• Sonuç bulunamadı

Yerleştirme, bilindiği üzere günümüz sanatının en çok tercih edilen anlatım biçimlerindendir. Batılı sanat anlayışıyla yerleştirme ve diğer çağdaş sanat uygulamarı, Türkiye’deki sanat ortamında yaklaşık kırk yılı aşkın bir süredir günümüzdeki anlamıyla varlık göstermektedir. Özellikle 1980 sonrası bugünkü anlamıyla uygulanmaya başlayan yerleştirme, 1990’larda sanat ortamında görünürlüğü artmış ve bir ifade olanağı olarak sanattaki yerini almıştır. 1970’li yılların sonu ve 1980’lerin başında İstanbul’da düzenlenen bazı etkinliklerin ve 1980’lerin sonlarında Uluslararası İstanbul Bienali’nin düzenli olarak gerçekleştirdiği kavramsal sanat ağırlıklı sergilerin başlaması, yerleştirmenin sanat dünyasında yaygınlık kazanmasını hızlandırmıştır.

Yerleştirme, Türkiye’nin sanat ortamında ve akademide tarih boyunca kabul görmüş olan yapıt üretimindeki belirli teknik ve uygulamadaki temel anlayışları derinden sarsarak, sorgulanmasına ve tartışılmasına neden olmuştur (Akay, 2008, s. 26, 27).

Sanat ortamının gündemini uzun süre meşgul eden bu tartışmaların yaşanması, yerleştirme çalışmalarının gelişimine ve yaygınlaşmasına engel olmamış, aksine, çağdaş Türk Sanatı’nda yeni bir dönemin habercisi olmuştur.

1990 sonlarına doğru ayrıca tuval resmi ile enstalasyon arasında yaşanan gerilimden sıyrılan ve farklı etkilere açık, genç bir kuşak da ortaya çıkar. Tek bir anlatım formu içerisinde saflık, tek ve biricik olma ideallerini terk eden bu sanatçılar, yerleşik galeri düzeyine indirgenmiş estetik anlayışları sorgulayarak, farklı gösterimlerden ve ifade olanaklarından yararlanan çok katmanlılık sunar (Çalıkoğlu, 2008, s. 12).

Üretim sürecinde, daha özgür hareket etme fırsatını elde eden sanatçılar, uygulama ve teknik anlamda herhangi bir sınırlama ve kısıtlama olmaksızın sanat ve hayat birlikteliği temelinde üretimlerini ortaya koymuşlardır. Bu anlamda günlük yaşamdaki pek çok şey sanatçının çalışma serüveninde yapıtın bir çıkış noktası, kaynağı, malzemesi veya yapıtın kendisi olabileceği gibi; herhangi bir hazır-yapım nesne de, üretim sürecinde işlevselliğinden soyutlanarak birer sanat yapıtına dönüşebilir hale gelmiştir. Bu durum sanatçının ihtiyacı olan şeye, sorunsalına veya ortaya koymak istediği işi nasıl oluşturmak istediğine bağlıdır. Bu doğrultuda

yerleştirme çalışmalarında, Türkiye coğrafyasına özgü kültürel içerikli konuların ve bağlamların işlendiğinin (buna bağlı olarak bazen de yerel nesnelerin malzeme olarak sıklıkla tercih edildiğinin) altını çizmek gerekir.

Bu araştırmanın başlığı; Türkiye’de Çağdaş Sanatta Yerleştirme (Enstalasyon) ve Kültür olarak belirlenmiştir. Bu doğrultuda, Türkiye’de sergilenmiş ve izleyici ile buluşmuş birbirinden farklı, öne çıkan, literatüre geçen, kavramsal çerçevesini ve içeriğini Türkiye coğrafyasına özgü yerel1 bir konuyu veya sorunsalı kültür bağlamında ele alan yerleştirme çalışmalarından oluşmaktadır. Bununla birlikte, geçmişten bu yana yerel kültürde yer alan -gerek hazır-yapım, gerekse el yapımından oluşan- nesneler de, içerikle birlikte uyumluluğu göz önünde bulundurularak ele alınmıştır. Buna göre, Türkiye’de yerleştirme çalışmalarının kavramsal boyutunu, yerel kültür bağlamında ele alan sanatçılar ve yerleştirmeler bu tezin konusunu oluşturur. Bunun yanı sıra amaç, önem ve sınırlılıklarıyla ana hatları belirlenen bu konu, yapılan araştırmalarla ilgili özgün bir içerik sunabilecektir.

