• Sonuç bulunamadı

ÇALIùMA DÖNEMøNDE ÇALIùMA DÖNEMøNDE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ÇALIùMA DÖNEMøNDE ÇALIùMA DÖNEMøNDE"

Copied!
232
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

43. OLAöAN GENEL KURUL

5 Nisan 201 ANKARA

ÇALIùMA DÖNEMøNDE ÇALIùMA DÖNEMøNDE

SÖYLEDøKLERøMøZ SÖYLEDøKLERøMøZ

42. DÖNEM

BASIN AÇIKLAMALARIMIZ GÖRSEL VE YAZILI BASINDA HKMO

(2010-2012)

(2)

41. DÖNEM ÇALIùMA RAPORU 42. OLAöAN GENEL KURUL Kapak TasarÕmÕ

HKMO

Teknik HazÕrlÕk ve BaskÕ Hermes Ofset

KazÕm Karabekir Cad. 39/16 øskitler / ANKARA Tel : (0312) 384 34 32

www.hermesofset.com.tr BasÕm Tarihi : 19 Nisan 2010 Nisan 2010 - ANKARA

(3)

ÖNSÖZ

Oda olarak Nisan 2008-Nisan 2010 tarihleri arasÕnda, ülkemizde ve dünyada ya- úanan mesleki, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel geliúmelere dair söylemleri- mizi ve yaptÕklarÕmÕzÕ biraraya getirerek size sunmayÕ anlamlÕ gördük.

øki yÕllÕk Oda çalÕúmalarÕmÕza özveriyle katkÕ veren ùube Yönetim KurullarÕ baú- ta olmak üzere, temsilciliklerimize, bilimsel ve teknik komisyonlara ve çalÕúma gruplarÕna, üyelerimize ve OdamÕz emekçilerine teúekkür ederiz.

Sevgi ve dostlukla; onurlu, özgürlükçü, eúitlikçi ve insan haklarÕna dayalÕ güzel yarÕnlar diliyoruz...

TMMOB

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ 41. Dönem Yönetim Kurulu

(4)
(5)

ćÇćNDEKćLER I. BÖLÜM

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ

41. Dönem Yönetim Kurulu BasÕn AçÕklamalarÕ ... 9

II. BÖLÜM

ÇalÕúma Dönemimizde Harita Bülteni’nde BaúlatÕlan Merhaba YazÕlarÕ ... 145

Görsel BasÕnda HKMO ... 185

YazÕlÕ BasÕnda HKMO ... 205

(6)
(7)

I. BÖLÜM

(8)
(9)

TMMOB

HARñTA VE KADASTRO MÜHENDñSLERñ ODASI

41. DÖNEM YÖNETñM KURULU

BASIN AÇIKLAMALARI

(10)
(11)

øNDEX

YAùASIN 1 MAYIS øùÇøLERøN ULUSLARARASI BøRLøK,

DAYANIùMA VE MÜCADELE GÜNÜ ...13

øùÇø BAYRAMINDA ùøDDET UYGULAYAN YETKøLøLERø øSTøFAYA ÇAöIRIYORUZ ...16

NøSAN 2008 IMF NøYET MEKTUBU...20

YABANCILARA TOPRAK SATIùINDA YENø YOLLAR: TAPU KANUNUNDA DEöøùøKLøK YASA TASARISI YENøDEN MECLøS GÜNDEMøNDE ...25

MøLLøYET GAZETESø KÖùE YAZARI METøN MÜNøR’E CEVAP ...32

SøVAS ‘93 UNUTMADIK! UNUTTURMAYACAöIZ... ...34

TAPU KANUNUNDA DEöøùøKLøK YAPILMASINA DAøR KANUN YÜRÜRLÜöE GøRDø ...36

KAMU øHALE KANUNU DEöøùøKLøöø MECLøS GÜNDEMøNDE (Kamu øhale Kanunu 5 YÕlda 16’ÕncÕ Kez De÷iútiriliyor) ... 38

TERÖR BøR øNSANLIK SUÇUDUR ...40

1 EYLÜL DÜNYA BARIù GÜNÜ KUTLU OLSUN ...42

12 EYLÜL 1980: DøKTATÖRLÜK DÜZENøNøN EVRøMø ...44

ERøYEREK ALINAN MAAùLAR VE KONUùULMAYAN SOSYAL HAKLAR ...47

KAMU ARAZøLERø PARSEL PARSEL SATILIYOR! ...49

BøR ARADA YAùAMAK... ...52

BEù YILDA ONBEù KEZ DEöøùEN YASA YøNE DEöøùTøRøLøYOR! ...53

øFTøRALARA øNAT, MÜCADELEYE DEVAM... ...55

YAPI DENETøMø UYGULAMA YÖNETMELøöøNDE APLøKASYON PROJESø VE UYGULAMASINDA YARGI YÜRÜRLÜöÜN DURDURULMASI KARARI VERDø ...56

(12)

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU YASASI

DEöøùøKLøöø (Meslek AlanÕmÕza Sahip ÇÕkÕyoruz) ...58

KINIYORUZ: øSRAøL BU KATLøAMI HEMEN DURDURMALIDIR!...60

CUMHURBAùKANI 2B ALANLARINA øLøùKøN YASA DEöøùøKLøöøNø ONAYLADI ...63

ÖZELLEùTøRMELER HIZ KESMEDEN DEVAM EDøYOR ...68

TMMOB’Yø TANIYAMAMAK ! ...70

CUMHURBAùKANI’NA MEKTUP ...72

DÜNYA EMEKÇø KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN! ...74

YEREL YÖNETøMLERDEN BEKLENTøLER BEYANNAMESø ...76

SULUKULE’DE RANTSAL DÖNÜùÜM ...80

1 MAYIS… øùÇøNøN, EMEKÇøNøN BAYRAMI… ...83

KAT MÜLKøYETøNE GEÇøùTE YURTTAù YøNE MAöDUR ...85

TARøHø GÖREV “MAYINLI ARAZøLERDEN YÖRE HALKI øLE ORGANøK TARIMA GEÇøù” ...88

YÖK GENELGESø øÇøN DANIùTAY’DAN YÜRÜTMEYø DURDURMA KARARI ...91

KIYI VE KENTLERøMøZE YÖNELøK PARÇACI YAKLAùIMLAR DEVAM EDøYOR… ...93

AFET VE ACøL DURUM YÖNETøMø DE NEOLøBERAL POLøTøKALARA KURBAN EDøLøYOR (Afet øúleri Genel Müdürlü÷ü KapatÕlÕyor.) ...97

SøVAS KATLøAMININ 16. YILINDA YAùAMINI KAYBEDENLERø ANIYORUZ. (2 Temmuz 2009; 16 YÕl Geçti Sivas KatliamÕ’nÕn Üzerinden…) .100 TÜRK-øù VE HÜKÜMET EL ELE... øùÇø ÜCRETLERøNE ZAM GÜMBÜRTÜYE! ...102

DOöAL AFETLER FELAKETE DÖNÜùMEYE DEVAM EDøYOR... ...104

(13)

HÜKÜMET FINDIK STRATEJøSøNø DEöøùTøRDø,

ÇøFTÇø YøNE MAöDUR ...106

ANAYASA MAHKEMESø MAYINLI ARAZø YASASI’NIN BAZI MADDELERøNøN YÜRÜRLÜöÜNÜN DURDURULMASINA KARAR VERDø ...108

EöøTøMDE EùøTSøZLøK HARÇLARA ZAMLA ARTIYOR! ...109

YABANCILARA KøRALANAN ARAZøLERø BøLMEYEN KURUM: MøLLø EMLAK GENEL MÜDÜRLÜöÜ ...111

MARMARA DEPREMø VE øHMALLERøN 10. YILI ...113

SAVAùSIZ BøR DÜNYA øÇøN DÜNYA BARIù GÜNÜ KUTLU OLSUN! ...115

12 EYLÜL 1980: MARMARøS’TEKø RESSAMIN TUVALE DÖKEMEYECEöø ACI… ...117

SORUMLULUöU SORGULAMAK: øSTANBUL’DA SEL FELAKETø ...119

IMF ve DB KARARLARINA HAYIR ,GELECEK BøZøMDøR... ...121

KAMU VARLIKLARI TOKø KISKACINDA... ...123

BU ATEù SøZø DE YAKAR! ...126

øLLER BANKASI’NIN TASFøYESø YENøDEN GÜNDEMDE! ...128

SORUMLULUöUMUZUN BøLøNCøNDE AYDINLIK YARINLARA YÜRÜYORUZ ...133

YABANCILARIN ÇALIùMA øZNøNE CUMHURBAùKANI ONAYI... ...135

YAùAMI BøRLøKTE VAR ETMEK øÇøN ELELE... (8 Mart Dünya Emekçi KadÕnlar Gününüz Kutlu Olsun...) ...137

APOLøTøKLEùTøRMEYLE MÜCADELE: GENÇLERøN TEKEL DøRENøùøNE DESTEöø ...139

NEO-LøBERAL DÖNÜùÜMÜN YANSIMASI: øLLER BANKASI ANONøM ùøRKETø OLUYOR ...141

(14)
(15)

YAùASIN 1 MAYIS øùÇøLERøN ULUSLARARASI BøRLøK, DAYANIùMA VE MÜCADELE GÜNÜ

(28.04.2008)

“Türkiye iúçi sÕnÕfÕna selâm!

Selâm yaratana!

TohumlarÕn tohumuna, serpilip geliúene selâm!

Bütün yemiúler dallarÕnÕzdadÕr.

Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir, HaklÕ günler, büyük günler, Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatÕlmayan, Ekmek, gül ve hürriyet günleri.”

NazÕm Hikmet øúçilerin uluslararasÕ birlik, dayanÕúma ve mücadele günü olan 1 MayÕs baúlan- gÕcÕndan bu güne mücadeleyi anlatan bir gün olmuútur. Kapitalist toplumsal for- masyonda üretimin esas öznesi olan iúçilerin hak ettiklerini alma mücadelesidir 1 MayÕs’a anlam ve önemini veren.

Sanayi devrimi ile birlikte sayÕsal anlamda ivme kazanan iúçi sÕnÕfÕ, emekçiler, sermayenin devasa gücü karúÕsÕnda 1800’lü yÕllardan bu yana insanca yaúam mü- cadelesi vermektedir. Varoúlardaki olumsuz yaúamÕn yanÕnda fabrikalardaki a÷Õr çalÕúma koúullarÕ, uzun çalÕúma saatleri, düúük ücretler, kadÕn ve çocuk eme÷inin ucuz emek olarak görülmesi dönemin karakteristik özelli÷ini ortaya koymaktadÕr.

Uzun ve a÷Õr çalÕúma koúullarÕ ve eme÷in yok sayÕlmasÕna karúÕ yükselen tepki- ler ve toplumun kendini savunmak için geliútirdi÷i ve daha sonra sosyal içeri÷e kavuúan hareketler klasik liberalizmi geriletmeye baúlamÕú ve çalÕúma yaúamÕ- nÕn düzenlenmesini gündeme getirmiútir. 1866’da øúgününün 8 saate düúürülme- si için, UluslararasÕ øúçi Birli÷inin dünya iúçilerine ça÷rÕsÕ üzerine, 1886 yÕlÕ 1 MayÕsÕ’nda Amerika’nÕn her köúesinde gerçekleútirilen iú bÕrakma eylemlerinde ve mitinglerde bir çok emekçi öldürüldü ve iúten çÕkarÕldÕ. Bu olaylar üzerine 1889 yÕlÕnda yapÕlan UluslararasÕ øúçi Kongresi’nde alÕnan kararla 1 MayÕs øúçi sÕnÕfÕnÕn uluslararasÕ birlik, mücadele ve dayanÕúma günü olarak ilan edildi.

Ülkemizde 1 MayÕs’Õn tarihi 20.yüzyÕlÕn baúlangÕcÕna uzanmaktadÕr. 1906 yÕlÕnda Cibali Tütün FabrikasÕnda iúçiler 1 MayÕs’Õ kutlarken 1922 yÕlÕnda iúgal altÕndaki østanbul’da yapÕlan 1 MayÕs kutlamalarÕ ba÷ÕmsÕzlÕk mitinglerine dönüúmüútür.

Ne yazÕk ki iúçi sÕnÕfÕndan ve onun mücadele gelene÷inden korkan siyasal iktidar- lar 1 MayÕs’Õ çok uzun yÕllar yasaklamÕúlardÕr. 1 MayÕs kitlesel bir miting olarak ilk kez Taksim MeydanÕ’nda DøSK’in öncülü÷ünde 1976’da kutlandÕ. Onu izle-

(16)

yen 1 MayÕs’ta dünya emekçilerinin kanlÕ tarihine bir sayfa daha eklenmiú oldu.

