• Sonuç bulunamadı

2.2. Bilimsel Süreç Becerilerinin Sınıflandırılması

2.2.1. Temel Süreç Becerileri

2.2.1.1. Gözlem Yapma:

Beş duyu (görme, dokunma, duyma, koku alma ve eğer uygunsa tat alma) kullanılarak (herhangi birinin yada farklı kombinasyonlarının kullanılması) bir nesnenin yada olayın özelliklerini belirlemektir ve bazen duyu organlarının niteliğini artıran bazı araç gereçlerin kullanılması (örneğin gözle görlemeyecek kadar küçük olan şeylerin mikroskop yardımı ile gözlenmesi) gerekebilir bu durumda araç ve gereçlerin yardımı ile bilgi toplama yolu olarak tanımlanabilir (Jinks, 1997; Aslan ve Tertemiz, 2004; Vitti & Tores, 2006; Padilla, 1990).

Ostlund’a (1998) göre; bilim nesneleri ve olayları gözlem ile başlar. Bu gözlemler soruları sorma yoludur. Bilimsel metotda kritik olan doğru soruları sorabilme yeteneğidir ve bu sorular ile alakalı seçilmiş gözlemleri yapmaktır. Gözlemler geçmiş deneyimleden etkilenir. Sıklıkla aletleri (mikroskop, teleskop gibi) kullanmayı içerir ve dikkatli kayıtları ve açıklama gerektirir. Şaşırtıcı ve beklenmedik gözlemler zaman zaman yeni önemli bilgiye katkıda bulunur.

Özet olarak gözlem, analitik bir yolla kişinin duyularını kullanarak veri toplamasında nesnel bir süreç oluşturmaktadır (Jinks, 1997). Ömür boyu süren bir süreçtir.

Gözlem bilimsel sürecin ilk basamağıdır. Biz bazı gözlemlerden sonra sık sık bazı sorularla karşılaşırız. Gördüğüm şeyin ayrıntısı ne? Koklaya biliyor muyum, dokuna biliyor muyum, duya biliyor muyum veya tada biliyor muyum? Ben onu parçalara ayırabiliyor muyum? Ne oldu? şeklinde.

Gözlemin faydaları:

 Gözlem çocukları meraklı olmaya sevk eder,

 Benzerliklerin ve farklılıkların gözlemlenmesi, sınıflama becerisi ve değişkenlikleri tanımlama ve değiştirme becerilerinin gelişmesi için gereklidir,

 Olaylardaki ardıllıkların gözlemlenmesi kavramların geliştirilmesine yardım eder,

 Bilgilerin geliştirilmesini sağlar,

 Araştırma dürtüsünü harekete geçirir (Tan ve Temiz, 2003).

2.2.1.2. Ölçme :

Bir referans sisteminin bir kısım özelliğini karşılaştırarak daha özel yapılmış bir gözlemdir. Örneğin bir nesnenin uzunluğu metre açısından, bir nesnenin kütlesini gram cinsinden ifade edilmesi olayıdır. Burada metre ve gram belli bir referans sisteminin standartıdır. Ayrıca ölçümler, gözlemlerin daha hassas yapmak için kullanılır. Örneğin öğrenci başarısının belli bir standarta göre ifade edilmesi olayı yada bir otelin niteliğini tanımlarken kullanılan yıldız, nesnenin yada bireyin niteliğini yada kalitesinin karşılaştırılmasında ya da anlaşılmasında yardımcı olur. Ölçme ve gözlem, aynı şeyin iki şeklini oluşturan süreç becerileridir (Jinks, 1997; Rezba et al., 1995; Padilla, 1990).

Gözlenen veya incelenen değişkenlerin gözlem sonuçlarının sayı ve sembollerle belirlenmesi ve betimlemesine denir. Ölçme, en basit seviyede kıyaslama ve sayma sürecidir. Bu süreç, doğrusal boyutların ölçülebilir niteliklerini, hacmi, zamanı ve kütleyi tanımlamak için standart ve standart olmayan birimlerin kullanımını kapsamaktadır. Ölçme yapmak için ilk olarak, incelenecek özelliğin belirlenmesi gerekir. Yani amaç tespit edilir. Daha sonra bu amaca yönelik gözlemler yapılır ve bu gözlem sonucunda ulaşılan sonuçlar sayı ve sembollerle belirtilir (Turgut ve diğ., 1997).

