• Sonuç bulunamadı

III ÇALIŞANLARA BİLGİ VERME VE DANIŞMANIN HUKUKİ DAYANAKLAR

B. Türk Hukukunda Çalışanlara Bilgi Verme ve Danışmanın Hukuki Dayanakları

1. Genel Kaynaklar

İşçinin bilgilendirilme hakkına ilişkin genel kaynaklar kavramından, hukukun diğer dalları ile ortak olan genel kaynaklar107 anlaşılmalıdır. Bu kaynaklar yasamaya ilişkin kaynaklar, yürütmeye ilişkin kaynaklar ve yardımcı kaynaklar olmak üzere sınıflandırılabilir.

a) Yasama Kaynakları aa) Anayasa

Anayasa tüm hukuk kaynaklarının üstünde yer alan bir kaynaktır. Zira 1982 Anayasası’nın 11. maddesine göre, “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır”.

1982 Anayasasının 2. maddesinde de Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir hu- kuk devleti olduğu belirtilmiş, “sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler” başlığını ta- şıyan üçüncü bölümde (AY, m.49 vd.) ise çalışma yaşamı ile ilgili pek çok hükme yer verilmiştir.

107 Hukukta kaynak terimi genellikle üç ayrı anlamda kullanılır. Bu anlamlardan birincisi, hukuk kurallarını koyma yetkisine sahip gücü ifade eder. Bu güç, modern toplumlarda öncelikle ya- sama organıdır. Yasama organı yanında, kanunların verdiği yetkiye dayanarak bakanlar kurulu gibi bir kısım idari makamların da hukuk kuralı koyması mümkündür. Kaynak teriminin ikinci anlamı, hukuk kurallarının hayata geçerken büründükleri biçimdir. Bu açıdan yazılı hukuk ku- rallarının kanun, kanun kuvvetinde kararname, tüzük ve yönetmelik gibi çeşitli görünümleri vardır. Yazılı olmayan hukuk kuralları ise örf ve âdet hukuku adını alır. Kaynak teriminin bu ikinci anlamı için yürürlük kaynakları ifadesi de kullanılır. Kaynak teriminin son anlamı, ihti- yaç duyulduğu zaman hukuk kurallarının bulunabileceği yerleri ifade eder. Resmi Gazete, tuta- nak dergileri, açıklamalı veya açıklamasız kanun derlemeleri, şerhler bu anlamda hukukun kay- nağını oluştururlar. Söz konusu bu üçüncü anlam için bilgi kaynakları ifadesi de kullanılmakta- dır. AYAN Mehmet, Borçlar Hukuku, Konya-2005, s.12-13.

Belirtelim ki, Anayasada öngörülen kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin hüküm- ler (m.17 vd) de İş Hukuku alanında belirli bir etkiye sahip bulunmaktadır108. İşvere-

nin işçiyi bilgilendirme yükümlülüğü de bu bölümde düzenlenen kişi hak ve özgür- lüğü kavramı ile yakından ilgili bulunmaktadır. Özellikle Anayasanın düşünce özgür- lüğüne ilişkin hükümleri, çalışma konusu ile bağlantılı düzenlemeleri oluşturmakta- dır.

Düşüncenin özgürce ifade edilebildiği ortamlarda, demokratik kurumlar var- lıklarını sürdürmekte ve gelişebilmektedir109. Düşünce özgürlüğü olmadan ifade öz- gürlüğünden de söz etmek mümkün değildir. Genel olarak düşünceyi açıklama öz- gürlüğü, halkın bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkının gerçekleştirilmesini sağ- lamaktadır110.

bb) Kanunlar

Kanunlar, İş Hukukunun en önemli kaynaklarını oluşturur. Anayasanın belir- lediği temel ilke ve kurallar, Kanun metinleri ile açıklığa kavuşturulmaktadır. Ana- yasanın, İş Hukuku ile ilgili temel ilkeleri yanında, İş Hukuku alanına yansıyan kişi- lerin temel hak ve özgürlüklere ilişkin hükümler için de Kanunlar yoluyla bu alana özgü ayrıntılı düzenlemeler getirildiği görülmektedir. Gerçekten de, Anayasada yer bulan düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin temel düzenlemelerin, İş Hukuku alanın- da da, önem kazandığını belirtmemiz gerekir.