1 MayÕs 1977’de, yüz binlerce kiúinin katÕldÕ÷Õ miting sonlarÕna do÷ru meydana hakim konumda bulunan sular idaresi duvarÕ üzerinden ve Intercontinental Otelin çatÕsÕndan kitleye ateú açÕldÕ. 34 kiúinin yaúamÕnÕ yitirdi÷i 1977 tarih sayfalarÕna, iúçi ve emekçilerin zihinlerine KanlÕ 1 MayÕs olarak yerleúti.

1978 yÕlÕnda yine yüz binlerin katÕlÕmÕ ile 1 MayÕs kutlamalarÕ Taksim MeydanÕ’nda gerçekleútirildi. Bu mitingin en önemli istemi 1977 katliamÕnÕ yaratanlarÕn bu- lunmasÕydÕ. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle demokrasinin rafa kaldÕrÕlmasÕ ile birlikte 1993 yÕlÕna kadar alanlara inilemedi. 1995 yÕlÕ içerisinde sendikalar, de- mokratik kitle örgütleri ve meslek odalarÕnÕn yer aldÕ÷Õ Demokrasi Platformu ta- rafÕndan düzenlenen ortak mitingler ile 1 MayÕs etkinlikleri büyük kentlerimizde gerçekleútirildi. 90’larda tekrar canlanan toplumsal muhalefetin eúli÷inde 96’daki 1 MayÕs onbinlerin katÕlÕmÕyla kutlandÕ.

2007’de 1 MayÕs’Õ Taksim’de kutlamak isteyen iúçiler, emekçiler ve demokratik kitle kuruluúlarÕ KanlÕ 1 MayÕs’tan 30 yÕl sonra bir kez daha yo÷un bir úiddetle karúÕlaútÕlar. 2007 ile birlikte Taksim’in iúçi ve emekçilere de açÕlmasÕ gerekti÷i vurgularÕ arttÕ.

1 MayÕs’Õn, özelleútirmelerin arttÕ÷Õ, onlarca kamu kuruluúun özelleútirme ile tas-

¿ ye edildi÷i, özelleútirme adÕ altÕnda emekçilerin iúten çÕkartÕldÕ÷Õ, kamuya ait iúletmelerin hÕzla içinin boúaltÕlÕp peúkeú çekildi÷i, çalÕúanlarÕn sosyal haklarÕna, ücretlerine, yaúam alanlarÕna úiddetli bir saldÕrÕnÕn söz konusu oldu÷u, emekçi- lerin insanlÕk dÕúÕ çalÕúma koúullarÕna mahkum edilmeye çalÕúÕldÕ÷Õ bir dönemde kutlanacak olmasÕ bu günün önemi ve anlamÕnÕ daha da derinleútirmektedir.

Ülkemizde Küreselleúme ve Yeni Dünya Düzeni adÕ altÕnda dayatÕlan neoliberal politikalar ve oluúturulan programlar sonucu AB, øMF, DTÖ ve Dünya BankasÕ çerçevesinde hayata geçirilen özelleútirmeler ile bir yandan ülkenin iç dinamikleri yok edilirken di÷er yandan iúçilerin kazanÕlmÕú sosyal haklarÕna en a÷Õr darbeler vurulmaktadÕr. øúsiz sayÕsÕ 10 milyonu bulurken, enformel sektör geniúlemekte;

sigortasÕz ve iú güvencesiz çalÕúma neredeyse kural halini almakta ve asgari üc- retle iyice erimektedir. Ülkemizde resmi verilere göre 10 milyon 655 bin kiúi, sosyal güvencesiz, sigortasÕz çalÕúmaktadÕr. Bireyleri sosyal güvenlik haklarÕndan mahrum bÕrakan politikalarÕn yaygÕnlaútÕ÷Õ bir dönemde Sosyal Güvenlik YasasÕ (SSGSS) ile yeni bir saldÕrÕ daha baúlamÕútÕr. Reform adÕyla uygulamaya konulan yasalarla sosyal güvenlik sistemi piyasalaútÕrmaya, emeklilik hayal haline getiril- meye çalÕúÕlmaktadÕr. Emekçiler adeta geleceksiz, güvencesiz bÕrakÕlmak istenil- mektedir.

(17)

øúçiler, emekçiler bu saldÕrÕlara karúÕ artÕk dur demek üzere harekete geçmiútir.

Ülkenin dört bir yanÕndaki iúyeri ve fabrikalardan örgütlü mücadele haberleri gel- mektedir. Sosyal sa÷lÕk hakkÕnÕ gasp etmeye yönelmiú olan SSGSS yasasÕna karúÕ protestolarla birlikte emek kesiminde de canlanma hÕz kazanmaktadÕr. Bu protes- tolar sürecinde bir dayanÕúma a÷Õ örülmüú ve örgütlü bir zeminde mücadelenin önemi kavranmÕútÕr. Bugün parasÕz sa÷lÕk, parasÕz e÷itim, iú ve sa÷lÕk güvencesi, di÷er özlük ve sosyal haklarÕn aranmasÕ için; sömürüye, savaúa, iúgale, úoveniz- me, faúizme ve emperyalizme karúÕ 1 MayÕs alanlarÕ doldurulmalÕdÕr.

Bu süreçlerden geçerken 1 MayÕs 2008 büyük bir coúkuyla karúÕlanacaktÕr. øn- sanca yaúam, eúit, özgür, sömürüsüz, savaúsÕz, demokratik, ça÷daú ve aydÕnlÕk bir yaúamÕ var etme mücadelesinde bütün emekçi ve iúçilerle birlikte, UluslararasÕ øúçi BayramÕ’nda, 1 MayÕs alanlarÕnda yerlerimizi alaca÷Õz.

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ olarak dayanÕúmayÕ büyütmek, birlikte mücadeleyi yükseltmek üzere bizimle yürümek isteyenleri 1 MayÕs alanlarÕna ça-

÷ÕrÕyoruz. YaúasÕn 1 MayÕs!

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(18)

øùÇø BAYRAMINDA ùøDDET UYGULAYAN YETKøLøLERø øSTøFAYA ÇAöIRIYORUZ

(02.05.2008) 1 MayÕs 2008…

Yer østanbul…

østanbul’a çevre illerden 4500 çevik polisle takviye yapÕldÕ…

Toplam 1700 gaz bombasÕ kullanÕldÕ…

Toplam 530 emekçi göz altÕna alÕndÕ…

Resmi rakamlara göre 36 kiúi gaz bombalarÕndan, coplardan ve darbelerden do- layÕ yaralandÕ…

Taksim MeydanÕ bariyerlerle, polis ve jandarma kordonuyla sadece emekçilere de÷il, tüm halka kapatÕldÕ...

østanbul Valisi Muammer Güler polisi baúarÕlÕ buldu÷unu açÕkladÕ…

Yer Roma, Moskova, Paris, Londra Atina…

Milyonlarca insan coúku içinde iúçi ve emekçi bayramÕnÕ kutladÕ…

Polis görevini yaptÕ: Eylemcileri olasÕ saldÕrÕlardan korudu…

1 MayÕs 2008 hükümetin, yerel idarenin ve güvenlik güçlerinin ortak çabasÕ saye- sinde tarihe bir utanç tablosu olarak geçti. østanbul devlet tarafÕndan açÕk faúizm dönemlerini aratmayacak úekilde terörize edilmiú, Taksim ve Taksim’e ulaúÕmÕ olan tüm kara, deniz ve raylÕ yollar bir bütün olarak ablukaya alÕnmÕú, di÷er semt- lerden alana gelmek için harekete geçen insanlar kendi bölgelerinde taciz ve sal- dÕrÕlara u÷ramÕúlardÕr. Polis açÕk bir úekilde úiddet kullanmÕú, savaú psikolojisi içinde binlerce emekçiyi düúmanÕ kabul ederek elindeki bütün silahlarla saldÕr- mÕútÕr.

Emekçilere yönelik ilk saldÕrÕ saat 06.30’da DøSK Genel Merkezi önünde bina içindeki ve binaya ulaúmak isteyen emekçilere polisin boyalÕ su ve gaz bombasÕ yoluyla müdahalesi ile gerçekleúti. BinanÕn içine dahi gaz bombasÕ atarak, kastÕnÕn ne oldu÷unu belli eden kolluk kuvvetleri, gün boyunca emekçilere saldÕrÕsÕna de- vam etti. Tüm ùiúli’yi göz yaúarmasÕ, burun tÕkanmasÕ, burun ve bo÷azda úiddetli yanma, úuursuzluk, baú dönmesi ve nefes darlÕ÷Õ gibi ciddi etkilere sahip Spede- Heat CS gazÕna bo÷an “güvenlik!” güçleri, tüm bir úehre öfke kustu. OdamÕzÕn 7 üyesini de hiçbir gerekçe gösteremeden østanbul ùubemizin hizmet binasÕnÕn giriúinde gözaltÕna alan polis, gecenin ilerleyen saatlerinde serbest bÕraktÕlar.

(19)

Hükümetin ve polisin tüm úiddetine ra÷men yÕlmayan binlerce emekçi, tüm úeh- ri Taksim MeydanÕna çevirdi. Gün boyunca “YaúasÕn 1 MayÕs”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak!” sloganlarÕyla tüm baskÕlara ra÷men 1 MayÕs’Õ ùiúli, PangaltÕ, NiúantaúÕ, Harbiye, Elmada÷, Dolapdere, TarlabaúÕ, Cihangir, Gümüúsuyu, Beúik- taú, Dolmabahçe, Kuledibi ve birçok cadde ve sokakta kutladÕlar.

TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ olarak, emekçilere uygulanan úiddeti kÕnÕyor, bu úiddet olaylarÕndan sorumlu bütün yetkilileri baúta østanbul Valisi Muammer Güler, ve østanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’Õ istifaya ça÷ÕrÕyoruz.

Dün caddeleri ve alanlarÕ “YaúasÕn 1 MayÕs!” úiarÕyla dolduranlarÕ Taksim mey- danÕna çÕkamasalar da yÕlmayan ve bayramlarÕnÕ sloganlarla kutlayanlarÕ, demok- rasi, barÕú ve adalet temsilcilerini selamlÕyor, “YaúasÕn 1 MayÕs, YaúasÕn øúçi ve Emekçilerin BayramÕ!” diyoruz.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(20)

NøSAN 2008 IMF NøYET MEKTUBU

(20.05.2008)

Hükümetten IMF’ye Garanti: Özelleútirilmedik Yer Kalmayacak!

…ønsan olan vatanÕnÕ satar mÕ?

Suyun içip ekme÷ini yediniz.

Dünyada vatandan aziz úey var mÕ?

Beyler bu vatana nasÕl kÕydÕnÕz?

NazÕm Hikmet

Türkiye’de 1980 sonrasÕnda uygulamaya konulan neo-liberal politikalar, sosyal devletin tas¿ yesini hedef almÕú, emekçilerin kazanÕlmÕú haklarÕ ile birlikte, hal- ka ait olan varlÕklarÕn da tas¿ yesini hayata geçirmiútir. UygulamayÕ iúaret eden özelleútirme tanÕmÕ de÷erlerle yüklü bir kavramdÕr. Bu ba÷lamda, özelleútirmeler, kamu varlÕklarÕnÕn kaça satÕldÕ÷Õ, kime gitti÷i gibi tartÕúmalarÕn ötesinde yeni bir devlet yapÕsÕ, yeni bir toplum ve iktisadi yapÕnÕn taúÕyÕcÕsÕdÕr. Bu nedenle, özelleú- tirmeler, sonuçlarÕ ile incelendi÷inde gerçek anlamÕnÕ kazanmaktadÕr: “HalkÕn ve yaúam kaynaklarÕnÕn sömürülmesi ve sömürünün sürdürülebilir hale getirilmesi için kamu varlÕklarÕnÕn aúama aúama satÕlmasÕ” Devletin yeni bir düzlemde büyük sermayenin lehine yeniden inúasÕ, vatandaúlÕk, kamu hizmeti ve kamu yararÕ gibi kavramlarÕn da anlamlarÕnda de÷iúiklikler yaratmÕútÕr. Gelinen noktada, devlet ticari úirkete dönüútürülmekte, kamu ve toplum yararÕ ilkesi ile de÷il, kar amaç- lÕ çalÕúmasÕ öngörülmekte; vatandaúlÕk ba÷Õ müúteri iliúkilerine indirgenmekte, kamu hizmetlerinin uygulama alanÕ ise daraltÕlmaktadÕr.

