• Sonuç bulunamadı

Teknoloji kişiler, firmalar ve toplumlar tarafından yaratılmakta ve sosyal ve ekonomik koşullar çerçevesinde ise kullanılmaktadır. Buna bağlı kalarak da, teknolojinin sağladığı değişiklikler, yeni mal ve hizmetlerin, yeni üretim ve ulaşım tekniklerinin, yeni piyasaların ve yeni endüstriyel organizasyon türlerinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır (Birkan, 2008: 68).

Bir hazır giyim firması, bir yıl boyunca tonlarca ürün üreterek elde ettiği karını yılın sonunda alacağı bir makineye yatırabilmektedir. Başka bir deyişle makinelerin hammadde maliyetleri satış fiyatları karşısında ihmal edilebilecek kadar düşüktür. Bu durumda, işletmelerin, üretim yöntemleri ya da teknolojileri konusunda sahip olduğu bilgi, deneyim, ustalık, patent ve kendine ait geliştirmiş olduğu standartlar, bilgi ve yetkinlikler (Know-How) değeri ortaya çıkmaktadır. Yerli makine yapımcıları ne yazık

ki know-how ve bilgi üretmekte yeterince başarılı olamadıklarından, yabancı makine satıcıları Türk hazır giyim sektöründen yıllardan beri bu yönde çok kar etmiştir (Temiroğlu, 2007: 126).

Dünyada hazır giyim teknolojisindeki ilerleme tekstil sanayine oranla daha yavaş gelişmesine karşın, son yıllarda ABD ve Japonya’nın hazır giyim araştırmalarına verdikleri önemin artması sonucunda bu alanın teknolojisinde önemli gelişmeler sağlanmıştır. Dünya pazarlarında rekabet edebilmek, dünya standartlarında üretimle gerçekleşebileceğinden günümüzde gelişmiş teknolojiye yatırım yapmak zorunluluk haline gelmiştir. Bu nedenle teknolojik gelişmelerin ve bunların uygulanmasının hazır giyim sanayi için önemi oldukça büyüktür (Aykul, 2006: 13-14). Teknolojinin fiziksel donanım ve işletmelerin zihinsel ve yenilikçi yapılarıyla bir bütün oluşturması gereklidir (Atasoy, 2007: 39). Bu teknoloji ve bilgi ise ancak yeni buluşlar (icat) ve bunların ticari bir ürüne dönüştürülmesi yani inovasyon (yenilik) faaliyetleri ile gelişirler (Ersöz, 2009: 366).

Türkiye İstatistik kurumu (TÜİK) araştırmalarına göre imalat sanayi genelinde işletmelerin % 34,8’i teknolojik yenilik yaparken, % 65,2’si de teknolojik yenilik yapmamıştır. Tekstil sanayinde bu oranlar sırasıyla % 25,78 ve % 74,22 hazır giyim sanayinde ise bu oranlar sırasıyla % 21,93 ve % 78,07 olmuştur (Terzioğlu, 2008: 53).

Son 10-15 yılda teknolojideki ilerlemeler, yenilikçi uygulamalar ve küreselleşme ile birlikte artan, değişen ve gelişen tüketici talepleri hazır giyim sektöründe yer alan ürünlerin kapsamını da genişletmiştir. Tekstil sektörü içinde, akıllı tekstiller veya teknik tekstiller olarak adlandırılan yeni bir sektör ortaya çıkmıştır ve tekstil ve hazır giyim ürünleri artık sadece giyinme, barınma ve dekorasyon ihtiyacına cevap vermemektedir. Kendini vücut sıcaklığına göre ayarlayan giysiler, nabız, tansiyon, kalp atışı vb. hayati önem taşıyan yaklaşık otuz göstergeyi ölçerek ilgili yerlere aktaran giysiler, ter tutmayan nefes alabilen, yanmaz kumaşlar, müzik dinlemeye ve iletişim kurmaya imkan veren, stresi azaltan giysiler ve sayılmayan daha birçok yenilikçi ürün tekstil sektörüne dolaylı olarak da hazır giyim sektörüne dahil olmuştur. Bu gelişmeler hem hayatı kolaylaştırmakta, daha zevkli bir hale getirmekte, insan yaşamını korumakta, belki de hayat kurtarmaktadır (İmer, 2006: 58-59).

