• Sonuç bulunamadı

Hz Ali’nin Hilâfete Geçişiyle İlgili Rivâyetler

Belgede Hazreti Ali (sayfa 118-122)

HZ ALİ’NİN HALİFE SEÇİLMESİ

B. Hz Ali’nin Hilâfete Geçişiyle İlgili Rivâyetler

Bu bölümde, Hz. Peygamber’in vefatından itibaren hilâfet beklentisi içe- risinde olan14 Hz. Ali’nin idarenin başına geçişini konu alan rivâyetler çerçe-

vesinde meselenin panoramasını çizmeye çalışacağız. Hz. Ali’nin hilâfete se- çilmesi sürecinde yaşanan olayları anlatan rivâyetler birbirinden oldukça fark- lıdırlar. Var olan bu uyumsuzluk ve karşıtlığa rağmen onları genel çerçevede gruplandırmak mümkündür. Biz de rivâyetleri üç grupta ele alacağız.

Hz. Ali’nin yönetimi üstlenme sürecini anlatan rivayetlerin ilkine göre o, bu görevi bizzat istemekte ve insanları kendisine tabi olmaya davet etmekte- dir. Söz konusu rivayet Belâzurî’den gelmekte ve o, Salih b. Keysan’dan nakil- le insanları biat etmeye davet edenin bizzat Hz. Ali olduğunu söylemektedir.15

Aynı müellifin naklettiği ikinci rivayet Hz. Ali’nin biat gerekçesini açıklamak- tadır. Buna göre o, insanların Talha b. Zübeyr’e tabi olmalarından endişe et- mektedir.16

Küçük sahabîlerden Misver b. Mahreme (64/683)’ten nakledildiğine göre, Osman öldürüldüğü zaman insanlar Talha ve Zübeyr’e yönelmişlerdi. Bu es- nada evine giden Hz. Ali, Kureyş kabilesine mensup birinin, ‚Amcasının oğlu öldürülen, mallarına ve mülküne el konulan adama bakın‛ şeklindeki istihzalı sözlerini işitince mescide yönelmiş ve minbere çıkarak bir hutbe vermişti. Hz. Ali’nin hutbesinin ardından insanlar Talha ve Zübeyr’den uzaklaşarak Hz. Ali’ye biât ettiler.17

Bu grupta zikredebileceğimiz bir başka rivâyet ise İbn Şihâb ez-Zührî’den nakledilmiştir. Bu rivâyet Hz. Ali’nin Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avvâm’ın yanına gittiği ve ‚İsterseniz bana biât edin ya da ben ikinizden kimi

14 Bkz., İbnu’l-Esîr, Ebu’l-Hasen İzzüddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî

(630/1233), Üsdü’l-Gâbe, I-VIII, thk: Ali Muhammed Muavviz-Âdil Ahmed Abdülmevcûd, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut tz., IV, 106. Ayrıca bkz., Genç, Süleyman, ‚Halife Seçimlerinde Hz. Ali’nin Tutum ve Tavrı‛, Hazret-i Ali -Sempozyum Bildirileri-, İzmir İlahiyat Vakfı Yay., İz- mir 2017, 277 vd.

15 Belâzurî, III, 8. 16 Belâzurî, III, 16. 17 Belâzurî, III, 12.

isterseniz ona biât edeyim‛ diyerek onları muhayyer bıraktığını kaydeder. Ri- vayetin devamına göre onlar, Hz. Ali’ye biat etmeyi tercih etmişlerdir. Fakat bu tercihleri, onların, Hz. Ali’nin kendilerine biat etmeyeceğini kesin olarak anlamaları ve kendi canlarından korkmalarından kaynaklanmıştır.18