Uygulamaya konulan bu yapÕsal de÷iúiklikler AB, IMF, DB, DTÖ…vb kuruluú- larÕn dayatmalarÕ ile hayata geçirilmektedir.UluslararasÕ Para Fonu (IMF) ile yü- rütülmekte olan Stand-By düzenlemesi kapsamÕnda yedinci gözden geçirmeye iliúkin niyet mektubu 28 Nisan 2008 tarihinde sunulmuútur. IMF ile olan iliúkinin tazelenmesi yönündeki bu adÕmla bir kez daha Türkiye’de baúta ekonomik olmak üzere sosyal ve siyasal yaúamÕn IMF direktiÀ eri çerçevesinde úekillendirilmekte oldu÷unu görmekteyiz. Siyasal iktidarÕn büyük bir heyecanla haykÕrdÕ÷Õ “2008 özelleútirme yÕlÕ olacak” iddiasÕ da bu Niyet Mektubu’nun içeri÷inde görülmek- tedir.

Bu süreçte, niyet mektubundaki bazÕ noktalara bakmak yararlÕ olacaktÕr: “Yeni Politikalar” baúlÕ÷Õ altÕnda, “Mali sürdürülebilirli÷e önemli katkÕda bulunacak bir sosyal güvenlik reformu kabul edilmiútir (15. paragraf)” denilmektedir. Mali

(21)

sürdürülebilirli÷e katkÕda bulunacak denilen “reform” aslÕnda sa÷lÕ÷Õ sosyal hak olmaktan çÕkarÕp metalaútÕrmaktadÕr. AylÕk geliri, 127 YTL’ nin üzerinde olan her- kesten, gelirine göre her ay için 64-431 lira arasÕnda de÷iúen miktarlarda sa÷lÕk sigortasÕ primi alÕnaca÷Õ gibi, tedavi için baúvuranlardan ayrÕca kurumca belirle- necek miktarda katkÕ payÕ da alÕnacaktÕr.

Verilecek sa÷lÕk hizmetlerinin süresini miktarÕnÕ belirleme yetkisi kuruma ve- rilerek sigortalÕlarÕn sa÷lÕk hakkÕ kurum yönetiminin takdirine bÕrakÕlmaktadÕr.

Sa÷lÕk hakkÕ, sadece belirli hizmetlerin karúÕlanmasÕ ile sÕnÕrlandÕrÕlabilecektir.

Tedavi için gerekli olan yöntem ve hizmetlere ulaúmak parasÕ olanlarÕn “hakkÕ”

olacaktÕr. Sistemin bu úekilde tasarlanmasÕ ile özel sa÷lÕk sigortalarÕna yönelme teúvik edilecek, sosyal güvenlik kurumundan kaçÕú hÕzlanacaktÕr.

Emeklilik yaúÕ 65’e çÕkarÕlarak, emeklilik için, “çalÕúarak ölmek” anlamÕna gelen 7200 iúgünü prim ödenmesi zorunlulu÷u getirilerek, belirli süreli çalÕúanlar, söz- leúmeli olarak çalÕúanlar mevsimlik iúlerde çalÕúanlar, esnek çalÕúanlar, çalÕútÕklarÕ sürece prim ödemelerine karúÕn emeklilik haklarÕnÕ elde edemeyeceklerdir. Emek- li aylÕklarÕnÕn hesaplanma yöntemi de÷iútirilerek, emekli maaúlarÕ, dörtte bir ila üçte bir arasÕnda de÷iúen oranlarda azalacaktÕr.

Emeklilerin ulusal gelir artÕúÕndan pay almalarÕ önlendi÷inden, bugün geçinmeye yetmeyen aylÕklar sefalet ücretine dönüúecektir. Kamu görevlilerinin prim yükü artÕrÕlarak ücretleri düúecektir. Kapsam dÕúÕnda bÕraktÕ÷Õ kesimler nedeniyle, sos- yal sigortalar toplumun tümü için güvence sa÷lamayacaktÕr. AçÕktÕr ki, SSGSS reform de÷il, devletin vatandaúlarÕn hakkÕnÕ ihlal etmesidir.

Niyet mektubunda “Kamu Maliyesi” baúlÕ÷Õ altÕnda østihdam paketi övülerek

“østihdam düzeyinin düúük kalmasÕna ve kayÕtdÕúÕlÕ÷Õn artmasÕna neden olan ve sonuçta, büyümeye sekte vuran iúgücü piyasasÕ katÕlÕklarÕ ve istihdam üzerin- deki mali yüklerin azaltÕlmasÕ için kapsamlÕ bir reform paketi hazÕrlanmÕú olup, paketin yakÕn gelecekte hayata geçirilmesi planlanmaktadÕr. Söz konusu reform paketi: (i) özel sektörün tâbî oldu÷u özel istihdam ve ruhsat yükümlülüklerinin yumuúatÕlmasÕ da dahil olmak üzere, mali olmayan yükleri azaltmakta, (ii) aktif iúgücü piyasasÕ programlarÕnÕ geniúletmekte, (iii) geçici istihdam üzerindeki kÕsÕt- lamalarÕ ha¿ À etmekte ve (iv) iúverenlerin sosyal güvenlik katkÕ paylarÕnÕn 5 puan azaltÕlmasÕnÕn yanÕnda, gençlerin istihdamÕna yönelik ilave teúvikler getirmekte- dir.” denmektedir.

øúçilerin kazanÕlmÕú haklarÕndan olan ve iúverenin iúçileri iúten çÕkarmasÕ önünde önemli bir güvence olan kÕdem tazminatÕnÕn kaldÕrÕlmasÕ, 18-29 yaú arasÕ genç iúçi çalÕútÕran iúverene prim teúvi÷i getirilmesi, kurum ve úirketlerin özel sa÷lÕk kuruluúlarÕ ile sözleúme imzalamasÕnÕn önü açÕlarak iúyeri hekimi uygulamasÕ-

(22)

nÕn sonunun gelmesi birer marifet gibi sunulmaktadÕr. Oysa programda iúverenin yükü azaltÕlÕrken, emekçilerin serbest piyasa koúullarÕnda daha da yoksullaútÕrÕl- masÕ ve yalnÕzlaútÕrÕlmasÕ öngörülmektedir.

“YapÕsal Kamu Maliyesi ReformlarÕ” baúlÕ÷Õ altÕnda maddelenen “Esnekli÷i artÕr- mak, performansÕ teúvik etmek ve beúeri sermaye birikimine daha fazla öncelik vermek suretiyle kamu hizmetlerinde verimlili÷i artÕracak; maaú düzenlemelerine yönelik mevcut yasal çerçeveyi birleútirmek suretiyle benzer iúe farklÕ ücret uy- gulamasÕnÕn önüne geçecek; istihdamÕn ve ücret politikalarÕndaki de÷iúikliklerin daha etkin bir biçimde izlenmesi yoluyla personel harcamalarÕnÕn toplam kamu harcamalarÕ içerisindeki payÕnÕ azaltacak bir kamu personel reformunu gerçekleú- tirme konusundaki kararlÕlÕ÷ÕmÕz sürmektedir” taahhüdüyle de kamu çalÕúanlarÕ- nÕn, maaúlarÕ azaltÕlacak, iú güvenlikleri ve gelecekleri rahatça “tehdit edilecek”

hale gelecektir. 4 kiúilik ailenin açlÕk sÕnÕrÕnÕn 696 YTL, yoksulluk sÕnÕrÕnÕn ise 2.269 YTL oldu÷u ülkemizde, devlet memurlarÕ da özel sektör zihniyetiyle zaten mevcut olan yoksulluklarÕna bir de açlÕk tehlikesini ekleyeceklerdir.

Niyet mektubunda, TÜSøAD ve Merkez BankasÕ’nÕn yapmÕú oldu÷u araútÕrmada- ki verilere göre açlÕk sÕnÕrÕnÕn altÕnda yaúayanlarÕn oranÕnÕn % 2’lerde, yoksulluk sÕnÕrÕ altÕnda yaúayanlarÕn oranÕnÕn %26 ve gerçek iúsizlik oranÕnÕn %20 oldu÷u ve açlÕk sÕnÕrÕnÕn gitgide yükseldi÷i ekonomimizin gidiúatÕ; tüm bunlara ve artan enÀ asyon oranÕna ra÷men iyi olarak de÷erlendirilmektedir. Bu de÷erlendirme çok açÕk biçimde ekonomiyi yönetenlerin halkÕn yaúam koúullarÕnÕ ve ülke ekonomi- sinin ba÷ÕmlÕ konumunu dert edinmediklerini, sermayenin gücünü arttÕrmasÕnÕn halkÕn sa÷lÕ÷Õ ve refahÕndan önce geldi÷ini anlatmaktadÕr.

“2008 yÕlÕna iliúkin Makroekonomik Çerçeve” baúlÕ÷Õ altÕnda “2008 yÕlÕnda do÷- rudan yabancÕ yatÕrÕmlarÕn, devam eden birleúme ve satÕn alma faaliyetleri ile yeniden canlanan özelleútirme uygulamalarÕnÕn deste÷iyle, cari iúlemler açÕ÷ÕnÕn dörtte birinden fazlasÕnÕ ¿ nanse etmesi beklenmektedir” iadesine yer verilmekte- dir.

østanbul Bo÷azÕ’nda 57 500 m2 lik Sevda tepesinin Suudi KralÕna satÕúÕ, Ofer- Kutman’Õn çeúitli yerlerden de÷iúik adlar altÕnda taúÕnmaz satÕn almasÕ, øETT ga- rajÕ ve Galataport Projesi gibi örnekler yüceltilmektedir.

Devletin mülksüzleútirilmesi ile mülkiyetin yerli yabancÕ sermayedarlar elin-

de toplanmasÕ sonucunda mülkiyetin belli ellerde merkezileúmesi, tekelleú- mesine ve kamusal alanlarÕn halka kapatÕlmasÕ,

Gayrimenkul piyasasÕnÕ düzenlemek için elinde olan kaynaklarÕ devretmesi

ile düzenleyici rolünün tas¿ ye edilmesi, bu nedenle piyasanÕn vahúileúmesi durumunda bir kontrol mekanizmasÕnÕn ortadan kalkmasÕ,

(23)

Kentleúmenin altgelir grubunun barÕnmasÕnÕ sa÷lanacak úekilde yeniden dü-

zenlenmesinde kamuya ait alanlardan yararlanÕlmasÕ imkanÕnÕn ortadan kalk- masÕ bir marifet gibi sunulmaktadÕr.

Niyet mektubunda 2008-2010 dönemi özelleútirme uygulamalarÕnda halka arz yöntemine öncelik verilece÷i iddiasÕ sermaye mantÕ÷ÕnÕn ve neo-liberal hegemon- yanÕn topluma benimsetilmesi ve meúrulu÷unun sa÷lanmasÕ yönünde bir adÕm olarak kurgulanmÕútÕr. Bu kurguda, önce Telekom’un %15’lik hissesi halka arz edilmiú, % 70’i yabancÕlara satÕlmÕútÕr. Önümüzdeki 2 yÕlda da önce kamuya ait elektrik da÷ÕtÕm úirketlerinin, ardÕndan elektrik üretim úirketlerinin özelleútirilme- si süreci baúlayacaktÕr.

AçÕktÕr ki, hükümet tüm bu özelleútirme politikalarÕyla, devleti kamudan tamamen çekilmeye ve vatandaúlarÕnÕn temel ihtiyaçlarÕnÕ sermayenin insafÕna bÕrakmaya çalÕúmaktadÕr. Sosyal devlet anlayÕúÕ, hizmetin geniú bir halk kesimine ulaútÕrÕl- masÕna odaklanmakta iken, bu anlayÕútan uzaklaúÕlarak devletin úirket zihniyetiy- le yönetildi÷ini ve kamu hizmetlerinin birer birer özelleútirildi÷ini görmekteyiz.

Devlet yatÕrÕm ve iúletme faaliyetlerinden çekilmekte, bu alan kar hÕrslÕ, ticari úirketlere bÕrakÕlmaktadÕr. Bu nedenle, hizmetten yararlanan kesimin yayÕldÕ÷Õ alan artÕk amaç de÷ildir, özel sektörde asÕl olan kar mantÕ÷ÕdÕr. Sermayenin karÕnÕ arttÕrmak içinse neo-liberal politikalarÕn takipçisi hükümetler tarafÕndan 1980 yÕ- lÕndan bu yana, yapÕlan özelleútirmeler ile, fabrikalar, madenler, araziler, tarlalar, limanlar, bankalar, hastaneler, TÜPRAù, Telekom, Petkim…vb gibi ülkenin deva- sa kurumlarÕ teker teker elden çÕkarÕlarak, e÷itimden sa÷lÕ÷a, enerjiden haberleú- meye, tarÕma ve sosyal güvenli÷e kadar tüm alanlar kar amaçla yabancÕ sermaye ve yerli iúbirlikçilerine devredilmektedir. Bugüne dek yapÕlan özelleútirmelerde, özelleútirmeden önce varlÕklara yapÕlan iyileútirme harcamalarÕ neredeyse satÕú

¿ yatlarÕna denk gelmektedir. AyrÕca son beú ylda satÕúÕ yapÕlan gayrimenkullardan 10 milyar dolar elde edildi÷i ifade edilmektedir.

