• Sonuç bulunamadı

57 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 207.

Belgede Hazreti Ali (sayfa 178-183)

58 Taberi, Tarih, V, 83. 59 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 207. 60 Taberi, Tarih, V, 84. 61 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 208-209.

ri’yi piyadelerin başına geçirmiştir. 700-800 kişiden oluşan Medine ehlinin ba- şına da Kays b. Sa’d b. Ubade’yi görevlendirmiştir. Hâricîler de hazırlıklarını yapmışlar, sağ kanata Zeyd b. Husayn et-Tâî’yi sol kanata da Şureyh b. Evfâ el-Absî’yi, piyadelerin başına Hurkus b. Züheyr’i tayin etmişler, tüm süvarile- rin başına Abdullah b. Vehb geçmiştir 62

Savaş başlamadan önce, Hz. Ali Ebu Eyyüb el-Ensari’yi Hâricîlerle son bir kez konuşma yapması için göndermiştir. Onun eline bir bayrak vererek bu bayrağa sığınanların, Kûfe ya da Medain’e gidenlerin, o gruptan ayrılanların güvende olacağını söylemiştir. Savaş başlamadan ayrılanların kurtulacağını söyleyince bir grup Mis’ar b. Fedekî et-Temimi ile Ebu Eyyüb’ün sancağına sığınmışlardır.63 Ferve b. Nevfel el-Eşcâî Hz. Ali ile savaşmak için bir sebebi

olmadığını, görüşü netleşene kadar ordudan ayırılıp bekleyeceğini söylemiş ve 500 süvarisiyle birlikte oradan ayrılarak Bendeniceyn64 ve Deskere civarına

gitmiştir.65 Yine başka bir grup daha ayrılarak Kufe’ye dönmüşlerdir. Nor-

malde Hâricîlerin sayısı 4000 iken, Abdullah b. Vehb’in yanında 2800 kişi kalmıştır.

Hz. Ali ordusundakilere, karşı taraftan atak gelene kadar saldırıya geç- memelerini emretmiştir. Karşı taraf saldırıya geçerse, onlara ulaştıklarında yorgun olacaklarını böylece rakiplerini karşı savunmada bulunacaklarını söy- lemiştir.66 Hâricî müellif Kalhatî’ye göre de durum tam tersi olup, Hâricîler

Hz. Ali savaşı başlatmadan saldırıya geçmek istememişlerdir.67 Hz. Ali’nin

süvarileri sağ ve sol cenahtan Harîcileri püskürtmüşlerdir. Okçular da onları ok yağmuruna tutmuşlarıdır. Meydana gelen savaşın ardından öldürülenlerin arasında Abdullah b. Vehb, Şureyh b. Evfâ, Resulullah’ın cennetle müjdelen- diği söyledikleri Hurkus b. Züheyr68 başta olmak üzere Hâricîlerin büyük

kısmı öldürülmüştür. Savaşta yaralanan Hâricîlerden 400 kişi kabilelerine tes- lim edilmiştir.69

5- Savaşın Sonuçları

Büyük kayıplar veren Hâricîler için bu savaş, sonraki dönem isyanlarına temel teşkil eden son derece üzücü bir olay olmuştur. Hz. Ali’nin savaştan

62 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 210; Taberi, Tarih, V, 85. 63 Dîneverî, a.g.e.,210; Taberi, Tarih, V, 86. 64 Belâzurî, Fütûhu’l-Buldân, 301. 65 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 210.

66 Dîneverî, a.g.e., 210; Taberi, Tarih, V, s. 86. İbn Kesir, er-Rasibî’nin yanında sadece bin kişi kal-

dığını söyler. el-Bidâye, X, 587.