İş Hukukunun gerek yeni bir hukuk dalı olması, gerekse sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelerden büyük ölçüde etkilenmesi nedeniyle bu alana ilişkin Kanun- lar hızlı değişime uğramaktadırlar111. Ülkemizde bireysel iş ilişkilerini düzenleyen

temel Kanun olan 4857 sayılı İş Kanunu112 da, bu değişim neticesinde kabul edilmiş

yeni bir Kanun’dur. Çalışanların bilgilendirilmesi ve danışılmasına ilişkin düzenle- meler ile AB yönergelerine belirli düzeyde yakınlaşma sağlanmış bulunmaktadır. Gerçekten de, iş ilişkisinin yazılı yapılmadığı durumlarda çalışanlara iş koşulları 108 SÜZEK, İş Hukuku, s.41 109 ŞAVRAN, s.25. 110 ŞAVRAN, s.25 111 SÜZEK, İş Hukuku, s.45. 112 R.G., 10.06.2003, 25134.

hakkında bilgi vermeye ilişkin İK, m.8/son hükmü ile AB’nin 91/533/EC sayılı Yö- nerge’sine uyum sağlanmış; 22. maddesi ile de aynı Yönerge hükümlerine göre iş koşullarının değiştirilmesi sırasında çalışanların bilgilendirilme hakkına yer verilmiş- tir113.

İK, m.77 hükmü ile de iş sağlığı ve güvenliği konusunda, işverene çalışanlara bilgi verme yükümlülüğü getirilerek AB’nin 89/391/EEC sayılı Çerçeve Yöner- ge’sine uyum sağlanmış114, çıkarılan pek çok yönetmelik ile de özel konularda çalı- şanların bilgilendirilme, danışılma ve görüşlerinin alınması konularına yer veren dü- zenlemelere gidilmiştir115.

İş ilişkisinin bireysel fesih yoluyla son bulması durumunda da, bilgilendiril- me hakkının varlığını, sona ermeye ilişkin hükümler içerisinde görmek mümkündür. Özellikle iş güvencesine ilişkin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin uygulan- ması esnasında, işverenin işçinin sözleşmesini feshetmede dayandığı geçerli sebebi açık ve kesin olarak belirtmek ve bunu yazılı olarak işçiye bildirmek zorunluluğu altında olması bunun bir göstergesidir116. Ayrıca belirtmek gerekir ki aynı Kanunun toplu işçi çıkarmaya ilişkin 29. maddesi de, fesihten önce işyeri sendika temsilcileri- ne gerekli bildirimlerin yapılmasına ilişkin düzenlemesi ile çalışanların bilgilendiril- me ve danışılma haklarının önemini vurgulamıştır.

b) Yürütme Kaynakları

İş Hukukuna ilişkin yürütme kaynakları, İş Kanunlarında yer alan hükümlerin ayrıntılarını, uygulanma şekillerini ve teknik yönlerini izah eden tüzük, yönetmelik vb. kaynaklardan oluşmaktadır. Zira Kanunların koyduğu kurallar, idarenin düzenle- yici işlemlerine göre daha genel ve soyut durumdadırlar117. Düzenleyici işlemler ya-

113 Bkz. Aş.Bl. 3, § 19, C-3, s.243. 114 Bkz. Aş.Bl. 2, § 7, 3-A, s.94.

115 Yönetmelikler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Aş.Bl.3, § 19. s.272 vd.

116 İş güvencesinin kapsamına giren işçilerin iş sözleşmesinin bildirimli feshi konusunda ayrıntılı açıklamalar için bkz. SÜZEK, İş Hukuku, s.430 vd; DEMİR Fevzi, İş Güvencesi ve 4857 sa- yılı İş Kanununun Başlıca Yenilikleri, Tes-İş Eğitim Yayınları, Ankara-2003, s.5 vd.