Bu zihniyetle yola çÕkan hükümet, önümüzdeki dönemde de hÕzÕnÕ kesmeden her alanda; otoyollardan köprülere, barajlara ve suya; tarÕm alanlarÕndan, 2B arazile- ri, kÕyÕ alanlarÕ ve kamu arazilerinden enerjiye ve fabrikalara kadar özelleútirme sürecini devam ettirece÷ini niyet mektubunda ifade etmektedir. Bunun için, Tapu Kanunu, Turizmi Teúvik Kanunu, Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕmlar Kanunu, Dönü- úüm AlanlarÕ Yasa TasarÕsÕ. 5148 sayÕlÕ Özelleútirme Kanunu, MilletlerarasÕ Tah- kim Kanunu…vb yasalar çÕkartÕlmakta ve de÷iútirilmektedir.

Özetle, hükümet Niyet Mektubunda “niyetinin” sermayeyi kollamak, halkÕ ise daha da yoksullaútÕrarak sermaye karúÕsÕnda güçsüz bÕrakmak oldu÷unu açÕk bir dille ifade etmekten çekinmemiútir. Ekonomik ba÷ÕmlÕlÕ÷Õn hÕzla artmasÕnÕn siyasi ve di÷er alanlarda da ba÷ÕmlÕlÕ÷Õ beraberinde getirdi÷i gözden kaçÕrÕlmamalÕdÕr.

(24)

Kamu emekçilerinin ücretlerini düúürmek, emekçiyi iúveren karúÕsÕnda “sosyal güvencesiz” bÕrakmak, e÷itim ve sa÷lÕ÷Õ hak olmaktan çÕkararak metalaútÕrmak, köprü, otoyol, elektrik da÷ÕtÕm ve üretimini özelleútirmek yoluyla sosyal devlet anlayÕúÕndan çÕkarak, halkÕ müúteri haline getirmeye çalÕúmak, kamu taúÕnmazla- rÕnÕ ve hazine arazilerini elden çÕkarmak kabul edilemez.

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ olarak,

Sermayeye “söz verilen” özelleútirmelerin bir an önce durdurulmasÕ,

Hükümetin sermayeye de÷il, halka hizmet etmesi,

ÇalÕúanlarÕn, çarkta birer diúli de÷il, insan olduklarÕnÕn anÕmsanmasÕ,

gerekti÷ini bir kez daha dile getirmek istiyoruz.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(25)

YABANCILARA TOPRAK SATIùINDA YENø YOLLAR:

TAPU KANUNUNDA DEöøùøKLøK YASA TASARISI YENøDEN MECLøS GÜNDEMøNDE

(11.06.2008)

Anayasa Mahkemesi tarafÕndan sürekli iptal edilen yabancÕlara toprak satÕúÕyla ilgili yasa maddesi yeniden meclis gündemine geldi.

1924’TEN 2008’E YABANCILARA TOPRAK SATIùI

Anayasa Mahkemesi, 29.12.2005 tarihli 5444 sayÕlÕ kanun ile Tapu Kanununun de÷iútirilen 35 inci maddesinin; “... YabancÕ gerçek kiúilerin edinebilecekleri ta- úÕnmaz yüzölçümü miktarÕnÕ ikibuçuk hektardan otuz hektara kadar artÕrmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir” ve “..yabancÕ uyruklu gerçek kiúilerin il bazÕnda edi- nebilecekleri taúÕnmazlarÕn, illere ve il yüzölçümüne göre binde beúi geçmemek üzere oranÕnÕ belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir…” hükümlerinin iptaline karar vermiú, iptal kararÕ 16.01.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayÕnlanarak yü- rürlü÷e girmiúti.

YabancÕlara taúÕnmaz satÕúÕ konusunda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararÕ dik- kate alÕnarak hazÕrlandÕ÷Õ iddia edilen Tapu Kanununda De÷iúiklik YapÕlmasÕna Dair Kanun TasarÕsÕ, TBMM Adalet komisyonundan 1 MayÕs 2008’de geçti.

Yasa TasarÕsÕyla beraber;

YabancÕ uyruklu gerçek kiúiler ile yabancÕ ülkelerde kendi ülkelerinin kanunla- rÕna göre kurulan tüzel kiúili÷e sahip ticaret úirketlerinin; sulama, enerji, tarÕm, maden, sit, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle korunmasÕ gereken alanlar, özel koruma alanlarÕ ile À ora ve fauna özelli÷i nedeniyle korunmasÕ gereken hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararÕ ve ülke güvenli÷i bakÕmÕndan taúÕnmaz ile ba÷ÕmsÕz ve sürekli nitelikte sÕnÕrlÕ ayni hak edinemeyecekleri alanlarÕ, ilgili kurum ve kuruluúlarÕnÕn tescile esas koordinatlÕ harita ve planlarÕ içeren tekli¿

üzerine belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili olacaktÕr.

Teklif ile yabancÕ uyruklu gerçek kiúilerin merkez ilçe ve ilçeler bazÕnda uygula- ma imar planÕ ve mevzi imar plan sÕnÕrlarÕ içerisinde kalan toplam alanlarÕn yüzöl- çümünün yüzde onuna kadar kÕsmÕnda taúÕnmaz ile ba÷ÕmsÕz ve sürekli nitelikte sÕnÕrlÕ ayni hak edinebilmelerinin sa÷lanmasÕ öngörülmektedir.

Konuya bütüncül açÕdan bakÕldÕ÷Õnda konunun sade bir yasa düzenlemesi olma- dÕ÷ÕnÕ biliyoruz. Bundan dolayÕ yabancÕlara toprak satÕúÕ konusunda 1954’ten 2008’e elli dört yÕlda nasÕl bir sürecin iúletildi÷ine bakÕlmasÕnÕn gereklili÷ine ina- nÕyoruz.

(26)

Lozan AntlaúmasÕndan 8 ay sonra, 1924 yÕlÕnda çÕkartÕlan 442 sayÕlÕ Köy Kanu- nunda “..Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunmayan gerek kiúiler, gerek kiúilik hükmünde olan cemiyet ve úirketlerin nüfusu 2 bin den aúa÷Õ yurt olarak tanÕm- lanan köylerde arazi ve emlak almalarÕ yasaklanmÕútÕr..”. Cumhuriyetin ilanÕndan bir yÕl sonra bu yasal düzenlemeyle nüfusu 10 milyon civarÕnda olan Türkiye’de yabancÕlarÕn taúÕnmaz ediniminde ilk kez getirilen karúÕlÕklÕlÕk ilkesi dahil büyük ölçüde sÕnÕrlamaya gidildi÷ini görüyoruz.

KarúÕlÕklÕlÕk ilkesi, Anayasa Mahkemesinin tanÕmÕnda, “bir yabancÕnÕn Türkiye’de bir haktan yararlanabilmesi, Türkiye vatandaúlarÕnÕn da o yabancÕnÕn ülkesinde aynÕ tür ve nitelikte olan haklardan yararlandÕrÕlmasÕna ba÷lÕ olmasÕ”nÕ ifade et- mektedir (Anayasa Mahkemesi, 2005/14 SayÕlÕ KararÕ). Türkiye ile 88 ülke ara- sÕnda karúÕlÕklÕlÕk ilkesi bulunmaktadÕr.

Di÷er yandan 1934 yÕlÕnda çÕkartÕlan 2644 sayÕlÕ Tapu Kanunu ile, karúÕlÕklÕlÕk olmak ve kanunlarda konulmuú kÕsÕtlamalara uymak koúulu ile yabancÕ gerçek kiúilere taúÕnmaz edinimi konusunda yeni bir yasal düzenlemeye gidilmiútir.

1924’ten 1984 yÕlÕna kadar yabancÕlarÕn mülk ediniminde yasalarda belirtilen çer- çevede yÕlda ortalama 250 konut düzeyinde satÕú yapÕldÕ÷Õ kayÕtlara geçmektey- di.

1984 ve 1986 yÕllarÕnda Özal Hükümeti tarafÕndan Tapu Kanunu ve Köy Kanu- nunda yapÕlan de÷iúiklikler ile, karúÕlÕklÕlÕk ilkesi aranmadan østanbul Bo÷az’Õnda 57 bin m2’lik Sevda Tepesi Araplara satÕlmÕútÕr. Anayasa Mahkemesi bu kanunlar- da yapÕlan de÷iúiklikleri iptal etmiútir.

YabancÕlarÕn mülk edinimi 2003 yÕllarÕnda yeniden gündeme gelmiú, Köy Kanu- nu ve Tapu Kanununda tekrar de÷iúikli÷e gidilmiútir. Bu de÷iúiklikleri gerekçesi bu kez 23 Haziran 2003 tarih ve 2003/5930 sayÕlÕ Bakanlar Kurulu KararÕ’nda açÕk bir úekilde görülmektedir. “AB MüktesebatÕnÕn Üstlenilmesine Dair Ulu- sal Program”da Sermayenin Serbest DolaúÕmÕ baúlÕklÕ 4 üncü maddesinde

“..Türkiye’deki bütün sektörlerde AB menúeli yatÕrÕmlarÕn önündeki bütün kÕsÕt- lamalarÕn kaldÕrÕlmasÕ, AB vatandaúlarÕ ve tüzel kiúilerin gayrimenkul ediniminin önündeki bütün kÕsÕtlamalarÕn kaldÕrÕlmasÕ...” hükümlerine bu kararda yer veril- miútir.

2003 yÕlÕndan itibaren Köy Kanunu, Tapu Kanunu, Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕm- lar Kanunu, Turizmi Teúvik Kanunu ve Endüstri Bölgeleri Kanunu gibi bir çok yasada yabancÕlarÕn taúÕnmaz edinimi önündeki kÕsÕtlamalar teker teker kaldÕrÕl- maktadÕr.

Anayasa Mahkemesi belirtilen yasalarda yabancÕlarÕn taúÕnmaz edinimi yönün- deki kÕsÕtlamalarÕn kaldÕrÕlmasÕna iliúkin de÷iúiklikleri Anayasa’ya aykÕrÕ bularak

(27)

iptal etmektedir. Siyasal øktidarlar ise Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerinin ruhuna aykÕrÕ ancak úekil yönünden uyumlu görülebilecek fakat daha da olumsuz yönde olmak üzere kanunlarda de÷iúikliklere hÕz kesmeden devam etmektedir.

Tapu Kanununda, Turizmi Teúvik Kanunu’nda bu yönde de÷iúiklikler ivedi olarak TBMM’nin gündemine getirilmektedir.

YabancÕlara Toprak SatÕúÕnda østatistiki Veriler

østatistiklere bakÕldÕ÷Õ zaman 2000 yÕlÕndan sonra yabancÕlarÕn taúÕnmaz edini- mindeki yÕllÕk satÕú oranÕ 4 bini bulmaktadÕr. Hazine MüsteúarlÕ÷Õ verilerine göre 2003-2007 yÕllarÕnÕ kapsayan 5 yÕllÕk dönemde yabancÕlarÕn Türkiye’de aldÕklarÕ gayrimenkullerin toplamÕ 10 milyar dolar de÷erine ulaúmÕútÕr. Özetle, verilerden alÕnan bilgilere göre 10 milyar dolar de÷erinde taúÕnmaz sattÕ÷ÕmÕz görülmektedir.

Toprak satÕúÕndan elde edilen gelir ile bütçe açÕ÷Õ kapatÕlmaya çalÕúÕlmaktadÕr.

2007 yÕlÕ sonu itibariyle 71 bin civarÕnda yabancÕ kiúiye 60.000 adet arsa, arazi ve ba÷ÕmsÕz bölüm olmak üzere toplam 36 milyon m2 taúÕnmaz satÕldÕ÷ÕnÕ görmek- teyiz.

