova, 2010: 30).

Uyumsuzluk durumu çok zor fark edilen hatta bazen hiç fark edilemeyen bir durumdur. Bunun yanında çalışanların düşüncelerindeki ya da ekonomik gerçekler

arasındaki uygunsuzluklar, beklentiler arasındaki uygunsuzluklar da yenilik için bir kaynak oluşturabilir. Ayrıca yeni bir ürünün maliyeti ile kârı arasındaki uygunsuzluklar nedeniyle, ikame bir ürün pazar için bir yenilik sayılabilir (İraz, 2005: 93).

Üretim, tüketim, dağıtım, iletişim gibi çeşitli faaliyetler incelendiğinde birbirleri arasında çeşitli uyumsuzluklar olduğu gözlemlenebilir. Özellikle biri diğerinin çıktısını oluşturan veya etkileşim halindeki faaliyetler arasında bu tür uyuşmazlıklara rastlamak daha olasıdır. Genellikle bir faaliyet uzun süre gerçekleştirildiğinde körlük olarak tabir edebileceğimiz ve yeniliğe açık alanları görememe durumu olarak açıklayabileceğimiz bir durum ortaya çıkmaktadır. Dışarıdan bir göz ile bu durum değerlendirildiğinde önemli yenilik faaliyetlerine kaynaklık edebilmektedir. Dikkatli bir gözlem ve analiz uyumsuzlukların sunduğu fırsatların değerlendirilmesine olanak sağlayabilmektedir (Gökcek, 2007: 25).

1.6.1.4. Süreç Gereği

Süreç içerisinde gelişen ihtiyaçlar, işletmelerin yenileşim yapabilmeleri için aslında birer fırsattır. Bu yeniliklerde beklenmeyen oluşumlardan, uyumsuzluklardan ya da demografik yapının çeşitliliğinden de yararlanılabilir (Durna, 2002: 54).

Özellikle küreselleşmenin ve bilgi yoğun teknolojilerin pazardaki etkilerini arttırmaları sonucunda, tüketim kalıplarındaki değişimler, tüketim kültürünün değişimini ortaya koymaktadır (Gürler, 2009: 13).

İşletme içinde de süreçler bazen süresini doldurabilir veya eskiyebilir. Sonuçta bu süreçler verimsizleşir ve değiştirilmesi gerekir. Süreç içerisinde oluşabilen böyle ihtiyaçlar yeniliği destekler ve değişimi gerektirir. Bunlar işletme için birer fırsattır (Öğüt, 2008: 49). Bir süreçte etrafındaki kişilerce düzeltilmemiş zayıf bir halka göze batıyorsa, bu durum kişi ya da şirket için zayıf halkayı düzeltmek için bir fırsat yaratır (Baykal, 2007: 32). Zamanlama yeniliğin ve girişimciliğin başarısında kritik bir unsurdur. Zamanlamanın kötü olması yeniliği büyük bir olasılıkla başarısızlığa mahkum edebilecekken, zamanlamanın iyi olması ise yeniliğin başarılı olmasına neden olacaktır (Durna, 2002: 65).

1.6.1.5. Pazar ve Endüstri Yapısındaki Değişimler

İşletmelerin, özellikle sosyo - kültürel yapıyı etkileyen yaşam biçimleri, tutumları, değer yargıları, kültürel alışkanlıklardaki değişimler yenilik fırsatlarını oluşturmaktadır (Gürler, 2009: 14). Endüstri ve pazarlar çok az sayıdaki üreticinin hakimiyeti altındaysa, özellikle endüstri yapısındaki değişimlerden yararlanan yenilikler etkin olur. Uzun yıllar boyunca tehdit edilmeyen ve başarılı olan bu büyük ve güçlü üretici ve satıcılar büyüklüklerinden dolayı gururlanma eğilimine girerler. Önce, sektöre yeni girenleri önemsemezler ve amatör olarak görürler. Ancak yeni gelenler pazarlarının büyük bölümünü ellerine geçirdiklerinde, karşılık vermek için hareket yeteneklerinin azaldığını görürler. Zaten büyüklüklerinden kaynaklanan katı örgüt yapıları, değişimlere hemen karşılık verebilecek esneklikten yoksundur (Durna, 2002: 52-53).

Değişimleri yakından izleyip fırsat olarak görenler, daha önce endüstri içerisinde fark edilmeyen ya da göz ardı edilen çeşitli boşlukları yeniliklere giderek değerlendirirler (Acaray, 2007: 38). Yenilik fırsatları sürekli olarak durağan pazarlara ve işletmelere baskı yaparlar. Pazarı dikkatle inceleyen işletmeler bu değişimleri veya pazardaki boşlukları gözden kaçırmazlar ise büyük fırsatlar yakalarlar (Öğüt, 2008: 49). Bir endüstrinin ya da pazarın tabanı değişim geçiriyorsa, ürün, hizmet ve iş yaklaşımı için bir inovasyon fırsatı doğar (Baykal, 2007: 32).