• Sonuç bulunamadı

3. GEÇİŞ EKONOMİLERİNDE SERMAYE PİYASASININ OLUŞTURULMASINA

3.4. Geçiş Ekonomilerinde Finansal Sistemin Hukuki Temelleri

3.4.1. Finansal Kanunun Temel İlkeleri

3.4.1.2. Hukuki ve Kurumsal Altyapı

Finansal kurumların ölçülü gözetim ve tanzimi, menkul kıymetler piyasalarının şeffaflığı ve adaletliliği, güçlü ve istikrarlı finansal sistemin temel faktörüdür. Nitekim, bunlar tasarruf ve yatırım yapanlar mali işlemleri yapma araçları ve güveni olduğu zaman devreye girer. Bu, hukuki ve muhasebe hizmetlerin yoğun kullanımını gerektir. Hukuki altyapı, alacaklıların ve hissedarların haklarını ve mülkiyet hakları ile sözleşmeleri tesis etmeye ve uygulamaya yardım eder. Muhasebe ve denetim uygulamaları, kendi haklarının korunmasını ve kurumların aktif kontrolünün yapılmasını sağlamak için tasarruf ve yatırım yapanlar için gerekli güvenli finansal bilgilerini toplar. Bu hizmetlerin mevcudiyeti ve kalitesi, finansal sistemlerin ne kadar iyi işlediklerini tespit etme işleminde temel faktörler halindedir.

3.4.1.2.1. Hukuki Altyapı

Meşruiyet temeline dayanan etkin çalışan hukuki sistem, güçlü finansal sistemi destekler. Meşruiyet, aşağıdaki hususları kapsar:

• Kurumların ve devlet yetkililerinin mevzuatla idare edilen ve sınırlandırılan devlet sistemi yani devlet hukuktan üstün değil kanun önünde sorumludur;

• Şeffaf, gerekçeli olarak önceden sezilebilen, meşru usullerle çıkarılan, adaletli ve dengeli uygulanan mevzuatlar takımı;

• İnsanın genel hakları olarak kabul edilen sivil, siyasi ve iktisadi hakları koruyan kanunlar, ilkeler ve prosedürler;

• Nihai kanun hakemi olarak hareket eden bağımsız ve kalifiye yetkili hakimler tarafından yürütülen adaletli ve etkin hukuk sistemi.

Meşruiyet, yatırım ve finansal faaliyetleri için gerekli çerçeveyi sağlar. Önceden tahmin edilebilir ve uygulanabilir kanunlar olmaksızın ekonomide belirsizlik ortaya çıkar. Yetkili hakimler tarafından uygulamaya konulan şeffaf hukuki kaideler olmaksızın, yatırımların maliyetleri artar ve iktisadi büyüme azalır. Girişimciler ve firmalar, yatırımlarından yüksek getirileri talep ederler, artan sermaye daha pahalı olur ve borçlular kanunların ve sözleşmelerin uygulanmaya başlanamayacağını bilerek borçlarını ödemeyebilir. Kanunun gücü konusunda güvenin ve adaletin olmaması, mahkemeler tarafından nezaret edilen etkin karar ihtilafı, alternatif kurumların yaratılmasına neden olur, ekonomide cinayet durumların ortaya çıkmasına neden olur, yolsuzluk ve kara para aktarılması için uygun temel yaratır. Meşruiyet, finansal faaliyete uygulandığı gibi finansal sözleşmelerin yürütülmesini, iflasa karşı etkin aracın ve emniyetli işlemlere dair mevzuatların yaratılmasını, şirket yönetimine ilişkin açık standartların mevcut olmasını gerektirir. Geçiş sürecindeki ekonomilerde iflasa karşı etkin aracın, emniyetli işlemlere dair mevzuatların ve şirket yönetimine ilişkin açık standartların yaratılması, merkez planlamada bunların olmaması ve bu alanlarda uygun kanunların ve uygulamaların olmaması durumunda belli sorunları beraberinde getirir. Bu sorunlar, endişe edilen temel faktörler ve hukuki geçiş faaliyetlerinin öncelikleri konumundadır.314

314 Birleşik idare (EBRD, 1998: 116).

İyi bir birleşik idare ilkelerini içeren uygun şirket kanunları, geçiş sürecindeki ülkelerde piyasa ekonomilerinin gelişimi için önemlidir. Eğer yabancı ve yurtiçi özkaynakları, şirketlere önemli derecede girecekse tüzük şartları, hissedarlar arasındaki sözleşme anlaşmaları ve bu tip şirketlere uygulanan yasama çerçevelerinin iyi bir birleşik idare ilkelerini yansıtmaları çok önemlidir. Müstakbel yatırımcılar, ortak tarafların yapılandığı ve yönetildiği yasama ve sözleşme çerçevelerinin meşru menfaatleri ve bekllentileri için uygun bir koruma sağladığından emin olmalıdırlar.