TaúÕnmaz edinimindeki ilk on sÕrayÕ ve en çok taúÕnmaz edinilen beú ili aúa÷Õda veriyoruz:

SIRA øL Køùø SAYISI

1 Antalya 24.282

2 Mu÷la 11.638

3 østanbul 8.526

4 AydÕn 6.995

5 Bursa 5.291

Almanya 15.319

øngiltere 12.962

Yunanistan * 10.094

ørlanda 3.182

Danimarka 3.101

Hollanda 2.950

Avusturya 1.978

Norveç 1.866

Belçika 895

A.B.D. 833

Türkiye’de taúÕnmaz edinen yabancÕ uyruklularÕn sayÕlarÕna göre da÷ÕlÕmÕnda ilk beú sÕrada yer alan ülkelere bakÕldÕ÷Õnda, karúÕlÕklÕlÕk ilkesinin ¿ ilen uygulanama- dÕ÷Õ görülmektedir. YabancÕ uyruklularÕn taúÕnmaz ediniminde ilk sÕralarda olan

(28)

Yunanistan, kendi ülkesinde adalarda ve sÕnÕra yakÕn topraklarda mülk ve toprak satÕúÕnÕ yasaklamÕútÕr. Avusturya’da da mülk ve toprak satÕúÕ sadece AB üyesi ülke vatandaúlarÕna yapÕlabilmektedir. øngiltere’de ise taúÕnmaz mülkiyeti kraliyete ait olup, taúÕnmazÕn sadece kullanÕm hakkÕ verilmektedir.

Türkiye’de Ticaret Kanununa göre kurulan yabancÕ sermayeli úirketler ile yaban- cÕ úirketlerin edindikleri taúÕnmaz sayÕsÕ hakkÕnda bilgi almak, tapu kayÕtlarÕnda yalnÕzca úirket adÕnÕn yazÕlÕ olmasÕ nedeni ile mümkün olmamaktadÕr. YabancÕ yatÕrÕmcÕlarÕn Türk Ticaret YasasÕna göre satÕn aldÕklarÕ Türk úirketi el de÷iútirse de (ticaret sicilinde) malik olduklarÕ taúÕnmazlarÕn tapu kayÕtlarÕnda herhangi bir belirtme yapÕlmasÕ da söz konusu de÷ildir.

YukarÕda verilen bilgiler tamamÕ gerçek kiúilere yani úahÕslara ait bilgilerdir. Bu bilgiler Tapu ve Kadastro Genel Müdürlü÷ünde tutulmaktadÕr. Ancak gerek Tapu Kanununda ve gerekse Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕmlar Kanunu, Turizmi Teúvik Ka- nunu ve Özelleútirme Kanunu kapsamÕnda olsun di÷er özel kanunlar çerçevesinde Tüzel Kiúili÷i olan yabancÕ úirketlere yapÕlan taúÕnmaz satÕúÕ konusunda elimizde bilgiler olmayÕp, hiçbir kurum bu yönde bir sicil tutmamaktadÕr.

Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕmlar Kanunu çerçevesinde Türkiye’de kurulan úirket sa- yÕsÕ 18.308 olup, bu úirketlerden 3 bine yakÕnÕ gayrimenkul alÕm satÕm üzerine kurulmuútur.

Di÷er taraftan Turizmi Teúvik Kanunu ile mera ve orman alanlarÕnda binlerce dö- nüm arazi golf sahalarÕndan turistik tesislere de÷in kullanÕlmak üzere yabancÕlara tahsis edilmektedir.

Gerek 29 aralÕk 2005 tarihli 5444 sayÕlÕ Kanun ve gerekse yeni düzenlenen taslak kanun ile Tapu Kanununda yapÕlan ve yapÕlmasÕ planlanan de÷iúiklikler de÷erlen- dirildi÷inde;

OsmanlÕ Devletinde borçlara karúÕlÕk gösterilen ülke topraklarÕnÕn yabancÕlara sa- tÕúÕnÕn, OsmanlÕ Devleti’nin parçalanmasÕnÕn ve Anadolu’nun sömürgeleúmesinin nedenlerinden biri oldu÷u unutulmamalÕdÕr.

1934 yÕlÕnda 1984 yÕlÕna kadar yürürlükte kalan yasal düzenlemelerin 1984 yÕ- lÕndan sonra neden Õsrarla de÷iútirilmeye çalÕúÕldÕ÷Õ sorusunun yanÕtÕ, neo-liberal politikalarda aranmalÕdÕr. YabancÕlara toprak satÕúÕ, 1984’de baúlayan küresel dünyaya eklemlenme hede¿ do÷rultusunda küresel çok uluslu úirketlerin yürütme organÕ olan uluslararasÕ kredi kuruluúlarÕnÕn üretti÷i neo-liberal politikalarla gün- deme getirilmektedir.

DÕú borca karúÕlÕk, gelece÷ini ipotek altÕna alan Türkiye, topraklarÕnÕ da di÷er kÕt do÷al kaynaklarÕ gibi ticari bir mal haline getirerek Hazineye kaynak yaratma telaúÕ içerisinde çok uluslu úirketlerin kullanÕmÕna açmamalÕdÕr.

(29)

YabancÕlara toprak satÕúÕ ile ilgili düzenlemeler, Dünya BankasÕ Borç Antlaúma- larÕ, IMF Niyet MektuplarÕ ve Avrupa Birli÷i KatÕlÕm OrtaklÕ÷Õ Belgelerinde borç karúÕlÕ÷Õ gösterilen ön koúullar olarak önümüze çÕkmaktadÕr. YabancÕlara toprak satÕúÕ, salt mülkiyet sorunu Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕmlar Kanunu, Endüstri Böl- geleri Kanunu, Turizmi Teúvik Kanunu, Özelleútirme Kanunu, Petrol Kanunu, Maden Kanunu, Orman, Hazine ve 2B arazilerindeki düzenlemelerle birlikte de-

÷erlendirilmelidir.

Neo-liberalizmin hayata geçirilmesinde sürece bütünsellik içerisinde bakÕldÕ÷Õn- da; ülkemizde yaúanan, stratejik öneme sahip devasa kurumlarÕn (Petkim, Tüpraú, Seydiúehir Aluminyum, Tekel, Telekom), madenlerin, limanlarÕn, elektrik ve su- yun özelleútirilmesi ile birlikte enerjiden haberleúmeye, tarÕmdan sanayiye kadar tüm alanlarda yapÕsal de÷iúiklik sürecinde, bu alanlardan devletin çekilmesi mül- kiyet kavramÕnÕ ve özelinde topra÷Õn satÕúÕnÕ da öne çÕkarmaktadÕr.

Topra÷Õn ele geçirilmesinin, siyasi ve kültürel ba÷ÕmsÕzlÕ÷Õn da elden çÕkarÕlmasÕ anlamÕna geldi÷i gözden kaçÕrÕlmamalÕdÕr.

Görüú ve Öneriler

KÕt bir do÷al kaynak ve toplumsal bir de÷er olan toprak ticari bir meta olarak görülemez.

Toprak yönetiminde uzun dönemli, bütüncül politikalar zaman kaybedilmeden oluúturulmalÕdÕr.

KarúÕlÕklÕlÕk ilkesinin hem hukuken hem de ¿ ilen uygulanabilirli÷i sa÷lanmalÕ- dÕr.

Tapu kayÕtlarÕnda geçen yerli ve yabancÕ úirketlerin Sanayi BakanlÕ÷Õ verileri ile iliúkilendirilerek yabancÕ uyruklu gerçek kiúilerin hisse oranlarÕ ve taúÕnmaza or- taklÕ÷Õ net olarak belirtilmeli ve yÕllÕk takibi yapÕlmalÕdÕr.

YabancÕlara taúÕnmaz satÕúÕ úeffaf, uygulanabilir kayÕtlarla takip edilmeli, taúÕn- maz bilgi sistemi ve arazi yönetimi ve çok amaçlÕ ça÷daú kadastro bilgi sistemi ivedilikle kurulmalÕdÕr.

ømar sahasÕ içerisinde yer alan ve öncelikli korunmasÕ gereken, tarÕm arazileri, su havzalarÕ, orman ve 2B alanlarÕ, kÕyÕ alanlarÕ, do÷al sit vb. alanlar ile, ømar PlanÕ UygulamasÕnda Düzenleme OrtaklÕk PayÕ çerçevesinde %40 oranÕna kadar tutulan ve kamusal alan olarak tahsis edilen yol, park, otopark, yeúil alan, e÷itim ve sa÷lÕk yerleri, ibadet yerleri vb. alanlar imar planÕ yüzölçümünden düúüldükten sonra kalan konut ve ticari alanlar üzerinde %10 uygulamasÕ yapÕlmalÕdÕr.

(30)

ømar planÕ sÕnÕrÕ içerisinde kalan alan üzerinden %10 uygulamasÕ yapÕlmasÕ halin- de bu oran konut ve ticaret alanlarÕ üzerinden %30-50 seviyesine denk gelmekte- dir. Bu orana demogra¿ k yapÕ dahil oldukça sakÕncalÕ bir durum ortaya çÕkacak- tÕr.

Örne÷in, Trabzon ili merkez ilçenin imar planÕ alanÕ 3063 hektardÕr. (30.630 dö- nüm). Ancak, imar planÕnÕn sadece 1300 hektarÕ (13.000 dönüm) konut ve ticaret alanÕdÕr. Di÷er alanlar kamuya ait yeúil alan, yol, otopark, e÷itim alanÕ, tarÕm ala- nÕ vb... alanlarÕ içermektedir. E÷er yasa tekli¿ nde yer aldÕ÷Õ üzere imar planÕnÕn yüz ölçümü üzerinden %10’u alÕndÕ÷Õnda 306 hektar (3.060 dönüm) yapmaktadÕr.

Halbuki yasa yabancÕlara konut ve iúyeri amaçlÕ satÕúa olanak vermektedir (kar- úÕlÕklÕlÕk ilkesi de bu çerçevededir). AlÕnmasÕ gereken, %10 oranÕ, imar planÕ yü- zölçümü üzerinden de÷il, konut ve ticaret alanÕ üzerinden olmalÕdÕr. DolayÕsÕyla, Trabzon için bu oran konut ve ticari alan üzerinden yapÕlmasÕ durumunda 130 hektar (1300 dönüm) olmaktadÕr. Ancak teklife göre, tüm imar alanÕ üzerinden yapÕldÕ÷Õnda 306 hektara (3060 dönüm) denk gelmekte, bu miktar da konut ve ticaret alanlarÕnÕn % 30’u düzeyindedir.

Di÷er bir örnek, Mu÷la ili merkez ilçenin imar planÕ alanÕ 3.965 hektardÕr(39.650 Dönüm). Ancak, imar planÕnÕn sadece 639 hektarÕ (6.390 dönüm) konut ve ticaret alanÕdÕr. Di÷er alanlar kamuya ait yeúil alan, yol, park, otopark, e÷itim ve sa÷lÕk alanÕ, maden rezerv alanÕ ,orman, fuar, rekreasyon, askeri tesisi vb... alanlarÕ içer- mektedir. E÷er yasa tekli¿ nde yer aldÕ÷Õ üzere imar planÕnÕn yüz ölçümü üzerin- den %10’u alÕndÕ÷Õnda 397 hektar yapmaktadÕr. Halbuki yasa yabancÕlara konut ve iúyeri amaçlÕ satÕúa olanak vermektedir (karúÕlÕklÕlÕk ilkesi de bu çerçevededir).

AlÕnmasÕ gereken, %10 oranÕ, imar planÕ yüzölçümü üzerinden de÷il, konut ve ticaret alanÕ üzerinden olmalÕdÕr. Ancak yasa tekli¿ ne göre, tüm imar alanÕ üzerin- den yapÕldÕ÷Õnda alan büyüklü÷ü 396 hektara denk gelmekte, bu miktar da konut ve ticaret alanlarÕnÕn % 63’ü düzeyindedir. Özetle konut ve yerleúim alanÕnÕn %63 nün yabancÕlara satÕlabilece÷i anlamÕ çÕkmaktadÕr. Bu oran karúÕlÕklÕlÕk ilkesi olan hiçbir ülkede yer bulmayan bir yaklaúÕmdÕr.

Mevcut yasada ve yasa tasarÕsÕnda yabancÕ tüzel kiúilere toprak satÕúÕna herhangi bir sÕnÕrlama bulunmamaktadÕr.

Ülkemiz topraklarÕnda korunmasÕ gerekli hassas alanlara ve kamu yararÕ ve ülke güvenli÷i bakÕmÕndan stratejik yerlere ait haritalar yapÕlmadan, arazi yönetimi planlarÕ oluúturulmadan ve taúÕnmaz bilgi sistemi kurulmadan, bu bölgeler ile il- gili tespitler yapÕlmadan satÕúÕn yapÕlmasÕndaki telaú anlamlÕ görülmemektedir.