Yerleştirme, günümüz sanatı itibariyle çok geniş bir uygulama olarak, diğer üretim biçimlerinde destekleyici kurgu bağlamında yer aldığı için, araştırmayı tek bir kategoriye indirmek gerekli olmuştur. Kavramsal sanat kapsamındaki yerleştirme, günümüzde başlı başına bir alan olma yolunda ilerlerken hazır-yapım dışında; video sanatı, fotoğraf, performans sanatı, arazi sanatı, network sanatı ve sistem sanatı gibi pek çok anlatım pratiğinde ve farklı disiplinlerde yer alır. Buradan şu sonuç çıkarılabilir; yerleştirme, gerek kurgusal açıdan, gerekse durum, teknik ve biçimsel açıdan diğer kategorideki yapıtların üretim sürecinde destekleyici olarak, farklı işlevlere sahip olabilir. Ayrıca plastik sanatlar ve farklı sanat disiplinleri arasında bir ayrım ve sınıflandırma kalmamış; diğer mecralarla ve yerleştirmenin birlikte kullanılması mümkün hale gelmiştir. Buna göre, salt resim veya heykel yapan bir sanatçı, disiplinlerarası bir bilinç ile, kavramsal sanat üzerine de çalışmalar üretebilmektedir. Dolayısıyla bu araştırmaya belirli sınırlar getirmek kaçınılmaz olmuştur. Bu araştırma, kültür bağlamında ve içeriğindeki, üç boyutun sınırlarını aşan yerleştirme çalışmaları ile sınırlandırılmıştır.

1 Yerel kelimesi sözlük anlamıyla; “bir yere, bir bölgeye ilişkin olan, sınırlı bir yerle ilgili olan, lokal, yöresel, mahallî” şeklinde tanımlanmaktadır (TDK, Büyük Türkçe Sözlük).

Buna ek olarak, araştırmanın belirlenen çalışma evreni (ulaşılabilen evren), röportaj grubundaki ulaşılabilen sanatçılar, sanat tarihçi ve uzmanların görüşleri ve Türkiye’deki sanat ortamında sergilenmiş ve ulaşılabilir yerel kültür konulu yerleştirme çalışmaları tez kapsamındaki bir diğer sınırlılıklardır.

Çalışmanın iskeletini oluştururken; yerleştirme çalışmalarında olduğu gibi, çok geniş bir olgu ve kavram olması nedeniyle kültür konusunda da sınırlama yapılarak, belli bir kapsamda ele alınmıştır. İlk olarak, kültür ile ilgili alt öğelerinden oluşan seçenekler belirlenmiş ve bu konuda ortaya konmuş ve sergilenmiş belirli araştırmalara, sanatçılara ve yerleştirmelere bakılmıştır. Hazır-yapımın yerleştirmede temel çıkış noktası olması göz önünde bulundurularak, yerleştirme ve kültürün kesişen ortak noktası olan, yerel nitelikteki kültürel nesnenin de, kültür bağlamındaki yerleştirme çalışmalarında malzeme olarak sıkça kullanıldığı tespit edilmiştir.

Yapılan bu değerlendirmeler sonucunda kültür konusu yerellik ile sınırlandırılarak netlik kazanmıştır. Konu, kültür nesnesiyle de ilişkili olduğu üzere, yerleştirmenin ilk çıkış noktası olan hazır-yapımlarla (ready-made) başlanarak ele alınmıştır.

Konuya ilişkin sanatçılar ve çalışmalar da kategorize edilerek, üç boyutlu yerleştirmeler üzerinden bir değerlendirme ile araştırma başlamış oldu.

Kültüre ilişkin bir takım olgular, durumlar, alışkanlıklar ve kültürel unsurlar; günlük yaşamda endüstriyel ve teknolojik gelişmelerle ve toplumsal, ekonomik, politik dönüşümlerle zamanla değişmekte, yeni kültürel anlayışlar ortaya çıkmakta veya var olanlar kaybolabilmektedir. Bu durumda toplumsal ve kültürel anlamda yerel ve ulusal olana giderek yabancılaşmanın yaşandığı bir durumdan söz etmek de mümkündür. İçinde bulunduğu çağın postmodern düşünce biçimden ve toplumun kültürel unsurlarından yararlanan sanatçı için ise, yerel ve yerli olanı kaynak olarak kullanma, özellikle de kültürel bir bağlamın, içeriğin, nesnenin veya olgunun alışılmış durumların dışında farklı gönderileri bulunan bir hale dönüşmesi, yeni düşüncelere kaynaklık etmesi açısından önem taşır. Kültürel nesne öz temsiliyetinden uzaklaşmaz, sanatçısı tarafından yeni anlamları da beraberinde getirerek tekrar üretilir. Sanatta farklı malzeme arayışına benimseyen sanatçılar için kültürel nesne, yerleşik işlevinden ve amacından sıyrılarak, üretim sürecinin deneyselliğinde farklı sonuçların elde edilmesine olanak sağlamıştır.

