B. Sıffin Savaşının Başlaması ve Diğer Hadiseler
4. Hâricîlerin Başkaldırması
Hakemlerin anlaşmayı imzalaması üzerine Eş’as anlaşma metnini askerler arasında okumaya başladı.657 Sancak sancak, kabile kabile dolaşarak okudu ancak Eş’as bazı birliklerin protestoları ile karşılaştı.658 En şiddetli tepkiyi gösterenlerden biri de Temimli Urve b. Udeyye: “Siz Allah’ın emrine ve verdiği hükümlere ortak mı koştunuz. Hayır, vallahi hüküm yalnızca Allah’ındır ve O’ndan başkası hüküm veremez.” sözlerini söyleyerek Eş’as’a saldırdı.659 Daha sonra Ahnef b. Kays ile kabilelerinin reislerinden oluşan bir grup gelip bu olaydan ötürü Eş'as b. Kays'tan özür dilediler.660 Es’as anlaşmayı okurken diğer birliklerden de “La hukme illa lillah, müşrikler beğenmese de.”, “Allah’ın dininde insanlar hakem yapılmaz.” şeklinde tepkiler yükseldi.661
Hz. Ali’nin bütün açıklamalarına rağmen başlangıçta savaşın durdurularak hakeme başvurulmasını hususunda ısrar eden bu kişiler,662 daha sonra “hakeme gitmeyi” büyük bir suç olarak değerlendirdiler. Bundan sonra Hâricî diye adlandırılan grubun elebaşları Hz. Ali’ye gelip “La hukme illa lillah, hüküm yalnız Allah’ındır.” diyerek hakemi kabul ettiğinden dolayı663 Hz. Ali’yi suçlamışlar664 hatta kâfir olduğunu söylemişlerdir. Böylece Hz. Ali’ye karşı ilk hâricî hareketi başlamış oldu. “La hukme illa lillah” sloganı etrafında birleşenler, diğer Müslümanlar arasından ayrılmışlardı. Hz. Ali, Sıffin Savaşı’ndan döndükten sonra ordusundan on iki bin kişilik Hâricîler grubu ayrılıp Harûra665 denilen mevkiye yerleştiler.666 Hâricîler, Hz. Ali ile aynı şehirde ikamet etmek istemediler.667 Savaş emiri
655
el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 521.
656
İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 277.
657
el-Belâzurî, Ensâb, III, 110.
658
ed-Dineverî, el-Ahbâr, s. 179.
659
et-Taberî, Târîhu’r-Rusul, V, 55.
660
el-Belâzurî, Ensâb, III, 110.
661
ez-Zehebî, Târîhu’l-İslam, III, 162; Şiblî, Asr-ı Saâdet, s. 100.
662
Fığlalı, “Hâricîler”, DİA, XVI, 169.
663
ez-Zehebî, el-İber, I, 27-32.
664
es-Suyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 175.
665
Harûra, Kûfe açıklarında bir köydür. Bkz. el-Hamevî, Mu’cemu’l Buldân, II, 245.
