• Sonuç bulunamadı

HARøTA BÜLTENø / SAYI:72

Merhaba...

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕnÕn sevgili üyeleri, de÷erli meslektaúla-rÕmÕz, de÷erli dostlar, 2008 sonbaharÕnda bültenimizin yeni sayÕsÕ ile birlikteyiz.

Sizlerle birlikte olmanÕn, sizlerle buluúmanÕn güzelli÷ini, dostlu÷unu, sÕcaklÕ÷ÕnÕ ve mutlulu÷unu yine sizlerle paylaúmak istedi÷imizi belirtmek istiyoruz. Bülteni-mizin son sayÕsÕnÕn yayÕmlandÕ÷Õ Temmuz 2008 den bu yana ülkemizde, bölge-mizde ve dünyada yaúanÕlan siyasi, toplumsal, ekonomik ve politik geliúmelerle birlikte mesleki alanÕmÕzdaki geliúmeler, yaúanÕlan sÕkÕntÕlar ve bu süreç içerisin-deki görev ve sorumluluklarÕmÕzÕn hÕzla arttÕ÷Õ bir dönemi yaúÕyoruz. Bu ülkenin aydÕn ve ça÷daú mühendisleri olarak, bir yurttaú olarak; gözlerimizi kapamadan, görmedik, duymadÕk, haberimiz yok demeden, ba÷ÕmsÕz, sömürüsüz ve özgür bir ülkede birlikte, kardeúçe ve bir arada yaúamanÕn bizlere yükledi÷i sorumluluklarÕ yok saymadan, gelecek günlerin güzelli÷i için úimdiden üzerimize düúenleri yap-manÕn gereklili÷ini bir kez daha ifade ediyoruz.

De÷erli Dostlar,

Emperyalizmin 1929’da yaúadÕ÷Õ bunalÕm ve gündeme gelen büyük dünya krizi, ardÕndan yÕllarca süren etkileri, 1940’lÕ yÕllarda devam eden ikinci dünya pay-laúÕm savaúÕ, 1970’li yÕllarda yaúanÕlan yeni ekonomik bunalÕm, hayata sokulan yeni politikalar ve emperyalist sömürünün giderek artmasÕ ve sonucunda ülke-lerin daha da yoksullaúmasÕ, baskÕ altÕna alÕnmasÕ, demokrasi ve özgürlükülke-lerin yok edilmesi, ekonomik ve siyasi ba÷ÕmsÕzlÕklarÕnÕn her geçen gün tehdit altÕna girmesi ve ülkelerin iúgal edilmesi ile emperyalizm yeni bir bunalÕm sürecine girmiútir. Geçen yüzyÕla damgasÕnÕ vuran iúgal ve savaú bu yüzyÕlda da kendini göstermektedir. Kan ve gözyaúÕ, ekonomik ve siyasi bunalÕmlar, dünyanÕn her köúesinde halka fatura edilmeye devam etmektedir. Kapitalizmin dünya ölçe÷inde uyguladÕ÷Õ emperyalist programlara, projelere bakÕldÕ÷Õnda neredeyse aynÕ tablo-nun her ülkede benzer úekilde hayata geçirildi÷i görülmektedir.

Tek kutuplu dünyamÕzda jandarmalÕ÷a soyunan ve üretim ekonomisi olmayan ABD, özellikle enerji kaynaklarÕ üzerinde hegemonyasÕnÕ sa÷lamak üzere dün-ya halklarÕna saldÕrÕlarÕnÕ sürdürmektedir. Günümüzde emperdün-yal devletlerin hem hasÕm hem de hÕsÕm iliúkileri hÕzla yol almaktadÕr. ABD, AB, Rusya ve Çin çeúit-li düzeylerde bu içeúit-liúkilerini sürdürmektedirler. Kafkasya’da yaúanan turuncu ve kadife devrimleri, Yugoslavya’nÕn parçalanarak yok edilmesi, Gürcistan da gün-deme gelen iúgal ve savaú, Afganistan ve Irak’Õn iúgali, Lübnan, Suriye ve øran’a askeri müdahale giriúimleri emperyalizmin egemenlik alanlarÕnÕ geniúletmek için yaptÕ÷Õ askeri giriúimleri açÕkça göstermektedir. Özgürlük ve demokrasi getirme söylemlerinin yalan oldu÷u artÕk dünya ölçe÷inde bilinmektedir.