Cumhuriyet döneminde toprak paylaúÕmÕnda adaletsizli÷in giderilmesi için yapÕ- lan toprak reformu, toprak ve tarÕm reformu, arazi düzenlemesi ile kÕrsal refahÕn

(31)

arttÕrÕlmasÕ yoluna gidilmiúken, yabancÕlarÕn mülk ediniminin önünün açÕlmasÕ ile topraklarÕmÕzda yeni “feodal senyör”e davetiye çÕkarÕlmaktadÕr.

Enerji koridoru olarak adlandÕrÕlan, Orta Do÷u ve Avrupa gibi iki önemli bölgeyi birleútiren, jeopolitik öneme sahip Türkiye’de yabancÕlara toprak satÕúÕnÕn, uzun dönemli bütüncül bir toprak politikasÕ üretilmeden hayata geçirilmesi hatalÕdÕr.

Sadece bugün için de÷il, gelecek için de önemli sakÕncalar do÷uracak, gelecek nesillere büyük sorunlar yaratabilecektir.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(32)

MøLLøYET GAZETESø KÖùE YAZARI METøN MÜNøR’E CEVAP

(30.05.2008)

Metin MÜNøR’in 23 05 2008 tarihinde kaleme aldÕ÷Õ “AKP neden Kamu øhale YasasÕ’nÕ elli defa de÷iútirdi?” yazÕsÕ üzerine kendisine gönderdi÷imiz cevaba 30 MayÕs 2008 tarihinde köúesinde yer verdi.

YazÕsÕnÕn sonuna “Geçen hafta yazdÕ÷Õm, “AKP, ihale yasasÕnda elliden fazla de-

÷iúiklik yaptÕ ve buna kimse itiraz etmedi” konulu yazÕlarÕma Harita ve Kadast- ro Mühendisleri OdasÕ “Biz ettik” diye itiraz etti. MektuplarÕnÕ bugün milliyet.

com.tr’de çÕkan yazÕmÕn altÕnda bulabilirsiniz. Beni ikna edemediler, belki sizi ederler.” notunu ekleyen SayÕn Münir’e OdamÕz tarafÕndan yapÕlan açÕklamayÕ aúa÷Õda yayÕnlÕyoruz.

“SayÕn Münir, 23 MayÕs 2008 tarihinde Milliyet’teki köúenizde yer verdi÷iniz Kamu øhale Kanunu üzerine yazdÕklarÕnÕza cevaben bu yazÕyÕ kaleme alma gerek- lili÷i duyuyoruz. “AKP neden Kamu øhale YasasÕ’nÕ elli defa de÷iútirdi?” baúlÕklÕ yazÕnÕzda tekrar gündeme taúÕnan Kamu øhale Kanunu hakkÕndaki eleútirilerinizi sunmaktasÕnÕz. Kamu øhale Kanunu’nda de÷iúiklik yapÕlmasÕ 2002’den bu yana aralÕklarla gündeme taúÕ maktadÕr ve sizin de belirtti÷iniz gibi 15. kez de÷iútiril- mesi söz konusudur.

Kamuya ait hizmet alÕm satÕmlarÕ için bu kadar önemli bir konuda yeterince söz söylenmemiútir. Ancak, gerek Türk Mühendis ve Mimar OdalarÕ Birli÷i, (TMMOB) gerekse bu birli÷e ba÷lÕ Harita ve Kadastro Mühendisleri OdamÕz sü- reci yakÕndan takip ederek, gerekli çalÕúmalarÕ yerine getirmiútir.

2002 yÕlÕnda 4734 SayÕlÕ Kamu øhale YasasÕ’nÕn gündeme geliúi ile birlikte hem TMMOB hem de Odalar gerekli tepkilerini ortaya koymuúlardÕr. ArdÕndan 2003 yÕlÕnda yapÕlacak de÷iúikliklere yönelik de÷erlendirmelerimiz ve do÷rudan mad- delere yönelik teknik önerilerimiz olmuútur. Yine, 3 Haziran 2005’de 4734 ve 4735 sayÕlÕ Kamu øhale Kanununda De÷iúiklik YapÕlmasÕ HakkÕnda Kanun TasarÕsÕ’na iliúkin TMMOB görüúü Kamu øhale Kurumu’na iletilmiútir. 2 ùubat 2007 tarihin- de TBMM BaúkanlÕ÷Õna iletilen “Kamu øhale Kanununda De÷iúiklik YapÕlmasÕna Dair Kanun Tekli¿ ”, sözü edilen ve uygulamada yaúanÕlan sÕkÕntÕlardan hareketle TMMOB ve OdamÕz tarafÕndan oluúturu an görüú, öneri ve raporlar yok sayÕlarak, dikkate alÕnmayarak düzenlenmiútir. Bu durumu da Harita ve Kadastro Mühendis- leri OdasÕ olarak yasal süreci anlatan basÕn açÕklamasÕyla dile getirdik; de÷iúiklik ÕsrarlarÕnÕ göz önünde bulundurdu÷umuzda çalÕúmalarÕmÕzÕn çok da dikkate alÕn- madÕ÷Õ gerçekli÷i ortadÕr. Ancak gerek TMMOB ve gerekse OdamÕzÕn yasanÕn ilk

(33)

çÕkÕúÕ ile birlikte yasa de÷iúiklikleri de dahil yaúanan sÕkÕntÕlarÕ dile getiren rapor ve görüúleri olmasÕna ra÷men ilgi tarihli yazÕnÕzda sessiz kaldÕ÷ÕmÕz yönündeki ifadeleriniz hem TMMOB hem de OdamÕza yapÕlan bir haksÕzlÕktÕr.

Önümüzdeki dönemde de sorumluluk sahibi bir meslek kuruluúu olarak üzerimi- ze düúeni yerine getirmeye çalÕúaca÷Õz. ølgili meslek odalarÕ ve sivil toplum kuru- luúlarÕnÕn katÕlÕmÕ bu süreçlerin sa÷lÕklÕ bir úekilde ürütülmesinin ve úeffaÀ Õ÷ÕnÕn garantisidir. Ne yazÕk ki, yaúananlar bizim talep etti÷imiz yönde de÷il, sermaye gruplarÕnÕn çÕkarlarÕ do÷rultusunda olmuútur. Bu durumda yapÕlmasÕ gereken de-

÷iúiklik tasarÕsÕnÕn neler getirdi ini geçmiúte de yaptÕ÷ÕmÕz gibi basÕna ve kamuo- yuna duyurarak, sosyal ve siyasi hayata seyirci de÷il, dahil olmaktÕr.”

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(34)

SøVAS ’93 UNUTMADIK! UNUTTURMAYACAöIZ...

(01.07.2008)

“Ey yüre÷imin onmaz acÕlarÕ Ey beynimin dinmez sancÕlarÕ Suç ne bende ne de sende Suç seni karanlÕklara gömenlerde Ne de olsa yurttaúÕmsÕn KapalÕ olsa da bütün vicdan kapÕlarÕ yüzüne Bilmelisin bir yerin var canevimde”

Aziz Nesin Sivas katliamÕnÕn üzerinden tam 15 yÕl geçti.

15 yÕl önce Sivas’ta MadÕmak Oteli’nde güvenlik güçlerinin ve hükümetin gözleri önünde gericiler 33 aydÕnÕ, 33 canÕ yakarak öldürdüler.

ønsanlÕk tarihinin yaúadÕ÷Õ en acÕ katliamlardan biridir 2 Temmuz 1993 Sivas Ma- dÕmak KatliamÕ. øradenin, bilincin, direncin ve bilginin simgesi olan Pir Sultan Abdal’Õ yaúadÕ÷Õ yer olan Sivas’ta anmak için etkinli÷e katÕlan AydÕn, Yazar, ùair, SanatçÕ, Ozan ve semah grubundan oluúan 33 kiúi MadÕmak’ta yakÕlarak katle- dildi.

Sivas KatliamÕ 1978 Maraú, 1978 Malatya, 1980 Çorum KatliamlarÕ’nÕn niteli÷i yönünden benzerlik taúÕmaktadÕr. Arka planÕndaki zihniyet, iúlenme biçimi, ya- ratÕlan atmosfer ve kaotik ortam birbiriyle iliúkili görülmektedir. Bunun yanÕnda geçti÷imiz yÕl yaúanan Hrant Dink’in, Tilman Ekkehart Geske’nin ve Papaz And- rea Santoro’nun öldürülmesi ise hoúgörüsüzlük, ayrÕmcÕlÕk, ÕrkçÕlÕk ve yabancÕ düúmanlÕ÷ÕnÕn ayrÕ bir dÕúavurumudur. O yüzden Sivas hala yanmaktadÕr.

33 aydÕnÕn canÕna kÕyan katillerden bazÕlarÕ yakalanmadÕ. SanÕklardan bazÕlarÕnÕn Almanya’ya sÕ÷ÕndÕklarÕ ortaya çÕktÕ, ama úu ana kadar bu sanÕklarÕn iade edilip, cezalandÕrÕlmasÕ için hiç bir sey yapÕlmadÕ.

Baúta bu katliamda yaúamÕnÕ yitiren 33 aydÕnÕn yakÕnlarÕ olmak üzere, bütün de- mokratik toplumsal dinamiklerin MadÕmak Oteli’nin müze olmasÕna yönelik ta- lepleri de maalesef karúÕlanmadÕ.

Peki O gün yani 2 Temmuz 1993 günü neler olmuútu. Neler meydana geldi ? En yüce de÷er olan insan canÕnÕn yakÕlarak yok edilmesini çÕ÷lÕklar atarak izlemenin anlamÕ neydi ? ønsanlÕk dÕúÕ olayda taúÕnan duygu neydi ? Bu duygu ve düúünceler kimler tarafÕndan beslenmekteydi ? Bu hoúgörüsüzlük ve canilik nasÕl saklÕ tutul- muútu ? Bu utanç verici süreçle neden hala yüzleúilemedi ? Bu nedenle bellekler taze tutulmalÕ ve Sivas unutulmamalÕdÕr!

(35)

2 Temmuz 1993 günü organize biçimde sayÕlarÕ yaklaúÕk 10.000 kiúiye ula- úan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet MeydanÕ’na geldi. Hükümet Kona÷Õ’nÕ taúlamaya ve slogan atmaya baúlayan grup ardÕndan MadÕmak Ote- li civarÕna ulaúarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayÕsÕ akúam saatlerinde 20.000’e yaklaútÕ. Grup önce MadÕmak Oteli önündeki araçlarÕ ateúe verdi otele sÕ÷ÕnmÕú olan aydÕnlardan, aralarÕnda AsÕm Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akar- su, Metin AltÕok ve Hasret Gültekin’in de bulundu÷u 37 kiúi yanarak veya duman- dan bo÷ularak yaúamÕnÕ yitirdi. AralarÕnda Aziz Nesin’in de bulundu÷u 51 kiúi de olaylardan kendi olanaklarÕyla, a÷Õr yaralarla kurtuldu.

Dönemin hükümeti yaklaúÕk 7 saat süresince kendilerine iletilen yardÕm ça÷rÕla- rÕna yanÕt veremedi. Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi yaúamÕnÕ yi- tirdi.

Sivas tabii ki ilk de÷ildi ve halkÕn suni gündemler üzerinden birbirine düúürülme- sinin ve korku siyasetinin yo÷unlaúmasÕnÕn önemli bir virajÕydÕ. ønanç özgürlü÷ü- ne dahi tahammül edemeyen zihniyet, özgürlüklerini yaúamak isteyenlere Sivas’ta tehditlerini savurmuútur. Biliyoruz ki farklÕ kültür, düúünce ve inançlarÕn bir arada özgür ve kardeúçe yaúamÕ, küresel güçlerin çÕkarlarÕ u÷runa yerli iúbirlikçileri- nin tetiklemesiyle yok edilmek istenmektedir. Bu sürecin içersinde yer alanlar ve destekleyenler Maraú KatliamÕ’ndan, Çorum OlaylarÕ’ndan, Sivas KatliamÕ’ndan ve Hrant Dink cinayetinden, halkÕn birbirine düúman edilmesinden sorumludur.

Özgür, eúit ve demokratik bir ülke mücadelesinde sorumlulardan mutlaka hesap sorulmalÕdÕr.