117 SÜZEK, İş Hukuku, s.46. Bu işlemler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, I. Cilt, Bursa-2003, s.55 vd.

salara göre, daha kolay değiştirildiklerinden, iş ilişkilerinin değişen koşullara daha kolay uyarlanmasını sağlamaktadırlar.

aa) Tüzükler

Tüzük, kanunların uygulanmasını göstermek ve emrettiği işleri belirtmek üze- re, Danıştay’ın incelemesinden geçirilerek Bakanlar Kurulunca çıkarılan ve Cumhur- başkanınca imzalanan ve yasalar gibi Resmi Gazetede yayımlanan yazılı metinlerdir (AY, m.115/2). İş Hukuku alanında da bir kaynak olarak yürürlükte bulunan tüzükle- re rastlamak mümkündür118.

bb) Yönetmelikler

Yürütme kaynaklarına ilişkin diğer önemli bir düzenleme de yönetmelikler- den oluşmaktadır119. 1475 sayılı İş Kanunu döneminde bu Kanuna ilişkin düzenleyici idari işlemler daha çok tüzüklerden oluşuyor iken, 4857 sayılı İş Kanunu, daha çok bu düzenlemelerden yönetmeliklere yer vermiştir120.

Yönetmelik, başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu tüzel kişilerinin kendi gö- rev alanlarını ilgilendiren yasaların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere çı- kardıkları hukuk kurallarıdır. Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazetede yayımlanacağı yasayla belirlenmektedir (AY. m.124).

Türk İş Hukuku alanında çok sayıda yönetmelik yürürlükte bulunmaktadır. Bu alanda işverenin çalışanlara bilgi verme ve danışma yükümlülüğüne ilişkin yürür- lük kaynaklarında yer alan düzenlemelerin özellikle yönetmeliklerde ağırlık kazandı-

118 Tüzük niteliğindeki metinler, 6.8.1979 tarihli İş Teftiş Tüzüğü, 10.11.1983 tarihli İş Kolları

Tüzüğü, 8.3.1984 tarihli İşçi ve İşveren Sendika ve Konfederasyonlarının Devletçe Denetlenme- sine İlişkin Tüzük, 17.05.1984 tarihli Hakeme ve Resmi Arabulucuya Başvurma Tüzüğü,

9.8.1989 tarihli Grev ve Lokavtlarda Mülkiye Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük şeklinde belirtilebilir.

119 Yönetmelik de Anayasada tanımlanmıştır. Buna göre, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır (AY, m.124). 120 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanunu, 1475 sayılı İş Kanununu (14. maddesi dışında) tü-

müyle yürürlükten kaldırıp yeni düzenlemeler getirdiğinden, İş Kanununun ilgili maddelerinde bu düzenlemelere uygun olarak yeni yönetmeliklerin çıkarılacağı öngörülmüştür. Yine 4857 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinde, 1475 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılmış tüzük ve yö- netmeliklerin İş Kanununa aykırı olmayan hükümlerinin yeni yönetmelikler çıkarılıncaya kadar yürürlükte kalacağı öngörülmüştür. SÜZEK, İş Hukuku, s.47.

ğı söylenebilir. Daha çok iş sağlığı ve iş güvenliği alanına yönelik yönetmeliklerde bu yükümlülüğe yer verilmiştir. Buna ilişkin yönetmeliklerden başlıcaları ise, “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği”121, “Kimya-