Yeni üretim biçimlerindeki gelişmeler ve çağdaş sanat ortamının gidişatı, yerleştirmeyi sanatçılar tarafından daha çok tercih edilen bir anlatım biçimi yapmaktadır. “Televizyon ve popüler kültür ürünlerinden, birebir olarak sokağın jargonundan, yeni baştan şekillenen bir yerellik/evrensellik tartışmasından hız alan bu sanatçılar, aynı zamanda disiplinlerarası bir bilinç niteliğine sahiptirler”

(Çalıkoğlu, 2008, s. 12). Hem konu, hem de malzeme olarak yerel kültürün çeşitliliği, üretimlerinde farklı çağdaş sanat uygulamalarından yararlanan çok yönlü sanatçı için, günümüz toplumunu irdelemede önemli bir kaynak görevi üstlenmiştir.

Ayrıca bu coğrafyada yer alan tarihi ve kültürel olguların, mekânların, konuların ve nesnelerin farklı biçimlerde malzemenin dilini oluşturması, mekâna özgü sergilenmesi ve kavramsal bir çerçevede ele alınması ile sanat dünyamızın daha önceki dönemlerinde benzer örneklerin görülmediği yerleştirme çalışmalarının ortaya konmuş olduğu görülmektedir.

Çağdaş sanatın teknolojiyle ve kültür endüstrisiyle birlikte farklı kaynaklardan beslendiği düşünüldüğünde, yerleştirme ve kültür ilişkisi üzerine disiplinlerarası bir anlayış da beraberinde gelmektedir. Bu kapsamda, yerleştirme ve yerel kültür arasında kurulan bağın daha önce araştırılmamış olduğunun farkına varılması sebebiyle, ulaşılabilir ilgili veriler araştırma sürecinde derlenerek incelenmiştir.

Sınırları belirlenen bu araştırma tezi çerçevesinde, kavramsal içeriği yerel kültür bağlamında ortaya konan yerleştirmeleri tek bir kaynak altında toplamak ve incelemek, Türkiye’deki çağdaş sanatın tarihi ve günümüzdeki çağdaş sanat ortamı için önemlidir.

Araştırma; yerleştirme gibi günümüz sanatında önemli bir sanatsal anlatım biçimine dikkat çekmesi ve Türkiye’de bu konuda yapılan çalışmaların kavramsal açıdan düşünmeye, tartışmaya ve yeni araştırmalara olanak sağlaması ve sanatçı ve araştırmacılara bilgi ve yapıt üretiminde yardımcı olması açısından önem taşır.

Bununla birlikte, Türkiye’de kültürel bir olgunun, olayın, tarihin, değerin, yapı ve mimarinin veya geleneğin yeni fikirlerle, yerleştirmede ele alınışını kavrayabilmek ve kültürel anlamda bir değeri olan herhangi bir nesne veya hazır-yapıma sanatsal niyetle yapılan müdahalelerin kavramsal boyutunun irdelenmesi bu araştırmayı önemli kılan diğer maddeler olarak sıralanabilir.

Bu araştırma, yerleştirmenin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı, hazır-yapımın dönüşümü, dünya sanat ortamındaki gelişimi ve tarihsel süreç, mekânla ilişkisi ve kurgusu, toplumsal yapılardaki değişkenler ve gelişmeler pek çok yönden incelendi.

Yerleştirmenin Türkiye'deki sanat ortamında günümüzdeki mevcut yapısına gelme sürecinde, önünü açan koşullar etkeninde sanatçılar, yapıtlar, ilgili sergiler, farklı düşünceler ve tartışmalara yer verildi.