Özgür ve demokrat bir Türkiye mücadelesinde yaúamlarÕnÕ yitirenleri sevgiyle anÕyor ve 2 Temmuz’da Sivas KatliamÕ’nda hayatÕnÕ kaybeden de÷erli insanlarÕn anÕlarÕ önünde saygÕyla e÷iliyoruz.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(36)

TAPU KANUNUNDA DEöøùøKLøK YAPILMASINA DAøR KANUN YÜRÜRLÜöE GøRDø

(18.07.2008)

Anayasa Mahkemesi’nin 4 kez iptal etti÷i Tapu Kanunu De÷iúikli÷i 5. kez 5782 sayÕlÕ Kanun ile 15.07.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayÕmlanarak yürürlü÷e girdi.

Anayasa Mahkemesi, 29.12.2005 tarihli 5444 sayÕlÕ Kanun ile Tapu Kanununun de÷iútirilen 35 inci maddesinin; “... YabancÕ gerçek kiúilerin edinebilecekleri ta- úÕnmaz yüz ölçümü miktarÕnÕ iki buçuk hektardan otuz hektara kadar artÕrmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir” ve “..yabancÕ uyruklu gerçek kiúilerin il bazÕnda edi- nebilecekleri taúÕnmazlarÕn, illere ve il yüz ölçümüne göre binde beúi geçmemek üzere oranÕnÕ belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir...” hükümlerinin iptaline karar vermiú, iptal kararÕ 16.01.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayÕnlanarak yü- rürlü÷e girmiúti.

YabancÕlara taúÕnmaz satÕúÕ konusunda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararÕ dik- kate alÕnarak hazÕrlandÕ÷Õ iddia edilen yasada yabancÕlara satÕlacak toplam arazi miktarÕ “her ilde imarlÕ alanÕn %10’u” olarak belirtilmektedir. Kabul edilen yasaya göre yabancÕlarÕn Türkiye’de sahip olduklarÕ tüzel kiúili÷e sahip úirketler “faaliyet konularÕnÕ yürütmek üzere” taúÕnmaz edinebilmekte ve baúka bir yabancÕ úirkete tüm haklarÕnÕ devredebilmektedir. Di÷er bir yandan, Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕm- lar Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafÕndan 05.06.2008 tarihinde iptal edilen

“YabancÕ yatÕrÕmcÕlarÕn Türkiye’de kurduklarÕ veya iútirak ettikleri tüzel kiúili÷e sahip úirketlerin, Türk vatandaúlarÕnÕn edinimine açÕk olan bölgelerde taúÕnmaz mülkiyeti veya sÕnÕrlÕ aynî hak edinmeleri serbesttir.” hükmü, 5782 sayÕlÕ Ka- nunla yeniden düzenlenen Tapu Kanunu’nun 36. maddesi olarak karúÕmÕza çÕk- mÕútÕr. Türkiye’de yabancÕ uyruklu uluslararasÕ sermayeli 18.308 adet úirketin ne kadar toprak satÕn aldÕ÷Õ bilinmemektedir. ùimdi de KarúÕlÕklÕlÕk ilkesini gözardÕ eden, Tapu Kanunu’na 36.madde olarak sÕzdÕrÕlan Do÷rudan YabancÕ YatÕrÕmlar Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafÕndan iptal edilen madde hükmü; taúÕn- mazlarÕ yabancÕ sermayenin hede¿ ne hukuki olarak da açÕk hale getirmiútir.

YasanÕn kabul edilen hali Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararÕnÕ dikkate alÕr ni- telikte görünmektedir. Ancak Tapu Kanunu’nun yanÕ sÕra gündeme gelen birçok yasa de÷iúikli÷i getirilen kÕsÕtlamalarÕ ve Anayasa Mahkemesi kararlarÕnÕn özünü by-pass etmektedir. 2003 yÕlÕndan itibaren Köy Kanunu, Do÷rudan YabancÕ YatÕ- rÕmlar Kanunu, Turizmi Teúvik Kanunu ve Endüstri Bölgeleri Kanunu, Özelleútir- me Kanunu gibi bir çok yasanÕn temelini oluúturan Tapu Kanunu, 1980’den beri 5 inci kez de÷iútirilmiútir. 88 ülkeyle hukuken sahip oldu÷umuz KarúÕlÕklÕlÕk ilkesi

(37)

bu yasalarla neo-liberal iktisat politikalarÕna kurban edilmektedir. Oysa bu ilkenin hukuken oldu÷u kadar ¿ ilen uygulanabilir olmasÕ ülke özgürlü÷ü ve ba÷ÕmsÕzlÕ÷Õ açÕsÕndan hayati önem taúÕmaktadÕr.

Tapu Kanunu’nda yapÕlan son de÷iúikli÷in olumsuz yanlarÕndan biri de imar planlarÕ üzerinde yabancÕ sermayenin baskÕsÕnÕ daha da arttÕracak olmasÕdÕr. Bu yasayla yabancÕlara toprak satÕúÕnda yerleúim alanlarÕ dÕúÕnda yeni imar planlarÕ hÕzlÕca yapÕlabilecek, imar planlarÕnÕn oluúturulmasÕnda kamu ve toplum yararÕ de÷il, “kâr” asÕl belirleyici olacaktÕr.

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ olarak Tapu Kanunu’nda oldu÷u gibi bu alandaki di÷er geliúmeleri ve yasal düzenlemeleri izliyor ve geliúmeler hakkÕnda üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Bu süreç sermayenin serbest dola- úÕmÕnÕn önündeki tüm engellerin kaldÕrÕlmasÕnÕ hedeÀ emekle birlikte, topra÷Õ, suyu, ormanÕ bir rant aracÕ olarak görmektedir. Bunun yanÕnda, Türkiye’yi jeo- politik konumundan ötürü Orta do÷u, Kafkas- Hazar Bölgesindeki petrol ve do÷al gaz kaynaklarÕnÕn Avrupa ve Dünyaya açÕlÕmÕndaki enerji koridoru olarak gören yeni ekonomi politikalarÕnÕn bu sürecin taúÕyÕcÕsÕ oldu÷u bilinciyle hareket ediyor ve yabancÕlara toprak satÕúÕnda iliúkin yasal düzenlemelere bu bilinçle yaklaúmak gerekti÷ini düúünüyoruz.

Bir bütünün parçasÕ olan yapÕsal de÷iúikliklere bir bütün olarak karúÕ durmak gerekmektedir. Bundan sonraki süreçte de, kamu ve toplum yararÕnÕ temel alan, bilimsel ve teknik çalÕúmalar ÕúÕ÷Õnda hazÕrlanan görüú ve raporlarÕmÕzla geliúme- lerin takipçisi olaca÷Õz.

Üyelerimize ve kamuoyuna duyurulur.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(38)

KAMU øHALE KANUNU DEöøùøKLøöø MECLøS GÜNDEMøNDE

Kamu øhale Kanunu 5 YÕlda 16’ÕncÕ kez De÷iútiriliyor

(24.07.2008)

Bugüne kadar do÷rudan ya da dolaylÕ birçok kez de÷iútirilmesi gündeme gelen Kamu øhale Kanunu, kamu ihalelerinde iptal davalarÕndan kaynaklÕ devletin za- rara u÷radÕ÷Õ gerekçesiyle bir kez daha TBMM’de ele alÕnÕp de÷iútirilmektedir.

2002 yÕlÕnda IMF’nin kredi önkoúulu olarak belirlemesiyle gündeme gelip Ocak 2003’de uygulamaya konulan 4734 sayÕlÕ Kamu øhale Kanunu’nda yapÕlan, uygu- lamadaki temel sorunlara çözüm getirmeyen 15 de÷iúikli÷in üzerine bir kez daha de÷iúiklik yapmadaki bu Õsrar düúündürücüdür. Üstelik 4734 SayÕlÕ Kamu øhale YasasÕ ile getirilen düzenlemelerle kamu ihalelerine uluslararasÕ úirketlerin katÕl- masÕnÕn önü açÕlmÕútÕr. Bu süreç ülkemizde artÕk hayat bulmuútur.

Siyasal iktidar Kamu øhale YasasÕnda yaptÕ÷Õ de÷iúiklikler ile bir yandan birçok kurumu kapsam dÕúÕna çÕkarmakta, bir yandan da sürece hakim olmak istemekte- dir. A÷ÕrlÕklÕ bölümünün çeviri olmasÕ nedeniyle ülke gerçekleriyle de örtüúme- yen Kamu øhale YasasÕ uygulamada da büyük güçlükler yaratmaktadÕr. YasanÕn de÷iúiklik tasarÕlarÕ da hazÕrlanÕrken ne yazÕk ki 400 bin mühendis - mimarÕn mes- leki örgütü olan Türk Mühendis ve Mimar OdalarÕ Birli÷inden görüú ve öneri is- tenilmemektedir. Aksine TMMOB ve OdalarÕmÕzdan yapÕlan öneriler ve görüúler dikkate alÕnmazken, iú adamlarÕ ve müteahhitlik kuruluúlarÕ ile ortak toplantÕlar yapÕlarak onlarÕn istemleriyle bu yasa tasarÕsÕna yön verilebilmektedir.

Bu anlayÕú ve yaklaúÕmla, ülkenin kalkÕnmasÕnda, geliúmesinde, sanayileúme- sinde ve kentleúmesinde büyük katkÕsÕ olan bu ülkenin yetiútirdi÷i mühendis ve mimarlarÕn gelece÷i karartÕlmak istenilmektedir. MüelliÀ i÷imiz, yetkilerimiz ve sorumluluklarÕmÕz ticarileútirilerek büyük sermaye úirketlerine pazarlanmak yo- lunda ciddi adÕmlar atÕlmaktadÕr.

Serbest olarak mesle÷ini icra eden meslektaúlarÕmÕz serbest piyasa mantÕ÷ÕnÕn egemenli÷i altÕnda her gün daha fakirleúmektedirler. øhalelerde insanlar yarÕúa sokularak kalkamayacaklarÕ yükün altÕna itilmekte ve yaklaúÕk maliyetin çok al- tÕnda iú alma konumuna sürüklenmektedirler. Sonuçta iúin kalitesi düúmekte, özel sektörde serbest çalÕúan meslektaúlarÕmÕz iÀ as noktasÕna taúÕnmaktadÕr. Daha da kötüsü yÕllardan beri emek vererek oluúturmaya çalÕútÕklarÕ birikimleri ellerinden çÕkmakta, ücretli çalÕúanlarÕn giderleri karúÕlanamamakta ve çalÕútÕrdÕklarÕ meslek adamlarÕ ile birlikte sosyal yaúamlarÕ her gün daha da kötüye gitmektedir.

(39)

Kamu øhale YasasÕ’nda yapÕlan de÷iúiklikler ile Kamu kuruluúlarÕnda ve özel sek- törde ücretli olarak çalÕúan mühendis ve mimarlarÕn mesleki deneyimleri yok edil- mektedir. Örnek verecek olursak, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlü÷ü’nde veya øller BankasÕ Genel Müdürlü÷ü’nde 20 - 25 yÕl çalÕúan kontrol mühendisi veya müdür olarak görev yapan Harita ve Kadastro Mühendislerinin emekli olmalarÕ ya da kurumdan ayrÕlmalarÕ halinde iú deneyimleri “sÕfÕr” sayÕlmaktadÕr. Serbest çalÕúan Harita Kadastro Mühendislik bürolarÕmÕzda yÕllardÕr üretilen mühendislik hizmetlerine beú yÕl gibi bir süre konularak, 30-40 yÕllÕk “iú bitirme” deneyimleri yine sÕfÕr sayÕlmaktadÕr.

Di÷er taraftan mühendis ve mimarlÕk hizmetlerinin gereklili÷i ve önemi dikkate alÕndÕ÷Õnda özel bir düzenlemenin zorunlulu÷u tartÕúmasÕz olmasÕna ra÷men, bu yönde de yapÕlan giriúim ve önerilerimiz dikkate alÕnmamaktadÕr. Bu durum pi- yasa mantÕ÷ÕnÕn devreye girmesiyle mühendis ve mimarlarÕn bilgi, deneyim ve yetkisinin úekil ve yön vermesinin gerekti÷i hizmet alanlarÕnÕn, hem siyasallaútÕ- rÕlmasÕ hem de ticarileútirilmesini gündeme getirecektir.

Gündemde olan Kamu øhale Yasa TasarÕsÕ’nda mühendis ve mimarlar yine yok sa- yÕlmakta, piyasa mantÕ÷Õ egemen olmaya devam etmektedir. Ülkenin her zaman- kinden daha çok mühendis ve mimara gereksinim duydu÷u bu dönemde mühen- dis ve mimarlarÕ yok sayan bu siyasal anlayÕú, ülkenin kalkÕnmasÕ ve geliúmesini de gözden çÕkarmaktadÕr.