67 Kafafî, 191.

68 Cennetle müjdelendiğini yalnızca Hâricî kaynaklar rivayet etmektedir. Bkz. Şemmahî, Kitabü’s-

Siyer, s. 53.

sonra cesetler arasında dolaşarak onlara dua ettiğini, içlerinde seçkin sahabi- nin de bulunduğu bu insanları öldürdüğü için hatalı olduğunu söyleyen riva- yetler de bulunmaktadır.70 Nitekim Şemmâhi, Hz. Ali’nin askerlerin Nehre-

van’da öldürdükleri kişilerden dolayı pişman olduklarını söyler.71

Bu tarz söylemlere, karşı tarafı haksız çıkarma amacı barındırmasından dolayı ihtiyatla yaklaşmak gerekmektedir. Hz. Ali’nin savaş sonrasında ölen sahabelere üzülmüş olması oldukça insani bir durumdur Nitekim, savaş son- rası geriye kalan mallar dışında başka bir şeyin paylaşılmasına izin vermemiş, yararlıları ailesine teslim etmiş, esir etmemiştir.72 (Ama bu onlarla savaşması-

nın hatalı olduğunu düşündüğü anlamına gelmez)

Savaşın kazanan tarafı görünürde Hz. Ali tarafı olsa da, ileri vadede ba- kıldığında kendisine destek verebilecek olan bir grubun bu ihtimali artık son bulmuştur. Zira onların çıkardığı isyanlarla karşı karşıya kalan Hz. Ali’yi öl- düren kişi de, bir yakını Nehrevan’da öldürülen bir Hâricî olacaktır.(ibn mül- cem)

Hz. Ali Nehrevan’a dönmeye karar verince, ordusuna bir konuşma yapa- rak Allah’ın kendilerine zafer nasip ettiğini, şimdi ise Şamlıların üzerine yü- rüme vakti olduğunu söylemiştir. Onlar da ‛Ey Müminlerin emiri, oklarımız bitti, kılıçlarımız yoruldu, mızraklarımız yerinden çıktı. Bizim techizatlarımızı tamamlamamız için bizi geri gönder‛ demişlerdir. Ardından da Ali taraftarla- rı Nuhayle’de bir kışla kurmuşlardır. Burada kalışları sırasında da yavaş ya- vaş Kufe’ye gitmeye başlamışlar, böylece Hz. Ali’nin yanında yaklaşık bin ka- dar kişi kalmıştır. Bunun üzerine Hz. Ali Kufe halkına kendisine itaat etme- dikleri ve cihattan kaçtıkları için bir mektup yazarak Cuma namazından sonra okutulmasını emretmiştir. İnsanlar bunu duyunca her taraftan toplanıp Hali- fe’nin yanına gitmişler; savaştan geri kalmayacakları sözünü vermişlerdir. Hz. Ali sözünde sadık olanların er-Rahbe’de toplanması için emir vermiş fakat er- tesi gün sadece 300 kişi gelmiştir. Hucr b. Adî ve Saîd b. Kays el-Hemedânî, bu duruma çok üzülen Hz. Ali’ye halkı Şam üzerine savaşmaya mecbur etme- si, katılmayanlara da ceza vermesi önerisinde bulunmuşlardır. Fakat bu, Hz. Ali’nin İbn Mülcem tarafından öldürülmesinden dolayı uygulamaya konula- mamıştır.73

SONUÇ

Vuku bulan olay bir tane olsa da farklı mezheplere mensup insanlar bu- nun üzerinde kendi bağlı bulundukları grubun ideolojisi çerçevesinde farklı

70 Kafafî, 191.

71 Şemmahî, Kitabü’s-Siyer, 53.

72 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 211; İbn Kesir, el-Bidâye, X, 589. 73 Dîneverî, Ahbâru’t-Tıvâl, 213.

yorumlar yapmışlardır. (Ehli sünnet, Harici ve Şia açısından) Bunun en belir- gin örneği de tahkimden sonraki süreçte meydana gelen Nehrevan savaşıdır.74

Bu savaşla gelinen noktaya bakıldığında, sürecin Muaviye lehinde işlediği gö- rülmektedir. Öncesinde Hz. Ali’nin karşısında rakip olarak sadece Muaviye varken tahkimden sonra artık buna Hâricîler olarak adlandırılan grup da ek- lenmiştir. Zira artık Muaviye’nin karşısında Hâricîlerle mücadeleden yorgun düşen bir Ali ordusu kalmıştır. Böylece Muaviye Suriye bölgesi fetihlerine yo- ğunlaşmıştır. 75