Bu yöndeki ilk adım olarak AİKB, şirketlerin, borç alanların ve yatırımcıların bölgedeki potansiyel kredi veya yatırım imkanları üzerinde düşünürken karşılaştıkları büyük problemleri anlayabilmeleri için 1997’nin Eylül ayında yayınlanan kılavuzları oluşturmuştur (bakınız, AİKB (1997)). Banka, şu anda iyi bir temel birleşik idare ilkelerini yansıtan yeni kılavuzlar setini hazırlamaktadır. Bu kılavuzlar, ugyulanabilir kanunların ve düzenlemelerin statüsünün değerlendirilmesi için bir kontrol listesi olarak ve Banka’nın faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yatırımcı şirketlerin belgelerinin gözden geçirilmesi ve benimsenmesi için kullanılacaktır. Ayrıca,

3.4.1.2.2. Muhasebe ve Denetim Uygulamaları

ilgi yönetimin talebi üzerine ve uygun şartlarda banka, faaliyet gösterdiği ülkelerin kılavuzlara wetki yapmak için yasal sistemlerin reform yapmalarında tavsiye verecek ve yardım edecektir.

Böyle bir yardım örneği ve yukarıda belirtilen problemlere yanıt olarak AİKB, Menkul Kıymeler Rusya Federal Komisyonu’na iyi bir birleşik idare için yasal çerçevelerin geliştirilmesinde yardım etmektedir. Banka’nın Japonya hükümeti tarafından desteklenen yardım projesi, Rusya Federasyon’unun iyi organize edilmiş, modern ve etkin sermaye piyasasını kolaylaştırmayı ve ileriletmeyi amaçladığı gibi korporasyon düzenlemesinde yüksek standartları yakalamayı ve tahvilat hamillerinin haklarını korumayı amaçlamaktadır. FCSM’in başlıca görevlerinden biri, menkul kıymetler borsasının işini düzenlemektir. Bu, menkul kıymetlerin meseleleri ve dönüşümünü, hisse senetleri borsalarının denetimini, yatırımcıları koruma talepleri ve müşterek fonların ve diğer kollektif yatırımların işine ve oluşumuna rehberlik eden kaideleri düzenlemektedir. Rusya kanunlarının birleşik idare alanındaki ilk araştırması, mantıklı iyitemel kanunların olmasına rağmen belirli alanlarda yasal çerçevelerin geliştirilmesi gerekmetktedir.

Rusya’nın Anonim Şirketler Hakkındaki Kanun, 1996 yılının 1 Ocağından itibaren yürürlüğe girmiştir. Bu, birleşik faaliyetler için sağlam bir yasal çerçeve yaratarak oldukça elverişli kanun olarak ispat edilmiştir. Aynı zamanda bunun yerleştirilmesi, açık boşlukları göstermiştir ve A.Ş. şartlarının, daha da geliştirilmesi ve benimsenmesi gerektirmektedir.

1997’de Rusya’nın FCSM’i, dört Rus petrol şirketinde (Sidanko, Yuko, Yuganskneftgaz ve Samaraneftgaz), azınlık hissedarların menfaatlerinin muhtemel ihlali için araştırmalar başlatmıştır. Soruşturma, azınlık hissedarların bu şirketlerin yönetimine katılma hakkının ana şirket sahipleri tarafından ihlal edildiğini iddia eden Rus azınlık hissedarlarının ve petrol şirketlerinin tali iletmelerinin tahvillerini alan yabancı yatırımcılarının talepleri üzerine başlatılmıştır. Azınlık hissedarlar, ana şirketlerin tali şirketlerini petrolün piyasa değerinin altında bir fiyata satmalarına zorlamaları ve böylece yan gelirin azaltıldığı şüpheleri uygulamalarla kandırıldıklarını ileri sürmüşlerdir.