İlk kısımda ele aldığımız rivâyetler kategorisinde şöyle bir haber de nak- ledilmektedir. Hz. Ali, isyancılar tarafından Hz. Osman’ın şehit edildiği habe- rini almasının ardından hemen yönetim boşluğunu doldurmak için bizzat faa- liyetlere başlamıştır. Bu doğrultuda hilâfet görevini üstlenme arzusu taşıdığını açıkça ifade etmiş hatta bu görevi üstlenmek için insanları hoşnut edici, gönül- lerini kazanacak eylemlere girişmiştir.19

Hz. Ali’nin hilafeti ile ilgili ikinci grup rivayetlere göreyse, o, bu görevi üst- lenmesi için bizzat baskı altına alınmıştır. Hz. Osman’ın uzun muhasara sonun- da şehit edilmesinin ardından yeni bir halife ihtiyacının hasıl olduğu yukarıda ifade edilmişti. İşte bu gruptaki rivâyetler, ilk gruptaki rivâyetlerin aksine bu problemi aşmak ve çözmek adına hareket edenlerin, Hz. Ali değil, çevresindeki insanlar/isyancılar olduğunu söylemektedir. Halifenin katledilmesiyle Medi- ne’de büyük bir kaos ortamı baş göstermiş ve bu kaosun bütün İslâm ülkesine yayılmasını istemeyen insanlar, yönetim problemini çözmek istemişlerdi.20 Bu

nedenle görevi üstlenecek kişiyi kendileri belirlemek istediler. Diğer bir ifade ile onlar, ortak tercihleri olan Hz. Ali’yi bu göreve zorla getirdiler. Bu doğrultuda kaydedilenler arasında zikredebileceğimiz rivâyetler şunlardır.

Ebû Müvekkil’e nispet edilen bir rivâyete göre Hz. Osman öldürüldüğü zaman Hz. Ali, Buğayğa mevkiindeydi. Halifenin öldürüldüğü haberini alan Hz. Ali, Medine’ye geldi. Ammâr b. Yâsir, Hz. Ali’nin karşısına geçerek, ‚Ya kendi isteğinle biâtimizi alacaksın ya da seni zorlayarak bu makama biz geti- receğiz‛ dedi. Hz. Ali bu duruma rıza göstererek insanların biâtini aldı.21

Keza Şa’bî ismiyle meşhur Ebû Amr Âmir b. Şerâhîl (104/722)’den nakle- dilen rivâyete göre Hz. Ali biât almaya zorlanmıştı. İsyancılar, Hz. Ali’ye gele- rek onun bu görevi üstlenmesi hususunda ısrar ettiler hatta onun elini çekmek suretiyle hemen biât etmek istediler. Hz. Ali bu talepleri olumlu karşılamadı ve kendisine yapılan biâti kabul etmedi. Ancak isyancıların geri adım atma- ması onun bu görevi kabul etmesiyle neticelendi. İnsanların kendisine biât etmesinin ardından Hz. Ali, minbere çıkarak bir konuşma yaptı.22

18 Belâzurî, III, 19; Taberî, IV, 429. Yine Taberî, Ebû Beşîr el-Abîdî’den benzer bir rivâyet naklet-

mektedir. Bkz., Taberî, IV, 427-427.

19 Belâzurî naklettiği diğer bir rivâyete göre, Hz. Ali, insanların Talha ve Zübeyr’e yöneldiğini gö-

rünce Beytu’l-Mal’ın giderek kapısını açmıştır. Bunun üzerine insanlar ona yönelmiştir. Bkz., Belâzurî, III, 15.