Küresel sermayenin yeni bir dünya krizine adÕm adÕm girmekte oldu÷u özellikle son dönemlerde sürekli dile getirilen bir tahlildi. Ancak bu gerçe÷in saklanmasÕ için verilen çabalar, kapitalizmin vahúili÷i ve kural tanÕmaz uygulamalarÕ ve daha fazla kar hÕrsÕ bir taraftan dünyanÕn do÷al dengesini hÕzla zora sokarken di÷er taraftan, sömürülen ülkelerde açlÕk, fakirlik, yoksulluk ve baskÕlarÕn artmasÕnÕ gündeme getirmiútir. Kapitalist sistem do÷asÕ gere÷i ekonomik krizlerden birisini daha üçüncü bin yÕlÕn ilk yÕllarÕnda üretmiútir. 1970’li yÕllarÕn sonlarÕna do÷ru uygulamaya sokulan neo liberalizm e÷ik düzlemde kaymaya devam etmektedir.

Özelleútirmeler ile satÕlan bankalar, stratejik kurum ve kuruluúlar ve tesisler yeni-den devletleútirilmektedir. Batan kuruluúlarÕn kurtarÕlmasÕ için devlet kasasÕndan milyarlarca dolar devreye sokulmaktadÕr. Kapitalizm yaúadÕ÷Õ bu bunalÕmdan bir úekilde çÕkacak ve bunalÕmÕn bedelini dünya halklarÕna ödettirecektir.

Baúta ABD olmak üzere emperyalist ülkeler bu krizi atlatmak için baúvuraca÷Õ adÕmlardan biri olan askeri müdahaleleri, iúgal ve savaúlarÕ zaten baúlatmÕútÕ. Bu süreçte yeni savaúlar yaratmak için her çabayÕ gösterecekleri unutulmamalÕdÕr.

YaratÕlacak bu savaúta mutlaka kendilerine birer yerli ortak bulacaklardÕr. Em-peryalizm ile iú birli÷i yapmanÕn ne özgürlük ve demokrasi ne de mutluluk ve refah getirdi÷i, tam aksine kan ve göz yaúÕnÕ, savaúÕ, sömürüyü ve yoksullaúmayÕ getirdi÷i ve hakim kÕldÕ÷Õ bilinmektedir. Emperyalizmin kirli yüzü bilinmesine ra÷men bu yönde yapÕlan giriúimlerin kabul görmesi do÷ru de÷ildir. Emperyalist ülkelerin bu süreçteki yeri ve rolü, do÷al olarak baúta ABD’nin yönetimine ege-men olan silah ve petrol úirketlerinin karlarÕndaki úiúkinlik ile paralellik içermek-tedir. Sadece 2007 yÕlÕnda ABD’deki 29 petrol úirketinin toplam 166 milyar dolar kâr etti÷i gözden kaçmamalÕdÕr.

DünyanÕn tek kutuplu yapÕdan çÕkmakta oldu÷u günümüzde Türkiye’nin jeo-politik ve stratejik konumu, do÷al ve kültürel zenginli÷i, Orta do÷u, Kafkaslar ve Hazar Bölgesindeki petrol ve do÷al gaz kaynaklarÕnÕn Avrupa ve dünyaya açÕlÕmÕndaki enerji koridorundaki rolü nedeniyle önemi her geçen gün daha da artmaktadÕr. Türkiye, emperyalist iúgale karúÕ halkÕyla ba÷ÕmsÕzlÕk savaúÕ vere-rek özgürlü÷üne kavuúan bir ülke iken günümüzde dÕúa ba÷ÕmlÕ bir ülke haline gelmiútir.

Ülkemizde 1980 askeri darbe sonrasÕ küreselleúme ve yeniden yapÕlanma adÕ al-tÕnda emperyalizmin kurumlarÕ olan IMF, Dünya BankasÕ, Dünya Ticaret Örgütü ve AB tarafÕndan dayatÕlan neo liberal politikalar do÷rultusunda programlar ha-yata geçirilmiú ve birçok alanda yapÕsal de÷iúiklikler yapÕlmÕútÕr. Özelleútirmeler sonucu ülkenin iç dinamikleri, stratejik öneme sahip kamu kuruluúlarÕ, bankalarÕ, fabrikalarÕ, tesisleri, hazine arazileri, topraklarÕ, orman alanlarÕ, madenleri, liman-larÕ, havalimanliman-larÕ, yolliman-larÕ, barajlarÕ; kÕsaca ne varsa satÕlÕ÷a çÕkarÕlmÕú durumda-dÕr.