666
el-Belâzurî, Ensâb, III, 114; ez-Zehebî, Târîhu’l-İslam, III, 162; Şiblî, Asr-ı Saâdet, s. 103; Yıldız, Doğuştan
olarak Şebes b. Rib’i’yi; Abdullah b. Kevva’yı da imam seçtiler.668
Hz. Ali, tahkim karşıtı askerlerinin Harura’da toplandıklarını öğrenince onların durumunu yerinde incelemek üzere Abdullah b. Abbas’ı onlara gönderdi669 ve ona: “Ben varıncaya kadar sakın düşmanca davranıp onlara cevap vermeye kalkışmayasın.” diye öğütledi.670 İbn Abbas, hakem tayin edilmesinin meşrûluğuna karı-koca arasındaki ayrılık hakkındaki: “Eğer karı-kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdardır.”671 ayeti ile “Ey iman edenler! İhramlı iken avı öldürmeyin. İçinizden kim onu kasten öldürürse öldürdüğü hayvanın dengi (ona) cezadır. (Buna) Kâbe’ye varacak bir kurban olmak üzere içinizden adalet sahibi iki kişi hükmeder… (öldürülen avın dengini takdir eder.)”672 ayetini delil gösterdi ve onlara neden tahkim anlaşmasına karşı çıktıklarını sordu. Onlar, Allah’ın hüküm verdiği bir meselede insanların hakem tayin etme hakkının olmadığını ileri sürdüler.673 Bu görüşmeler neticesinde İbn Abbas, Hâricîleri ikna edemedi.674
Hz. Ali, Hâricîler ile anlaşmanın yollarını arıyordu nihayet onların yanında en değerli kişi olarak kabul ettikleri kimsenin Yezid b. Kays olduğunu öğrendi.675 Ve Hz. Ali yanında bulunan kimselerle Yezid’in çadırına gitti ve orada Abdullah b. Abbas’ı Hâricîlerle çekişirken görünce ona: “Ben sana gelinceye kadar onlara cevap vermeyeceksin demedim mi?” diye çıkıştı ve akabinde onlara isyanlarının sebebini sordu. Onlar: “Sıffin savaşında varmış olduğun hakem olayıdır.” diye cevap verdiler. Hz. Ali: “Hatırlıyor musunuz onlar Kur’an sahifelerini havaya kaldırdıkları zaman sizler bu çağrıyı kabul etmiştiniz. Hâlbuki ben size bu adamları sizden daha iyi tanıdığımı söylemiştim.” dedi. Hz. Ali devamla: “Ben bu iki hakeme Kur’an’ın koyduğu hükümlere dayanmaları, yasaklayıp yok ettiğini yok saymaları şartıyla verecekleri hükme razı olacağımı bildirmiştim. Onlar Kur’an’ın hükmüne uygun hüküm verdiklerinde kesinlikle bize bu emre aykırı davranmak uygun düşmez.” dedi.676
Hâricîlerin önde gelen şahsiyetleri, Hz. Ali'yi Muâviye'yle aralarında yapılan antlaşma metninde: “Bu, Muâviye ile Ebu Tâlib oğlu Ali'nin üzerinde antlaştıkları bir ahitnamedir.”
667
İbnu’l-Cevzî, el-Muntazam, V, 123.
668
İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 278; Ahmet Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ, I, 572.
669 es-Suyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 175. 670 et-Taberî, Târîhu’r-Rusul, V, 64. 671 en-Nisâ, 4/35. 672 el-Maide, 5/95. 673
İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, II, 679.
674
Şiblî, Asr-ı Saâdet, s. 103.
675
et-Taberî, Târîhu’r-Rusul, V, 65.
676
diye yazdırmasından ötürü kınadılar. Hz. Ali de buna karşı kendini Hudeybiye'de Kureyşlilerle barış yaparken yaşanan olayları anlatarak savundu.677
Hâricîler kendilerinin hakem tayin etmekle küfre girdiklerini, bunun için Allah’a tevbe ettiklerini, kendileri gibi tevbe ederlerse ona biat edeceklerini, aksi halde ona karşı çıkacaklarını söylediler. Hz. Ali: “Şehre girin, altı ay bekleyelim. Mal toplansın. Atlar kuvvetlensin. Sonra düşmana doğru yola çıkarız.” dedi.678
Hz. Ali’nin bu sözleri üzerine Hâricîlerin tümü kalktı ve onunla birlikte Kûfe’ye geldiler679 ve hakemlerin birleşeceği günü beklemeğe başladılar.680
Hâricîlerin ilk başta tahkimi kabul edişlerindeki âmil muhtemelen Kur’an’a rağmen Kur’an’a karşı kılıç sallayamayacak kadar dindar olmalarıydı. Ancak Kur’an sahifelerinin kaldırılış amacını iyice idrak etmiş olacaklar ki kendilerinin tahkimi kabul etmekle ne büyük yanlışlık yaptıklarını anladılar ve tevbe ettiler ve Hz. Ali’yi de bu hatadan tevbeye çağırdılar ancak iş işten geçmişti çünkü Hz. Ali rivayetlerde de geçtiği üzere681 “Ahitleştiğiniz zaman Allah’ın ahdini yerine getirin.”682 emrine uymanın gerekli olduğu gerekçesiyle buna yanaşmıyordu.