Vitti ve Tores’e (2006) göre; bir objenin tanımlanmasında sayıların kullanılmasıdır. Örneğin; bir nesnenin farklı bölgelerini cetvelle ölçülmesi veya

ağırlığın ölçülmesi gibi yapılan işlemlerler nesnelerin miktarlarının karşılaştırılması için yapılan işlemdir.

Ostlund’a (1998) göre ise; olaylara yada nesnelere değer numaraları atamayı içerir. Gözlemlerin nicel olarak nitelendirilmesini ve daha kesin olarak açıklamasını sağlar.

Ölçme sonucunda elde edilen veriler nitel veya nicel değişken olabilir. Ölçme bilgisi ancak deneyimle kazanılabilen bir niteliktir. Öğrencilerde bunun gelişiminin sağlanabilmesi için öğrencilere etkinlik yaptırılması gerekir.

2.2.1.3. Sınıflama :

Çocuklarda işlem öncesi dönemde gelişen bir yetenektir ve öğrencilerin Fen ve Teknoloji dersinde deney sonuçlarını gruplama, kavramları genellemede ve bilimsel çalışmalar boyunca kullanılan bir yetenek olduğundan dolayı önemlidir.

Karamustafaoğlu ve Yaman’a (2006) göre sınıflama; önceden tanımlanmış özellikler veya özellikler kümesine göre yapılır. Öğrenciler karmaşık bir sistemi veya sürecinde derinlik nosyonunu getirir. Örneğin, bir mermeri mermer yapan şey nedir? Mermer olmak için temel özellik renk midir? Renge göre nesneleri sınıflandırabiliriz ancak bu derin bir özellik midir? Bazı mermerler kırmızı renge sahip olabildolayı, sınıflama yaparak belli bir düzene getirebilirler. Zihinsel bir süreç olduğundan dolayı deneyimle gelişebilir.

Jinks (1997), gözlenebilir özellikleri esas alarak nesneleri yada olayları gruplama işidir. Belli bir özelliği paylaşan nesnelerin aynı gruptan olduğu söylenebilir. Sınıflama becerisi nitelik olarak iki beceriyi kapsar. Bunlardan birincisi ilk olarak bir özelliğin belirlenmesi, ikinci olarak sistemin özü içerisindeki özellikleri daha derinden tanımlayabilecek özelliklerin seçimidir. Bu da sınıflama ikeleri için bütün kırmızı renkteki nesneler mermer midir? Yukarıda verilen örnekte olduğu gibi; belirli bir sistemin bir özelliği ne kadar niteliksel olursa özelliği paylaşanların yakınlık derecesini artırdığını gösterir.

Padilla’ya (1990) göre; özelliklere veya kriterlere dayanarak nesneleri ya da olayları kategoriler halinde gruplama işidir.

Vitti ve Tores’e (2006) göre ise; yapılan gözlem yada ölçümlere dayanarak nesne, olgu yada maddeleri parçalayarak kategorilere ya da gruplara ayrılması işlemidir.

2.2.1.4. İletişim Kurmak:

Ostlund (1998), bir bilim insanının bilimsel bilgilere ulaşabilmek için deney yapması ve gözlemler yapması ve bu sonuçları bilim adamları çeşitli bilimsel dergi, toplantı seminer ve resmi ağlar üzerinden yayması gerektiğini belirtmiştir. Buda ancak iletişim becerisi ile sağlanabilir. Böylece bilginin sürekli incelenmesini, gelişimi ve bilimsel bilginin kullanışlığını sağlar.

İletişim kurmak, bir eylem, nesne veya olayları anlatmak için kelime veya grafik sembollerini kullanmaktır (Padilla, 1990).

Vitti ve Tores’e (2006) göre; konuşma, dinleme, grafik oluşturma, resim çizme ve etiketleme vb. yollarla fikirlerin paylaşılmasıdır.