HalkÕmÕz için ciddi bir istihdam kayna÷Õ olan KøT’lerin birço÷unda özelleútirme sonrasÕnda kapanmalar yaúanmÕú; halka sa÷lÕklÕ ve ucuz gÕda, giyim gibi temel gereçleri sa÷layan kamuya ait iúletmeler de özelleútirme sonrasÕ bu niteliklerini kaybetmiúlerdir.

Örne÷in, SEK’te özelleútirilen 31 fabrikadan 23’ünde; ORÜS’te özelleútirilen 20 fabrikadan 16’sÕnda; Sümerbank’ta özelleútirilen 21 fabrikadan 18’inde ve EBK’da özelleútirilen 16 kombinadan 9’unda bugün üretime tamamen son ve-rilmiútir. Binlerce insana istihdam sa÷layan TEKEL’de de aynÕ úeyler yaúanmak-tadÕr. 25 yaprak tütün iúleme müdürlü÷ü ile 8 suma, kibrit ve tuz fabrikalarÕ ka-patÕlmÕútÕr. KapatÕlan sigara ve bira fabrikalarÕna yenileri eklenmektedir. Benzer süreçler büyük ya da küçük ölçekli baúka kamu kurumlarÕnda da yaúanmaktadÕr ve yaúanaca÷Õ siyasal iktidar tarafÕndan sürekli dillendirilmektedir.

DayatÕlan yeniden yapÕlanma ile küresel sermayeye eklemlenme giriúimleri so-nucu çeyrek yüzyÕlda ülkemizde; devletin sosyal yanÕnÕn tas¿ ye edildi÷i, sa÷lÕk, e÷itim, barÕnma gibi sosyal haklarÕn hak olmaktan çÕkarÕldÕ÷Õ, kültürel yozlaúma-nÕn, yoksullu÷un, fakirleúmenin ve iúsizli÷in arttÕ÷Õ, yolsuzlu÷un yükselen de÷er oldu÷u, din üzerinden siyaset ve sömürünün yapÕldÕ÷Õ, ÕrkçÕlÕ÷Õn hortlatÕldÕ÷Õ bir düzleme gidildi÷i dönem olmuútur.

Yeni yüzü küreselleúme olan emperyalizmin egemenlik kurdu÷u yaúlÕ dünyamÕz-da uygulanmakta olan neo-liberalizmin iúe yaramadÕ÷Õ ve çöktü÷ü görülmüútür.

Mali krizle 15 trilyon dolarÕn havaya uçtu÷u, 50 binin üzerinde úirket ve kuru-luúun çöktü÷ü belirtiliyor. YaúanÕlan bu krizin ülkemizi de etkileyece÷i açÕktÕr.

Acil önlemlerin alÕnmasÕ yönünde talepler yükselmektedir. YaúanÕlan ekonomik bunalÕmlarda büyük sermaye krizi iyi yönetmekte ve her nasÕlsa büyük karlarla krizlerden çÕkmaktadÕr. YapÕlacak müdahaleler sonucu faturanÕn yine halka mal edilece÷i, iúten çÕkarmalarÕn ve iúsizli÷in artaca÷Õ, ücretlerin düúürülece÷i, e÷itim, sa÷lÕk gibi birçok alanda bütçe kÕsÕtlamalarÕna gidilece÷i úimdiden görülmelidir.