sal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetme- lik”122, “Asbestle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetme- lik”123, “Çocuk Ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetme- lik”124, “Geçici Veya Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı Ve Güvenliği Hakkında Yönet- melik”125, “İşyeri Bina Ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık Ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik”126, “İş Güvenliği İle Görevli Mühendis Veya Teknik Elemanla- rın Görev, Yetki ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetme- lik”127, “İşyeri Sağlık Birimleri Ve İşyeri Hekimleri, Görevleri İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik”128, “Gürültü Yönetmeliği”129, “Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik”130, “Sondajla Maden Çıkarılan İşletmelerde Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği”131, “Yapı İşlerinde Sağlık Ve Güvenlik Yönetmeliği”132, “Balıkçı Gemilerinde Yapılan Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik”133, “Ekranlı Araçlarla Çalış- malarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik”134, “Patlayıcı Ortam- ların Tehlikelerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik”135, “Çalışanla- rın İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik”136, “Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği”137, “Güvenlik Ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği”138, 121 RG., 11/02/2004, 25370. 122 RG., 26.12.2003, 25328. 123 RG., 26.12.2003, 25328. 124 RG., 06.04.2004, 25425. 125 RG., 15.05.2004, 25463. 126 RG., 10.02.2004, 25369. 127 RG., 20.01.2004, 25352. 128 RG., 16.12.2003, 25318. 129 RG., 23.12.2003, 25325. 130 RG., 11.02.2004, 25370. 131 RG., 22.02.2004, 25381. 132 RG., 23.12.2003. 25325. 133 RG., 27.11.2004, 25653. 134 RG., 23.12.2003, 25325. 135 RG., 26.12.2003, 25328. 136 RG., 07.04.2004, 25426. 137 RG., 11.02.2004, 25370. 138 RG., 23.12.2003, 25325.

“Kanserojen Ve Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik”139,“Titreşim Yönetmeliği”140, “Yeraltı Ve Yerüstü Maden

İşletmelerinde Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği”141 şeklinde belirtilebilir.

Söz konusu yönetmeliklerde bilgilendirme yükümlülüğüne ilişkin olarak çalı- şanların veya temsilcilerinin eğitimi ve bilgilendirilmesi, işverenin bilgilendirmeye ilişkin önleyici tedbirler alması, çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımının sağ- lanması, kaza ve acil durumlarda bilgi alma olanağının sağlanması ve işverence çalı- şanlara belge verilmesi konuları üzerinde durulmuştur142.

c) Yargısal Kaynaklar

İş Hukuku ile ilgili olarak yargı organları tarafından verilen kararlar da, bu hukuk alanı bakımından oldukça önemlidir. Yargı kararları, nitelik olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, hâkime olayın çözümünde yol gösterici olmaları bakımından yardımcı olmaktadırlar143. Yazılı metinlerde (Kanun, Tüzük, Yönetmelik gibi) hü- küm bulunmadığı takdirde, örf ve adette dahi soruna çözüm üretilemediği durumlar- da (Medeni Kanun-MK-m.1/1), MK’nun 1. maddesinin 2. fıkrasında, hakimin karar- larında yargı içtihatlarından yararlanabileceği belirtilmiştir. Ancak hakim, kararı isa- betli bulmadığı takdirde buna uymak mecburiyetinde değildir.

Ancak belirtelim ki, içtihadı birleştirme kararları, benzer olaylarda bağlayıcı nitelik taşıdığından, asli kaynak niteliğine sahiptir (Yargıtay Kanunu, m.45/5). Bu kararlar, Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlayıcı nitelik taşımaktadır. İş Hukuku alanında da içtihadı birleştirme kararları bulunmakta- dır144.

139 RG., 26.12.2003, 25328. 140 RG., 23.12.2003, 25325. 141 RG., 21.02.2004, 25380.

142 İşverenin iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanlara bilgi verme ve danışma sürecine ilişkin Yönetmeliklerde yer alan ayrıntılı bilgi için bkz. Aş.Bl.3, § 19, s.278 vd.

143 SÜMER, s.10; SÜZEK, İş Hukuku, s.48; MOLLAMAHMUTOĞLU Hamdi, İş Hukuku, Ankara-2004, s.53; ŞAKAR, s.27-28.

144 İş Hukukunda yargısal kaynakların önemi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. SÜZEK, İş Huku- ku, s.48-49; MOLLAMAHMUTOĞLU, İş Hukuku, s.53.