Jinks’e (1997) göre; elde edilen verilerin sistematik bir biçimde sunulmasını temsil eden bir grup beceriyle ilgilidir. Elde edilen verileri tablo, harita, şema, grafik vb. şeyler ile gösterilme becerisidir. İletişim kurma becerilerinin amacı, birliğin içsel modellerini keşfetmek için mümkün olduğunca çok sayıda verinin gözden geçirilmesi yoluyla bilginin temsil edilmesidir.

Bağcı Kılıç’a (2003) göre ise; iletişim, fikir ve becerilerin paylaşılmasıdır. Sözlü yada yazılı olabilir. Öğrencilerin yaptıkları etkinliklerde gözledikleri olaylar hakkında fikir yürütmeleri ve bunları grup arkadaşları ile paylaşmaları, grup tartışmaları yapmalarını desteklenerek ve grubun bulduğu sonuçları sınıfa sunmaları sağlanarak geliştirilebilir.

2.2.1.5. Çıkarım Yapmak:

Gözelenen bir olayı açıklamak için oluşturulmuş bir varsayıma neden olan yaratıcı bir süreçtir. Bu çok yaygın bir işlevdir ve kişilerin doğal teorilerinden ve kültüründen etkilenir. Ayrıca çıkarımlar eylemleri etkileyebilir. Örneğin, iki öğrencinin bir projeden zayıf not aldığını düşünelim. Bir öğrenci zayıf notu gözlemliyor ve bunun nedeninin öğretmenin onu sevmediği olduğunu çıkarıyor. Diğer öğrenci ise nedeni, proje için yeterince zaman harcamadığına bağlıyor. Bu iki öğrencinin zayıf nota aynı şekilde karşılık vermesini bekler misiniz? Her iki durumda da olay aynı fakat olayın nedeniyle ilgili farklı çıkarımlar, çok farklı karşılıklara yöneltebilir (Jinks, 1997).

Bağcı Kılıç (2003), çıkarımın genellikle tahminle karıştırıldığından bahsetmiştir ve çıkarımı bir gözlemin nedenleri konusunda yaptığımız tahminler olarak tanımlamıştır. Tahmin bir olayın sonucunu önceden kestirmek çıkarımın ise o olayın nedenleri hakkında tahminler olduğuna dikkat çekmiştir. Çıkarımlar verilere dayanmak zorundadır.

Padilla (1990) çıkarımı, önceden toplanan veri ya da bilgiye dayalı olarak nesne veya olay hakkında bir bilgiye dayanarak bir tahminde bulunma işidir.

2.2.1.6. Tahmin Yapmak:

Bu süreç, bilginin yapısına bağlı olarak olayların tasarlanmasıyla ilgilidir. Kimileri, bir çeşit eğilim analizi şeklinde gelecek zamanda tasarlamalar yapabilir, kimisi de mevcut durumu geçmiş bir örnekle değerlendirir. Her iki durumda da tahmin yapmak, kestirimden ziyade bir veri tabanından oluşmaktadır. Tanımlama olarak tahminler test edilebilmelidir. Yani, tahminler, gözlenmiş kriterlere bağlı olarak kabul edilip reddedilebilir. Eğer test edilemiyorlarsa tahmin değildirler. Tahmin becerilerinin niteliği verilerin yapısındaki eğilimleri saptamak ve bu eğilimleri test edilebilir bir yolla tasarlamaktır (Jinks, 1997).

Bir olayın sonucunu elimizdeki verilere ya da geçmişteki deneyimlerimize dayanarak önceden kestirmeye tahmin denir. Tahminler doğru ya da yanlış olabilir; olay beklendiği gibi ya da bekleneden farklı sonuçlanabilir, fakat tahmin etmek öğrencilerde gelişmesi gereken bir beceridir (Bağcı Kılıç, 2003). Burada bazı sorular sorulur. Ne olacak? Bunu yaparsanız ne olur? Ne olacağını nasıl buluruz? Ne olduğunu öğrenmek için ne yapacağız? şeklindeki sorulara cevap ararız (Vitti & Torres, 2006).

Aslan ve Tertemiz’e (2004) göre; toplanmış olan kanıtların ötesinde bir sürecin devam etmesi veya değişikliklerin olmasından sonra neler olabileceğine ilişkin bilgiler tahmin yapma yolu ile belirlenir.