Dünyada yaúanÕlan mali kriz sonrasÕ baúta bankalar olmak üzere özelleútirilen kuruluú ve tesisler yeniden devletleútirilirken ülkemizde özelleútirmeye hÕz kes-meden devam edilece÷i, önemli hamlelerin yapÕlaca÷Õ açÕklamalarÕ endiúeleri ar-tÕrmaktadÕr. Özelleútirmeler ile elden çÕkarÕlan TELEKOM, TÜPRAù, PETKøM, TarÕm øúletmeleri, Hazine Arazileri gibi iúletme ve tesislerin derhal devletleúti-rilmesi gerekirken; otoyollarÕ, köprüleri, ùeker FabrikalarÕnÕ, Milli Piyangoyu ve Halk BankasÕ’nÕn satÕúÕnÕ planlamak hiç bir koúulda kabul edilemez. Halen özelleútirme kapsamÕnda 16 kuruluú bulunmaktadÕr. Bunun yanÕ sÕra, özelleútir-me kapsamÕnda 62 taúÕnmaz, 77 tesis, 5 liman, 8 otoyol, 2 bo÷az köprüsü, úans oyunlarÕ lisans hakkÕ da yer almaktadÕr.

Rant ekonomisine dayalÕ ve üretmeyen bir ekonomiye sahip olan ve bu neden-le do÷rudan yabancÕ sermaye ve sÕcak para giriúine ba÷ÕmlÕ haneden-le getirineden-len ülke ekonomisinin yaúanan ekonomik sorunlar nedeniyle bu alanda meydana gelecek durgunlukla küçülece÷i ortadadÕr. Ortaya çÕkan bu mali kriz emekçiler açÕsÕndan da bazÕ riskleri ve dayanÕúmaya olan ihtiyacÕ beraberinde getirmektedir. Toplu iúten çÕkarma, düúük ücretle ve sa÷lÕksÕz koúullarda çalÕúma, sendikasÕzlaútÕrmaya yönelik baskÕ gibi sonuçlarÕ olan bu süreçte sendikalar; 1994 ve 2001 krizlerin-de yaúananlarÕn tekrarlanmasÕnÕn önüne geçmeli ve gerekli tedbirleri almalÕdÕr.

Emekçiler bu krizin, toplu iú sözleúmesi imzalamamanÕn, kötü koúullarÕ meúrulaú-tÕrmanÕn bir aracÕ olarak kullanÕlmak istenece÷ini görmelidir. Emekçiler bu kriz-de hiçbir sorumluluklarÕnÕn olmadÕ÷ÕnÕ bilmelidirler; unutmamalÕdÕr ki kapitalizm her zaman içsel çeliúkilerini emekçilere ödetmeye çalÕúmÕútÕr.

YaúanÕlmakta olan mali kriz kÕsa sürede reel sektöre yansÕyacak ve inúaat sek-töründen di÷er yatÕrÕm alanlarÕna kadar birçok alanda daralmalarÕ gündeme ge-tirecektir. Kamu kurumlarÕnÕn hizmet satÕn alma giriúimleri yavaúlayacaktÕr. Bu olumsuz geliúmeler ister istemez serbest çalÕúan meslektaúlarÕmÕz yönünden bazÕ sÕkÕntÕlarÕ gündeme getirecektir. Bu tabloyu baúta siyasal iktidar görmek ve ona göre çözüm yollarÕ yaratmak durumundadÕr. Zaten gündemde olan kamu ihale yasasÕ nedeniyle neredeyse tüm birikimleri yok olan serbest çalÕúan meslektaú-larÕmÕzÕn çok daha dikkatli olmalarÕ gerekmektedir. OdamÕz bu kritik dönemde meslektaúlarÕmÕzÕn hak ve çÕkarlarÕnÕn korunmasÕ, geliútirilmesi yönündeki çalÕú-malarÕ daha da yo÷unlaútÕrarak sürdürmektedir.