Azınlık hissedarları içeren birleşik karışıklığın bir diğer örneği, 1997’de az bir büyük hissedarlar ve birkaç hisse senediyle dev bir petrol şirketi olan Sidanko’da konvertibil bono ihracı metninde meydana gelmiştir. Azınlık hissedarlar, konvertibil bonoların kendi hisse senetlerini önemli derecede hafiflettiklerini hissetmişlerdir. 1998 yılının 17 Şubatında FCSM, konvertibil bono ihracının azınlık hissedarların haklarını ihlal ettiğini tasdik ederek Sidankonun konvertibil bono ihracını sıfırladı. Bununla beraber, FCSM, Sidankonun azınlık hissedarlarla mutabakat sağlaması durumunda yeni bono ihracına izin verdi.

Yukarıda gösterilen örnekler gibi, Rusya’nın birleşik kanunlarında hisse senetlerinin düşmesine izin veren boşlukların olduğunu göstermektedir. Şirketin yeniden düzenlenmesi için ek öncelikler, müdürlerin ve iş yöneticilerinin sorumluluklarına ilişkin işlemleri, dış ve iç denetçileri, bağlı ve ilgili şahıslarla muameleleri ve genel ve özel toplantıları içerir.

Rus sermaye piyasalarına gelince, şu anda menkul kıymetler borsasını düzenleyen tek bir federal kanun, 1996 yılının Nisan ayında yürürlüğe giren Menkul Kıymetler Borsası Kanunudur, ancak bu kanununun hükümleri kapsamlı değildir. Diğer uygulanabilir kaideler, FCSM tarafından yayınlanan birkaç düzenlemelerde alt kanun şeklinde veya değişik kanunlarda ve devlet başkanı kararlarında dahil edilmiştir. Rusya’nın menkul kıymetler borsasının hızlı gelişimi, iki veya üç sene önce gündemde olmayan daha geliştirilmiş kaidelerin ince bir şekilde işlenmesini gerektirmektedir. Borsa ihtiyaçları ve şu andaki yasal çerçeveleri arasındaki açıklık, karışık kaidelerin kaçınılmaz surette ortaya çıkmasına neden olmaktadır ve bu kaidlerin yanlış olarak uygulanmasına neden olabilir. Bu karışıklık, istikrarsızlık yaratmakta ve rizikoları artırmaktadır. Bu, borsa iştirakçileri ve potansiyel yatırımcıların kabiliyeti arasındaki ilişkiyi etkilemektedir. Ayrıca, FCSM’in kötü durumda olan borsa iştirakçilerine uygulama tedbirlerin uygulanmasını önlemektedir.

Yatırımcıların güvenlerini artırmak için FCSM, Yatırımcıların Haklarını Koruma Devlet Programını başlatmıştır. Azınlık hissedarları korumayı ve birleşik idare standadrtlarını geliştirmeyi amaçlayan bu Program, çeşitli kanunları ve FCSM’in geliştireceği düzenlemeleri kapsamaktadır.

Etkin finansal düzenleme ve gözetim, finansal faaliyeti destekleyen hukuki altyapı, anlaşılır ve tasarruf ve yatırım yapanların güvenebilecekleri finansal bilgilerin zamanında temin edilmesine bağlıdır. Finansal raporların anlaşılır bilgileri içermesinin en iyi teminatı, söz konusu raporların dünya çapında genel kabul görmüş muhasebe standartları ve ilkeleri uyarınca düzenlenmesi ve ibraz edilmesidir. Uluslararası Muhasebe Standartları yayınlamada Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi’nin (IASC) çalışması, hem ulusal standartların muhteviyatını etkilemede hem de raporların hazırlanmasında münferit finansal kurumları ve diğer işletmelerinin kullanabilecekleri standartları sağlamada büyük önem taşımıştır. Bu tür finansal raporların güvenli olmasının en iyi teminatı, söz konusu raporların dünya çapında genel kabul görmüş standartlara istinaden murakabe edilmesidir. Katı muhasebe ve denetim standartları, münferit finansal kurumların karşılaşabileceği ve finansal sisteminde güven konusunda karşılanabilecek ciddi ve ters yönde etkileyen sorunlar olan kara para aktarılmasını ve diğer tür finansal cinayetleri önlemeye yardım eder.