Meslek alanlarÕmÕzÕn bu úekilde piyasalaútÕrÕlmasÕ ve mesleki deneyimlerimizin yok sayÕlmasÕ kabul edilemez.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(40)

TERÖR BøR øNSANLIK SUÇUDUR

(29.07.2008)

27 Temmuz 2008 Pazar günü, østanbul Güngören’de tra¿ ÷e kapalÕ alanda ardÕ ardÕna patlatÕlan bombalar ile 18 insanÕmÕz yaúamÕnÕ yitirirken 150’yi aúkÕn insa- nÕmÕz yaralanmÕútÕr.

Son dönemlerde ülkemizde sÕkça gündeme gelen terör saldÕrÕlarÕna bir yenisi daha eklenmiútir. Terörün nereden gelirse gelsin bir insanlÕk suçu oldu÷unu; demok- rasi, özgürlük ve kardeúli÷i hedeÀ edi÷ini, toplumda korku yaratÕp insanlarÕ hem susturmak hem de yÕlgÕnlÕ÷a sürüklemek için baúvurulan insanlÕk dÕúÕ bir olay oldu÷unu bir kez daha yinelemek gerekiyor.

SorulmasÕ ve yanÕt bulmasÕ gereken sorular aslÕnda bellidir. Masum insanlarÕ, ço- cuklarÕ, gençleri kör bir terör yaratarak öldürmek yurttaúlarÕ ve aileleri acÕlara bo÷mak kim ya da kimlerin hangi örgütlerin iúine gelmektedir ? YaratÕlmak is- tenen bu kaotik ortamda kimlerin beklentileri vardÕr ? Demokrasiyi, özgürlü÷ü, kardeúli÷i ortadan kaldÕrmak hangi kiúilerin, örgütlerin, güçlerin amaçlarÕna hiz- met etmektedir ? Ülkemiz siyasal, politik ve toplumsal olarak nereye götürülmek istenmektedir ? Türkiye’nin bu bölgede ve co÷rafyada zayÕÀ atÕlmasÕ kimlerin iúi- ne gelmektedir ?

ùiddete ve insan öldürmeye, insan kanÕndan beslenmeye alÕúmÕú bu karanlÕk güce karúÕ “dur” deme iradesinin güçlendirilmesine her zamankinden daha çok gerek- sinim duyulmaktadÕr. FarklÕ yer ve tarihlerde meydana gelen patlamalarÕn aldÕ÷Õ canlarÕn acÕsÕ hala yüreklerimizi yakÕyorken østanbul Güngören’de meydana ge- len bu patlama ile yüre÷imizdeki insan sevgisinin nedenli hÕrpalandÕ÷ÕnÕ paylaú- mak durumundayÕz.

øki ayrÕ patlamanÕn zamanlamasÕna bakÕldÕ÷Õ zaman olabildi÷ince çok sayÕda in- sana zarar verilmek istendi÷i ortadadÕr. Sokaktaki insanÕmÕzÕ hedef alan bu alçak- ça saldÕrÕ ile akÕtÕlan kan ve yok edilen insan canÕnÕn fazla olmasÕnÕn derin bir acÕ ve kaygÕ uyandÕrdÕ÷Õ görülmektedir. Hain saldÕrÕyÕ planlayan kiúi ve örgütleri or- taya çÕkarmakla bu acÕyÕ ve kaotik ortamÕ en aza indirmek biraz olsun baúarÕlmÕú olacaktÕr. Demokratik hukuk devletinin gere÷i olarak faillerin ve planlayanlarÕn yakalanÕp örgüt ba÷lantÕlarÕnÕn çözümlenmesi ve “ArtÕk Yeter” diyenlerin sesini yükseltip ölümlere dur demesi gerekmektedir. AcÕdan, úidetten, baskÕdan ve göz- yaúÕndan çekmiú olan insanlarÕmÕz bundan böyle úiddetin de÷il barÕúÕn ve huzurun kol gezdi÷i sokaklarda güven içinde yürümelidir. Bunun için tüm demokrasi güç- leri, insandan yana tavÕr alan örgütler bu tür olaylarÕn son bulmasÕ için hep birlikte hareket ederek bu bombalarÕn arkasÕndaki karanlÕ÷Õ aydÕnlatmalÕdÕr.

(41)

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ olarak yaratÕlan terör ve úiddeti kÕnÕyor, lanetliyoruz. YaúanÕlmakta olan bu zor, sÕkÕntÕlÕ ve sorunlu günlerin emekten halk- tan barÕútan demokrasiden ve kardeúlikten yana duruúla ve güç birli÷i ile aúÕlmasÕ gerekti÷ine inanÕyoruz.

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(42)

1 EYLÜL DÜNYA BARIù GÜNÜ KUTLU OLSUN

(01.09.2008)

“Ölümlerden geliyorum úarkÕ söyleyerekten, Geliyorum yaúamak için...”

Mahmud Derviú 1 Eylül 1939’da Nazilerin Polonya’yÕ iúgali ile büyük yÕkÕmlara, katliamlara, mil- yonlarca insanÕn ölümüne ve bir o kadarÕnÕn sakat kalmasÕna, kentlerin yerle bir olmasÕna neden olan økinci Büyük Emperyalist PaylaúÕm SavaúÕ baúlamÕú oldu.

Emperyalist paylaúÕm yarÕúÕnda güçlü bir úekilde kendini var etmek isteyen Al- manya faúizmle, emperyalist saldÕrÕ yöntemleri ile tarih sahnesine çÕktÕ. Bu savaú- la dünya halklarÕ bir kez daha kapitalizmin kar hÕrsÕnÕn, sermaye düzeninin hedef tahtasÕndaydÕ.

1 Eylül, bu tarihi unutturmamak acÕlarÕmÕzdan ders çÕkarmak için seçilmiú bir gündür. Ancak kapitalizm ve onun en kirli yüzü emperyalizm var oldu÷u sürece bu acÕlar devam edecektir ve etmektedir.

Ülkelerin iúgali, savaú tehditleri ve uygulanan ambargo ile; emperyalist güçlerin amacÕnÕn bir taraftan enerji kaynaklarÕna sahip olmak ve bunlara di÷er ülkelerin ulaúÕmÕnÕ engellemek, enerji yollarÕ güvenli÷ini ve kontrolünü sa÷lamak, di÷er taraftan ise görülebilir gelecekte dünya ekonomisine sÕnÕrsÕz bir úekilde hakim olmak oldu÷u bilinmektedir. Filistin’deki bitmek bilmeyen savaú ve ambargo, Irak’ta yaúanan iúgal, Afganistan, øran ve Suriye’ye dönük tehditler, Balkanlar’da yaúananlar ve son olarak Kafkasya’da patlak veren savaú bu acÕ tarihin devam etti÷inin örnekleridir. DünyanÕn dört bir yanÕnda çatÕúmalar, savaúlar, iúgaller, yÕ- kÕmlar sürmektedir. YaúamÕn sonunu getirebilecek nitelikteki bir nükleer savaú tehdidi dahi bugün bizlere yabancÕ de÷ildir.

SavaúÕn açÕk ve ¿ ili olarak yaúanmadÕ÷Õ zamanlarda ise savaúÕn dili ve milita- rizm kendini hissettirmektedir. Bugün dünyada 2 saatlik zaman diliminde 230 milyon dolar silahlanmaya giderken, sadece yere döúeli mayÕnlardan haftada 800 kiúi ölmektedir. 2 saatlik zaman diliminde dünyanÕn de÷iúik yerlerinde 10 insan patlayan mayÕnla ölüyor. Dünya co÷rafyasÕ, yaúamlarÕmÕz savaú ve/veya savaú tehditleri ile kuúatÕlmÕú durumda.

Tüm bu saldÕrÕlarÕn karúÕsÕnda halklarÕn kardeúli÷i ve barÕúÕnÕ hatÕrlamak ve ha- tÕrlatmak bir ödevdir. Nükleer savaú tehdidi baúta olmak üzere savaú tehditlerine karúÕ durmak, temel insan haklarÕnÕn korunmasÕ için çaba harcamak; barÕú içinde adil ve özgür bir dünya yaratmanÕn gereklili÷idir. OdamÕz 1 Eylül Dünya BarÕú Günü’nü savaúsÕz bir dünya yaratma mücadelesine hizmet eden ve emperyalist

(43)

saldÕrganlÕ÷a bir kez daha dur deme fÕrsatÕ veren bir gün olarak de÷erlendirmek- tedir. Emperyalizmin büyük ve kanlÕ bir savaúÕnÕn baúlangÕcÕ olan bugünün dünya barÕúÕna, kardeúli÷ine ve özgürlü÷üne vesile olmasÕnÕ diliyoruz. Tarihten gerekli dersleri alabilenler, gelece÷e güvenle ve umutla bakar. Bizler ölümlerden úarkÕ söyleyerek çÕkabilenlerin, turna kuúlarÕyla yaúama tutunanlarÕn, barÕúÕn dilini di- rençle yaúatanlarÕn yanÕndayÕz.

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasÕ olarak geçmiúte oldu÷u gibi bugün de dünya halklarÕn barÕú içinde yaúama taleplerine sahip çÕkÕyor ve bunun mücadele- sini yürütmek gerekti÷ine inanÕyoruz.

Tüm HalklarÕn Dünya BarÕú Günü Kutlu Olsun!

TMMOB HARøTA VE KADASTRO MÜHENDøSLERø ODASI

(44)

12 EYLÜL 1980: DøKTATÖRLÜK DÜZENøNøN EVRøMø

(12.09.2008)

Ve direndik Ordular kurduk türkü renklerinden Bütün a÷ÕtlarÕ bir hücumda yendik AcÕya kurúun iúlemez artÕk Biz yaúamayÕ zulümsüz sevdik A. Yücel 12 Eylül 1980...

650 bin kiúi gözaltÕna alÕndÕ...

1 milyon 683 bin kiúi ¿ úlendi...

AçÕlan 210 bin davada 230 bin kiúi yargÕlandÕ...

7 bin kiúi için idam cezasÕ istendi...

517 kiúiye idam cezasÕ verildi...

HaklarÕnda idam cezasÕ verilenlerden 50’si asÕldÕ...

ødamlarÕ istenen 259 kiúinin dosyasÕ Meclis’e gönderildi...

71 bin kiúi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargÕlandÕ...

98 bin 404 kiúi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargÕlandÕ...

388 bin kiúiye pasaport verilmedi...

30 bin kiúi “sakÕncalÕ” oldu÷u için iúten atÕldÕ...

14 bin kiúi yurttaúlÕktan çÕkarÕldÕ...

30 bin kiúi “siyasi mülteci” olarak yurtdÕúÕna gitti...

300 kiúi kuúkulu bir úekilde öldü...

171 kiúinin “iúkenceden öldü÷ü” belgelendi...

937 ¿ lm “sakÕncalÕ” bulundu÷u için yasaklandÕ...

23 bin 677 derne÷in faaliyeti durduruldu...

3 bin 854 ö÷retmen ö÷retmenlikten atÕldÕ...

Üniversitede görevli 120 ö÷retim üyesi ve 47 hâkimin iúine son verildi...

400 gazeteci için toplam 4 bin yÕl hapis cezasÕ istendi...

Gazetecilere 3 bin 315 yÕl 6 ay hapis cezasÕ verildi...

Referanslar

Benzer Belgeler

• Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun.. • Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli

ÜÇÜNCÜ K‹ TAP Miras Hukuku Birinci K›s›m/Mirasç›lar Birinci Bölüm: Yasal Mirasç›lar

a) Nesnel risk analizlerine dayanarak kamu idarelerinin yönetim ve kontrol yapılarını değerlendirmek. b) Kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması bakımından

bulunmadığını tam tersine, maddenin moleküllerinin sürekli bir hareket halinde olduğunu gösterir. Bu hareketli molekül teorisi kinetik teori olarak bilinmektedir. Bu teorinin

Madde 13 - Daimî memuriyetle bir mahalle tâyin olunup da yolda veya yeni memuriyet mahallinde işe başlamadan evvel vefat eden memur veya hizmetli

Türk Ceza Kanunu düzenleyici eylemlerin ortaya çıkış biçimleri açısından incelendiğinde Tablo 2 de verilen sınıflarnave yapılar ortaya çıkmaktadır.Bu tabloda ayrıca

ARTICLE 69 – (1) Dans le cas où il sera allégué que les membres professionnels en dehors du Président de la Cour des Comptes, des présidents de chambre et des membres ont commis

Kanun, tüzük ve talimatnamelere göre giydirilmesi icabeden kimselerin, revırlerdeki haftaların genel giyecek ihtiyaçlarına karşı bütün maddelerin satmalma, yapma,