20 Bkz., Taberî, IV, 429. 21 Belâzurî, III, 8. 22 Belâzurî, III, 8.

Taberî’nin naklettiği bir rivâyete göre isyancılar, halifeyi seçme işini Me- dine halkına bıraktı ve üç gün mühlet verildi. Ayrıca isyancılar, Medine halkı- nı bu süre zarfında halifeyi seçemezlerse içlerinde Hz. Ali, Talha, Zübeyr’in de bulunduğu pek çok kimseyi öldürmekle tehdit ettiler. Bunun üzerine onlar, Hz. Ali’ye biât etmek istedi. Ancak Hz. Ali, onların bu isteklerini geri çevirince insanlar onun yanından ayrıldılar. Ertesi gün isyancılar Talha ve Zübeyr’e baskı yaparak Hz. Ali’nin hilâfetine muhalefet etmemeleri ve ona biâte razı olmaları hususunda onlara baskı yaptı. Daha sonra tekrar görüşen Medine halkı Hz. Ali’yi biâtlerini almaya ikna etti.23

Bu rivâyetler aşikâr biçimde Hz. Ali’nin bu görevi üstlenmek konusunda baskı altına alındığını göstermektedir. Ayrıca söz konusu nakillerin, onun bu süreçte reddetmek dışında sessiz kalıp pasif bir davranış sergilediği izlenimini vermesi de oldukça dikkat çekicidir. Diğer bir deyişle Hz. Ali, maktul halife- nin ardından köşesine çekilmiş problemlerin çözülmesini beklemektedir. Ay- rıca bu rivâyetlerde çizilen Hz. Ali portresi Abdullah b. Ömer, Sa’d b. Ebî Vakkâs gibi sahabîlere benzemektedir. Nitekim onlar gerek Hz. Osman’ın ha- life seçilme sürecinde gerekse sonrasında yaşanan olaylarda aktif rol üstlen- memişler, yaşanan olaylar karşısında sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.

Halife seçimiyle ilgili üçüncü grup rivayetler ise nispeten daha farklı bir görüş oluşturmaktadır. Bu tür rivayetlere göre hem Hz. Ali hilafet görevini geçmeyi istemekte hem de insanlar onu bu makamda görmeyi arzulamakta- dır. Diğer bir deyişle Hz. Ali’nin halife olma arzusuyla insanların onun bu gö- revi üstlenmesi talepleri kesişmekteydi. Buna göre isyancılar, yaşanan olayın şokunun ardından yönetim sorununa çözüm getirmek istediler. Onlar, muh- temelen kendi aralarında fikir birliğine vardılar ve Hz. Ali’ye biat etmek için harekete geçtiler. İbn Kuteybe’ye nispet edilen eserde yer alan nakle göre Hz. Ali, onların bu taleplerine ‚Bu iş sizin göreviniz değil, şûra ve Bedir ehlinin işidir. Onlar kimi uygun görürse o kişi bu görevi üstlenecektir. Toplanıp bu işi görüşeceğiz‛ diyerek cevap vermiştir. Anlaşıldığı üzere Hz. Ali, hilâfet göre- vini üstelenecek kişiyi belirleme hakkının isyancıların uhdesinde olmadığını, aksine Bedir ve şûra ehlinin yani Medine halkının bu hususta söz sahibi oldu- ğunu belirtmiştir. Bunun üzerine Hz. Ali’nin yanından ayrılan isyancılar, kendi aralarında yeniden müzakere yaptılar. Daha sonra tekrar Hz. Ali’ye döndüler ve ısrarlı talepleri üzerine Medine halkıyla beraber biat ederek onu yönetici olarak seçtiler.24

Muhammed b. Hanefiyye’den gelen bir rivâyette ise insanların ona halife olarak biat etme ısrarlarına Hz. Ali’nin, ‚Sizin yardımcınız olmam, yöneticiniz

23 Taberî, IV, 434-435.

24 Bkz., İbn Kuteybe, Ebû Muhammed Abdullah b. Müslim ed-Dîneverî, el-İmâme ve’s-Siyâse, I-II,

olmamdan daha hayırlıdır‛ şeklinde cevap verdiği mukayyettir. Onlar Hz. Ali’nin, bir nevi olumsuz cevabına rağmen geri adım atmamışlardır. Taleple- rinde kararlı olduğunu anlayan Hz. Ali, biâtin gizli olmamasını istedi ve çev- resindekilerden, mescitte yapılmasını istedi. Akabinde insanlar biât için mes- cide gittiler.25

