• Sonuç bulunamadı

A. Savaş Öncesi Gelişen Hadiseler

2. Hz Ali’nin Muâviye’yi Biata Çağırması

Hz. Ali, Cemel olayından sonra hicri otuz altı yılı recep ayının on ikinci gecesinde417 Basra’dan geri dönüp Kûfe’ye geldi.418 Kûfe’ye gelince oranın kurraları ve eşrafı Hz. Ali’yi karşıladı.419 Hz Ali ilk olarak bütün vaziyeti yeniden nazar-ı dikkate alıp, dâhilî birliği yeniden temin etmek istedi.420 Ancak bunu yaparken de mütevazı kimliğinden ödün vermek istemiyordu. Kendisine Kûfe’de: “Beyaz köşkte konakla.” dediklerinde o: “Hayır. Çünkü Hattab oğlu Ömer de beyaz köşkte konaklamaktan hoşlanmazdı. Ben de bu köşkte konaklamaktan hoşlanmıyorum.” diyerek büyük mescidin yanındaki meydanlıkta konakladı. Sonra mescide giderek iki rekât namaz kıldı ve halka bir hutbe irad ederek onları iyiliğe teşvik edip kötülükten sakındırdı. Bu hutbesinde Kûfe halkını da övdü. Sonra Hz. Osman zamanından beri Hemedan valiliğini yapmakta olan Cerir b. Abdillah'a421 ve yine Hz. Osman zamanından beri Azerbaycan valiliğini yapmakta olan Eş'as b. Kays'a haber göndererek oradaki halkın biatını almalarını, sonra da yanına gelmelerini emretti.422 Onlar da bu emri yerine getirdiler ve Hz. Ali’ye biat ettiler.423

Hz. Ali, Kûfe’de yerleştikten sonra Arabistan ve İran’a hâkim olmakla beraber en kuvvetli hasmını en geriye bırakmıştı.424 Hz. Ali, bu hasmına da galip gelmiş olsa İslam devletindeki ihtilaflar büyük ölçüde bitecek ve İslam tarihinin mukadderatı bambaşka bir seyir halinde ilerleyecekti.

Şam, Müslüman ordularının karargâhı idi. Çünkü burası Bizans ordusuyla karşı karşıya bulunan ve her an tehlike altında olan büyük bir hudut şehri idi. Bu yüzden İslam orduları burada son derece hazırlıklı bulunuyordu. Uzun yıllar buranın valiliğini yapmış olan Muâviye ise Şam halkının gönlünü kazanmış ve onları kendisine bağlamıştı. Böylesine büyük bir güç

416

İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, II, 626.

417

el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 3.

418

et-Taberî, Târîhu’r-Rusul, IV, 561; el-Mes’ûdî, Murûcu’z-Zeheb, II, 381. İbnu’l-Cevzî, el-Muntazam, V, 101.

419

el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 3.

420

Şiblî, Asr-ı Saâdet, s. 92.

421

el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 3; el-Belâzurî, Ensâb, III, 65.

422

el-Ya’kûbî, Târîhu’l-Ya’kûbî, II, 235; İbn A'sem, Kitâbu 'l-Fütûh, I, 502.

423

ed-Dineverî, el-Ahbâr, s. 147.

424

onun, Hz. Ali’ye biatı reddetmesini ve Hz. Osman’ın öldürülmesinde elinin bulunduğu yahut en azından onun katillerini ordusunda barındırıp kısas konusunda bunlara hiçbir şey yapmamak üzere himaye ettiği yolunda itham etmesini kolaylaştırmıştı.425

Hz. Ali gelip kendisine biat etmesi için Muâviye'ye haber göndermek istedi.426 Muâviye’ye kimin gönderilmesi gerektiği hususunda yapılan istişarelerden sonra Cerir b. Abdillah, şöyle dedi: “Ey müminlerin emiri! Muâviye'nin yanına ben gideyim. Çünkü benimle onun arasında dostluk var. Senin namına ondan ben biat alayım.427 Eşter buna karşı çıkarak dedi ki: “Hayır ey müminlerin emiri. Cerir'i Muâviye'ye gönderme.428 Korkarım ki, bu da onunla aynı görüştedir,429 onun samimiyetine güvenemiyorum.”430 Eşter’in bu itirazlarına rağmen Hz. Ali, Cerir’i Muâviye’nin yanına gönderdi.431 Onunla birlikte bir de mektup göndermişti.432 Mektubunda muhâcirlerle ensarın kendisine biat ettiklerini433 ancak Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avvâm’ın bu biata uymayıp kendisiyle savaştığını yazmış, muhâcirlerle ensarın yapmış olduğu bu biata uyup itaat etmesini istemişti.434 Ayrıca Cemel Savaşı’nda cereyan eden hadiseleri ona bildiriyor ve insanların girdiği yola kendisinin de girmesini istiyordu.435

Cerir b. Abdillah, Muâviye'nin yanına varınca Hz. Ali'nin mektubunu ona verdi.436 Cerir, Muâviye mektubu okuduktan sonra ona (Muâviye’ye) iki şehrin yani Basra ve Kûfe’nin, iki Hicaz yani Tihâme ve Necd’in yine Yemen, Bahreyn ve Umman, Yemâme, Fâris, Cebel ve Horasan bölgelerinin onun etrafında toplandığını, onun bu vadilerden birinin üzerine aksa, kendi yurdunun boğulup gideceğini de söyledi.437

Muâviye de Amr b. el-Âs’la Şamlıların reislerini toplantıya çağırdı. Onlara danıştı. Onlar, Osman'ın katilleri öldürülmedikçe veya bu katiller Hz. Ali tarafından kendilerine teslim edilmedikçe biat etmeyeceklerini söylediler. Şayet Hz. Ali, bu katilleri öldürmez veya kendilerine teslim etmezse kendisiyle savaşacaklarını bildirdiler.438

Muâviye, Amr’a danıştı ve onun fikrinin ne olduğunu sordu. Amr, Şamlıların ileri

425

Yıldız, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, II, 238.