De÷erli Meslektaúlar, Sevgili Dostlar,

Ülkemizde terör ve úiddet, kan ve göz yaúÕ dökmeye, yürekleri yakmaya devam ediyor. YÕllardÕr ölümden, acÕdan ve gözyaúÕndan baúka hiçbir úey getirmeyen çatÕúma, saldÕrÕ ve gerilimler son günlerde giderek tÕrmandÕrÕlmaktadÕr. SilahlarÕn konuútu÷u yerde barÕúÕn sesi yok edilmektedir. SÕkÕlan her kurúun, atÕlan her bom-ba, patlayan her mayÕn ülkemizdeki barÕú içinde bir arada yaúama umuduna vuru-lan bir darbedir. YaratÕlmaya çalÕúÕvuru-lan kin, nefret, ÕrkçÕlÕk ve úovenizmle, toplumu birbirine düúman etmek ve úiddet uygulamalarÕnÕ meúrulaútÕrmak kardeúli÷i, de-mokrasiyi, huzur ve barÕú içinde birlikte yaúamayÕ çÕkmaza sürüklemektedir. De-mokrasiye sÕrt çevirme giriúimlerinin ve tehditlerin çözüm olmadÕ÷Õ, demokratik hak ve özgürlüklerin insanca yaúamÕn ön koúulu oldu÷u unutulmamalÕdÕr. ønsana ve yaúama saygÕnÕn öne çÕktÕ÷Õ, iúkencenin bir insanlÕk suçu olarak tartÕúmasÕz kabul edildi÷i, insanlarÕn karakolda, cezaevinde dövülerek öldürülemeyece÷i an-layÕúÕnÕn aslÕnda demokrasinin öncelikli ilkeleri oldu÷unu baúta bu kurumlarda görev yapanlar olmak üzere siyasal iktidarlarÕn bilmesi gerekmektedir. Dergi

da-÷ÕttÕ÷Õ için cezaevine konulan ve dövülerek yaúamÕnÕ yitiren genç bir yaúam için sadece özür dilemek de÷il; istifa etmenin gerekti÷i artÕk bilince yerleúmelidir.

YaúanÕlan ekonomik mali kriz de bahane edilerek yaúamÕn her alanÕnda dayatÕla-cak sermaye tabanlÕ yeni politikalar ve olumsuz geliúmeler, iúsizlik, yoksulluk ve emek karúÕtÕ saldÕrÕlar daha da artacaktÕr. Emekçiler bu sürecin bedelini ödemeye razÕ olmamalÕ ve örgütlü bir zeminde iradelerini ortaya koymalÕdÕrlar. Bunun ilk adÕmÕ 28 Ekim 2008’de TMMOB, KESK, DøSK, TTB ve Çiftçi-Sen’in ortak ba-sÕn açÕklamasÕyla ortaya konmuútur. AçÕklanan Sosyal DayanÕúma ProgramÕ’nda emek kesiminin krize karúÕ dayanmasÕna yönelik somut önlemler ortaya konmuú-tur. Bu önlemler arasÕnda yoksullara do÷rudan gelir deste÷i, istihdamÕ korumanÕn yanÕ sÕra arttÕrma politikalarÕ, son yÕllarda Türkiye’nin aleyhine iúleyen Gümrük Birli÷i’nin askÕya alÕnmasÕ, sermaye ihracÕna kÕsÕtlama getirilmesi ve özelleútiril-melerin durdurulmasÕ, tarÕmsal üretime ve köylüye destek sa÷lanmasÕ, hane hal-kÕ borç ödemelerine kolaylÕk getirilmesi, yerel yönetimlere kaynak aktarÕlmasÕ, askeri harcamalar kÕsÕtlanÕrken e÷itim ve sa÷lÕk harcamalarÕnÕn arttÕrÕlmasÕ gibi uygulamalar yer almaktadÕr.

SendikalarÕ ve demokratik kitle örgütlerini,TMMOB ve bileúeni OdalarÕmÕzÕ

yo-÷un bir dönem beklemektedir. Tüm bu geliúmeleri do÷ru okumak ve bu yoyo-÷un döneme hazÕrlÕklÕ girmek bugün bizleri bekleyen önemli bir görevdir. TMMOB halktan ve emekten yana politikalarÕ ile bu sürece dur diyecektir. TMMOB ve bileúeni Odalar tarihsel sorumlulu÷u içerisinde ve gelenekleri ile hareket edecek-tir. Bir taraftan mesle÷in geliúimi ve üyelerinin haklarÕnÕ korurken di÷er taraftan mühendisli÷i, bilimi ve teknolojiye sömürgenlerin ve emperyal güçlerin de÷il hal-kÕn ve toplumun yararÕna kullanmada kararlÕlÕ÷ÕnÕ sürdürecek ve mücadeleye ara vermeden devam edecektir. YaúasÕn TMMOB ve OdalarÕnÕn onurlu mücadelesi.

SaygÕ ve sevgilerimizle.

HKMO Genel Merkez Yönetim Kurulu