Hâricîlere göre Hz. Ali’nin icraatları tahkimden önce ve tahkimden son- rası olarak 2’ye ayrılmakta; tahkim öncesi Hz. Ali’nin davranışları isabetliyken tahkim sonrası küfre girmiştir. Hz. Ali onları Kufe’ye dönmek için ikna eder- ken tahkimden vazgeçeceğini söylemiş fakat sonrasında bu sözünü tutmamış- tır. Hz. Ali Nehrevan öncesi, Abdullah b. Habbâb’ı öldürenlere karşı katilin kendilerine verilmesini istediğinde katillerin yanında olmadığını söylemişler- dir. Savaş sonrası Hz. Ali’nin pişman olup ölülerin başına gittiğini söylemek- tedirler.76

KAYNAKÇA

Apak, Adem, Ana Hatlarıyla İslam Tarihi-2, 12.b, Ensar Yay., İstanbul, 2015. Aycan, İrfan, ‚Muaviye b. Ebî Süfyan‛, DİA, C. 30, 2005.

Azimli, Mehmet, Dört Halifeyi Farklı Okumak-4: Hz. Ali, Ankara Okulu, 5. B., 2018. Belâzurî, Fütûhu’l-Buldân, (thk. Abdullah Enis et-Tabba-Ömer Enis et-Tabba), Beyrut

,1987.

Taberi, Ebu Ca'fer Muhammed b. Cerir (310/922), Târihu’t-Taberî, thk. Muhammed Ebu'l-Fadl İbrahîm), I-XII, Dâru’l-Maârif, Kahire.

Demircan, Adnan, Hz. Ali Dönemi ve Ehlibeyt, Beyan Yay, 2016. ..., Hâricîlerin Siyasi Faaliyetleri, 2. b, Beyan Yay. 2015. ..., Ali-Muaviye Kavgası, Beyan Yay., 2014

Dîneverî, Ebü Hanife Ahmed b. Davüd (282/895) Ahbâru’t-Tıvâl, (nşr. Ömer Faruk Tab- ba), Beyrut ts.

Fığlalı, Ethem Ruhi, ‚Abdullah b. Vehb er-Râsibî‛, DİA, C. 1, 1988.

İbn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim (276/889), el-İmâme ve’s-Siyâse, I-II, Dârü’l-Edvâ, Beyrut, 1990.

İbn Kesir, Ebu'l-Fida İsmail (774/1372) el-Bidâye ve’n-Nihâye, I- XIV, (thk. Abdullah İbn AbdiMuhsin et-Türkî), Hicr, 1998.

74 Demircan, Hz. Ali Dönemi ve Ehlibeyt, s. 206.

75 İrfan Aycan, Muaviye b. Ebî Süfyan, DİA, C. 30, 2005, s.126-127.

İbnü’l-Cevzî, Ebü'l-Ferec Abdurrahman b. Ali (597 / 1201), el-Muntazam fi Tarihi'l-Ümem ve'l-Mülük, (thk. Muhammed Abdülkadir Ata-Mustafa Abdülkadir Ata), I- XVIII, Beyrut, 1995.

İbnü’l-Esîr, İzzüddin Ebü'l-Hasan Ali b. Muhammed (630-1232), el-Kâmil fi’t-Tarih, III, Beyrut, 1982.

Kafâfî, Muhammed ‚Ebû Said Muhammed b. Sa‘id el-Ezdî el-Kalhatî’ye Göre Hâricîli- ğin Doğuşu‛, çev. Ethem Ruhi Fığlalı, AÜİF dergisi, C. 18, 1970.

Minkâri, Vak‘atu Sıffin, (thk. Abdüsselâm Muhammed Hârûn), Beyrut, 1990.

Suiçmez, Hacer, ‚Hz. Ali’nin Savaşları ve İslam Mezhepleri Tarihi Açısından Önemi‛, Yl tezi, Müif İstanbul, 2010.

Belgede Hazreti Ali (sayfa 178-183)