426

el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 27.

427

İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 253.

428

el-Belâzurî, Ensâb, III, 65.

429

et-Taberî, Târîhu’r-Rusul, IV, 561.

430 ed-Dineverî, el-Ahbâr, s. 147. 431 el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 28. 432 İbn Kuteybe, el-İmâme, I, 68. 433 İbn A'sem, Kitâbu 'l-Fütûh, I, 501. 434

İbnu’l-Esîr, el-Kâmil, II, 629.

435

İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 253.

436

ez-Zehebî, Târîhu’l-İslam, III, 162.

437

ed-Dineverî, el-Ahbâr, s. 148.

438

gelenlerini Hz. Ali’nin, Hz. Osman’ın ölümüne destek olduğuna iyice ikna etmeden bu işe girişmesinin büyük bir tehlike olduğunu439 ilk olarak Şamlıların başı olan Şurahbil b. es- Simt’i yanına çağırması gerektiğini bildirdi.440 Muâviye, Amr’ın fikirleri doğrultusunda Şurahbil’in yoluna Hz. Ali’nin, Hz. Osman’ı öldürdüğünü söyleyen adamlar yerleştirdi. Şurahbil yolda gelirken bu adamların her biriyle karşılaştı ve bu habere iyice ikna oldu. Şurahbil, Muâviye’nin yanına girdiğinde insanların Hz. Ali’nin, Hz. Osman’ı öldürdüğünü söylediğini, eğer Hz. Ali’ye biat ederse kendisini aralarından çıkaracaklarını söyledi.441 Muâviye’nin de istediği zaten buydu. Şurahbil’e: “Senin bu söylediğin ancak Şam halkının genel bir kabulü ile olur. Git Şam şehirlerinde dolaş ve insanlardan biat al.” dedi. Şurahbil şehir şehir dolaşarak insanlardan Muâviye ile birlikte olmak için biat aldı.442 Muâviye’nin savaş öncesi propaganda metodu iyi bir şekilde ilerliyordu.

Muâviye, Hz. Ali’nin elçisini yanında üç ay gibi bir zaman tutmakla443 bir taraftan kendi hazırlıklarını yapmış, diğer taraftan da Şam bölgesinde oluşturulan savaş havasını ve halkının kendisine bağlılığının ne derece kuvvetli olduğunu göstermek istemişti.444

Cerir daha sonra geri dönüp Hz. Ali'ye Muâviye’nin Şam halkıyla kendisine karşı savaşmak üzere anlaştığını ve Hz Osman’ın katlinden onu sorumlu tuttuğunu bildirdi.445 Bunun üzerine Eşter, şöyle dedi: “Ey müminlerin emiri, sana Cerir'i göndermemeni söylememiş miydim? Eğer beni göndermiş olsaydın, Muâviye hangi kapıyı açarsa o kapıyı mutlaka kapatacaktım.” Cerir: “Eğer sen elçi olarak Muâviye'nin yanma gitmiş olsaydın, Os- man'ın kanına bedel olarak seni öldürürlerdi, deyince Eşter, şu karşılığı verdi: “Vallahi eğer ben onlara gitmiş olsaydım, bana verecekleri cevap ve gösterecekleri tavır beni ilgilendirmezdi. Muâviye'yi öyle bir noktaya getirirdim ki, bir an önce karar vermeye mecbur kalırdı. Eğer müminlerin emiri bu konuda benim tavsiyelerime uyacak olursa, durumlar düzelinceye ve şüpheler kalkıncaya kadar seni ve senin gibileri hapsetmesi çok iyi olacaktır.446 Bunun üzerine Cerir öfkelenerek kalktı ve oradan ayrıldı.447 Ailesiyle birlikte Fırat’ın kenarında448 Cezire’nin köylerinden biri olan Karkisiya’ya yerleşti.449 Hz. Ali'ye söylediklerini ve onların kendisine söylediklerini bir mektupla Muâviye'ye bildirdi. Muâviye 439 İbn A'sem, Kitâbu 'l-Fütûh, I, 518. 440 el-Minkarî, Vak'atu Sıffîn, s. 44. 441 İbn A'sem, Kitâbu 'l-Fütûh, I, 521. 442 ed-Dineverî, el-Ahbâr, s. 150-151. 443 İbn Abdirabbihî, el-Ikduʹl-Ferîd, V, 80. 444

Günal, Hz. Ali Dönemi ve İç Siyaset, s. 111.

445

et-Taberî, Târîhu’r-Rusul, IV, 561;

446

İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 253.

447

el-Belâzuri, Ensâb, III, 65.

448

el-Mes’ûdî, Murûcu’z-Zeheb, II, 382.

449

de yanına gelmesi için Cerir'e bir mektup gönderdi.450

Benzer Belgeler