Taberî’nin İbn Muleyh’den naklettiği rivâyete göreyse Hz. Osman’ın öl- dürülmesinin ertesi gününde insanlar, çarşıda dolaşan Hz. Ali’den biât almak istediler. O, biâtlerini ilk başta kabul etmek istememiş ve onlardan uzaklaş- mak için Benî Âmir b. Mebzûl bahçesine girmiştir. Aralarında Talha ve Zü- beyr’in de bulunduğu insanlar, onun ardından bahçeye girerek Hz. Ali’ye biât ettiler. o da daha sonra mescide gitti ve minbere çıkarak bir hutbe verdi.26

Hz. Ali’nin halife seçilmesine dair en meşhur ve tercih edilen rivâyet ise şöyledir: Hz. Osman’ı katleden isyancıların her grubu farklı bir kimsenin hali- fe olmasını istiyordu. Mısırlılar Ali, Basralılar Talha, Kufeliler ise Zübeyr’in bu göreve getirilmesi arzusundaydılar. İsyancılar bu kişilere giderek halifeliği kabul etmelerini istemişler, ancak onlar bu teklifleri geri çevirmişlerdi. Ardın- dan Hz. Ali’de karar kılan isyancılar ikna etmeyi başararak ona biât ettiler. Böylece Hz. Ali iktidara geldi.27

Burada kaydettiğimiz rivâyetlere göre Hz. Ali’nin hilâfet görevini üst- lenmek istediğini ancak bunu isyancıların talepleri doğrultusunda değil, Hz. Ebû Bekr, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın hilâfete gelişlerinde olduğu üzere Me- dine halkının biâtlerini alarak, diğer bir deyişle onların destekleri doğrultu- sunda olmasını istemektedir. Hz. Ali’nin gerek itiraz cümleleri gerekse mescit- te biât vurgusu yapmasını onun isyancıların halifesi, onların destekleriyle bu makama gelmiş olmama arzusu şeklinde okumamız mümkündür. Nitekim onun halife seçilmesinin ardından mescitte vermiş olduğu hutbede üzerinde durduğu meseleler bu düşüncemizi desteklemektedir.28 Ayrıca o, biâtin ger-

çekleştiği ilk andan itibaren isyancıları çevresinden uzaklaştırmak ve Medine halkının desteğini almak adına birtakım faaliyetlerde bulunmuştur.

Günümüz araştırmacıları, Hz. Ali’nin hilafete geçiş sürecini anlatan riva- yetler arasında özellikle son sırada naklettiğimiz haberi tercih etmektedirler. Onların Mısırlılar Ali, Basralılar Talha, Kufeliler’ın ise Zübeyr’i halife seçmek istediği şeklindeki rivayeti tercih etmelerini,29 Hz. Ali sonrası yaşanan hadise-

25 Belâzurî, III, 11-12; Taberî, IV, 427; İbnu’l-Esîr, el-Kâmil fi’t-Târîh, I-XI, thk: Ömer Abdüsselâm

Tedmurî, Dâru’l-Kütübi’l-Arabî, Beyrut 2012, II, 554.

26 Taberî, IV, 428.

27 İbn Kuteybe, I 46-47; Taberî, et-Târih, IV, 428-429; İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, II, 550.

28 Hutbe metni için bkz., İbn Kuteybe, I, 69-70; Taberî, IV, 436; İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, II, 557; İbn

Kesîr, X, 421-422.

29 Bkz., Fayda, 122; Fığlalı, Ethem Ruhi, İmam Ali, Diyanet Vakfı Yay., Ankara 1998, 62; Apak,

leri açıklamada önemli katkıları sağlamasına bağlayabiliriz. Dolayısıyla onlar, Hz. Ali’nin hilafetinde yaşanan olayları, halife seçilme sürecini değerlendirir- ken göz önüne almışlardır.

Belgede Hazreti Ali (sayfa 118-122)