Her alanda olduğu gibi hazır giyim sektöründe de otomasyon ve otomatik olarak çalışan makineler görmek mümkündür. Özellikle parça kesme, dikiş, nakış, baskı makineleri vb. gibi sistemler geliştirilmekte ve tasarımdan barkod okumaya kadar her alanda otomasyon daha yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Günümüzde özelikle zeki makinelerin geliştirilmesinde de önemli gelişmeler söz konusudur (Temiroğlu, 2007:127).

Sürekli gelişen teknolojik faktörlerin de etkisiyle işletmeler, verimliliklerini arttırabilecekleri yeni üretim şekil ve yöntemleri uygulamaktadır. Uygulamaya konulan ya da konulacak olan her yeni yöntem de işletmeyi yeni bir değişim döngüsünün içerisine çekmektedir. Özellikle bilişim ve telekomünikasyonda meydana gelen gelişmeler beraberinde küresel üretim ve pazarlamayı da getirmekte, üretim ve pazarlama anlayışının değişmesiyle de örgütler değişim zorunluluğu ile karşı karşıya kalmaktadır (Çoban, 2001: 28-29).

Hazır giyimde sezon sayısı artık 4 ile sınırlı değildir. Giyim üreticileri için ürünlerin vitrinde kalma süresi 4-6 haftaya kadar düşmektedir. Bu koşullarda hızlı üretim en büyük rekabet avantajlarından biri olarak ortaya çıkmaktadır. Termin sürelerine bakıldığında Türkiye’nin hızlı üretim konusunda yeterli gelişmeyi gösteremediği söylenebilir. Ancak laboratuar, insan gücü ve makine, teçhizat bakımından ülkenin alt yapısı buna müsait görünmektedir (Temiroğlu, 2007: 272).

Hazır giyim işletmelerinde yazılım çözümleri olarak modelleme, tasarım, görüntüleme, tekno-terzilik BDT-BDÜ ve bilişim teknolojileri 2023 Türkiye’sinin tekstil teknolojisi yelpazesinde öne çıkan teknolojiler, bunların gelişme potansiyeli ve ülke refahına katkısı göz önüne alınarak aşağıdaki şekilde sıralanmıştır: (TÜBİTAK, 2003: 5-6).

● Sektörün tüm faaliyet alanlarında ‘ileri duyarga (sensör) teknolojileri ● Hazır giyimde ‘web tabanlı BDT-BDÜ’ teknolojileri ile ‘tekno-terzilik’

● Tekstil terbiyesi konusunda ‘plaslama’,’iyon implantasyonu’,’utrason’ gibi yeni teknolojiler ile ‘çevre dostu tekstil terbiye teknolojileri’

● Nonwoven konusunda ‘ileri tülbent yüzey üretim teknolojileri

● “Örgüde bilgisayar destekli tasarım” ve “üretim teknolojileri ve dikişsiz kazak” (seamless) teknolojileri

İşletmelerin teknolojik değişimler ışığında hareket edip küresel gelişmelere daha yakın olup, Ar-Ge, konsept ve imalat süreci sonrası iş stratejilerini ve şirket pazar paylarından çıkan sonuçlara göre kendini entegre hizmet boyutunda ayarlaması gerekmektedir (Birkan, 2008: 125).

Tekstil ve hazır giyim sektöründe en kaygı verici noktalardan birisi araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin sınırlı kalmasıdır. Yurt dışına yapılan fason üretim ile sağlanan getiri büyük ölçüde fason üretim yaptıran işletmelerde kalmaktadır. Bu nedenle, Ar-Ge faaliyetlerine destek verilmesi gerekmektedir. Ar-Ge’ye bağlı olarak geliştirilen moda ve markalar çok iyi tasarlanmış reklâm ve pazarlama çalışmaları ile desteklenmelidir (Kanoğlu ve Öngüt, 2003: 50).