Araştırmanın genel amacı, Türkiye’de yerleştirme ve kültür etkileşimini ve böyle bir durumun varlığını ispat etmekle birlikte, toplumumuzun yüzyıllardan beri süre gelen en önemli öğesi olan kültürel öğelerin varlığına, yerleştirme çalışmaları aracılığıyla dikkat çekmek, kayıt altına almak ve farkındalık oluşturmaktır. Bununla birlikte, Türkiye’de bu konuda üretimler ortaya koymuş sanatçıları tek bir araştırma bünyesinde aktarmak amaçlanmıştır. Ayrıca kültüre, kültürel nesne aracılığıyla da farklı bakış açıları sunabilmektir. Kültürel nesnenin gündelik yaşamdaki anlamından ve işlevinden ziyade; kavramsal sanat aracılığı ile varlığına, anlamına, katkısına, çeşitli tekniklerle ve nesnelerle bir araya getirilerek kültür bağlamında farklı bir şekilde ele alındığını ortaya koymaktır. Kültürün ve kültürel nesnenin yerleştirmede;

neye büründüğü, nasıl işlendiği, nasıl göründüğü ve ne şekilde yapıbozuma uğratıldığı ve irdelendiği ve çeşitli anlamlarla daha da zenginleşebileceğini ortaya çıkarmaktır.

Genel amaçlar etrafında incelenmiş bu araştırmanın alt amaçları; yerleştirmenin doğayla ve yaşamla nasıl ilişkilendiği, tanımı, anlamı, tarihi, gelişimi ve tarihsel süreçte nasıl ortaya çıktığı ve başlıca çalışmalar, kavramsal sanat, hazır-yapım türleri, yerleştirmenin uygulama süreci ve mekanla nasıl ilişkilendiği gibi sorular ve konular üzerinden belirlenmiştir. Ayrıca Türkiye bölümünde; yerleştirmenin Türkiye’deki sanat ortamında ortaya çıkma süreci, başlıca sergiler, sanatçılar, çalışmaların neler olduğu ortaya konmuştur. Kültür konusu üzerine ise, detaylı bir araştırma yapılarak, kelimenin kökeni ve sözlük anlamının ne olduğuna değinilmiştir. Kültür endüstrisi ve küreselleşme ile birlikte günümüzdeki kültürel yapıya etki eden olguların ve kültürel yapının neler olduğu ve teorisyenlerin buna ilişkin yaklaşımları üzerinden ele alınmıştır. Türkiye’de kültür konulu ve yerleştirme kategorisinde sergilenmiş çalışmaların neler olduğu ve hangi sanatçılar tarafından

ortaya konduğu da araştırmada sunulmuştur. Son olarak da, toplanmış verilerden yola çıkılarak, belirlenen sergi teması temelinde uygulamalar yapılacak olup yerleştirme çalışmaları ortaya konmuştur.

Teze dâhil olan yerleştirmelerde, araştırma süreci içinde belli ölçütler konulması kaçınılmaz olmuştur. Böylece titizlikle, araştırmanın kalbini oluşturan sanatçılar ve yerleştirmeler belirlenmiştir. Aksi takdirde salt kültür olarak düşünüldüğünde araştırma pek çok çalışmayı da kapsamaktadır. Çünkü kültür olgusu sınırları çok geniş bir olgu olduğundan günümüz sanatında herhangi bir yerleştirme çalışmasının sorunsalı veya içeriğinin dayanağı, kültürle kolayca ilişkilendirilebilir olması sıkça rastlanılan bir durumdur. Dolayısıyla, araştırmanın özgünlüğü ve titizliği açısında bu kriterlerin belirlenmesi son derece önemlidir. Seçilen çalışmalarda ortaya çıkan temel kriterler;

- Türkiye coğrafyasına özgü yerel nitelikteki herhangi bir durumun, sorunsalın kültürel bir bağlamda, içerikte veya konuda ele alınması, - Herhangi bir müzede, galeride, kamusal alanda veya tarihi ve kültürel bir

mekânda bir sergi, etkinlik veya proje kapsamında yerleştirme kategorisinde sergilenmiş olmasıdır.

Bunların dışında, temel kriter olmayan ancak bazı çalışmalarda yer alan diğer unsurlar ise;

- Yerel nitelikteki herhangi bir kültürel nesnenin, malzemenin kendisini oluşturması,

- Anadolu’ya özgü olması, - İstanbul’a özgü olmasıdır.

Bu araştırma konusunun 2.5. Türkiye’de Çağdaş Sanatta Kültür Bağlamında Yerleştirme başlıklı bölümündeki alt başlıklar araştırmanın en kapsamlı ve kilit noktasıdır. Bu başlıkta sanatçı sıralaması yapılırken, sanatçıların doğum tarihinden yola çıkarak sıralanmış ve meseleyi sanatçının yaşadığı dönemin toplumsal yapısıyla ilişkilendirmek adına kronolojik bir dizgiyle oluşturulmuştur. Sanatçıların bu yönde

öne çıkan çalışmalarına genişçe yer verilmeye çalışılmış ve bu dizgede çoğuldan tekile doğru olan bir anlayışla sıralama yapılmıştır. Diğer sanat uygulamalarında ve kategorilerde işler ortaya koyan sanatçıların, bu konuya ilişkin üretimleri Diğer Yerleştirme Çalışmaları başlığı adı altında bir araya getirilmiştir. Ele alınan her yerleştirme çalışmasının sanatçısı ve sanat yaşamı hakkında kaynaklarla destekli bilgiler de verilmiştir.

Tez sürecinin en heyecan uyandıran aşaması ise, tespit edilen sanatçıların yerleştirme çalışmalarına ilişkin bilgilerin elde edilmesinde yaşanmıştır. Tespit edilen yerleştirmeler hakkında okumalar yapılırken, işin hangi amaç ve kaygılarla üretildiği ve sanatçının nelerle bağlantı kurmuş olduğu merak uyandırıcı olmuştur.

Sanatçıların yerleştirme çalışmaları değerlendirilip yorumlanırken, belli sorulara cevap aranmıştır. Sanatçının ne yaptığı, nasıl yaptığı, teknik, kurgu, mekânla kurulan ilişki, kavramsal içeriği, manifestosu, hangi sorunsalı ele aldığı, neye göndermede bulunduğu, neye vurgu yapmak istediği ve nerde sergilendiği gibi sorular, işler incelenirken göz önünde bulunduruldu.

Ayrıca tez içinde yer yer; sanat yapıtı, iş veya çalışma ifadesi kullanılmıştır.

Buradaki amaç şudur; yerleştirme çalışmaları kurulduğu mekâna göre, genellikle geçici bir yapıda olduğu için günümüz sanatında daha çok iş veya çalışma olarak değerlendirilmektedir. Nitekim sanatçıların da çalışmalarına ilişkin söylemlerde bulunurken, bu ifadeye sıkça yer verdiği görülmüştür. İçerikte geçen yerleştirmelerin bazıları kalıcı değildir. Bu nedenle yerleştirme için, daha çok iş veya çalışma ifadesi kullanılmıştır.

Türkiye’deki kültür bağlamındaki yerleştirmeleri bir araya getirmeye yönelik bu tez çalışması beş bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın kavramsal çerçevesini oluşturan ikinci bölümde, yerleştirmenin yaşamla nasıl ilişkilendiği, günümüzdeki anlamıyla ne olduğu, tanımı, nasıl ortaya çıktığı, mekanla ilişkisi, dünyadaki sanat ortamındaki etkileri ve gelişimi, kavramsal sanat, hazır-yapım türleri, öncü sanatçılar ve ortaya konulan çalışmalar gibi konular belli kaynaklarla desteklenerek incelenmiştir.

Ayrıca, Türkiye’deki çağdaş sanat ortamında yerleştirme çalışmalarının kabul görme

süreci ele alınmıştır. Yerleştirmenin ortaya çıkışı ve gelişimi, etkileri, ilk örnekleri, sergiler, konuyla ilgili farklı yaklaşımlar, tartışmalar ve ayrışmalar gibi konular üzerinde durulmuştur. Yine bu bölüm kapsamında; kültür kavramına, kültür endüstrisine ve Andy Warhol’a, küreselleşmenin kültürel boyuttaki etkilerine ve teorisyenlerin bu konudaki yaklaşımlarına değinilmiş ve son olarak da Ai Weiwei’nin kültürel bir içerikte ortaya koyduğu Ayçekirdeği Çekirdekleri isimli yerleştirme çalışması ele alınmıştır. Türkiye’de Çağdaş Sanatta Kültür Bağlamında Yerleştirme başlığı altında bu tezin konusunu oluşturan ilgili yerleştirmeler yer almıştır. Üçüncü bölüm, yapılan araştırmalar neticesinde yazar tarafından ortaya konan proje uygulama, bulgu ve yorumlardan oluşmuştur. Burada araştırmada elde edilen kuramsal bilgilerle, uygulama çalışmaları yapılarak kişisel bir deneyim ve bakış açısı sunabilmek amaçlanmıştır. Son olarak dördüncü ve beşinci bölümlerde, tezin yöntem ve sonuçları yer almaktadır. Böylece beş bölümden oluşan bu araştırma bir bütün haline getirilmiş oldu.

Tezin bundan sonraki bölümlerinin daha iyi anlaşılması için, yerleştirmenin doğadaki varoluşunun ele alınması konuya giriş oluşturması açısından fayda sağlayacaktır.

Belgede SANATTA YETERLİK TEZİ (sayfa 18-26)